Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahlak, çarpıcı, dinleyiciyi, eğitimi, hazırlama, soruyla

Ahlak Eğitimi Çarpıcı Soruyla Dinleyiciyi Hazırlama

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ahlak Eğitimi Çarpıcı Soruyla Dinleyiciyi Hazırlama




Ahlak Eğitimi Çarpıcı Soruyla Dinleyiciyi Hazırlama
Hakkında Ahlak Eğitimi Çarpıcı Soruyla Dinleyiciyi Hazırlama




Ahlak Eğitimi Çarpıcı Soruyla Dinleyiciyi Hazırlama

Çarpıcı Soruyla Dinleyiciyi Hazırlama

Ashab-ı kiram, Efendimiz (sav)’in bütün sözlerini derin bir istekle dinlerdi Bununla beraber Hz Peygamber (sav) dikkatlerini toplamak ve ilgilerini artırmak için onlara sorular yöneltirdi Ama bu soruları rasgele değil muhatabı uyaran, zihinleri konuya hazırlayan bir yöntemle sorardı Hatta sorusunu kimi zaman üç defa tekrarlamak suretiyle hem konunun önemini belirtmiş olur, hem de dinleyicilerin ilgisini tek hedef üzerinde yoğunlaştırırdı Bir defasında Hz Peygamber (sav): “Büyük günahların en ağırını size haber vereyim mi?” diye sordu ve bu sorusunu üç kez yineledi

Ashab-ı kiram da: ‘Evet, haber ver, ya Rasûlallah!’ dediler Bunun üzerine Rasûl-i Ekrem “Allah’a şirk koşmak ve anaya-babaya asi olmaktır” buyurdu ve yaslandığı yerden oturumunun üzerine gülerek:

“Bir de yalan yere şahitlik etmektir” dedi

Bu hadisi şerifi rivayet eden Ebu Berke diyor ki, bu sonuncu sözü durmadan tekrarlıyordu Onun namına üzüldüğümüz için kendimize 'Keşke sussa!' dedik' (1)

Görüldüğü üzere Peygamber Efendimiz “günah-ı kebair” diye anılan büyük günahların ağır birer suç olduğuna dikkatleri çekmek için söze başlarken kullandığı üslup ile yetinmemiş, yalan yere şahitlik yapmanın Allah (cc)’a şirk koşmak da dahil bütün günahların temeli olduğunu vurgulamak istercesine yaslandığı yerden hemen dizlerinin üzerine gelmiş ve mübarek nefesini tüketerek aynı sözü tekrarlayıp durmuştur

Bütün bunlardan sonra Ashab-ı kiram’ın bu önemli yasakları unutması, ihmal etmesi veya aynı üslup ile diğerlerine duyurmaması elbette mümkün değildi

Bir gün yine sahabelerine şöyle sordu:

- Size oruçtan, namazdan ve sadakadan daha üstün bir ibadetin ne olduğunu söyleyeyim mi? Bütün sahabeler:

- Evet, ya Rasûlallah, söyle! Diye beklediler Çünkü bildiklerine göre, Allah (cc)’a imandan sonra en büyük ibadet namaz kılmak, oruç tutmak, zekat ve sadaka vermekti

Acaba bunlardan daha önemli yeni bir ibadet mi emredilmişti? Zaten kendini can kulağıyla dinleyen ashabını tam anlamıyla dikkatli hale getirdikten sonra şöyle buyurdu: “Araları bozulmuş iki kişiyi barıştırmıştır” (2)

Böylece Rasûl-i Ekrem (sav), birey ve toplum hayatının sağlığını koruyacak iki denge unsuruna dikkatleri çekmiş oluyordu Zira namaz, oruç ve sadaka ferdin manevi hayatını canlı ve diri tutacak birer motor idi Küskünlük, dargınlık ve birbirine sırt çevirmek de toplum hayatını sarsıp zayıflatacağı için çevredeki Müslümanların duruma derhal müdahale ederek araları bozulmuş iki kişiyi barıştırmaları, birlik ve beraberlikleri yeniden canlandırıp diriltecekti

Bir başka seferinde sahabesine sordu:

“Yezid İbni Esed! Söyle, cennete gitmek ister misin?”

