Narsistlik (Narsistik Kişilik Bozukluğu) |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Narsistlik (Narsistik Kişilik Bozukluğu)Narsistik kişilik bozukluğu kendini mükemmel görmek, başkalarını düşünmemek ve başkaları tarafından yargılanmaya aşırı hassasiyet olarak tanımlanabilir Sadece kendini düşünmek ve davranışlarının başkalarına olan etkisini umursamamak bu kişilerin en temel özellikleridir Narsistik kişiler genelde ilgi odağı olmayı, dikkat çekmeyi ve olayları control etmeyi isterler Başkalarının hayranlığını ve sevgisini kazanmayı şiddetle arzularlar Kendileri hakkında mükemmelliyetçidirler Dikkati üzerlerine toplamak için tiyatromsu krizler yaratabilirler Bu kişiler herkesin ve herşeyin kendilerine bağlı olması gerektiğine inanırlar Narsistik kişilik bozukluğu olan kişiler mükemmele ulaşmak için aşırı derecede çaba sarfederler Birisi kendilerini yada yaptıkları işi eleştirdiğinde büyük bir öfke ile tepki verirler ve saldırganlık gösterebilirler Diğer taraftan bazı Narsistik kişiler ihtiyaçları olan tüm ilgi ve dikkati çekmelerine yetecek kadar yetenekli ve başarılı olabilirler Böylece her hangi bir problem yaşamazlar ve gayet sağlıklı görünebilirler Bu durumda bile hala kendilerinden bekledikleri normal üstü beklentileri nedeniyle tam olarak tatmin olmayabilirler Narsistik kişiler genelde kendi değerlerini fazlası ile abartırlar Sürekli olarak yeteneklerini olduğundan fazla gösterirler, ukala, gösteriş meraklısı ve kendini beğenmiş görünürler Kendilerinin herkesten daha üstün olduğuna inanırlar Bu şekilde düşündükleri sürece kendilerini güvende ve mutlu hissedebilirler Kişiliklerinin olumsuz taraflarını genelde inkar ederler yada mantıklı açıklamalar getirirler Fakat kişi eğer önemli başarılara imza atamaz ise büyük bir ikilem yaşamaya başlarlar Bunun sonucunda kendilerini sahtekar, boş ve mutsuz hissederler Bu kişiler duygusal olarak uç noktalarda yaşarlar; dolayısıyla ya kendilerini mükemmel görürler ya da utanç içinde kahrolurlar Başka insanların onaylaması ile kendilerini mükemmel hissederler, gururlu, kibirli ve mağrur olurlar, kendi kendilerine yetebilirler Başkalarının onayı olmaz ise yada kesilirse birden kendilerini aşağı hissederler, çirkin olduklarını düşünürler, kıskançlık ve haset duyarlar ve kendilerine olan tüm güvenlerini yitirirler Narsistik kişiler başkaları ile işbirliği yapmakta zorlanırlar çünkü dikkatleri hep kendi üzerlerinde olur Yaptıkları her işte insanların hayranlığını kazanmaya ve mükemmelliklerini ve üstünlüklerini ıspatlamaya çalışırlar Başka insanların duygularını yada ne yaşadığını algılayamazlar Empati yapamazlar ve ender olarak bir insana duygusal olarak bağlanabilirler Eğer başkalarının ihtiyaçlarını sezebilirlerse bunu o kişilerin zayıflıkları olarak değerlendirirler Narsistik kişiler başkalarının kendi rahatları ve mutlulukları için başka insanların isteklerinden vazgeçmeleri gerektiğine inanırlar Sadece bir şeyi istiyor olmaları elde etmek için yeterli bir nedendir Başkalarından özel muamele görmeyi hakettiklerine inanırlar Bu insanlar genelde başkalarına haset ederler ve diğer insanlarında sürekli kendisini kıskandığını düşünür Başka insanların sahip oldukları değerleri