Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
derinliği, namazsızlık, namazın, uçurumu

Namazsızlık Uçurumu Ve Namazın Derinliği

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Namazsızlık Uçurumu Ve Namazın Derinliği




namazsızlık uçurumu ve namazın derinliği
Hakkında namazsızlık uçurumu ve namazın derinliği




NAMAZSIZLIK UÇURUMU VE NAMAZIN DERİNLİĞİ

Ancak namaz kılanların yaptıkları kıymetlidir

Bize çok değerli bir sermaye verilmiştir Bu sermaye ömürdür Ömrün de kendine göre bir hesabı vardır Mümin her an yaşadığı hayatın hesabını verme şuuruyla yaşar Bu şuuru her zaman canlı tutan da günde beş defa davet edildiğimiz namazdır

Namazın dinimizin direği olduğunu Müslümanlar olarak hepimiz biliyoruz Ancak, hepimiz namazımızı kılıyor muyuz? Zira, o olmadan diğer ibadetlerin bir kıymeti olmayacaktır Namazsız bir adam, direksiz, sütunsuz bir binaya benzer ve yıkılıp gitmesi, an meselesidir Hadislerde geçen bazı müjdeli haberler; mesela, cömertlerin cennete gideceği haberi, her ne kadar bir müjde olsa da bu, namaz kılan cömert için geçerlidir Namazsız bir cömertlik işe yarasa da, insana cenneti garanti edemez Benim kalbim temiz deyip, o kalbi veren Allahın en çok istediği ibadeti yapmayan insan, sadece kendini aldatır Çünkü, kalb ancak Allahı anmakla tatmin olur

Bir kalpte Allah yoksa, o kalb dünya sevgisiyle dolu demektir Bir insan namaz kılmıyorsa, kalbinde Allaha karşı derin bir boşluk var demektir ve her an, bu insanın inançsızlık (küfür) sathına geçmesi söz konusudur Efendimiz buyuruyor ki Namaz kılmayanla küfür arasında sadece bir perde kalmıştır Belki de bunun için Sahabi, namaz kılmayana neredeyse Müslüman değil nazarıyla bakıyordu Allah Resulü, Namazı terk eden, Allahın huzuruna, Allah ona çok kızmış bir halde çıkar buyurmuştu

Namazsızlar şeytanı sevindiriyorlar

Hazreti Ali (kv) bir gün sabah namazına kalkamaz O gün akşama kadar ibadetle meşgul olur Ertesi gün kendisini, tanımadığı biri namaza kaldırır Hazreti Ali ona Sen kimsin? der Şeytan olduğunu söyler Niçin bunu yaptığını sorunca da, Yine bütün gün Allaha ibadet etmen, beni memnun etmezdi diye cevap verir Evet, şeytan vazifesini yerine getiriyor, Hazreti Ali de kendine düşeni yapıyordu Namaz kılmayanlar, her gün şeytanı ne kadar sevindiriyorlar, oturup iyiden iyiye düşünmelidirler!

Namaz, imandan sonra gelen en büyük hakikattir Allah (cc) Kuranı Kerimin pek çok yerinde, imandan hemen sonra namazdan bahseder Müminleri tarif ederken hep, iman eden ve salih amel işleyen şeklinde tarif eder Salih amelin başı ise namazdır Pek çok yerde de, imandan sonra direk namazı getirir Daha Bakara Suresisinin başında gayba iman edenler ve namazı dosdoğru kılanlar şeklinde, Allah müminleri tarif eder

Miraca engel ne varsa kurtulmak

Ensardan bir zat hurma bahçesinde namaz kılarken, gözü hurma salkımlarının gölgesine ilişir ve kendisine geldiğinde kaç rekat namaz kıldığını unutur Sonra da Hazreti Osman'a gelerek, "Beni namazda oyalayan bu bahçeyi Allah yolunda feda etmek istiyorum" der Hazreti Osman da bahçeyi elli bin dirheme satarak hazineye aktarır O bahçe o tarihten sonra 'elli binlik bahçe' diye anılır Evet, kuvvetli bir Allah inancına sahip olan sahabi, kendisini Allahtan alıkoyan bahçesini, yine Allah yolunda feda etmeyi hiç zor görmüyordu Namaz onların nazarında buydu

Namaz, müminin miracıdır Namazın muhtevası, insanların çok engin düşünmelerine vesile olacak kadar geniştir Namaz kılarken, derinlemesine bir aşk u şevk içinde Allahın huzurunda bulunmanın şuurunda olmaktan, onu Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem)in arkasındaki cemaatten bir fert olarak kıldığını hissetmeye kadar; doğrudan doğruya kendisini meleklerin safları arasında görmekten, bir hamlede bizim ufkumuzu açan, Arşın örtüsüne alnını koyuyor gibi onu eda etmeye kadar, geniş bir yelpazede namazı duyma, hissetme şekilleri vardır