Sorudaki çarpıcılığa dikkat edilmelidir

İnsanların en büyük emeli olan cenneti, Rasûl-i Ekrem, bir adım atınca gidecek, elini uzatınca tutacakmış gibi adeta sahabesine gösteriyordu Yezid, sevinç ve heyecandan ne söyleyeceğini şaşırmış bir şekilde gözleri parlayarak tasdik etti:

- Evet, ya Rasûlallah! Efendimiz ona şu üstün ahlâk prensibini öğretti:

“Kendin için istediğini kardeşin için de iste!” (3)

Elbette Yezid ve cennet özlemini duyan diğer Müslümanlar, İslâm ahlâkının belki de en önemli esası olan bu gerçeği hem hızla insanlar arasında yayacak ve hem de kendileri yaşacaklardı

Veda Haccı sırasındaydı Peygamber (sav) devesinin üzerinde ashabına konuşma yapıyordu Bir ara sordu:

“Ey müminler! Bugün hangi gündür?” Ashab-ı Kiram, Efendimizin böylesine önemli bir günü bilmemesine asla ihtimal vermediği için sustular ve bugüne kadar yeni bir isim vereceğini zannederek beklediler Efendimiz:

- “Kurban günü değil mi, canım?” diye sorusunu tekrarladı Ashab-ı Kiram:

- “Evet ” diye cevap verdi Hz Peygamber (sav) tekrar:

- “Bu ay hangi aydır?” diye sordu Sahabeler yine aynı düşünceyle sustular Resûlallah (sav):

- “Niye Zilhicce’dir” değil mi?” diye ashabına baktı

Onlar:

- “Evet, Zilhicce’dir” dediler Resûl-i Ekrem, ashabını daha da şaşırtan bir soru sordu:

- “Bu içinde bulunduğumuz şehir hangi şehirdir?”

Ashab-ı Kiram, belki de Mekke’nin adını değiştirecek diye pür dikkat dinlemeye başladılar Efendimiz:

- “Burası Mekke değil mi?” diye ashabını süzdü Onlar derin bir hayret içinde:

- “Evet” diyebildiler Bunun üzerine Peygamber (sav) şöyle buyurdu:

“Kanlarımız, mallarımız, ırz ve namuslarımız bu şehir içinde, bu ayda bugünün haram olduğu gibi, birbirinize haramdır Muhakkak ki siz, Rabbinize kavuşacak ve o zaman yaptıklarınızdan dolayı sorguya çekileceksiniz Ey insanlar! Aklınızı başınıza toplayınız da, benden sonra birbirimizin boynunu vuracak şekilde sapıklığa düşmeyiniz!” (4)

Peygamber Efendimizin bu tür öğretim tarzının pek çok örneği vardır Yine bir defasında ashabına şöyle bir soru yöneltti:

- “Ne dersiniz bakalım! Birinizin kapısı önünde bir nehir bulunsa da, o kimse bu nehirde her gün beş defa yıkansa, o adamda kir diye bir şey kalır mı ?”

Ashab-ı Kiram, böylesine net ve berrak ama ne için örnek olarak verildiği belli olmayan bir soru karşısında, “Hayır, bu su, o kimsede kir bırakmaz” demekle beraber, Efendimiz (sav)’in söyleyeceklerini merakla beklemeye başladılar Hz Peygamber, üzerine dikilen meraklı bakışlara şu sözlerle cevap verdi:

“ İşte beş vakit namaz da böyledir Allah Teala namaz sayesinde kulun yaptığı günahları silip temizler

(1) Buharî, Şehadet, 10

(2) Ebu Davud, Edep, 50

(3) Ahmed İbn-i Hanbel, Müsned, 70

(4) Buharî, İlim, 9, 37; Fiten, 8; tevhid, 24; hac, 132; Müslim, hasame, 29-30



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.