ve başarıları kıskanır Bu kişiler çoğunlukla başkalarının kendilerini nasıl algıladıklarına dikkat ederler, dolayısıyla değerli, üstün saydıları, özel yada yüksek statüye sahip insanlar ile olarak kendi değerini arttırmaya çalışırlar Narsistik kişilerin başkaları ile olan ilişkileri sorunludur çünkü aşırı ilgi ihtiyaçları ve başkalarının duygu ve düşüncelerini umursamamaları yüzünden insanlar uzaklaşırlar Sosyal olarak aktif, keyifli ve cazip olabilirler fakat insanlara karşı sorumsuz ve kibirlidirler Özel ilişkilerinde narsistik kişiler eşlerinden karşılıksız sevgi ve ilgi isterler buna karşılık hiç bir sorumluluk almazlar Bu kişilerin bir ilişkiye girmesinin iki nedeni vardır; ya arzu ettikleri bir noktaya ulaşmak (mevki, para, pozisyon vs) yada mükemmelliklerini sürekli onaylayıp destekleyecek birine duydukları ihtiyaç Narsistik kişiler ile birlikte olan insanlar çoğunlukla daha once Narsistik bir anne yada babaya sahip olmuş kişilerdir, öyle ki çocukluklarında sömürünün ve ilgisizliğin sevgi olduğunu öğrenmişlerdir Dolayısıyla Narsistik bir eş ile birlikte olduklarında kendi haklarını aramayı düşünmezler ve ilişkilerinde kalarak eşlerinin kendilerini hiç bir karşılık vermeden kullanmalarına izin verirler Narsist kişiler toplumsal sorumlulukların kendileri için geçerli olduğuna inanmazlar Karşılığında hiç bir şey vermeden başkalarının kendilerine hizmet etmesini beklerler İstekleri olmadığında sözlü saldırılar, sinir krizleri, duygusal, fiziksel yada cinsel taciz ile tepki verebilirler Birisi çıkıp bencil ve sömürgen yapılarını yüzlerine vurmaya kalkarsa aşağılayıcı ve saldırgan olabilirler Mükemmel olduklarına dair inancı koruyabilmek için her tür davranışı gösterebilirler; değerlerini değiştirebilir, yalan söylemek, aldatmak, inkar etmek ve hatta gerekirse suç işlemek Tam olarak hastalığın sebebi bilinmiyor ama bazı araştırmacılar çocuklukta yaşanılan tecrübeler ile bağlantılı olduğunu öne sürmüştür Hastalık genelde ergenlik çağının başında ortaya çıkmaya başlamaktadır |
Narsistlik (Narsistik Kişilik Bozukluğu) |
10-11-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Narsistlik (Narsistik Kişilik Bozukluğu)NARSİSİSTİK KİŞİLİK Kişilik, bir kişinin kendine özgü düşünce, duygu ve davranış kalıplarını ifade etmek için kullanılır Kişilik ilk çocukluk yıllarında şekillenir ve çoğu zaman sonraki yıllarda da önemli değişiklikler göstermeden süregider Kişilik özellikleri insanların kendisini, başka insanları ve olayları algılama ve yorumlama biçimlerinde; duygusal tepkilerinde; diğer insanlarla ilişkilerinde; gereksinim, istek ve dürtülerini doyurma biçimlerinde kendini gösterir Bir insanı tanımlarken “kendini beğenmiş”, “yalancı”, “titiz”, “arkadaş canlısı”, “soğuk”, “alıngan” gibi çeşitli sıfatlar kullanırız Bu tanımlamalar o kişinin kişilik yapısını oluşturan özelliklerdir Ancak her hangi bir davranış biçiminin kişilik yapısı sayılabilmesi için bunun süreklilik göstermesi gerekmektedir Kişide genel olarak gözlenmeyen ve belli bir olay karşısında gösterdiği davranış biçimi kişilik özelliği olarak sayılmaz Kişilik yapısı insanların diğer insanlarla ilişkilerini, toplum içindeki uyumunu, kendini algılayış biçimini etkiler