Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
erkeğin, hakkı, kadınların, yarısıdır, şahitlikte

Şahitlikte Niçin Kadınların Hakkı Erkeğin Yarısıdır

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Şahitlikte Niçin Kadınların Hakkı Erkeğin Yarısıdır




Şahitlikte niçin kadınların hakkı erkeğin yarısıdır
Hakkında Şahitlikte niçin kadınların hakkı erkeğin yarısıdır




Şahitlikte niçin kadınların hakkı erkeğin yarısıdır ?
İslam hukukunun temelini teşkil eden meseleler vahye dayanır Ana hatlarıyla Kur'an'da yer alır Yani hukuki esaslar kainat Yaratıcısı tarafından tespit edilip tayin edilmiştir Hangi devir, hangi iklim ve şartlar içinde yaşanırsa yaşansın bu esaslar toplumların huzur kaynağı ve rahat vesilesidir Çünkü hükümler insan yaratılışına en uygun olanıdır Kur'an'daki hükümler incelendiğinde, ilk göze çarpan husus bu hükümlerde insanın hem bedeni, hem de ruhi yapısının dikkate alınmış olasıdır

Şahitlik meselesinde de bunu görmek mümkündür Şahitlikle ilgili ayet-i kerimenin meali şöyledir

"Erkeklerinizden iki şahit tutun Eğer iki erkek bulunmazsa şahitlerden razı olacağınız bir erkek; biri unuttuğunda, şaşırdığında diğeri ona hatırlatacak iki kadın olabilir"(1)

Demek ki, buradaki esas mesele kadının yaratılışı ile doğrudan alakalıdır Onun psikolojik yapısının bir gereğidir Kadının esas mizacı heyecandır ve heyecanlarıyla yaşar Bunun için düşünceler, aklından çok kalbine işler, tesirleri de o şekilde gelişir Hadiseler karşısında pek tarafsız kalamaz Merhamet ve şefkat tarafı ağır bastığından hadiselere sezgisiyle yaklaşır

Bu hususiyetlerinden dolayı Kur'an, "Kadınlar unutabilirler, onun için şahitlikte onlara bir yardımcı verilmeli" diyor Bunu, kadını yaratan Yüce Allah ifade buyuruyor Öyle ise bu değişmeyen bir kaidedir Kadınların içinde unutkan olmayan, bazı erkeklerden daha güçlü hafızaya sahip olanlar yok mudur? Şüphesiz vardır, ama umumi olarak kadınlarda bu psikolojik hal daha çok görülür Hadiseyi akıllarında fazla tutamamaları normaldir

Diğer yandan, kadın daha çok içe dönüktür Kendine has bir dünyası vardır Gün boyu ev işleriyle iç içedir Çocuklarının bakımı ve terbiyesi ile meşguldür Ticaret, alışveriş, iş hayatı siyasetle çok az kadın ilgilenir Dış dünyanın bu kadar uzağında olan bir kadın hariçte olan hadiselere nasıl vakıf olacak, mahiyetlerini nasıl öğrenecek, aklında nasıl tutacak, şahitliğini ne nispette tam yapabilecektir?

İslamiyet şahitlik meselesinde kadına erkek kadar bir mükellefiyet yüklemeyip, iki kadının şahitliğini, bir erkeğe denk tutmakla onun hakkını zayi etmemiş, aksine onu korumuş, bir günaha düşmesini önlemiştir Çünkü şahitlik büyük mesuliyet gerektiren bir iştir, ağır bir vazifedir

Bu hususta bir ayet-i kerimede şöyle buyrulur:

"Şahitliği gizlemeyin Onu kim gizlerse şüphesiz kalbi günahın acısından sızlar Allah işlediklerinizi bilir"(2)

Hadis-i şeriflerde şahitliğin ne kadar mühim bir mesuliyet taşıdığına işaret edilirken, yalancı şahitliği de büyük günahlar arasında zikredilir

Evet, İslamiyet kadını büyük günahlara düşmekten korumuş, onun bazı zaaflarına kapılıp, heyecanlanarak yahut hissi davranarak yalancı şahitlik gibi bir günaha girmesine mani olmuştur Yanına bir yardımcı kadın vererek bunun tedbirini almıştır İşte bundan dolayı bazı şahitliklerde iki kadın bir erkek yerine geçmektedir

Bazen kadınlar şahitlik yapacağı meselede kıskanç davranabilir, rekabet hissi baskın gelebilir Bunun için hadisenin bazı taraflarını gizleyerek, adaletin tecellisine gölge düşürebilir Fakat iki kadın şahitlik yaparsa, birisinin gizlediğini öbürü açığa vurarak şüpheler ortadan kalkmış olur

Diğer taraftan iki kadının şahitliğinin bir erkeğin şahitliğine eşit tutulması hiçbir zaman kadının erkeğin yarısına eşit olduğunu göstermez Çünkü bu sadece şahitlik meselesinde her türlü teminatın bulunmasına önem verildiğinin bir göstergesidir Kadın hangi çeşit davalarda şahitlik yapar, hangilerinden muaftır, hangilerinde erkeğin yarısı sayılır?

İslam hukuku, zina, içki ve hırsızlık gibi had cezalarını gerektiren suçlarda ve kısas gibi cezalarda kadını muaf tutmuş, onun şahitliğini kabul etmemiştir Bu davalardan zina cezasında dört erkeğin, diğerlerinde ise iki erkeğin şahitliğini esas almıştır Alış-veriş, ticaret, nikah, talak gibi muamelata giren davalarda ise iki erkek yoksa, bir erkekle iki kadının şahitliğini şart koşmuştur Fakat erkeklerin vakıf olamayacağı, bekaretin tespiti, doğum anında anne ve çocukla ilgili vuku bulacak hallerde, süt kardeşliğinin tespiti gibi meselelerde tek kadının şahitliği de kafi gelmektedir Hatta, Hz Ömer boşanma hadisesinde bile bir kadının şahitliğini kafi görmüştür Çünkü şahitlikte asıl mesele hakkın zayi olmaması, adalete gölge düşürülmemesi, hakkın tecelli etmesidir Had cezalarında ve kısasta kadının şahitliğine müracaat edilmemesinin bir hikmeti, bu çeşit meselelerde en ufak bir şüpheye mahal verilmemesi hassasiyetidir Çünkü kısas gibi bir davada eksik bir beyanla, bir hak zayi olabilecek veya bir insanın kısas edilmesi söz konusu olacaktır Kadınlardaki unutkanlık ve hislerine mağlup olmak gibi bir arıza bu meseleye gölge düşürebilir

(1) Bakara Sûresi, 282
(2) Bakara Sûresi, 283

Mehmet Paksu


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.