Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hayat, vakittir

Hayat Beş Vakittir

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hayat Beş Vakittir




Hayat Beş Vakittir
Hakkında Hayat Beş Vakittir




Şeyh Galib insan için "Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen" der Yani insan küçük bir kâinattır Ve insanlığın babası ilk insan, ilk peygamber Hz Âdem kelimesinde elif, ayakta duran canlıların yerini tutar Dal harfi hayvanattan rükû halinde gezenleri, mim ise sürüngenleri temsil eder Bu üç tür varlığın vaziyetleri de namazda toplanmıştır (Kıyam, rükû ve secde) Ve müslüman namaz kılmakla, namazda "Ancak sana ibadet ederiz ve ancak senden yardım dileriz" demekle bütün bu varlıkları da seslendirdiğini zımnen ifade etmiş olur

Güneşin doğması ile hayatın başlaması ve namazın bu iki olayı birleştirmesi dikkat çekicidir Gerçekten de güneşin doğması ile hayatın başlaması yakından ilgilidir

1 Gece gebe bir kadındır
Kadının gebeliği ile bizim yaşadığımız kâinatın karanlığı aynı şeyi gösterir Çünkü çocuk ana karnında; insanoğlu dünya gezegeninde karanlıktadır Ve doğum yaklaşmaktadır Sancılar artmış, hasta doğumevine kaldırılmıştır Güneş "nur topu" gibi doğar bizimle birlikte
Biz anamızdan 'doğarız'; güneş de doğu'dan
Doğum tarihimiz (hatta günü ve saati ile) çok önemlidir Güneşin doğacağını müjdeleyen fecr-i sâdık belirmişse şükür secdesine hazır olmalıyız
Bu sabah namazıdır Namazla hem biz doğarız yeniden hem doğacak olana duamızı okuruz Esenlik dileğimizdir
Gün/doğum ibadetle başlamıştır
Ve gün doğmadan neler doğmuştur
2 Doğarız ve bir "gün" ile birlikte çocukluğumuz başlar Güneş tepemize doğru dikilmeye yol alırken biz çocukluğumuzu yaşarız
O, tepeye çıkıncaya kadar olgunlaştırır bizi; renk ve tat verir bize
Öğle sıcak bir olgunluktur:
Ve şükrü gerektirir
Ezan bizi çağırmaktadır zaten
3 İkindi ihtiyarlığın alâmetidir
Gölgemiz uzasa da ömrümüz kısalmıştır
Bizimle birlikte güneş de fer'ini kaybetmiştir Güçten, takatten kesilmiştir
İkinci gün gelmeyebilir
Hemen kapanmalı secdeye
4 Gerçekten öyle olur ve güneş bizi terkeder Vakit ölüm vaktidir Ortalıkla birlikte her iki mânâda 'dünyamız' kararmıştır
Güneşimiz batmış, yıldızımız sönmüştür
Kıyamet kargaşasıdır yaşanılan
Korku ve heyecan ile tekrar ineriz secdeye
Akşam hasta ruha şifadır
5 Yatsı, ölüm sonrası, kabir hayatıdır
Siz buna ister arasat deyin ister berzah âlemi
Artık bizim için yeni âleme açılış başlamıştır Meçhûlün kapısını çalmak için elimizde tek âsâ vardır Uyku ve rüya Uykuda uçarız ruhumuzla mâverâya Bazen bir beşaretle döneriz ordan Sabah gibi âyân olur gördüklerimiz Hatta sabahı görürüz rüyamızda
Sabahı severiz ve ümit ederiz
Çünkü yeniden dirilişe inanırız biz (Ba'su badel mevt)
Bir an önce diriliştir beklediğimiz Ölümün kardeşi uykudan uzaklaşmak isteriz Güneşi karşılamak, yeniden doğuşa şahit olmaktır niyetimiz Sabah secdesi ile doğuşumuz yeniden başlayacaktır

