Prof. Dr. Sinsi
|
Hizmette Edep 1
Hizmette Edep 1
Hakkında Hizmette Edep 1
"Hizmet müminin aynasidir Hizmet, imanin ve güzel Müslümanligin ölçüsüdür Hizmet, Cenab-i Hakk'in ahlakinin kulda yansimasidir Kul rahman ve Rahim olan Rabbini tanidigi ölçüde O'nun kullarina merhametli, faydali ve yakin olur Resûlullah (s a v) Efendimizin tarif buyurdugu gibi, gerçek Müslüman, insanlarin kendisinden bir zarar görmedigi, herkesin ondan rahat ettigi, emin oldugu, fayda gördügü bir kimsedir Kendisine güvenilmeyen, insanlari sevmeyen ve kimse tarafindan da sevilmeyen kimse imanin tadini tadamaz
Arifler: "Hizmetteki edep hizmetten daha üstündür " demislerdir Bütün ilahi emirler, ibadetler, hayir ve hizmetler edep ögrenmek içindir Her isi edep güzellestirir
Manevi terbiyenin sonu, halktan kaçmak, isten el etek çekmek degil, halkin arasina dönmek ve hizmet etmektir Tasavvuf terbiyesinin en büyük hedefi insani herkese rahmet olacak bir kivama getirmektir Öyle bir kimseden Cenab-i Hak da razi olur, bütün yaratilmislar da razi olur
Büyükler sufiyi söyle tarif ederler:
Sufi, Allah için her seyini feda eden kimsedir Sufi, toprak gibidir; herkesi üzerinde tasir Nasil ki topraga bir pislik atilsa, toprak onu içine çeker temizler Sonra güzel meyve ve çiçek olarak meydana çikarir Sufi de böyledir; ona kim nasil davranirsa davransin ondan sadece güzellik ve hayir ortaya çikar
Sufi, günes gibidir; herkesi aydinlatir, isitir, olgunlastirir Sufi, Yüce Rabbi ile huzur bulmustur; herkese huzur verir Sufi, hak adamidir; hak söyler, hakliyi sever, hak kimde ise onu över Sufi, Hakk'a a------: Hak adami halkla çekismez, çekismeyi bilmez
Allah dostlari, alemlere rahmet olan Hz Muhammed (s a v) Efendimizin mesrebi üzere hareket etmeyi en büyük gaye edinmislerdir Efendimiz (s a v) hiçbir ayirim yapmadan bütün insanlari muhatap almis ve hepsine rahmet olmustur Muhataplarina dost veya düsman diye degil, Allahu Teala'nin kulu gözüyle bakmistir Yaptigi iyilikleri kimsenin basina kakmamistir, hiç kimseyi minnet altina sokmamistir Onun en büyük sünneti, baskasinin yükünü çekmek, ihtiyaçlarini gidermek ve yüzünü güldürmektir
Iste bütün hayatini Allah için halka hizmete adayanlar ve bununla Allah rizasini arayanlar, Efendimizin (s a v) bu mesrep ve meslegini iyi tanimalidir Resûlullah (s a v) Efendimiz bütün insanligi hizmet hedefi göstermis ve söyle buyurmustur:
"Bütün halk Allah'in bir ailesi durumundadir Bu aile içindeki insanlarin en hayirlisi onlara en faydali olandir "
Arifler demislerdir ki: "Bir kimse bütün halki kendisi için bir âile ferdi gibi görmedikçe gerçek sufi olamaz "
Naksibendi yolunun piri Sah-i Naksibend Hz leri, bu yolun usul ve mesrebini söyle tarif etmistir:
"Bizim usulümüz, halkin içinde Cenab-i Hak ile beraber olmaktir Yolumuz sohbet ve halka hizmet yoludur Halktan kaçmakta söhret, söhrette afet vardir Hayir, halkin içinde bulunup herkese Allah rizasi için hizmet etmektedir "
Hizmetin Kiymeti
Allah rizasi için bir hizmetin içinde bulunmak kadar kazançli bir is yoktur Resûlullah (s a v) Efendimiz hizmet ehlini söyle övmektedir:
"Bir topluluk içinde en büyük sevabi onlara hizmet eden alir "
"Insanlarin en hayirlisi, diger insanlara en faydali olandir "
"Sadakalarin en faziletlisi, Allah yolunda hizmet etmektir "
