Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
efendimizsavşiirler

Efendimiz(S.A.V)Şiirler

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Efendimiz(S.A.V)Şiirler




Efendimiz(sav)Şiirler
Hakkında Efendimiz(sav)Şiirler




BEN SENİ GÖRMEDEN SEVDİM

Yorgun gecelerde titreyen,
Bir yetim bir öksüz yüreğimle sevdim Seni
Ey gönül bahçemde büyüttüğüm nazlı çiçek
Ey sevdamın adı, aşkın gerçek anlamı
Bu hasret bu gurbet söyle, söyle ne zaman bitecek
Ben Seni görmeden sevdim
Yolunu gözledim bir Medine sabahı
Ellerimde güller, güllerki kokunu aldığım
Kokunu alıp yandığım, yanıp yanıp ağladığım
Ben Seni görmeden sevdim
Gözlerini gözlerime deydir Efendim, ellerini ellerime
Sevmeyi Senden öğrendim ilkin
Sevilmesi gereken her şeyi Senden
Şefkat Seninle mana buldu
Buz çöllerini Seninle aştım
Abı-hayat sundum sıcak ikliminde
Gözlerini gözlerime deydir, ellerini ellerime Efendim
Ben Seni görmeden sevdim
Bahar yüzlü insanlar bildim etrafında pervane
Onlardan biri olmak istedim hep, her emrine amade
Seninle yaşamak, Seninle ölmek,
Seninle ağlamak ve Seninle tebessüm etmek
Aynı sofrayı Seninle paylaşmak istedim
Ama en çok Seni, Seni görmek istedim
Göremesemde!
Ben Seni görmeden sevdim
Kokunu aldım güllerden
Ben Seni görmeden sevdim
Adını andım yürekten
Sevgiliii, en Sevgiliii
Görmeden, görmeden sevdim ben Seni ey Sevgili
Ben Seni görmeden sevdim
Veysel Karani sabrıyla büyüttüm sevgimi
Yüzünü yoldaş ettim
Kah yeller gibi estim Yemende
Kah mecnun gibi düştüm çöllere
Bil ki ölüm kapımı çalıp geldiğinde
Ne zaman? Nasıl? Kim bilir nerede ?
Ben Seni görmeden sevdim
Rüyalarım var Sana dair
Özlemlerin var Sana
Al yüreğim senin olsun Sultanım
Uyandır beni aşka
Ey gülü vefa, Ey rahmet sağanağı
Yağmur yağmur, tane tane düştünde gönlüme
Kurak topraklarım hayat buldu gelişinle
Ben Leyla çölünde seraplar gördüm çok zaman
Boş hülyalara daldım kayboldum
Su içtiğim pınarlara ateşler dokundu
Ben aşkımın hicranını sırtımda taşıdım
Ben Seni görmeden sevdim
Seni görmeden seven milyonlarca sevdalı gibi
En berrak duyguları besledim Sana, en nadide hisleri
Gell Efendim, al götür beni uzaklara
Düşmeden gülüm tuzaklara
Gözlerimde yaş akar durur
Bu ayrılık beni yakar vurur
Gözlerini gözlerime deydir
Ellerini ellerime Efendim
BEN SENİ GÖRMEDEN SEVDİM
Arzu halim var Ya Resul

Rabbimin en güzel kulu
Sevgililer Sevgilisi
Seçkinler seçkini
Dertlerimin devası
Zindanımın nuru
Sen saraydasın
Ben zindanda
Zindanım çok karanlık
Korkuyorum Ya Resul
Annesini kaybeden bir çocuk,
Korkusu var yüreğimde
Yüreğim sana muhtaç Ya Resul
Bir bakışını
Bir gülüşünü görsem
Yıkacağım zindanımın duvarlarını
Sana muhtacım Ya Resul
Zindanımın penceresinden
Sadece senin sarayın gözükür

O saray ki her iki alemi süsler
Sarayının ışıkları vurur zindanıma
Sarayının kapısında
Nice seçilmişler durur
Baş çıplak, ayak çıplak
Hepside senden şefaat ister
Arkana bir dönsen
Bir gülüşün, bir bakışın
Bütün dertlerimin devası
Sana muhtacım Ya Resul
Zindanımın penceresinden
Sadece senin sarayın gözükür