O nedenle bir insanı değerlendirirken onun huyuna ya da kişilik yapısına ister istemez dikkat edilir Bazılarının kişilik özellikleri ise diğer insanlarla ilişkilerini, kendini ve çevresinde olup bitenleri uygun biçimde algılama ve yorumlamasını belirgin biçimde olumsuz etkilemektedir Bu durumda kişilik bozukluğundan söz etmek mümkün olmaktadır Ancak kişilik özeliklerinin ne zaman kişilik bozukluğu sayılabileceği konusunda sınırlar son derece belirsizdir Kişilik bozukluğundan söz edilebilmesi için kişiliği oluşturan davranış kalıplarının ya da davranış örüntüsünün kişinin içinde yaşadığı kültürün normlarından belirgin biçimde farklı olması; esneklik taşımaması, uzun süredir bulunması (en azından ergenlik ya da genç erişkinlik döneminden beri); kişinin diğer insanlarla ilişkilerini, toplumsal ve mesleki yaşamını olumsuz etkilemesi gerekmektedir Ancak günlük yaşamda bir kişinin davranış örüntüsünün kişilik bozukluğu sayılıp sayılmayacağı çok yararlı bir tartışma değildir Kişinin ne tür kişilik yapısına sahip olduğunu ve bunun yaşamını nasıl etkilediğini anlamaya çalışmak daha uygun gibi görünmektedir Diğer yandan bir insanda hiçbir zaman bir kişilik yapısı saf olarak bulunmaz, her zaman bir çok kişilik yapısının özelliklerinin bir karması bulunur Günümüzde Amerikan Psikiyatri Birliği’nin ruhsal hastalıkları sınıflandırma sisteminde paranoid, şizoid, şizotipal, antisosyal, borderline, histriyonik, narsisistik, çekingen, bağımlı ve obsesif-kompulsif kişilik bozukluğu olmak üzere on kişilik bozukluğu tanımlanmıştır Narsisistik kişilik bozukluğu tanı ölçütleri Narsisistik kişilik bozukluğunun temel özelliği genç erişkinlik döneminde başlayan ve süreklilik gösteren, davranışlarda gözlenen ya da hayal edilen büyüklenmecilik, beğenilme gereksinimi ve eşduyum yapamamadır Amerikan Psikiyatri Birliği’nin DSM-IV tanı ölçütlerine göre narsisistik kişilik bozukluğu denebilmesi için aşağıda verilen kişilik özelliklerin en az beşinin bulunması gerekmektedir (Amerikan Psikiyatri Birliği 1994): 1Kendisinin çok önemli olduğu duygusunu taşır (örn başarılarını ve yeteneklerini abartır, yeterli bir başarı göstermeksizin üstün biri olarak bilinmeyi bekler) 2Sınırsız başarı, güç, zeka, güzellik ya da kusursuz sevgi düşlemleri üzerine kafa yorar 3“Özel” ve eşi bulunmaz biri olduğuna ve ancak başka özel ya da toplumsal durumu üstün kişilerin (ya da kurumların) kendisini anlayabileceğine ya da ancak onlarla arkadaşlık etmesi gerektiğine inanır 4Çok beğenilmek ister 5Hak kazandığı duygusu vardır: kendisinin özellikle kayırılacak olduğu bir tedavi biçiminin uygulanacağı beklentileri ya da bu beklentilerine göre uyum gösterme 6Kişilerarası ilişkileri kendi çıkarı için kullanır: kendi amaçlarına ulaşmak için başkalarının zayıf yanlarını kullanır 7Empati yapamaz: başkalarının duygularını ve gereksinimlerini tanıyıp tanımlama konusunda isteksizdir 8Çoğu zaman başkalarını kıskanır ya da başkalarının kendisini kıskandığına inanır 9Küstah, kendini beğenmiş davranış ya da tutumlar sergiler Narsisistik kişilik yapısı olanlarda görülen özellikler Büyüklenmecilik: Narsisistik kişilik bozukluğunun temel özelliği büyüklenmeciliktir Kendilerini diğer insanlardan daha