Emir Komuta Zinciri İçinde Ve Emirle İslamda Reform” Mu? |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Emir Komuta Zinciri İçinde Ve Emirle İslamda Reform” Mu?Emir Komuta Zinciri İçinde ve Emirle İslamda Reform” mu? Hakkında Emir Komuta Zinciri İçinde ve Emirle İslamda Reform” mu? Emir Komuta Zinciri İçinde ve Emirle İslamda Reform” mu? / Nuri Ak Son aylarda tartışılan önemli konuların ilk sıralarında “İslamda Reform” konusu gelmektedir Aslında uzun yıllardan beri zaman zaman “Dinde Reform” şeklinde gündeme getirilen bu konu, sonunda birilerinin baklayı ağızlarından çıkarmasıyla “İslamda Reform” olarak gündeme oturan bu konuyu irdelemeye çalışacağız Reform konusuna geçmeden önce dinin özellikle İslam dininin ne olduğunu yeniden bir kerre daha hatırlayalım İslam kaynaklarına göre din: İtikad yani inanç konularında hakka, doğruya, ahlak ve muamelât konularında hayra irşad eden Allah tarafından konulmuş ilahi bir kanun bir sistemdir(1) Bir başka tarife göre din: Peygamber (sav)’in getirdiklerini kabül etmeye, akıl sahiplerini çağıran, Allah tarafından konulmuş ilahî bir kanun, bir sistemdir(2) Diğer bir tarif ise şöyledir: Gerçek din, yüce Allahın bir kanunudur Ve bir takım sağlam hükümlerin kutsal bir mecmuasıdır Allah bunu, peygamberleri aracılığı ile insanlara ikram ve ihsan buyurmuştur Bu kanun, insanları hayırlı olan şeye götürür İnsanlar, bu Allah kanununun buyruklarına kendi güzel irade ve arzuları ile uydukça doğru yol üzerinde bulunur ve hidayete ermiş olurlar Hem dünyada, hem de ahirette mutluluğa ve selâmete kavuşurlar(3) Her üç tariften de anlaşılacağı gibi dinin koyucusu Allahtır Din akıl sahiplerini, kendi güzel ve hür iradeleri ile bizzat hayırlı olana ve doğruya yönlendirir Din peygamberin getirdiklerinin tamamını kabule yönlendirir Dinin özellikle islam dininin hedefi, insanlığa hem dünya hemde ahiret saadetini kazandırmaktır Bunun içindir ki İslam dini, insanların hem dünyalık hem de ahiretlik olarak muhtaç oldukları iyilik ve güzellikleri önlerine koymuştur Bunları yapmayı teşvik hatta emretmiştir Yanlışlıkları ve çirkinlikleri de gösterip bunları yasaklamış, önlerine engeller koymuştur Alimler; fıkıhçılar İslam dininin ilgilendiği hususları şöyle özetlemektedirler: İslamın meşru kıldığı şeyler beş bölümdür İtikadlar (inanca, imana ait olan konular), ibadetler, muameleler, cezalar ve keffaretler İtikadlarla ilgili hususlar altı bölümdür 1Allaha iman 2Meleklerine iman 3Kitaplarına iman 4Resullerine (Peygamberlerine) iman 5Kadere, hayır ve şerrin Allahtan olduğuna iman 6Ahiret gününe iman Ibadetler beş kısımdır 1Günde beş vakit namaz kılmak 2Ramazanda bir ay oruç tutmak 3Yılda bir kere malın zekatını vermek 4Ömürde bir kere hacca gitmek 5Allah yolunda cihad etmek Muameleler de beş kısımdır: 1Muavedat: yani alış-veriş, kiralama gibi konularda mal veya menfaat değiş-tokuş sözleşmeleri yapmak 2Münakehat:evlenme-boşanma sözleşmeleri yapmak 3Muhasamat:hakları elde edebilmek için dava açmak 4Emanetler ve bunlrla ilgili hükümler 5Şirketler ve bunlarla ilgili hükümler Cezalar da caydırıcı beş bölümden ibarettir 1Adam öldürmekten