|
|
Konu Araçları |
görevli, olan, organlarımız, sisteminde, solunum |
Solunum Sisteminde Görevli Olan Organlarımız |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Solunum Sisteminde Görevli Olan OrganlarımızSOLUNUM SİSTEMİ Kan hücrelere besin ve oksijen taşır Hücrelerde taşınan bu besinler oksijenle yakılırBesinlerin bu şekilde oksijenle birleşerek enerji açığa çıkarması olayına solunum denirSolunum olayı sonucunda su, karbondioksit gibi atık maddeler açığa çıkarOluşan enerji vücutta kullanılırSu ve karbondioksit ise dışarı atılır Solunum organları (Solunum sistemi), akciğerlerle, havayı dışardan alıp akciğerlere taşıyan burun, yutak, gırtlak ve soluk borusudur Deri de yardımcı solunum organıdır Hücrelerimizde gerçekleştirilecek solunum olayı için gerekli oksijeni dış ortamdan alan ve karbon dioksitin dış ortama verilmesini sağlayan sisteme solunum sistemi denir Solunum sistemimizi oluşturan organlar; burun, gırtlak, soluk borusu ve akciğerlerdir Yutak ve deri, solunuma yardımcı organlardır 1Burun: Solunum havasının alınmasını ve nemlendirilmesini sağlar İçerisinde bulunan kıllar ile solunum havasının temizlenmesini sağlar Aynı zamanda koku alma organıdırSümüksü sıvı sayesinde havadaki tozları ve yabancı maddeleri tutar 2Yutak: Burun ve ağız boşluğunun yemek ve soluk borusuna açıldığı bir yol ağzı gibidir Burun ve ağızdan alınan havanın soluk borusuna iletilmesini sağlar 3Gırtlak: Soluk borusunun üst kısmının genişlemiş bölümüdür İçerisinde konuşmamızı sağlayan ses telleri bulunur 4Soluk Borusu:Yutak ve akciğerleri birbirine bağlar Üst üste dizilmiş yarım yay şeklindeki kıkırdak halkalarından oluşur Soluk borusu dördüncü sırt omuru hizasında ikiye ayrılarak bronşları, bronşlar da akciğer içerisinde dallanarak bronşcukları oluşturur Bronşçuklar da alveol (hava keseleri) ile sonlanır a) Akciğerlerin yeri ve yapısı: Akciğerler göğüs boşluğunda bulunur Kalple birlikte göğüs boşluğunu doldurur Göğüs ve karın boşluğunu ayıran diyafram denilen zarın üzerindedir Arası özel bir sıvı ile dolu iki katlı zarla çevrilmiştir Akciğerlerin yapısı süngere benzer Hacmi büyüyüp küçülebilir Rengi açık pembedir Sağ akciğer 3, sol akciğer 2 bölümden yapılmıştır Bu bölümlere lob denir Sol akciğerin 3 lobunun yerini kalp almıştırBronşlar akciğerlerin içinde bronşcuklarla devam eder Bronşçukların ucunda üzüm salkımına benzeyen alveol denilen hava keseleri bulunur Alveoller kılcal kan damarları ile çevrilidir Oksijen ve karbondioksit değişi-mi alveollerde gerçekleşir Alveole giren havadaki oksijen kılcal kan damarlarına geçer Kirli kandaki karbondioksit de yine alveollerde tutularak dışarı verilir Buna hücre dışı solunum denir b) Akciğerlerin görevleri: Akciğerlerin çok önemli olan iki görevi vardır Dışarıdaki havayı alıp (soluk alma), hava içindeki oksijenin alveollerin etrafındaki kılcal kan damarlarına geçmesini sağlamak Organlardan kirli kanla gelen karbondioksiti alveollere alıp dışarı atılmasını (soluk verme) sağlamaktır Solunum Olayı: Temiz kandaki oksijen, vücut hücrelerine geçerek şekerle (glikoz) reaksiyona girer Bu olaya hücre içi solunum denir Hücre içi solunum bir yanma olayıdır Yanma sonucunda enerji, karbondioksit ve su açığa çıkar Enerjiyi vücudumuz kullanır Su ve karbondioksit kana verilir İnsanlarda solunum olayı, göğüs ve akciğerlerin daralıp genişlemesiyle sağlanır Bu olay, göğüs ile karın boşluğunu ayıran düz kaslardan yapılı diyafram ile kaburgalar arası kasların kasılıp gevşemesi sonucu oluşur Hücre içi solunumun denklemi; Oksijen + Besin —> Karbondioksit + Su + Enerji Akciğerlerin sağlığının korunması için; Soluduğumuz hava, olabildiğince temiz ve nemli ol malı Terli iken soğuğa çıkılmamalı Kapalı yerlerde fazla kalmamalı Toz, toprak, duman (sigara akciğer kanserinin er önemli nedenidir) gibi maddeler solunum havasında