farklı, üstün ve önemli bir insan olarak görürler Kendilerine hayrandırlar Bu kişiler kendilerini olduğundan daha başarılı, daha güzel, daha zeki olarak değerlendirirler Büyüklük düşüncelerine gerçek yaşamda karşılık bulamazlarsa, bunu hayallerinde gerçekleştirmeye çalışırlar Kendilerinin herkesten farklı ve özel oldukları hayalleri kurarlar Fakat bu büyüklük duygusu özgüven taşıyan bir büyüklük duygusu değildir; sürekli dışardan onay görme beklentisi içindedir Bu kişiler derinlerde bir değersizlik duygusunu hissetmezler ya da kabullenemezler Kırılgandırlar, fakat bu kırılganlıklarının büyüklük duygularına olan güven duygularının zayıflığından kaynaklandığını göremezler; kırgınlıklarına sürekli başkalarını suçlama ve değerinin anlaşılmadığı duygusu eşlik eder Narsisistik kişilik yapısının en önemli özelliklerinden birisi büyüklenmecilik ve üstünlük duygusudur Fakat büyüklenmecilik ve üstünlük duyguları yalnız narsisistik kişiliğe özgü değildir Kişide hiçbir psikiyatrik hastalık bulunmadan da bulunabileceği gibi bir çok psikiyatrik durumda da görülebilmektedir Olağan psikolojik tepki olarak çeşitli yaşantılar sonrasında hissedilen başarı, kendine değer verme ve kendini sevmenin narsisistik kişilikte görülen büyüklenmeden ayırt edilmesi gerekmektedir Sağlıklı narsisistik doyumun en önemli özelliği, başkalarına da değer verebilmeyi, başkalarını da sevebilmeyi, başkalarının da gereksinimlerini anlayabilmeyi taşımasıdır Sağlıklı olmayan narsisistik doyumun en önemli özelliği kendini değerli hissedebilmek için diğerlerini değersizleştirmeyi, aşağılamayı içermesidir Büyüklenmenin görülebildiği psikiyatrik durumlardan birincisi duygudurum bozukluklarında görülen hipomani ve mani durumlarıdır Narsisistik kişilik bozukluğundan farklı olarak burada görülen büyüklenmecilik dönemler halinde görülür Hastalığın iyileştiği dönemlerde gözlenmeyen bu büyüklenmecilik, hastalığın alevlendiği dönemlerde yeniden ortaya çıkmaktadır Narsisistik kişilik bozukluğu olanlarda görülen büyüklenmenin paranoid kişilik bozukluğu olan kişilerdeki kuşkuculuktan kaynaklanan başkalarına tepeden bakmadan ayırt edilmesi gerekir Paranoid kişiliği olanlarda görülen kıskançlık, narsisistik kişilerde görülen kıskançlıktan farklılık gösterir Paranoid kişideki kıskançlık daha çok eşinin sadakati ile ilgili kuşkulardan kaynaklanırken, narsisistik kişideki kıskançlık değerlilik duygusundan kaynaklanır Narsisistik kişi, başkasının başarılarını, öne çıkmasını kıskanır Kendisinin üstünlüğü ile ilgili kuşkular yaratabileceğinden, narsisistik kişi başkasının daha değerli olduğu düşüncesine katlanamaz Eleştiriye katlanamama da her iki kişilik yapısında da görülmektedir Şizoid kişilik bozukluğu olan kişilerde görülen diğer insanlarla ilişkiye girmekten kaçınma ve sosyal ilişkilerden kaçınma, kendini beğenme ve başkasını küçük görme şeklinde yorumlanarak narsisistik kişilik yapılarında görülen büyüklenme ile karıştırılabilir Narsisistik kişilik yapısı olanlardan farklı olarak başkalarının kendisi hakkında ne düşündüğünü hiç önemsemezler Obsesif kompulsif kişilerde görülen mükemmeli arama ile narsisistik kişilerdeki mükemmel olduğuna inanmadan farklıdır Obsesif kompulsif kişinin