Bir gece geliversen
Giriversen rüyama
Ne olur Ya Resul
Hilal kaşlarını
Deruni bakan gözlerini
Görsem
Öpsem, öpsem
Ellerini doyasıya öpsem
Razıyım sarayının dilencisi olmaya
Seçkinlerinin ayakları altında kalmaya
Daha çok ağlasam
Daha çok yalvarsam
Gelir giriverir misin rüyama
Gözüm arar, gönlüm arzular seni
Bekliyorum Ya Resul
Karanlıkta yolunu kaybeden
Bir geminin yıldızları,
Toprağı kuruyan köylünün
Yağmuru beklediği gibi
Bekliyorum seni Ya Resul
Hiç olmazsa perdenin kenarından
Göz ucuyla bir lahza baksan
Zindanım bir an dahi aydınlansa
Sana muhtacım Ya Resul
Zindanımın penceresinden
Sadece senin sarayın gözükür
Sakalım sarığım cüppem yoktur
Cesedimde bir iz bulamazlar sevgine dair
Açsalar kalbimi
Hasret denizine ulaşırlar
Bu zindanda derbederim
Başım çıplak, ayağım çıplak
Sana muhtacım Ya Resul
Zindanımın penceresinden
Sadece senin sarayın gözükür

Sensiz her gecemin şafağı karanlık
Her kışımın baharı, sonbahar
Hasretim dermanımı tüketti
Özledim seni Ya Resul
Gel rüyama gecemi aydınlat
Pamuk ellerinle okşa beni Ya Resul
Hasan’ını okşar gibi
Hüseyin’ini okşar gibi
Sev beni Ya Resul
İbrahim’ini sever gibi
Fatıma’nı sever gibi
Sana muhtacım Ya Resul
Zindanımın penceresinden
Sadece senin sarayın gözükür

Rüyada bile görsem seni
Yıkılır zindanımın duvarları
Yıkıversen duvarlarımı
Sarayına alıversen de,
Kıtmir’in olsam bahçende
Sana muhtacım Ya Resul
Zindanımın penceresinden
Sadece senin sarayın gözükür

Yıllardır bekledim
Duvarlarıma hep senin ismini kazıdım
Dedim Rabbimin en merhametli kulu
Bekliyorum Ya Resul
Gözlerim ıslak
Yüreğim yanık
Zindanımın penceresinden
Sadece senin sarayın gözükür
Sana muhtacım Ya Resul
Muhammed Mustafa (SAS)

Toplansın yürekler Allah aşkına,
Gören zalim gözler dönsün şaşkına,
Gönüller sel olup gitsin taşkına,
Muhammed Mustafa sevdası ile

Zikirler coş edip diller ağlasın
Bülbülün aşkından güller ağlasın
Aksın göz pınarı seller çağlasın
Muhammed Mustafa sevdası ile

Yükselsin alevler gönülde hardan
Vazgeçilsin biraz dünyalık yardan
İçilsin badeler manevi bardan
Muhammed Mustafa sevdası ile

Yücelsin göklere tekbirler yerden
Koşalım menzile tan vakti erden
Geçelim bedenden geçelim serden
Muhammed Mustafa sevdası ile

Dıştaki ten özün aynası olsun
Kibir iflas edip benlik son bulsun
Cümle gönüllere muhabbet dolsun
Muhammed Mustafa sevdası ile

Dervişçe dolanıp hırka giyerek
Helalden kazanıp helal yiyerek
Sol yanlar çırpınsın Allah diyerek
Muhammed Mustafa sevdası ile
Sevgiliye Adanmış Sözler

Ey Dildârım, dilâverim, dilarâm; muhabbetinle dilhûnum, dilbesteyim, dilşâdım
Aşkımı anlatmaktan bizârım Güller seni kokuyorken, yıldızlar senden ışıtıyorken, ırmaklar sana akıyorken, ben ne söylesem kâfi gelmez
Aşkın kendisi mektupken âşıktan mâşuka, aşkı mektuba sığdırmak kimin haddi

Aşk, aşk mıdır yaşanmıyorsa, söyle! Aşk demek şimdilerde şöhret, mal, mülk demek olmuş
İnsancıkların elinde vefasızlığın adı olmuş aşk Aşk demek söz demek, ahid demek ya ; tutulmamak için verilen sözlerin adı olmuş aşk!
Sen ki bu aşklardan berisin efendim Adı deliye çıkmıştı, o mecnun ki âşıktı Leyla’ya
Bir deli aşk ki, Leyla’nın leyl saçlarının, leyl gözlerinin ardında Mevlasını bulan Ey sevgili yollarım ol Mevlaya!