bulunmamalı 6) Diyafram kası:Göğüs boşluğunun alt kısmını kaplayan yassı bir kastır Aşağı-yukarı kasılıp gevşeyerek göğüs boşluğunun hacmini değiştirir Bu nedenle akciğerlere hava giriş-çıkışı kolaylaşır Ayrıca göğüs kasları kasılıp gevşeyerek kaburgaların açılıp kapanmasını ve akciğerlere havanın girip çıkmasını sağlarlarDiyafram aşağıya doğru çekilip, göğüs kasları kasıldığında kaburgalarımız yukarı kalkacağından, göğüs boşluğunun hacmi genişler Akciğerlere hava dolar, soluk alırız Diyafram yukarı doğru şişkin; kaburgalarımızı hareket ettiren kaslar gevşek iken göğsümüzün hacmi küçülür Bu durumda dışarıya hava verilirDakikada 16-18 defa soluk alıp veririz Soluk alma:Soluk alma olayında sırası ile şu olaylar gerçekleşir: 1 Kaburgalar arasındaki kaslar kasılır 2 Diyafram kası kasılır 3 Göğüs boşluğu genişler 4 Akciğerler genişler 5 Akciğerlerdeki hava basıncı düşer 6 Oksijen alveollere kadar gelir Soluk verme Soluk verme olayında da sırası ile şu olaylar gerçekleşir: 1 Kaburgalar arası kaslar gevşer 2 Diyafram kası gevşer 3 Göğüs boşluğu daralır 4 Akciğerler daralır 5 Alveollerdeki karbondioksit dışarı atılır Soluk alıp-verme olayı kısa süreli olarak kontrol altında tutulabilmesine rağmen isteğimiz dışında işleyen bir olaydır Deri:Derinin görevlerinden biri de solunum organı olan akciğerlere yardımcı olmasıdırDeri üzerinde bol miktarda gözenekler bulunur Deri, ter ve dışarıdan gelen kirlerle tıkanmadığı sürece O2 alıp CO2 verme görevini rahatça yapar Bu nedenle her banyoda derinin gözenekleri açıldığından banyo sonrası rahatlanırDerinin gözenekleriyle alınan O2 hemen derinin altında yer alan kılcal kan damarlarına geçerek vücuda dağılır Aynı şekilde deri altındaki kılcal damarlara gelen kandaki CO2 de derideki gözeneklerden atılır Solunum Sistemi Hastalıkları:Boğmaca, nezle, kızıl, kızamık, kabakulak, menenjit zatürree, zatülcenp, çiçek, su çiçeği, verem, difteri (kuş palazı) dır Bunun dışında, solunum sisteminin sağlığını korumak için aşağıda belirtilen hususlara dikkat edilmesi gerekir: Burundan nefes alınıp verilmeye çalışılmalıdır Burun, zararlı mikroplan tutarak diğer solunum organlarına geçişini engeller Vereme karşı BCG aşısı yaptırılmalıdır Dengeli beslenmeli ve düzenli olarak spor yapılmalıdır Bronşit, zatürree, astım gibi solunum sistemi hastalıklarında gecikmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır Alkol, sigara gibi solunum sistemine zarar veren alışkanlıklardan uzak durulmalıdır Zaman zaman orman, göl, deniz kıyısı gibi havası temiz olan yerlerde dolaşılmalıdır Kalabalık, havasız, ve tozlu yerlerde fazla durulmamalıdır Teneffüslerde pencereler açılarak sınıfın havası temizlenmelidir Teknolojik gelişmelerin solunum sistemi sağlığına olumlu, olumsuz etkileri Solunum hastalıklarına karşı önlemler Yalnızca beslenmemiz değil, solumamız da bizi biçimlendirir Solunum yalnızca başka organları ve sistemleri etkilemekle kalmaz, hastalıklara da yol açabilir Beden bir bütün olduğuna göre, bu etkileşimin ters yönde gerçekleşmesi de olasıdır Akciğer tedavisinde, dolaşım sisteminin durumu da göz önünde bulundurulmalıdır Kalp ve dolaşım sistemi hakkında öğrendiklerimiz, akciğerler için de önemlidir Bu doğrultuda, sindirim sisteminin ve özellikle dışkılama organlarının durumuyla da ilgilenmek gerekir; çünkü akciğerler, bağırsakların, böbreklerin ve derinin görevini, yani bedende oluşan atıkların dışkılanma görevini paylaşır Bu organlardan herhangi birinde bir problem oluştuğunda, beden, öteki organlara daha fazla görev yükleyerek, dengeyi sağlamaya çalışır Ama, atıkların dışkılanmasında akciğerlerin rolü sınırlıdır Örneğin, bağırsaklardaki bir tıkanıklığa akciğerler çözüm üretemez Doku ortamı sürekli olarak oksijenle beslendiğinde, pek çok hastalıklı doku değişiklikleri önlenmiş olur Kan dolaşımı yoluyla dokulara