10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Papiller Kanser Ve Folliküler Kanser
Ameliyat yöntemi ve ameliyattan sonra hastanın değerlendirilmesi
Ameliyattan önce veya ameliyat sırasında kanser olduğu belirlenen hastalarda genel kabul gören cerrahi yöntem, tiroidin tamamının çıkarılmasıdır (total tiroidektomi) Bu ameliyat, geride gözle görülebilir doku kalmadığını belirtir ve bu yöntemin yararlarına biraz sonra değinilecektir Diğer yandan özellikle önceden kanser olduğu bilinmeyen ancak herhangi bir nedenle ameliyat edilmiş hastalarda, çıkarılan tiroidin incelenmesi sonucunda da tiroit kanseri saptanmış olabilir Eğer bu hastalarda geride tiroit dokusu bırakan bir ameliyat yöntemi uygulanmışsa geride ne kadar doku kaldığının belirlenmesi gerekir Bunun için ameliyat notu, başta tiroit ultrasonu ve tiroit sintigrafisi olmak üzere çeşitli yöntemlerden yararlanılabilir Bu incelemeler soncunda hastalar, geride 2gr'dan az veya 2gr'dan fazla doku kalanlar olmak üzere 2 gruba ayrılır Bunun önemine daha sonra değinilecektir
Ameliyat edilen ve kanser olduğu kesinleşen hastalarda kansere ait özelliklerle hastaya ait özellikler göz önünde bulundurularak hastanın düşük riskli kanser veya yüksek riskli kanser grubuna girip girmediği belirlenir Bu ayırım için çeşitli sınıflama sistemleri kullanılır Ancak bunlara değinilmeyecektir Hastanın hangi grupta olduğunun belirlenmesi, hastaya cerrahi dışı ek tedavi verilip verilmeyeceğini belirleyen önemli bir adımdır
Tiroidin papiler ve folliküler kanserinde cerrahi dışı ek tedavi dendiğinde genellikle anlaşılan yöntem, radyoaktif iyot tedavisidir Buradaki temel düşünce; hastaya radyoaktif iyot verilmesi sonucunda tiroit dokusunun radyasyon ile karşılaşmasını sağlamaktır Böylece geride kalan veya kalmış olduğu düşünülen normal ya da kanserli tiroit hücreleri tahrip edilebilir
Düşük riskli kanser grubuna giren hastalara yaklaşım: Bu hastalarda, özellikle kanserin çapı 1-1 5cm'den küçükse (minimal kanser; okült kanser) herhangi bir ek girişim gerekmeyebilir Ancak bazı merkezler, geride tiroit dokusu bırakılmamış veya 2gr'dan az doku bırakılmış olan hastaların hepsine radyoaktif iyot vererek ek tedavi uygulamaktadır Bu yaklaşımlar arasında önemli bir farkın olup olmadığı henüz tam olarak aydınlığa kavuşmamıştır Ancak en azından günümüzde bu hastalara ek tedavi verilmesini gerekli kılacak çok fazla verinin olmadığı kanısındayım
Yüksek riskli kanser grubuna giren hastalara yaklaşım: Eğer bu hastalarda tiroidin tamamı çıkarılmışsa ya da 2gr'dan az doku bırakılmışsa radyoaktif iyotla ek tedaviye gereksinim vardır Eğer kalan doku 2 gr'dan fazla ise ikinci bir ameliyatla geride kalan dokunun tamamı çıkarılmaya çalışılmalı ya da geride 2gr'dan az doku bırakılması sağlanmalıdır Bu hastalara daha sonra radyoaktif iyot tedavisi verilmelidir
Tiroidin tamamının çıkarılmasının faydaları: Hastalarda geride sağlam veya kanserli doku kalma olasılığını ortadan kaldırabildiğinden hastalığın tekrarlama olasılığını sıfıra doğru düşürebilir Bu bağlamda geride kalan ya da sonradan tekrarlayan bu kanserlerin, daha kötü huylu ve daha kötü seyirli bir kanser olan anaplastik kansere dönme olasılığı vardır Tiroidin tamamının çıkarılmasının bu olasılığı da ortadan kaldırdığı kabul edilir Ancak bu olasılığın çok az olduğunu da belirtmekte yarar vardır
Tiroidin tamamının çıkarılması, yüksek riskli kanser grubuna giren hastaların ikinci kez ameliyata alınmasını önler
Tiroidi tamamen çıkan hastaların izlenmesi daha kolaydır
|
|
|