Kardeslere yapilan hizmet, nafile ibadetten daha üstündür Bu konuda su hadisleri hatirlatmamiz yeterlidir:
Resûlullah (s a v) Efendimiz bir müminin ihtiyaci için kosmanin faziletini ve serefini söyle belirtiyor:
"Bir mümin kardesimin ihtiyacini görmek için yürümem bana, su mescidde (Mescid-i Nebide) oturup bir ay itikafa girmekten daha sevimlidir "
Hizmetin en büyük kerameti insani Allahu Teala'nin sevgi ve yardimina mazhar etmesidir Efendimiz (s a v) buyuruyor ki:
"Bir kul, din kardesinin yardiminda bulundugu sürece, Allah da onun yardiminda olur "
Ashabtan Abdullah Ibnu Abbas (r a), Hz Peygamber'in (s a v) mescidinde itikafa girmisti Yanina bir adam geldi, selam verdi ve oturdu Ibnu Abbas (r a) adamin yüzüne bakti, onu biraz kederli gördü:
-Ey falanci! Seni kederli ve üzüntülü görüyorum, bir sikintin mi var? Diye sordu Adam:
-Evet, ey Allah Rasülünün amcasinin oglu Falancinin üzerimde velâ hakki var, para karsiliginda beni hürriyetime kavusturdu Fakat su kabirde yatan Peygamber hakki için söylüyorum, üstlendigim borcu ödeyecek gücüm yok" dedi Ibnu Abbas (r a):
-Ona senin hakkinda konussam olur mu? Diye sordu Adam:
-Istersen bir konus" dedi Ibnu Abbas (r a) hemen ayakkabilarini giydi, mescitten çikti Adam:
-Itikafta oldugunuzu unuttunuz herhalde!" diye hatirlatmada bulundu Ibnu Abbas (r a):
-Hayir unutmadim Fakat ben su kabirde yatan Hz Peygamber'i (s a v) isittim O aramizdan ayrilali çok geçmedi Bu arada Ibnu Abbas'in gözlerinden yaslar bosandi Sözüne devam etti: Efendimiz (s a v) söyle buyurdu:
"Kim bir din kardesinin ihtiyacini gidermek için yürür ve sikintisini giderirse, bu yaptigi onun için on senelik itikaftan daha hayirlidir Halbuki, kim Allahu Teala'nin rizasi için bir gün itikafa girse Allahu Teala onunla cehennem atesi arasinda üç hendek koyar Her bir hendegin arasi dogu ile bati arasi kadar uzaktir "
Ashabin büyüklerinden Muaz b Cebel (r a) demistir ki: Allah yolunda cihada giden arkadaslarimin esyalarini hazirlamam, yüklerini düzeltmem ve bineklerini çekip çevirmem bana on nafile hacdan daha sevimlidir "
Ebu Kilabe el-Basri (rah ), su hadiseyi anlatmistir:
"Resûlullah (s a v), yolculuk yaparken ashabini gruplara ayiriyordu Bir defasinda grubun birisi Efendimiz'in (s a v) huzuruna gelerek gruptaki bir sahsi söyle övmeye basladilar:
"Ey Allah'in Resûlü! Biz bunun gibisini görmedik Bir yere indigimizde hemen namaza kosar; durmadan namaz kilar Hareket edince tek isi Kur'an okumaktir Bir de devamli oruç tutuyor " dediler Resûlullah (s a v):
"Ona bunlari yapma imkanini kim veriyor O bunlari yaparken ihtiyaçlarini kim görüyor?" diye sordu Arkadaslari:
"Bizler!" diye cevap verdiler Resûlullah (s a v), ayni soruyu bir kere daha sordu Onlar tekrar:
"Bizler!" diye cevap verince, Efendimiz (s a v):
"Bu durumda sizin hepiniz ondan daha hayirlisiniz buyurdu "
Hace Ubeydullah Ahrar (k s) hizmetin ibadetler içindeki sevap ve yerini söyle belirtir:
"Hâcegân yolunda (Naksibendî terbiye sisteminde) içinde bulunulan vaktin icabi neyse ona göre davranilir Sahsi zikir ve murakabe, ancak Müslümanlara hizmet edecek bir durum olmadigi zaman yapilir Gönül almaya vesile olacak bir hizmet, zikir ve murakabeden önce gelir Bazilari nafile ibadetlerle ugrasmanin hizmetten üstün oldugunu zannederler Halbuki gönül feyzini temin eden sey Allah için baskalarina hizmet etmektir "