İki gözümden kıymetli, şefkatli, gül-i râna canım Efendim
Aşkına biçâre talipken, gayri amacım yoktur ki bu saadet, dünya servetlerinden üstündür
Servet nedir ki gülümsemeniz güneşlere bedelken, üzülmeniz arzı titretirken
Ayağınızın altında bir parça toprak olabilme şerefi için milyonlarca mahbublarınız bekleşirken, kapında boynu bükük bir dildâde olmak yeter de artar bile

Aşk dokunmak değil, muhabbeti kalpte dokumaktır Efendim
Aşk yazılmadan okumak, aşk söylenmeden işitmektir Efendim
Sizden muhabbetinizi istemek haddim değildir lâkin, gönül ferman dinlemiyor Efendim

Ey efendiler Efendisi, Ey kainatın muhabbeti için halkolunduğu gerçek dost, mahbup, sevgili
Firakınla bu dünya çölden başka nedir ki?
Ancak vuslat hayali ile ruhum yemyeşil bir vâhadır Efendim



Alıntı Yaparak Cevapla

Efendimiz(S.A.V)Şiirler

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Efendimiz(S.A.V)Şiirler






Ey Nebi

Sevdirdi Seni bana her şeyden artık felek,
Varsın kebap olsun sinem tâ subh-i haşre dek;
Meftûn-u hüsnün gibi, belki de bilmeyerek
Yüzüm izinde dolaşıyorum eğilerek

Açıp sineme bak ateşi emelindendir,
Gözlerimden akan yaş gönlümün rengindendir;
Derdim hadden efzün olsa da derman Sen’dendir;
Ne olur tut elimden bu da benden diyerek!

Yıllar var ki yoldayım hiç rahatım kalmadı,
Düşe-kalkayım hep seyre tüka tim kalmadı;
Perişan hülim ümid vuslatım kalmadı,
İltifât et ki bana sırf ilti fütın gerek

Doğ gönlümün içine onu ney gibi inlet!
Duyduklarınrn esrürını bana da dinlet!
Yârâna güller sunarken Kıtmiri de yâdet!
Ak ufkuna uymayan her hâlini bilerek


Alıntı Yaparak Cevapla

Efendimiz(S.A.V)Şiirler

Eski 10-11-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Efendimiz(S.A.V)Şiirler






GELİRMİSİN EY NEBİ?

Ey Nebi!
Bizi kime emanet edip gittin, öbür aleme,
Sensiz biz ne yapariz?
Bilmezmisin ki, biz sensizlikten korkariz
Ey Nebi!
Yusufun kuyusundaki suya,
Geceye ve geceyi bürüyen gündüze,
Günese, aya ve yildizlara,
Örümcege ve güvercine,
Yüzlere serptigin bir avuc topraga,
Uhuda ve okcular tepesine,
Günde bes kere ulu yaradana acilan günahkar ellere,
Ve 1400 yil sonra
Sensizligin hasretiyle,
Gecenin bir siyahinda, seccadesinin üzerinde,
Sana aglayan bir cift göze
And olsun ki
Sensizlik hasretine dayanacak gücümüz kalmadi
Ey Nebi!
Yalvarsak geceler boyu,
Aglasak,
Inlesek
Tutup bütün yildizlari yollarina sersek
Ve elimizde dünyanin bütün gülleri ile
Dualarla, talal bedrularla
Bir kez daha seni beklesek
Gelirmisin tekrar
Gelirmisin Ey Nebi!
Zulümler ve karanliklar icinde bogulmus,
Dünyamiza yeniden bir günes gibi dogarmisin
O sefkatli ellerinle,
Silip göz yaslarimizi
Gülmeyi coktan unutmus
Gece ve gündüz günahlari altinda ezilmis
Su bir gurup mücrimi
Su bir gurup kendini bilmezi
Su bir gurup cakir keyfi
Su bir gurup
Herseylerine ragmen
Ve ayiplarimizi yüzümüze vurmadan
Tekrar bagnina basip
Bize sultanlik bagislarmisin



Alıntı Yaparak Cevapla

Efendimiz(S.A.V)Şiirler

Eski 10-11-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Efendimiz(S.A.V)Şiirler






Gül kokuna hasretiz

Ya Muhammed, bu gece teşrif ettin dünyaya
Gelişinle son verdin ,karanlık heyulaya

Ne zulmetler son buldu,Kisra ateşi söndü
Sayenizde efendim,karanlık ,güne döndü

Emaneti koruyan,Muhammedül-emindin
İtimadın kalesi,Sen en sağlam Yemindin

Yetimdin,kimsesizdin,kimsesizler kimsesi
Şefkatle uzanan el,Hak yolunun gür sesi

Allah,Kitap bilmezdik,Karanlığı severdik
Doğru yola gelmezdik,Put`umuzu överdik

Nefislerin mahkumu zincirli kölelerdik
Senin nurlu yolunda,şükür kulluğa erdik

Allah gönderdi Seni, beşer şaşmasın diye
Bir daha sapkınlaşıp,haddi aşmasın diye

Habibullah Muhammed son Nebi,son Peygamber
Gel,Gör ne hallerdeyiz,sesimize cevap Ver

