Çoğu zaman hepimiz burada yaşamanın zorluğundan yakınıyoruz

Bu şehre kızıyoruz

Şikayetçiyiz trafikten, dar sokaklardan, hava kirliliğinden, çevrenin pisliğinden ama hiç birimiz vazgeçmiyoruz İstanbul’dan
Bir arkadaşım, “kadın gibidir İstanbul ne onunla olur ne de onsuz

” demişti

Haklıydı galiba

O zamanlar ben bu şehirde değil,bir kara ikliminin bir kara şehrinde yaşıyordum

Bu sebepten olsa gerek pek değerlendirememiştim, anlayamamıştım ne demek istediğini

Şimdi düşünüyorum bu söz üzerine

Nedir bu kadar vazgeçilmez olan

Boğaz mı? Deniz mi? Hava mı? Su mu? Düşünmekle bulunmuyor cevap, zaten kelimeler de yetmiyor ya da aciz kalıyorlar

Diğer taraftan mantıksız geliyor İstanbul da yaşamak

Alt alta yazıp topladığında görüyorsun ki pek de geçerli bir sebep yok burada olmak için

Öyle bir şey var ki İstanbul'da insanı kendine çeken ne anlamak ne anlatmak mümkün
Anlatılmaz yaşanır İstanbul

Cazibe herhalde bunun adı

Bir kadın işte İstanbul

Cazibeli, havalı mutlaka sizi kendine aşık eden

Tüm çirkinliklerini gizlemeyi ustaca beceren, güzelliklerini hiç çekinmeden size sunan, başı daima dik, hiç utanmayan, kendine hep güvenen, baş döndürücü bir kadın
Üstelik İstanbul tarihin de en tehlikeli kadınıdır

Onun aşıkları gelir ve mutlaka giderler

Onu elde etmek bir çağı kapatıp başka bir çağı başlatmak demektir

Zor kadındır İstanbul

Ancak gidenler aslında gönderilenlerdir

Bu kadın aşığını değiştirir

Kimin gidip kimin geleceğine kendisi karar verir

Güçlü kadındır İstanbul
Kim bilir belki bir gün bizleri de terk edecek bu şehir

Ama şimdi, biz, bu kadına aşıklar ona daha iyi davranmalıyız belki biraz daha özenle sevmeliyiz sevgilimizi

Biraz daha İstanbul'lu olmalıyız, anlamalıyız onu belki de