Kâmil Yeşil, ALTINOLUK DERGİSİ



Alıntı Yaparak Cevapla

Hayat Beş Vakittir

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hayat Beş Vakittir






namaz vakitlerinin hikmetleri neler sırları

Âlem öyle nurlu bir sarmal içinde ki, her an beş vaktin beşi de dünya içinde ayrı ayrı yerlerde yaşanabiliyor O vakitlerin öyle güzel sırları var ki, bize kulluğumuzu ve ahireti hatırlatıyor Namaz, Rabb’imizin “Celal”ine karşı kavlen ve fiilen “Sübhânallah” deyip takdis etmek, “Kemal”ine karşı, lâfzan ve amelen “Allahü Ekber” deyip tâzim etmek “Cemal”ine karşı da kalben, lisanen ve bedenen “Elhamdülillâh” deyip şükretmektir

namaz vakitlerinin sırrı

İbâdetin mânâsı da kulun Rabb’ine karşı kendi kusurunu, acz ve fakirliğini görüp her şeyi elinde tutan Yüce Rabb’imizin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir

Her namaz vaktinde ruhumuzda canlanan şey, tek ve sonsuz olanın O (cc) olduğudur, bakî, sermedî, ebedî olan O’dur Nurun kaynağı, ebedi saadetlerin sahibi O’dur Her namaz vaktinde zihnimizde bu duygular sümbüllenir

Başka bir kapı yoktur Başımızda ecel kılıcı, ensemizde Azrail’in (as) nefesi bulunmaktadır Kabrimizi karanlıklar yurdu olmaktan çıkarıp Cennet bahçelerinden bir bahçe haline getirecek olan şey imanımız, amelimiz ve Rabb’imize olan muhabbetimizdir Ümidimiz O’nun (cc) rızasına, Habibi’nin (sas) şefaatine nail olmaktır Bu yüzden her bir namaz vaktinde gizlenmiş sırlara vâkıf olmamız gerekir

Bediüzzaman Hazretleri, namaz vakitlerini izah ederken gece ve gündüzlerin alemin büyük saatinde “saniyeler”, senelerin “dakikalar”, ortalama insan ömrünün “saatler” ve alemin hayat devirlerinin de “günler” hükmünde olduğunu belirtiyor Yine bunların birbirine baktığını, birbirine misal olduğunu, birbirinin hükmünde olduklarını ve hatırlattıklarını ifade ediyor

SABAH VAKTİ:

Yepyeni bir başlangıçtır

Sabah tatlı bir neş’edir Mahmurluk perdesi altında alemde pırıl pırıl tecelli eden yaratılışa aynadır İmsak vakti, yani sabah namazı vaktinin girmesi, yani şer’i günün başlayışıyla yepyeni bir hayat başlar Her bir namaz vakti için bir saati göz önüne getirelim (dijital saati değil!) Akrep, sabah namazı vaktini gösterdiğinde o an aynı zamanda, bizim anne karnına düştüğümüz ânı, yine kâinatın yaratıldığı 6 günden ilk günü ve yıl içindeki bahar mevsimini gösterir Elimizi Allahü Ekber deyip kaldırdığımızda zihnimizde ana rahmindeki halimiz ve kâinatın Rahmetenlil Alemi’nin (sas) yüzü suyu hürmetine ve yine O’nun (sas) nurundan yaratılışı canlanır Tesbih, tahmid ve tekbirlerimiz hep o hale şükür içindir

ÖĞLE VAKTİ:

Gençlik ateşi ve Cehennem!