caydırmak için kısas cezası 2Başkasının malını almaktan caydırmak için hırsızlığa karşı kol kesme cezası 3Zina yapmaktan caydırmak için recim (taşlama) veya celde (dövme) cezası 4Insanların şerefine saldırmaktan caydırıcı olarak iftira cezası 5Dininden dönmekten caydırmak için dokunulmazlığın kaldırılması cezası Keffaretler de beş bölümdür: 1Hata ile adam öldürmenin keffareti 2Zihar: yani bir insanın hanımına “sen benim annem gibisin, kız kardeşim gibisin” Şeklinde konuşmasının ortaya getirdiği problemin giderilmesi keffareti 3Oruç bozmanın keffareti 4Yapılan yeminde durmamanın keffareti 5Hacda ihramlı iken yasak olan şeyleri yapmadan dolayı gereken keffaretler (4) Orayntalizmin, İslama zarar vermek üzere kurulduğunu araştırarak öğrenen birisiyim Ancak azda olsa bu sistemden yetişipte sonradan hidayeti bulanlar da olmuştur Veya müslüman olmadığı halde gerçeği itiraf ederek isabetli şeyler söyleyenler de olmuştur Işte bunlardan Gebon şöyle diyor: Kur’anın Atlas okyanusu sınırından Cances nehrine kadar olan coğrafyada temel anayasa olduğu teslim edilmektedir Bu, yalnız itikad ve ibadet konularında değil bilakis ceza hükümleri medeni kanunlar ve insan neslinin hayat sisteminin ve iş düzeninin üzerine kurulduğu kanunlar bakımındanda böyledir(5) Görüldüğü gibi hem islam fıkıhcıları hemde batılı oryantalistler İslamın ve Kur’an-ı Kerimin sadece itikad, ibadet ve ahlaktan ibaret olmadığını aksine bireysel ve toplumsal hayatın bütününü kendi alanı içinde görüp hepsi için çözümler ortaya koyduğunu söylemektedirler Bu bir iddia değil gerceğin kabulüdür Yukarıdaki başlıklar altında incelenen konuların hepsinin kaynağı vahiydir Allah’ın peygamberine bildirmesiyle bunlar sabittir Vahiy ise şu iki noktada toplanmıştır 1Kitap yani Kur’an-ı Kerim 2Sünnet yani peygamber (sav)’in sözleri, fiilleri ve kabülleri Bu ikisi temel kaynaklardır Hiçbir muçtehid, hiçbir mezheb imamı bu kaynakları gözardı etmemiştir, edemez de Bu ikisinin ana kaynak olduğunda hiçbir ihtilaf yoktur Ayrıca muctehid imamlar kabul ettiği başka kaynaklar da vardır Bunlara, asıl iki kaynağa tabi kaynaklar veya tali yani ikinci derece kaynaklar denir ki bunlar da iki kısma ayrılır 1Nakıl yoluyla gelen tabi kaynaklar: Bizden öncekilerin şeriatı, önceden yapılan icma, sahabe sözü ve örf’dür 2Akıl yoluyla varılan tabi kaynaklar: kıyas, istihsan, maslahat, zerâ’i ve istishab gibi kaynaklardır(6) Burada geçen kavramların her biri başlı başına bir yazı konusudur Biz şunu söylemek istiyoruz: Bütün muctehitlerin baş vurdukları temel kaynaklar Kur’an-ı Kerim ve peygamber (sav)’ın sünnetidir Ayetin veya sahih sünnetin bulunduğu yerde, ikinci derece kaynaklara yönelmeye gerek de yoktur imkamda yoktu Hükmünü Kur’anda veya sahih sünnette bulamadıkları hususlarda, yukarda sözünü ettiğimiz kaynaklara, yukarıda sıralandığı şekilde müracaat etmişlerdir Yani önce nakıl yoluyla gelen kaynaklara sonradan da akıl yoluyla ulaşılan kaynaklara yönelmişlerdir Bu açıklamalardan sonra reform konusuna geçelim Islamda Reform Sözlük anlamı; daha iyi, daha düzgün hale getirmek için yapılan değişiklik, ıslahat olan “Reform” kelimesi dinle veya İslamla terkip edildiğinde dinde değişiklik, islamda değişiklik, dinde düzeltme, İslamda düzeltme, iyileştirme, cağdaşlaştırma, ıslahat anlamlarını ifade eder Yukarıda da söylediğimiz gibi daha önceleri “Dinde reform” şeklinde ileri sürülen iddialar şimdi “İslamda reform” temeline oturtulmuştur Artık bundan sonraki tartışmaların odak noktası “İslamda reform” olacaktır Zaten dinden kurtulmak isteyenlerin “Reform” kavramının arkasında kamufle olarak bozamadıkları tek din vardır ki oda İslam dinidir İslamdan önceki dinler, önce eski mensupları tarafından zaten tahrif edilmişti Sonraki mensupları ise ilahî kaynaktan uzaklaştırılıp insan kaynaklı hale getirilen dinde reforum yapıp tahrif edilmiş bir dini biraz daha beşerileştirmiş, insan yapısı haline getirmişlerdir Bugünkü batı toplumlarına bakıldığında insanların hayatında dinden sayılacak kaç şeye şahit olabilirsiniz İslam dininin bütün temel kaynakları ortadadır Eğer bundan sonra bu kaynaklar kullanılacaksa gelinecek olan nokta aynıdır Eğer bu kaynaklar kullanılmayacaksa bu, Allah’ın dinini değiştirmeye yönelik bir cüretkarlıktır Beşerî nakısalarla illetli olan insan, mutlak doğruyu bilen Allah’ın dinini çağdaşlaştırma iddiasıyla değiştirmeye nasıl yönelebilir “Batılılar dinlerini reform ederek aydınlanma çağına kavuştular Biz de çağı yakalayabilmek için dinimizi reform yapalım” görüşü tamaman yersiz ve hiç doğruluk payı olmayan bir özentidir Zira batılıların inandığı din daha önceden tahrif edilip bozulduğu için asırlarca karanlıkta kalmalarına sebep kabul edilmiştir Bozulmuş dini baskı aracı olarak kullanıp kendisine imtiyazlar sağlayan kilisenin girdabından kurtulmak batılılar için hayatî bir zorunluluktu Hatta aydınlınmanın öncülüğünü yapan batılı ilim ve fikir adamlarının, aydınlanma hareketinde İslam dinini örnek aldıklarını yine batılı oryantalistler itiraf etmektedirler DrSchibly Schemil şöyle diyor: sonra Kur’anda gerçekten içtimai genel prensipler vardır Diğer dinler kapılarını kapatıp beşeri görevlerinin sadece zühd’den ibaret olduğunu sanarak bu fani alemden çekildikleri bir devirde Kur’andaki uyumluluk, ruh ve bedenin olğunlaştırılıp yükseltilmesi için her zaman ve mekanda onu kabul edilmeye elverişli kılmıştır(7) Biz de bunu söylüyoruz Kur’an-ı Kerim her asırda ve her çağda vede her yerde uygulanacak tarzda Allah tarafından gönderilmiş, bir kelimesi dahi değişmeden bize ulaşan ve bundan sonrada değişmeyecek olan ilahi ve son kitaptır Kur’an-ı Kerimde değil, insanların kendi yaşantılarında reform yaparak hayat tarzlarını değiştirip Kur’ana uydurmaları en doğru olanıdır Bu sadece ahiret hayatını değil dünya refahınıda kazandıracak en güzel yoldur Kur’anın yeniden yorumlanması ve İslamın reforme edilmesi fikri bugünün meselesi değildir Sadece bir ülkedeki belli zümrelerin uğraşma alanı da değildir İslamı hayat nizamı kabul edip Allah’ın emrettiği şekilde müslümanca yaşayan ve yaşamak isteyen gerçek müslümanların arzu ve isteği hiç değildir Gerçekten inanan müslümanların müslümanlıkla hiçbir problemi yoktur Değiştirilmesi yönünde de bir talepleri yoktur Bu