mükemmeliyetçiliği sonu olmayan bir mükemmeliyetçiliktir, kolay kolay kendisinin ve başkasının mükemmeli gerçekleştirdiğine inanmaz Narsisist kişi ise her yaptığının mükemmel olduğunu düşünür Diğer insanları küçümseme, kıskançlık obsesif kompulsif kişilerde yoktur Obsesif kompulsif kişiler için mükemmele ulaşmak, kafasındaki düzeni kurmak amacıyla diğer insanları kontrol altında tutmaya çalışırken; narsisistik ise diğer insanları kendi büyüklenmeciliğini beslemesi için elinin altında tutmaya çalışır Eşduyum yapma yetisi eksikliği Fakat büyüklüklerinin sürekli olarak dışardan onaylanması gereksinimi ve beklentisi içindedir Diğer insanlarla ilişkileri de bu gereksinim ve beklenti üzerine kurulmuştur Bunları karşılayan insanlarla, bunları karşıladığı sürece ilişkilerini sürdürürler Bir çeşit bu gereksinimlerini karşılamak için bu insanları kullanırlar Bu insanların gereksinimleri, duyguları, istekleri onun için önemli değildir Başkalarını sevebilme ve başkalarına eşduyum yapabilme yani başkalarının yerine koyarak onları anlamaya çalışma yetenekleri yoktur Bu nedenle başkalarının yaşadığı duyguları anlayamaz Bu nedenle insan ilişkilerinde iki kişinin birbirinin gereksinimlerini karşılıklı olarak anlayan ve karşılayan bir ilişki değil, büyüklüklerini onaylamak için diğerinin varolduğu bir ilişki söz konusudur Yani bir çeşit istismar söz konusudur; nitekim gereksindiği onayı alamadığı zaman narsisistikler o kişilerle ilişkilerini bitirirler Çok sayıda insanla ilişkisi var gibi görünse de bunlar yüzeyel ilişkilerdir Başkalarına sürekli bağlanamazlar Başkalarının isteklerini, gereksinimlerini anlamayan, eşduyum yapamayan narsisistik; başkalarının övgülerine gereksinim duyar Başkalarını küçümsediği ve onlara güvenmediği için grup etkinliklerine gerçek anlamda katılamaz Başkasının istek ve gereksinimlerini dikkate almayan yani eşduyum yapma yeteneği olmayan diğer bir kişilik yapısı antisosyal kişilik yapısıdır Ancak çoğu zaman narsisistik kişilik yapısından ayırt etmek zor olmaz Antisosyal kişilik yapısında olanlarda görülen yasaları ve toplumun genel ahlak kurallarını tekrar tekrar çiğneyerek karakolluk olma ve tutuklanma narsisistik kişilik yapılarında görülmez İlgi odağı olma, başkalarının dikkatini üzerinde toplama, beğenilme ve övgü alma arayışı histriyonik ve narsisistik kişilik yapılarının ortak özellikleri arasında bulunur Ancak iki kişilik yapısında aynı davranışa yönlendiren nedenler farklıdır: histriyonik kişi daha çok ilgi arayışında iken, narsisistik kişi büyüklüğünün onaylanması arayışı içindedir Diğer yandan histriyonik kişi ilgiyi elde etmek için çok çeşitli tutum ve davranışlar içine girebilirken, narsisistik kişi bunun en doğal hakkı olduğunu düşünür ve insanların ona göre davranmasını bekler Hak kazandığı duygusu Kendilerini herkesten üstün olarak görmeleri nedeniyle diğer insanlarla ilişkilerinde herkese göre kendilerine farklı, özel biri olarak davranılmasını beklentisi içindedirler Her şeye hakları olduğunu düşünürler Eleştiriye duyarlılık Eleştirilmeye karşı çok duyarlıdırlar Başkalarının kendisi hakkındaki düşünceleri onlar için çok önemlidir Sürekli olumlu değerlendirilme beklentisi içindedirler En ufak