Unuttuk öğretini,öğretini unuttuk
Hakkı yerlere attık,batılı üstün tuttuk

Adı barış dinini ,terörle anıyorlar
Ümmetin karanlıkta,ışığı arıyorlar

Herkes kendi halinde kurtarıyor gemiyi
Vahşete yollanırken eskitiyor yeniyi

Rehbersin Sen ya Resul,terkettik Hadisini
Bıraktık elimizle,BİR ALLAHın ipini

Gül kokuna hasretiz,Ebu cehil hortladı
Zalimin zülmü devam,BİR ALLAH tan korkmadı

Yoluna set çektiler,ümmetin gelemiyor
Canı kıymetli oldu,yolunda veremiyor

Batılın oyuncağı,ümmetinin hanesi
Evimizde gürlüyor,Şeytanların bet sesi

Ezanlar batar oldu,kulaklara ezanlar
Küfrü savunur oldu,köşelere yazanlar

Sadece künyelere İslam diye yazıldık
Garip kaldık ya Resul,haramlara ezildik

Kur`anın ışığında kurtuluşun müjdesi
Elbette rehberimiz,Muhammedin gür sesi

Şefaatini gönder umutsuz ümmetine
Muhtacız Peygamberim,muhtacız Himmetine

Sen canımdan azizsin,anam babamdan önde
“canım arzular seni”,ruhum hapis bu tende

Seni sevmek ya Resul,yolunda yürümektir,
Senden habersiz olmak,yaşarken çürümektir

“Cihad “desem ya Resul ,ürkerler kelimeden
Kurtar bizi ya Resul,ömrümüz erimeden

Gül kokundan uzakta,ne huzur var ne rahat
Bu garip ümmetine,eder misin şefaat?



Alıntı Yaparak Cevapla

Efendimiz(S.A.V)Şiirler

Eski 10-11-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Efendimiz(S.A.V)Şiirler






Ruhum Sana

Ruhum sana aşık, sana hayrandır EFENDİM

Bir ben değil alem sana kurbandır EFENDİM

Ecramü felek Levhu kalem mesti nigahın,

Medheyleyen ahlakını Kurandır EFENDİM

Mahşerde nebiler bile senden meded ister,

Rahmet, diyen alemlere Rahmandır EFENDİM

Kıtmırinim Ey Şahı Rusül koğma kapından,

Asilere lutfun,yüce fermandır EFENDİM

Aşkınla buhurdan gibi tütmekte bu kalbim

Sensiz bana cennet bile hicrandır EFENDİM

Doğ kalbime bir lahzacık Ey Nur-i dilara,

Nurun ki gönül derdime dermandır EFENDİM

ULVİde senin bağrı yanık aşık-ı zarın,

Feryadı bütün ateş-i suzandır EFENDİM



Alıntı Yaparak Cevapla

Efendimiz(S.A.V)Şiirler

Eski 10-11-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Efendimiz(S.A.V)Şiirler






SEN kokmayan gül'ü neyleyim
Neyleyim SENSİZ baharı
SEN doğmayan günü neyleyim
Neyleyim SENSİZ ben dünyayı

SENİN teninde değmeden gelen yağmuru istemem meltemi istemem

SENİ parlayacaksa parlasın yıldızlar
SANA yanmayan yıldızı semalarda istemem
Bülbüller söyleyecekse SENİ söylesin
SENDEN okumayan bülbül olsa dinlemem

Özlemim SEN olacaksan yansın yüreğim
Sılası SEN olmayan gurbeti istemem vatanı istemem

Bir ateş yakacaksa beni kalbimden
SENİN aşkının ateşi yaksın
SENDEN gayrı bir aşkla kül olursa kalbim
Bu kalbi istemem ateşi istemem koru istemem

SENİ göremediğim vahalar bedevilerin olsun
Ben senin çölünü isterim suyu istemem

SANA çıkacaksa durmaz yürürüm
Sonu SEN çıkmayan yönü istemem yolu istemem
Ben gönüllü bir köleyim kulağımda küpem
Kalbini fethedecekse geçerim bin sina'yi birden

Yoksa neyime bu fethi istemem Mısır'ı istemem Cihan'ı istemem

Ben Sultan Fatihim önündeyim İstanbul'un
Yakarım bu şehri yüzünde bir tebessüm için
Yoksa GÜL YÜZÜNÜ güldürmeyen
Sultanlığı istemem İstanbul'u istemem

Ben bir garip Yunus'um yazdığım SENSİN yandığım SEN
SENDEN gayrı bir aşka ben kalemi istemem kağıdı istemem
Ben SENİN ümmetinim SENSİN benim EFENDİM
SENDEN gayrı SENDEN başka EFENDİ istemem SEVGİLİ istemem istemem


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.