Öğlenin şiddetli hararetinin başları yaktığı zaman, yazın en sıcak dönemine, insanda gençliğin söz dinlemeyen en ateşli çağına işaret eder Yine, öğlenin sıcağı bize hiçbir gölgenin bulunmayacağı mahşer gününü hatırlatır Kainatın ömründe ise öğle vakti Hz Âdem’in yeryüzüne iniş dönemine işaret eder

İKİNDİ VAKTİ:

Ömrün sonu ve sonbahar

İkindi vakti, güneşin renginin sarardığı, batmaya meylettiği zamandır İçinde sonbahar hüznünü de taşır Yine, insanoğlunun da artık saçlarına ak düşüp, belinin yavaş yavaş bükülmeye başladığı, dünya lezzetlerinin de “acılaşmaya” başladığı döneme işarettir İkindi vakti, insanoğlunun ve kainatın son dönemine de işaret eder Yine, son peygamber olan Efendimiz’in (sas) vazifeye başlamasıyla âlemin son sürece girişini de hatırlatır Biz ikindi vaktini yaşarken az sonra güneşin batacağını, yakında kendimizin ve kâinatın da öleceğini düşünürüz İkindiyi eda edip de her şeyin batmaya doğru gittiğini görürken tek sığınılacak kapının Rabb’imiz ve O’nun Resulü’nün sünnet-i seniyyesi olduğunu tefekkür ederiz

AKŞAM VAKTİ:

Ölüm ve kıyamet ânı

Artık gün batmıştır Ferdi olarak imtihanımız bitmiş, son nefesimizi vermişiz Ne güneşte o cebbar yakıcılıktan, ne de bizde küçük dağları ben yarattım havasından eser kalmıştır Sonbahar gibi ikindinin tatlı serinliği geride kalmış, güneş kaybolmuş, hafif bir kızıllık dışında ondan hiçbir eser görünmüyor Az sonra günle birlikte biz de karanlıklara karışmış olacağız “Güneş katlanıp dürüldüğünde, yıldızlar döküldüğünde, dağlar yürütüldüğünde” (Tekvir, 81/1-3) ikazları kulaklarımızda çınlıyor Akşam ezanı okunduğunda ve namaz için ellerimizi kaldırdığımızda sanki kendi cenaze namazımızla birlikte tüm kainatın cenaze namazını da kılıyor gibi oluruz Önümüzdeki tabutta hem geride kalan gün, hem sonbahar mevsimi, hem kendi cesedimiz, hem de tüm canlıların naaşı vardır Bu namaz bu kadar hüzünlüdür Artık geriye dönüş yoktur Alem susmuş, Sûr üfürülmüştür Bütün diklenişler, bütü ceberrutluklar son bulmuş, müthiş bir sessizlik, alemi kaplamış, İlahi kader ânı beklenmektedir Geriye dönüş artık mümkün değildir ve “keşke”ler, “eyvah”lar dönemi başlamıştır

YATSI VAKTİ:

Büyük sessiz karanlık

Artık geride kalan ne güne ne mevsimlerin tatlılığına, ne de insan olarak “yaşadığımıza” dair hiçbir iz yok Gündüzün ne sıcağı ne de ışığı kalmış Bizim için de acı son gerçekleşmiş Kimse, kendi torunlarımız bile bizi hatırlamıyor, çoğu ismimizi bile unutmuş Hayat susmuş, kainat dahi ölmüş Toprağın üstündeki tüm cıvıltı, kargaşa sona ermiş Herkes hesap gününü bekliyor İşte bu kadar karanlıklar içinde o geceyi ancak “teheccüd”ümüz aydınlatabilir, bize yoldaş olabilir O karanlıkları aydınlatacak yegane nur kaynağı odur

İKİNCİ SABAH VAKTİ:

Ba’sü ba’del mevt

Yeni doğan güneş ise haşrin sabahını ihtar eder Sur yeniden üfürülmüş, ruhlar yeniden iade edilmiş, milyarlarca insan haşir meydanında toplanacak, ölüler yerden bitkiler gibi bitirilecek İşte bu şuurla kılınan namazın kişiye faydası olur “Desinler”, “görsünler” için kılınan namazın kimseye faydası olmadığı gibi maalesef zararı da olacaktır Evet şu gecenin sabahı ve şu kışın baharı, ne kadar mâkul ve lâzım ve kat’î ise, haşrin sabahı da, berzahın baharı da o kesinliktedir İşte bu beş vaktin her birinde bir mü’him, inkılâp başındadır

_alıntı

Kaynak: İlimbahcesi


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.