Ölçü sudur: Hak yolcusu farzlarin disinda hangi is ve ibadeti yapacagini kendisi belirlemez Tercihi mürsidine birakir Mürsid ona hangi isi ve nafile ibadeti gerekli görüyorsa onu emreder Insan için en hayirlisi ve emniyetlisi odur Hizmet eden zikir çekmez denemez Zikir, duruma göre degisik sekillerde yapilabilir Fakat sunu unutmamak gerekir: Zikir hiç ara verilmeyecek bir ibadettir Bütün ibadetlerin hedefi devamli zikir hâlini muhafaza etmektir Kalbin Yüce Allah ile irtibatini ve uyanikligini artirmayan bütün hizmetlere seytan karismis olabilir Bu durumda hizmet ehli, niyet ve vaziyetini bir daha kontrol etmelidir Hizmetteki hedef, hem nefsimize hem de mümin kardeslerimize fayda vermektir Asil fayda, Yüce Allah'a yakinlik saglayip dost olmaktir
Insani Hizmet Ölçer
Mürsid, müridin olgunluk seviyesini insanlarla geçimi ve halka hizmeti ile ölçer Güzel geçim ve hizmet kadar insanin cevherini ortaya koyan hiçbir sey yoktur Imandan sonra her mümin güzel ahlaki ile ölçülür Güzel ahlak, Yüce Allah'in ve halkin haklarini güzel korumaktan ibarettir Bununla herkesin niyeti, kabiliyeti, akli, ilmi ve ulastigi terbiye seviyesi belli olur
Abdurrahman-i Tâhî Hz leri söyle buyurur: "Nisbet (manevi feyiz ve yardim) hizmete göredir Hizmetteki ilahi rahmet hiçbir seyde yoktur Naksibendi tarikatinda rahmete sebep olacak her türlü amel ve hizmet vardir Ibadet için evine kapanip halkin hizmetinden kaçan kimse, pek çok hayirdan mahrum kalir Sadece zikirle yetinmek olmaz Mal ve can ile Allah yolunda cihat ve gayret etmek gerekir "
Insanin Allah rizasi için yaptigi bütün ameller, gayretler, harcamalar hizmetin içine girer Bunun için hizmetteki edepleri bilmemiz ve korumamiz gerekmektedir
Hizmetin temeli ve ruhu ihlastir Ihlasla yapilan hiçbir ise küçük denmez Allah rizasi için mescitten atilan bir çöp bile hayirdir, hizmettir Insan bir hayir yaparken ne yaptigindan çok, onu kim için yaptigina bakmalidir
Hizmeti kullanip içimizdeki nefsani hisleri tatmin etmek, insanlarin ragbetini çekmek, özel çikarlar saglamak, bas olma hevesine kapilmak, hizmet edip hürmet beklemek dogru degildir
Hizmetin Alani
Hizmette sinir olmaz, yer ve insan seçilmez, cemaat ve millet taassubuna düsülmez Allahu Teala'nin yarattigi bütün mahlukat hizmette hedeftir Mümine hizmet gerektigi gibi, mümin olmayan, inkar içinde kosan, haramlara bulasan insan da hizmete muhtaçtir, ilgiye layiktir Hizmet, karsimizdakinin ihtiyacini gidermektir
Hace Ubeydullah Ahrar (k s) der ki:
"Ben bu yolun feyzini tasavvuf kitaplarindan degil, halka hizmetten elde ettim Herkesi bir yoldan götürürler Bizi de hizmet yolundan götürdüler Ben hizmette insan ayirimi yapmadim, hayir umdugum herkese hizmet ettim Heri'deyken sabahlari hamama gider ve Müslümanlara hamamda hizmet ederdim Hizmette iyi veya kötü, beyaz veya siyah, kuvvetli veya zayif ayirimi yapmadan herkese hizmet ederdim Hizmetime karsilik olarak kimse bana bir ücret vermesin diye, isimi bitirir bitirmez hemen hamamdan uzaklasirdim "
Hizmet Ahlaki
