Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
kaçınmak, zandan

Zandan Kaçınmak

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zandan Kaçınmak




zandan kaçınmak
Hakkında zandan kaçınmak





Cenabı Hakk CC Hucurat 12Ayet-i kerimesinde
Şöyle buyuruyor
“ Ey iman edenler,zandan çok sakınınız
Çünkü zannın bazısı günahtır
Birbirinizin gizlisini araştırmayınız,
Biriniz diğerinin gıybetini etmesin
Biriniz ölmüş kardeşinizin etini yemek ister mi ?
Elbet bundan iğrendiniz
Allah’tan korkunuz
Şüphesiz Allah bağışlayıcı ve merhamet edicidir”

Tasavvuf ehli bu Ayet-i kerimeye istinaden şöyle
buyurmuşlar

Biliniz ki güneşin ışınları nereye değerse orada karanlık kalmaz her
şey aydınlık
Olur ve net olarak görünür
Güneşin yüzüne görünen de ışığının düşüp aydınlattığı kendi nurudur
Güneş bütün âlemin nurdan ibaret olduğunu zanneder

Zulmet ise karanlıktır karşısında aydınlık olmaz karanlığın yansıdığı şey de
Karanlıktır ve gözükmez karanlığın gözüne görünen de kendi karanlığıdır
Zulmet de bütün eşyanın zulmetten ibaret olduğunu sanır

Güneş ârif-i billâh olan mü’min misalidir bütün eşyada kendi irfanının
Tevhidinin imanının ve ayânının ifade ettiği nurunu görür
Halbuki aslında eşyanın bir kısmında cehalet,küfür ve isyan zulmeti vardır
Fakat o mü’minin bakışının nuru bütün eşyayı kaplar da o hepsini nur görür
Bütün insanlara iyi zan besler bu sıfat bir insanda ancak kemale eriştiren
Bir mürşid-i kâmilin terbiyesi altında yapacağı iç tasfiyesi ile mümkün olur

Zulmet ise cehalet ile kalbi kararmış birine benzer
Bu kimse bütün eşyada eksiklik görür herkeste bir ayıp arar
Cahil neye baksa cehaletinin ve ayıbının karanlığı oraya akseder baktığı her şey
Ona karanlık kusurlu ve ayıplı gözükür
Hal bu ki zavallı bilmez ki o gördüğü kendi karanlığı ayıbı ve kendi kusurudur
Kendine aksetmiştir

Ey Hak yolunda olan yolcular iyi mücahede edin ki ruhunun güneşi battığı
Yerden doğsun tutulduğu yerden açılsın kalbinin âlemleri nurlansın
Nuru yüzüne vursun ve senin yüzünden karşında bulunanlara yansıyarak
Herkesi aydınlatsın karşında bulunanlar senin ilim ve irfanının nurundan
İstifade etsinler işte güzel huyun kemali budur

Cenabı Hakk CC sizi de bizi de bu vasıflarla vasıflandırsın
Allah indinde ve insanlar indinde razı olunmuş ve sevilmiş olan bu huylarla
Huylanmış bulunanlardan eylesin

aminn



Alıntı Yaparak Cevapla

Zandan Kaçınmak

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zandan Kaçınmak






İslamda Zaman algısı

Mademki, Allah, her daim yaratış halindedir, o halde bir süreç olarak zaman da yoktur Zaman, an'dır Yaratış'ın ortaya çıktığı bir an Ve zaman, işte bu anların toplamıdır, birikimidir Birikerek ilerler Böylece geçmiş, veya geçen an, artık ölü'dür

Çünkü Allah, yaratır ve yaratarak hayat verir Zaman da yaratılış halindedir Zaman, iki fiil arasında geçen süre ise, ikinci fiillin başlamaması/olmaması halinde zaman da olmaz Kaldı ki, hiçbir fiil yoksa, zaman da yoktur Her türlü fiil ise, ancak O'nun iradesiyle vuku bulur "Ol" der ve o şey oluverir

Şimdiki zaman tek gerçeklik o halde Gelecek anlar için Allah Kerim Geçmiş için ise Allah, bilen Kula (insana) kalan ise, şimdiki zamanı kullanarak kendini inşa etmesi (Ölüm sonrası aşama: Geçmişe dönük hesap ve sorgulama)

***

Kendi dinimizin, önemli bir problematiği olan zaman hakkındaki bu algılayışını, bu dinin bir inananı olarak, bu yaşımda, üstelik bir batılı'dan öğreniyorum Hem de 1920 yılında bir Fransız'ın yazdığı makaleden İslam ve Sanat'ı anlatıyor makale Müslümanların zaman algısı, daha sonraları Fransız felsefeci Henri Bergson'un Tekamülcü Yaratış Teorisi'nde kendini gösterir Bergson'un felsefesini masaya yatıran şu satırlara dikkat:

"Anlamamiz gereken seyin, zamanin bir birikim, bir büyüyüp gelisme, bir süre oldugunu belirten Bergson, bir adim daha ileri giderek, sürenin yalnizca akip giden bir sey olmakla kalmayip, yaratici oldugunu savunur Baska bir deyisle, süre görünüşün gerisindeki gerçeklik, bilimlerin arastirdigi gözle görülür empirik dönüsümlerin gerisindeki esas nedendir Buna göre, türlerin evrim geçirdigi hipotezini dogrulanabilen deneysel bir hipotez olarak benimseyen Bergson, buradan bütün bu evrimsel gelismenin gerisindeki esas gücün, temel nedenin süre oldugu metafiziksel tezine geçmistir

Bergson'a göre, gerçekten varolan sey madde, cansiz varlik degildir; gerçeklik süredir ve bunu yalnizca sezgi kavrayabilir Zaman bir birikimdir Gelecek hiçbir zaman geçmisin ayni olamaz, zira her adimda yeni bir birikim ortaya çikar O bilinçli bir varlik için var olmanin degismek oldugunu kabul eder, zira degismek demek olgunlasmak demektir; olgunlasmak ise, sonsuzca kendi kendini yaratmak demektir Bu, yalnizca bilinçli insan varligi için degil, fakat bütün gerçeklik için böyledir Bergson gelismeyi, ancak süre olarak anladigimiz takdirde açikliga kavusabilecegimi savunur"

***

an, an, an, an, an, an, an, an= Zaman

Her bir sonraki an, zamana dahil oluyor Ama zaman, Allah'ın yaratması yoksa, o an'ı bünyesine katıp ilerleyemiyor (Yılan oyunu örneği Parçalar yutuldukça yılan uzar)

O halde zaman, geçmişe yönelik bir birikimdir Zaman, gelecek için yoktur Geçmişi niteler


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.