![]() |
Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler)ÖNEMLİ SORULAR ve YANITLARI "Soykırım" Terimi Ne Anlama Gelmektedir? "Soykırım" terimi ilk kez, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 9 Aralık 1948 tarihli kararıyla onaylanıp l 1 Ocak 1951'de yürürlüğe giren "Soykırımın Önlenmesine ve Cezalandırılmasına ilişkin Sözleşme" adlı uluslararası sözleşmede kullanılmıştır ![]() Türkiye tarafından da onaylanan sözleşmeye göre; "soykırım" suçunun tanımlanması için şu üç unsurun gerçekleşmesi gerekmektedir: 1) Her şeyden önce ulusal, etnik, ırki veya dini bir grup bulunmalıdır ![]() 2) Bu grup, sözleşmede sayılan "grup mensuplarının öldürülmesi" eyleminden "bir grubun çocuklarının başka bir gruba zorla nakledilmesi" ne kadar uzanan ve "grubun fizik varlığını sona erdirecek yaşama koşullarına tabi tutulması" eylemini de içeren bazı muamelelere tabi tutulmalıdır ![]() 3) Söz konusu grubu "kısmen veya tamamen yok etme kastı"nın mevcut olması gerekir ![]() Bu kilit ibare; savaşlara, isyanlara vs ![]() ![]() ![]() Sayılarının büyüklüğü, ancak gruba yönelik böyle bir kastın belirtisi olarak ele alınabilirse anlam kazanır ![]() ![]() KAYNAK: Soysal Mümtaz, Orly Saldırısı Davası 19 Şubat-2 Mart 1985, Şahit ve Avukat Beyanları, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, 1985, sayfa 8 ![]() 24 Nisan 1915 Ermeni "Soykırım" Günü müdür? 1890'dan sonra başlayan onlarca isyan ve hemen ardından gelen Ermeni katliamları karşısında Osmanlı hükümeti, Ermeni Patriği, Ermeni milletvekilleri, komiteler ve Ermeni cemaatinin önde gelenlerine yeni karışıklıklar çıkması durumunda "ülke savunmasını sağlamak amacıyla sert önlemler almak zorunda" kalınacağı anlatılmıştır ![]() ![]() Osmanlı'nın bütün iyi niyetli ikazlarına rağmen, daha savaş başlamadan önce her türlü isyan hazırlığına girişmiş olan Ermeniler, savaş başlar başlamaz toplu bir isyana yönelmemişlerdir ![]() ![]() ![]() Ermeni isyanları özellikle Doğu Anadolu'dan başlayarak diğer vilayetlere yayılmıştır ![]() ![]() Ermeni çetelerinin bu tür zulüm ve eylemleri sürerken, güvenlik kuvvetleri tarafından Ermenilerin yaşadıkları bölgelerde yapılan aramalarda pek çok silâh ve cephane ele geçirilmiştir ![]() ![]() Osmanlı Devleti'nin savaşa girmesinden ve özellikle Kafkas Cephesindeki bozgundan sonra, Ermenilerin Müslüman halka karşı baskıları, askerden firarları, asker ve jandarmaya saldırıları, silahlı ve mühimmatla yakalanmaları, Fransızca, Rusça ve Ermenice şifre gruplarının ele geçirilmesi gibi gelişmeler, ülke çapında bir karışıklık çıkaracaklarını gösteren en önemli kanıtlar olmuştur ![]() ![]() Ancak sınırlı bir bölgede gerçekleştirilen bu uygulamanın genelleştirilmesi fikrini pekiştiren olay, Van Ermenilerin isyanı olmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun üzerine Ermeni komiteleri 24 Nisan 1915 tarihinde kapatılarak, yöneticilerinden 2345 kişi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklanmıştır ![]() ![]() Ancak, asılsız olayları bile abartarak propaganda malzemesi yapan komiteci Ermeniler, söz konusu tutuklamaları da bir propaganda konusu yapmak için derhal harekete geçmişlerdir ![]() "Sayın Başkan, Türk Ermenistan'ından aldığımız son haberlere göre, orada katliam başlamış ve organize bir tedhiş Ermeni halkının mevcudiyetini tehlikeye sokmuştur ![]() ![]() Kevork, Başpiskopos ve bütün Ermenilerin Katogikosu ![]() Başpiskopos Kevork'un telgrafını, Rusya'nın Washington Büyükelçisi'nin ABD'deki temasları izlemiş, böylece yasadışı işler yapan Ermeni komitecilerinin tutuklandığı gün olan 24 Nisan, "Türkler'in Ermenileri soykırıma tabi tuttuğu gün" olarak dünya kamuoyuna propaganda edilmiştir ![]() KAYNAK: Gürün, Kamuran-; Ermeni Dosyası, TTK Basımevi, Ankara 1983, s ![]() Tehcir Nedir? "Soykırım" Anlamı Taşır mı? Arapça asıllı bir kelime olan