Hizmette ben yoktur, biz vardir Benlik birlik için feda edilmelidir ki güzel geçim olsun Hizmetteki kardeslerimiz ile dogruyu bulmak için konusuruz, tartisiriz, arastiririz, fakat sonuçta bir noktada anlasiriz Katiyyen fitne ve ayriliga kapi açamayiz Birbirimize nefis için kizip küsülü duramayiz Özellikle basimizdaki idareciler ile farkli düsündügümüz durumlarda ya onlari bizim tercih ettigimiz dogruya ikna etmeliyiz, ya da onlarin tercih ettigi dogruya ikna olmaliyiz Aksi tavir ve davranislar ile hizmeti aksatma hakkimiz yoktur Su örnegi iyi düsünelim
Imam Zühri (rah) nakleder:
Resûlullah (s a v) Efendimiz Sam tarafina Kelb ve Gassan kabileleri üzerine gördermek üzere iki grup asker hazirladi Birisinin basina Ebu Ubeyde b Cerrah'i (r a), digerinin basina da Amr b As'i (r a) kumandan yapti Hz Ebu Bekir ile Hz Ömer (r a) Ebu Ubeyde'nin kumandasindaki grupta bulunuyorlardi Haraket edecekleri sirada Resûlullah (s a v) Efendimiz Ebu Ubeyde ile Amr'i saadetli huzuruna çagirdi ve:
-Siz ikiniz sakin birbirinize karsi gelmeyin! diye tenbihatta bulundu Yola çikildi Medine'den ayrildiklarinda, Ebu Ubeyde (r a), Amr b As'i (r a) bir kenara çekti ve:
-Biliyorsun Resûlullah (s a v) Efendimiz bana ve sana: "birbirinize karsi gelmeyin!" diye tenbihatta bulundu Öyleyse ya sen bana uyacaksin, ya da ben sana uyacagim" dedi Amr b As:
-Sen bana uy, idare bende olsun! dedi Ebu Ubeyde:
-Tamam, ben sana uyacagim, dedi ve Amr b As iki ordunun da kumandanligini üstlendi Bu durum Hz Ömer'in hosuna gitmedi Ebu Ubeyde'ye:
-Sen Nâbiga'nin oglu Amr'a mi uyuyorsun? Onu kendine, Ebu Bekir'e ve bizim üzerimize kumandan mi yapiyorsun?, diye söylendi Ebu Ubeyde (r a):
-Canim kardesim! Resûlullah (s a v) Efendimiz bana ve ona: "birbirinize karsi gelmeyin!" diye tenbihatta bulundu Ona itaat etmeseydim Rasulullah'a (s a v) asi olurdum, halk isin içine karisirdi Fitneden korktum Vallahi ben Medine'ye dönünceye kadar ona tabi olacagim, dedi
Hizmette en önemli fedakarlik iste böyle olur Hizmet ehli nefsini degil hizmeti düsünür Hizmet ayaga kalksin diye gerekirse nefsini ayaklar altina serer Bu yolda Allah için tevazu gösterip alçak gönüllü olan kimselerin basi Ars'a deger O kimseyi Yüce Allah sever Bu seref de ona yeter
Hizmette kin, intikam, acelecilik, düsmanlik, haset ve ihanet olmaz Hizmet, ihlas kadar edebe ve sevgiye muhtaçtir Dili aci, yüzü sert, kalbi kati, gönlü dar olan kimse, hizmet edeyim derken hezimete sebep olur Kalpleri toplamak yerine dagitir, isindirayim derken sogutur ve sevdirmek yerine nefret ettirir
Hizmet içindeki kardesler birbirlerine edep içinde sefkat ve merhametle davranmali, aci sözden, asik yüzden çekinmeli, hizmet arkadaslari için istigfar ve hayir dua etmelidir Bir mümin diger mümin kardesi için hayir dua ediyor ve Allah'tan onun affedilmesini istiyorsa Allah'in rahmetini üzerine çekmis demektir Hizmette hedef nokta kalplerin kaynasmasidir
Resûlullah (s a v) Efendimiz, hizmet için yola çikan kimsede su niyet ve ahlaklarin bulunmasini gerekli görmüstür:
1-Allah rizasi için yola çikmak
2-Basindaki imama ve baskana itaat etmek
3-Sevdigi malindan Allah rizasi için kardeslerine infak ve ikram etmek
4-Beraber oldugu arkadaslariyla iyi geçinmek, onlara yumusak davranmak
5-Fitne ve fesattan çekinmek
Kim böyle yaparsa onun bütün uykusu ve uyanikligi hayir olur kendisine sevap getirir
Kim de övünmek, kendini sevdirmek ve gösteris için yola çikar, basindaki imamin sözünü dinlemez, insanlarin arasini açar ve yeryüzünde fesat yayarsa onun elde edecegi hiç bir hayir yoktur "