konuda istekli olanlar ve özel gayret gösterenler ne yazıkki bu tarakta bezi olmayan, Islamın emir ve yasakları karşısında hiçbir duyarlılığı olmayan kişilerden oluştuğu görülmektedir Bu çalışmanın hedefi asırlarca dünyada hüküm sürmüş iktidar ve müktedir olan İslamın önce iktidardan indirilmesi sonrada ortadan kaldırılırak taliplilerine artık başka seçenek kalmadı, önünüzde tek istikamet, tek düzen var başka seçeneğiniz yok demek isteyen milletler arası güçlerin orta doğudan uzak doğuya ve Afrika kıtasının uç noktasına kadar bütün islam coğrafyasında yürüttükleri faaliyetlerden sonuca ulaşmaktır Ancak şu bilinmelidir ki İslam dini diğer dinler gibi değildir Son peygamberin Hz Muhammed (sav), son kitabın Kur’an-ı Kerim olacağı ezelde takdir edildiği içindirki ilahi irade yahudilik ve hristiyanlık gibi dinlerin bozulup tahrif edilmesine müsade etmiştir Bu İlahi iradenin sahibi Kur’an-ı Kerime sıra geldiğinde “hiç şüphe yokki, Kur’an-ı biz indirdik ve muhakkak ki onu, tahrif ile tebdilden (değişikliğe uğramaktan) biz koruyacağız” (Hicir süresi 9) buyurmaktadır Artık İslam, Dünyanın son dini, Kur’an-ı Kerim de son kitabıdır Dünya durdukça bunlar bozulmadan duracaktır Bir yerde önüne geçilse bir başka yerde filizlenecektir Eğer dünya için takdir edilen vaktin sonuna gelinmişse o zaman zaten herşey bozulacak ve bütün dengeler altüst olacaktır SONUÇ Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz İslam dini en son ve en mükemmel dindir Kur’anı Kerim hiç değişikliğe uğramayan son kitaptır Kıyamete kadar gelecek olan bütün insanlığın ihtiyaçlarına cevap verecek mükemmellikte Allah tarafından indirilmiş ilahi bir kitaptır Düzeltilmeye ihtiyaç duyulacak hiçbir yanı yoktur Daha önceki dinlerde yapılan değişiklikleri ve bozulmaları gidermek üzere gönderilmiş ve hükmü kıyamete kadar devam edecek olan son kitaptır İnsanlık bunu gördüğü ve yaşantısını buna göre biçimlendirdiği takdirde hem dünya hemde ahiret saadetini elde etmeleri mümkün olacaktır Diğer beşeri sistemlerin hedefinde ahiret saadeti yoktur Vaadettikleri dünya saadeti de belli zumreler için geçerlidir Bugün dünya Kur’ana dayalı olmayan sistemlerle yönetilmektedir Ancak görüyoruz ki dünya nufusunun yaklaşık 3,5 milyarı yanı yarıdan çoğu fakirlik sınırında içlerinde birçoğuda açlık sınırında yaşamaktadır Kur’an-ı Kerim ise adil paylaşımın yollarını göstererek toplumlar arası dengenin sağlanmasını emretmenin yanında ahiret saadetini kazanmanın yollarını da göstermektedir Yani Kur’an-ı Kerim iki dünya saadetini kazandırmayı vaad eden ilahi bir kitaptır Yeterki insanlık bunu görüp kavrayabilsin Viyana Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof Scharl 1927 senesinde düzenlenen hukukcular konferansında şöyle diyor: Muhammed gibi (sav) bir kişinin kendisine intisab etmiş olmasından insanlık iftihar etmektedir Çünkü o on küsür asır önce öyle bir hukuk sistemi getirdiki biz Avrupalılar onun zirvesine 2000 sene sonra ulaşabilsek olabileceğimizin en mesut insanları oluruz(8) Bir sonraki yazıda buluşmak üzere Allah’a emanet olun Alıntıdır çok manalı bir yazı sizinle paylaşmak istedim |
|