Hz Ukbe Anlatıyor |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz Ukbe AnlatıyorHz Ukbe anlatıyor Hakkında Hz Ukbe anlatıyor Hz Ukbe anlatıyor Bir seferinde Peygamberimizin arkasında ikindi namazını kıldım Peygamberimiz selam verip namazı bitirdi ve sonra hızla yerinden kalkıp evine girdi Biz de O'nun bu ani tavrından dolayı endişelendik Peygamberimiz biraz sonra döndüler Bizlerin endişelenmiş olduğunu anlayınca şöyle buyurdu: "Odamda biraz altın ve gümüş vardıOnu hatırladım Beni hayırda acele etmekten alıkoymasın diye hemen dağıtılmasını istedim Onun için süratle eve girdim" (Buhari, ezan, 158; Nesai sehv, 104) Peygamberimiz (sav): ''Beş şey gelmeden beş şeyin kıymetini bil!'' buyuruyor: İhtiyarlığından önce gençliğinin, Hastalanmadan önce sıhhatinin, Fakirliğinden önce zenginliğinin, Meşgul zamanlardan önce boş vakitlerinin, Ölümden önce hayatının… (Buhari, Rikak, 3) Doğrudur Hayatın değerini bilmek lazım Zamanın da, zenginliğin de, sıhhatin de, gençliğin de İslam, hayatı ve nimetleri doğru ve verimli kullanmamızı öğütler Hayattan kopmayı değil, hayata gerçek anlamını kazandırmayı emreder Kur'an ayetleri, hayatın sarhoş ettiği insanları sarsmaya çalışır Manevi sarhoşluğun, bir şişeden gelen sarhoşluğa benzemediğini anlatmaya çalışır Hz Mevlana şöyle der: "Dünya hayatı bir rüyadan ibarettir Dünyada servet sahibi olmak rüyada define bulmaya benzer Dünya malı nesilden nesile aktarılır ama hep dünyada kalır" Evet, iyi işlerde ibadette, Allah'a yönelişte, tövbede acele etmek lazım Peygamberimiz (SAV) şöyle buyurur: "Faydalı işlerde acele ediniz Zira yakın bir gelecekte karanlık geceler gibi birtakım fitneler ortalığı kuşatacaktır O zaman insan, mümin olarak sabahlar, káfir olarak geceler Mümin olarak geceler, káfir olarak sabahlar Dinini küçük bir dünyalığa satar" (Müslim, İman, 186) Kalbimizi sürekli Rabbimizle meşgul edelim Unutmayalım, kişi hayatı boyunca neyle meşgul olursa hayatının son anında da onunla meşgul edilir Dünyada, kalbini vermek ayrı şey, dünyaya kalbini vermek ayrı şeydir * * * Son nefesini veremeyen bir adamın halini büyük bir álime sordular Dediler ki: ''Şu adam bir türlü can veremiyorŞahadet kelimesini söyleyemiyor, garip bir hali var Sanki sürekli bir işle meşgul, kalbi başka yerde'' O álim sordu: "Bu adam sağlığında neyle meşguldü, işi neydi?" Dediler ki: "Duvarcı ustasıydı İşine delice bağlıydı" Tecrübeli olan büyük álim şöyle dedi: "Gidin ve ona deyin ki: 'Usta son tuğlayı koyduk Duvar bitti'" Öyle yaptılar Kulağına öylece fısıldadılar O zaman gördüler ki adam büyük bir coşkuyla ''Oh!'' dedi ve ruhunu teslim etti Tekrar döndüklerinde álim zat şöyle izah etti: "Hayatını hep son tuğlaya endekslemişti, duvarı bitirmeye Ölüm anında da yüce Allah, onu oraya endeksledi" |
|