taşınan oksijenin miktarı ise, öncelikle solumaya bağlıdır Değinilen konulara bakıldığında, bu sistem için öngörülecek olan önlemlerin, öncelikle düzenli beden hareketleri yapmak ve doğru solumak olduğu görülür Solumak, farkına varılmadan gerçekleşen bir işlevdir, ama doğru ve bilinçli solunumun değeri anlatılmakla bitmez Tüm hastalıklarda olduğu gibi, burada da geçerli olan başlıca kural şudur: En etkili önlem, doğru yaşam biçimidir Beslenme, hareketlilik ve yaşam kalitesi, akciğerlerin sağlığını büyük ölçüde etkiler Akciğerlerin sağlığının korunabilmesi için, kişinin iç dünyası ve dış dünyası uyumlu bir akış içinde olmalıdır Soluduğumuz hava eğer kirli ise, ormanların yapısında bozulmalar olduğu gibi, akciğerlerin yapısında da bozulmalar başlar Kimyasal atıklarla, gazlarla ve dumanla kirletilmiş havadan kaçınmak gerekir Duman konusu açılmışken, sigaradan da söz etmek gerekir Tütün kullanımı, birey ile çevresi arasında katran ve külden bir katman oluşturarak, akciğerlerin ekolojik işlevini sınırlar Bu durum, bronşitten kansere kadar uzanabilen çok önemli problemlere yol açabilir Ayrıca, bedenin geri kalan bölümünün gereksinimi olan oksijen miktarının azalmasından kaynaklanabilecek oluşumları da unutmamak gerekir Eğer kendimizi ve çevremizi iyileştirmek istiyorsak, sigarayı bırakarak iyi bir başlangıç yapabiliriz Ayrıca, tanınması ve kaçınılması gereken daha başka türsel tehlikeler de var Bir enfeksiyondan (bulaşıcıdan) korunmanın en basit yolu, o enfeksiyon kaynağından uzak kalmaktır Ama her zaman ve her yerde böyle davranamayacağımıza göre, bedenimizin savunma ve bağışıklık sisteminin hep sağlıklı ve çalışır durumda tutulması kaçınılmazdır Bu şansa sahip olan beden, dış etkenlere karşı kendini korumada olağanüstü başarılara ulaşabilir Ama bu düzeye ulaşabilmesi için onu, çeşitli vitaminleri içeren dengeli bir beslenmeyle ve düşüncelerin, duyguların, davranışların dengeli ve sağlığı destekleyici olduğu bir yaşam biçimiyle güçlendirmemiz gerekir Bu bağlamda, gereksiz yere veya gereğinden fazla antibiyotik kullanımına son verilmesi doğru olur Gerektiğinde ve gereğince kullanıldığında hayat kurtarabilen bu tür ilaçlar, sağlığımızı korumakla görevli olan savunma ve bağışıklık sistemini tam anlamıyla iflas ettirebilme gücüne de sahiptirler Ayrıca, antibiyotikler, uzun süreli kullanımları sürecinde, alışılmışın üstünde dirençli bakterilerin üremesini sağlayabilirler ve bu durum, söz konusu hastalığın tedavisinin giderek zorlaşmasına yol açar Doktorların gözlemlerine göre, bu tür gelişmeler son otuz yıl içinde giderek endişe verici boyutlara ulaşmıştır Doğru bir yaşam biçimi ve uygun şifalı bitkiler seçimi sayesinde, çoğu zaman antibiyotik kullanımına gerek kalmayabilir SOLUNUM Vücutta bulunan bütün sistemler (sindirim, dolaşım, solunum ve boşaltım) birbirleriyle uyum ve işbirliği içinde çalışırlar Şekilde bu sistemlerin birbirleriyle olan ilişkileri ve bağlantıları görülüyor Solunum hassas dengeler üzerine kuruludur Solurken ciğerlerimize çektiğimiz havanın soğuk ve kirli olması sağlığımızı olumsuz yönde etkiler Bu yüzden havanın önceden temizlenmiş ve ısıtılmış olması gerekmektedir Burnumuz tam da bu işe uygun olarak yaratılmıştır; burun duvarlarında bulunan kıllar ve içerideki yapışkan madde, içeri giren havadaki tozları yutarak süzme işini gerçekleştirir Ayrıca hava, burun içindeki kıvrımlardan geçerek ısınır Burun kemikleri içinde öyle özel bir yapı vardır ki içeri giren hava, burun içinde ancak birkaç tur attıktan ve ısındıktan sonra ciğerlere gidebilir Küçücük bir kemiğin içinde hava akımına bir kaç tur attıracak yapı ancak özel bir tasarım sayesinde ortaya çıkabilir Bütün bu saydığımız basamaklar sonucunda içeri giren hava nemlendirilmiş ve tozlardan arınmış şekilde nefes borusuna gelir Soluk alıp verme mekanizması |
|