Hak yolu, kardesini kusuruyla birlikte sevme yoludur Bu yol, vermeyene verme, gelmeyene gitme yoludur Bu yol, canla basla hizmet edip sonunda kendi kusuruna istigfar etme yoludur
Kendisini baskalarindan kiymetli görenin ve bunun için herkesten hizmet bekleyenin Allah katinda gübre kadar degeri yoktur Cenab-i Hakk'in katinda ve halkin yaninda kiymetli olmak isteyen kimse, hizmete talip olmalidir Insana verilen sevgi baskasina merhamet içindir Ikram edilen nimet, cömertlik içindir Akla verilen feraset adalet içindir Vücuda verilen kuvvet, Hakk'a ibadet, halka hizmet içindir
Hizmet Tevazu Ister
Hizmette is ve yer seçilmez, verilen hizmet çesidi ne olursa olsun onu ihlas ve samimiyetle güç yettigi kadar yerine getirmelidir Önemli olan Allah rizasi için hayirli bir isin içinde olmaktir Hayirli islerde baskan olmak bir maharet olmadigi gibi, geri hizmetlerde kosan birisi olmak da utanilacak bir sey degildir
Ben bu iste ancak baskan olurum, gerideki islere bakmam, ben basit seylerle ugrasacak adam degilim demek ciddi bir manevi hastalik alametidir
Gönlü Allah'a bagli kimsenin hizmette nasil davranacagini Resûlullah (s a v) Efendimiz söyle ifade buyurmustur:
"Müjde olsun o kula ki, binegini alip Allah yolunda cihada ve hizmete çikar Basi açik, ayaklari toz toprak içinde var gücüyle bu yolda kosar Kendisine ordunun önünde gözcülük verilse onu hakkiyla yapmaya çalisir Eger ordunun arkasinda geri hizmetleri verilse onu hakkiyla yapmaya çalisir Ileride veya geride hangi is verilse o isin geregini yapmakla mesgul olur "
Bu hal gerçek hizmet ehlinin ahlaki olmalidir Bu gün amir olan yarin memur olabilir Bir yerde müdürlük yaparken, öbür yerde tuvaletleri yikamak, yollari temizlemek, sirtinda çuval tasimak, soba yakmak, misafirlere hizmet etmek gerekebilir Allah adami her iki isi de gönül hoslugu ile yapar, kimseden utanmaz, yaptigi isi basit ve gereksiz görmez Amir iken kibre düsmedigi gibi, misafirhanede fakirlere hizmet ederken de basit bir is yaptigini düsünmez Su örnekleri bir düsünelim:
Hz Ebu Bekir (r a), önceleri ticaretle ugrasiyor, çarsiya inip alis veris yapiyordu Ayrica koyun sürüsü vardi ve zaman zaman onlarla mesgul oluyordu Bazen mahallesindeki yardima muhtaç kimselerin koyunlarini sagiyordu Halife olup kendisine beyat edildigi zaman, daha önce koyunlarini sagdigi bir ailenin kizi:
-Artik bundan sonra koyunlarimiz sagilmaz!" diyerek hayiflandi Kizin sesini isiten Hz Ebu Bekir (r a):
-Hayir, vallahi davarlarinizi sagmaya devam edecegim Üzerime aldigim bu isin daha önceki ahlakimi degistirmeyecegini ümit ediyorum, diye kizi teselli etti ve halife iken de mahallenin koyunlarini sagmaya devam etti Hatta bazen koyunlarini sagdigi kimselere:
-Nasil istersiniz, sütü köpüklü mü sagayim, köpüksüz mü olsun? diye sorar, onlar nasil isterse öyle sagardi Daha sonra bulundugu mahalleden Medine'nin merkezine tasindi Ticaret isiyle halifeligin beraber yürümedigini görünce, ticareti birakti, bütün vaktini Müslümanlarin hizmet ve idaresine ayirdi Devlet hazinesinden kendisine ve ailesine yetecek miktar maas bagladi Vefat edecegi sirada, elinde biriken bütün malini devlet hazinesine geri teslim etti Üzerimde Müslümanlarin mallarindan hiçbir sey kalmasin dedi Bu duruma sahit olan Hz Ömer (r a):
-Ebu Bekir pesinden gelenlerin isini zorlastirdi, onun gibi kim yapabilir, Dedi
|