İnsanın buna muvaffak olmasının ilk şartı, namazı tıpkı bir Mirac veya Miracın gölgesi gibi bilmesidir Zira o, sadece yatıp kalkmaktan ibaret bir hareketler topluluğu değildir Mü'min için her namaz bir Mirac vesilesidir Ve mü'mine düşen de, her namazda farklı farklı buudlarda bile olsa, Miracını tamamlamaktır

Namaz, tesbih, tazim ve şükürdür

Namaza duran kimse, kendi kusurunu, günahını, küçüklüğünü, Allahn kusurdan, aczden uzak olduğunu ve O'nun büyüklüğünü hatırlayarak subhanellah ve Allahuekber der Allahın sonsuz nimetine karşı sonsuz şükür gerekir, elhamdulillah der Fakat bu şükür sadece sözle mümkün değildir Ancak, insan niyetiyle ve niyetini mümkün olduğunca amele dökerek bu şükrü yerine getirebilir Bu da sağlam bir kulluk ve devamlı ibadetle olur

Kulluğun en bariz özelliği ve ibadetlerin özü ise namazdır Namazda elhamdülillah kelimesi bu şükrün dil ile ifadesidir Allah, Rabdır Rab besleyen, terbiye eden, büyüten demektir Allahn sonsuz bir Rububiyeti (Rablığı) vardır Bu durum, Allah'ın, sonsuza kadar mahlukatı beslediği, terbiye ettiği manasına gelir

Bu kadar sonsuz ve büyük bir saltanat, elbette kusurdan, noksandan uzak olmalıdır İşte bu manayı ifade eden, namazın içindeki 'subhanallah' kelimesidir Yine bu saltanat, acizlikten, küçüklükten, başkasına muhtaç olmaktan da uzaktır Öyle olmasaydı nasıl her şeyi çok mükemmel bir şekilde idare edecek, her şeyin ihtiyacına koşacak, her şeye cevap verecekti!

İşte bu manayı ifade eden, yine namazın içindeki, el pençe divan durarak, bel kırarak, boyun bükerek; rükûlarda, secdelerde, kıyamlarda söylenen Allahuekber kelimesidir Yine bu saltanat, yani bu kadar doyuran, besleyen, terbiye eden, idare eden bir saltanat, elbette karşılığında bir şükür ister İşte namazda, her rekatta Fatihanın başında söylenen elhamdulillah kelimesi, iki namaz arasındaki nimetlere bir nevi şükürdür Ayrıca, bu manaları teyid eden, destekleyip kuvvetlendiren bir de namaz sonrası tesbihler vardır Yani, Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) tarafından büyük sevabı olduğu ifade edilen, terk edilmesi ise çok büyük bir boşluk ve kayıp olarak görülen, 33er defa söylenen subhanallah, elhamdulillah ve Allahuekberlerdir

Namaz hem çok kolay hem de çok kârlı bir ticarettir

Bediüzzaman Hazretlerinin sözler adlı kitabında (Dördüncü Söz) işaret ettiği gibi beş vakit namaz, yirmi dört altın seviyesinde olan günlük yirmi dört saatin sadece bir saatini alır, fakat ebedi bir cennet hayatını insana müjdeler Tüccar, elbette sermayesinin hepsini harcamaz, bir kısmını yanında tutar, ta ki, ilerde işe yarasın, işini devam ettirebilsin Hepsini birden, hem de lüzumsuz bir iş için harcarsa, neticede ne olacağı belli olur Lüzumlu bir iş için harcasa bile dünya hayatı ebedi değilken, ne kadar lüzumlu olabilir! Şimdi, günlük sermayesinin yirmi üç saatini bu kısa dünya hayatı için harcayıp da onun bir saatini ebedi hayatı için vermeyen insanın ne kadar zarar ettiği malumdur

Evet, namazdaki secde, kulun Allaha en yakın olduğu andır Efendimiz (sav)in ifadesidir bu Namaz, günde beş defa Allaha hesap vermenin adıdır

Bize çok değerli bir sermaye verilmiştir Bu sermaye ömürdür Ömrün de kendine göre bir hesabı vardır Mümin her an yaşadığı hayatın hesabını verme şuuruyla yaşar Bu şuuru her zaman canlı tutan da günde beş defa davet edildiğimiz namazdır

SABAH VE AKŞAM NAMAZINDAN SONRA

Allah Resûlü (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu
Kim, sabah ve akşam namazından sonra, henüz yerinden kalkmadan, on defa Lâ ilâhe illallahu vahdehu lâ şerike leh Lehul mulku ve lehul hamdu, yuhyî ve yûmitu ve huve âlâ kulli şeyîn kadîr derse, Allah ona on sevap yazar, on günahını siler, on da derecesini yükseltir Bütün gün, istenmeyen her şeyden korunur, şeytan da ona bir şey yapamaz Allaha ortak koşmaktan başka, hiçbir günahı ona tesir edemez" (Tirmizî)
alıntı



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.