olumsuz değerlendirme, onlarda büyük bir hayal kırıklığı yaratır Başkalarının bilgisini kendine mal etme konusunda çok ustadırlar; hiç bir rahatsızlık duymadan, elde edilen bir başarıda başkalarının rolünü hiçe sayarlar Başkalarının haklarına aldırmaz davranırlar Eleştiriye duyarlılık ve kırılganlık narsisitik kişilik yapısı olanların yanısıra çekingen kişilik yapısında olanlarda da görülen bir özelliktir Ancak çekingen kişi kendini değersiz olarak hissettiği, narsisistik kişi ise kendini aşırı değerli hissettiği için kırılgandır Çekingen kişi başkalarının kendisini beğenmeyeceği ve istemeyeceği kaygıları yaşarken, narsisistik bir kişinin böyle bir şey aklından bile geçmez |
Narsistlik (Narsistik Kişilik Bozukluğu) |
10-11-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Narsistlik (Narsistik Kişilik Bozukluğu)Belirtiler 1Kritize edilmeye karşı öfke, utanç ve aşağılanma hissi duyar 2Kendi çıkarları için başkalarını kullanır 3Sadece kendini düşünmek 4Yeteneklerini ve başarılarını abartır 5Başarı, güç, güzellik, zeka yada ideal aşk ile ilgili fantaziler kurar 6Başkalarının kendisine farklı davranması gerektiğine dair beklentiler 7Sürekli insanların dikkatinin ve beğenisinin üzerinde olmasını beklemek 8Başkalarını kıskanmak ve haset etmek 9Aşırı gurur ve mükemmel olduklarına dair inanç 10Suçunu kabul etmez yada eleştiriyi kaldıramaz 11Fedakarlık yada iyilik yapmaz ama gösteriş amacı ile küçük davranışlarda bulunabilir 12Empati yapamaz 13Herşeye hakkı olduğuna inanır 14Yüzeysellik 15Sürekli şöhret, zenginlik ve başarı hayalleri kurar 16Dikkat çekmek, ilgi odağı olmak ve övülmek arzusu Tedavi Narsistik kişiler genelde psikoloğa yada psikiyatriste kişilik problemleri dışında başka sorunlar için gelirler Genelde başka insanlar ile yaşadıkları problemleri kendi davranışlarının bir sonucu olarak düşünmezler aksine dış etkenlerin yada o insanların hataları sonucu olduğuna inanırlar Bu kişiler çoğunlukla duygusal problemlere tahammül edemezler ve depresyon yaşadıklarında terapiye gelirler Çoğunlukla gerçekler ile hayalleri arasında fark olduğunu gördüklerinde yada mükemmel olduklarına dair inançlarını sarsacak bir kriz yaşadıklarında (eşlerinin terketmesi, iş kaybı gibi) depresyona girerler Terapiye girmek genelde bu kişiler için zor olabilir çünkü yardıma ihtiyaçları olduğu fikri onlar için aşağılayıcı bir olaydır Fakat ciddi bir kriz yaşıyorlarsa, kendilerine olan güvenlerini kazanmak, mükemmel oldukları inancına ve fantazilerine yeniden kavuşmak için tedaviye gelebilirler Kendileri hakkındaki düşünceleri, geçmişleri, şu anki durumları ve tedavinin ne için gerektiği konusunda ki fikirleri itibarlarını yükseltme arzusu ile çarpıtılmıştır Dolayısıyla gerçeklere dayalı yorumları redderler ve yeterince egoları beslenmezse terapiyi bırakabilirler Dolayısıyla belli bir ölçüye kadar kişinin gururunun okşanması tedavinin devamını sağlamak açısından önemli olabilir Psikoterapi başkaları ile ilişkilerinde daha pozitif ve faydalı şekillerde davranmayı öğrenmesi, kendisi ve başkaları hakkında daha gerçekçi düşünceler geliştirmesi açısından faydalı olabilir, fakat doktorun hasta ile oldukça dengeli bir iletişim geliştirmesi çok önemlidir |
|