tehcir, "bir yerden başka bir yere göç ettirmek, yer değiştirmek, hicret ettirmek (immigration, emigration)" manasını taşır; bir "sürgün", bir "deportation" manası yoktur ![]() ![]() ![]() Başta Van olmak üzere yurdun pek çok yerinde başlayan Ermeni isyan ve katliamlarına önlem almak amacıyla Talat Paşa'nın başlattığı, Hükümet ve Meclis'in de uygun gördüğü yer değiştirme, doğrudan doğruya cephelerin güvenini sarsacak bölgelerde uygulanmıştır ![]() ![]() ![]() Yer değiştirme uygulaması daha sonraları, isyan çıkaran, düşmanla işbirliği yapan ve Ermeni komitacılarına yataklık eden diğer vilâyetlerdeki Ermenileri de kapsayacak şekilde genişletilmiştir ![]() ![]() Gerçekleştirildiği 1915'ten günümüze kadar yer değiştirme uygulaması hakkında çok şey yazılıp çizilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Şayet, Osmanlı devletinin Ermenileri "soykırıma" tabi tutmak gibi bir amacı olsaydı; bulundukları yerlerde bu düşüncesini gerçekleştiremez miydi? Bunun için "yer değiştirme" gibi bir uygulamaya ne gerek vardı? Kafilelerin güvenliği, sağlığı ve geçimlerinin temini için büyük maddi fedakarlıklara ne gerek vardı? 1915 Mayısından 1916 Ekim ayına kadar yaklaşık bir buçuk yıl devam eden göç ettirme ve yerleştirme sırasında, emirler çerçevesinde ve mahallinde aldığı tedbirlerle, o günün zor savaş şartlarına rağmen, Ermenilerin can ve mallarını koruma altına almasına ne gerek vardı? Adetâ yeni bir cephe açmış gibi idarî, askerî ve malî yükün altına girmemeye ne gerek vardı? Bütün bu soruların cevapları, Osmanlı Devleti'nin asıl niyetinin anlaşılmasına yetecektir ![]() ![]() ![]() Devlet güvenliğinin sağlanması için gerekli bir uygulama olan yer değiştirme, dünyanın en başarılı sevk ve iskan hareketidir ve hiçbir zaman Ermenileri imha etmek gayesini gütmemiştir ![]() KAYNAK: Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() Hayatlarını Kaybeden Ermenilerin Sayısı 1 ![]() 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddialarına göre, 1915 yer değiştirme uygulaması sırasında 1 ![]() ![]() Ermeniler bu olaylarda önce 600 bin, sonra 800 bin Ermeni'nin öldüğünü ileri sürmüşler, bu sayı daha sonra sürekli olarak artırılmış ve 1,5 milyona varılmıştır ![]() ![]() Bu açık arttırmaya ne yazık ki ciddiyetleriyle tanınan bazı yayın organları da katılmaktadır ![]() ![]() Gerçek Ermeni kaybı nedir? Bunu kesin olarak tespit etmeye elbette imkân yoktur ![]() ![]() Ermeniler ve diğer yabancı kaynaklara göre Osmanlı devletinde Ermeni nüfusu şöyledir: - 1917 İngiliz Salnamesine göre; 1 ![]() ![]() - Patrik Ormanyan'a göre; 1 ![]() ![]() - Kevork Aslan'ın "Ermenistan ve Ermeniler isimli kitabında Anadolu'da 920 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() - Alman Papas Johannes Lepsius'a göre; 1 ![]() ![]() - Cuinet'e göre; 1 ![]() ![]() - Fransız Sarı Kitabına göre; 1 ![]() ![]() - Basmacıyan'a göre: 2 ![]() ![]() - Patrik Nerses Varjabedyan'a göre; 1 ![]() ![]() Osmanlı devleti resmi belgelerine göre Ermeni nüfusu ise şöyledir: Osmanlı Devletinde İstatistik Genel Müdürlüğü 1892 yılında kurulmuştur ![]() ![]() Görüldüğü gibi Ermeni meselesini siyasi alana taşıyan önemli olayların cereyan ettiği dönemde, Osmanlı nüfus bilgileri yabancıların kontrolü altındadır ![]() ![]() - 1893 Nüfus sayımına göre Ermeni nüfusu 1 ![]() ![]() ![]() - 1906 Nüfus sayımına göre Ermeni nüfusu 1 ![]() ![]() ![]() - 1914 Nüfus istatistiğine göre Ermeni nüfusu 1 ![]() ![]() ![]() Her üç grup veri kaynağı değerlendirildiğinde, gerek Osmanlı, gerek Ermeni ve yabancı istatistikler, I ![]() ![]() ![]() ![]() Yer değiştirme uygulaması sırasında yeni yerleşim bölgelerine sevk edilen nüfus toplam 438 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Göç ettirilenlerle, yeni yerleşim bölgelerine varanlar arasındaki bu 56 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun dışında tifo, dizanteri gibi hastalıklar ve iklim koşulları sebebiyle de yaklaşık 25-30 bin kişinin öldüğü tahmin edilmektedir ki, bu şekilde 40 bine yakın kişi yollarda kaybedilmiştir ![]() Kalan 10-16 bin kişinin bir kısmı, yola çıkarılmış olmakla birlikte, henüz iskan bölgesine varmadan yer değiştirmenin durdurulması sebebiyle, bulundukları vilayetlerde alıkonulmuştur ![]() ![]() ![]() Nitekim belgelerde, Osmanlı ordusunda silah altında bulunan Ermenilerden 50 ![]() ![]() ![]() ![]() Mektupta, bir kısım Ermeni'nin Rusya'ya ve Amerika'ya kaçırıldıkları ve Amerika'da eğitilen 50 ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgiler, Anadolu ve Rumeli'nin çeşitli bölgelerinden yer değiştirmeye tabi tutulan Ermenilerin sayıları ile, yeni iskan merkezlerine ulaşanların sayılarının birbirini tuttuğunu göstermekte ve dolayısıyla sevk ve iskan sırasında herhangi bir katliam olayının olmadığını ortaya koymaktadır ![]() KAYNAK: Halaçoğlu, Prof ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti Soruşturmadan Kaçtı mı? Osmanlı Devleti, 26 Mart 1919 tarihinde, Birinci Dünya Savaşı'nda taraf olmamış olan İspanya İsviçre, Danimarka, İsveç ve Norveç'e gönderdiği notalarla bu ülkelerden, ikişer hukukçu gönderilmesini istemiştir ![]() ![]() Bu konu, Osmanlı Devleti'nin icra etmiş olduğu işlemlerde uluslararası hukuk çerçevesinde yanlış bir şeyin bulunmadığını gösteren, kendisine olan özgüvenin önemli bir göstergesidir ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devleti'nin girişimleri bununla da bitmemiş ve Osmanlı Hükümeti 7 Mart 1920 tarihli telgrafı2 ile İtilaf Devletleri ve Amiral Bristol'dan konunun araştırılmasını, gerçeklerin tespit edilerek dünya ve Türk Kamuoyunun aydınlatılmasını talep etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aynı tarihlerde, tüm gazetelerde de açık duyuru şeklinde yayımlanmıştır ![]() ![]() Hukuk ve insanlık dışı bir suçu işleyen bir devletin, böyle girişimlerde bulunması düşünülebilir mi? Bu ve Burada bahsedilen onlarca örnek ele alındığında Türk Milleti'ne ve tarihine karşı yapılan haksızlığın ne kadar ileri götürüldüğü ve insanlık adına utanç duyulacak bir hal aldığı görülebilmektedir ![]() KAYNAKLAR 1) Başbakanlık Osmanlı Arşivi HR ![]() ![]() 2) ATASE Arşivi dolap no ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3) Daha geniş bilgi için bkz ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler)Talat Paşa'nın "Soykırımı' Emreden Gizli Telgrafı Var mıdır? "Soykırım" iddiasını bir Osmanlı politikasına bağlamaya heveslenen Ermeni propagandası, bir de bu yönde alınmış bir karar olduğunu kanıtlamak zorundadır ![]() ![]() ![]() Aram Andonian adlı bir Ermeni yazar bu telgrafların örneklerini 1920'de yayınlamış1, ayrıca Talat Paşa'yı Berlin'de katleden Tehlirian'ı yargılayan mahkemeye de verilmiştir ![]() ![]() Diğer 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları gibi, bu iddianın da gerçekle bir ilgisi yoktur ![]() a) Bu telgraflar 1922'de İngiltere'de Daily Telegraph gazetesinde yayınlanmıştır2 ![]() ![]() b) Telgrafların kaleme alınış şekli ve yazıldıkları kağıtlar Osmanlı belgeleri olmadıklarını açıkça göstermektedir ![]() c) İngilizler ve Fransızlar İstanbul'un işgalinden sonra Ermenilere karşı girişilen "katliamın" sorumlularını cezalandırmak amacıyla tutuklamalara girişmişler, Osmanlı Hürriyet ve İtilaf Hükümeti, İttihat ve Terakki Partisi ve yöneticilerine olan düşmanlığı nedeniyle işgal kuvvetlerine bu hususta elinden gelen her türlü yardımı yapmıştır ![]() ![]() İstanbul'daki mahkeme İttihat ve Terakki'nin firardaki 4 yöneticisini gıyaplarında idama mahkum etmiş, ayrıca 3 kişiyi daha idam cezasına çarptırmıştır ![]() ![]() İngilizler Malta'ya sürdükleri sanıklar aleyhine her yerde belge ve tanık aramaya girişmişler, Osmanlı Hürriyet ve İtilaf Hükümetinin de yardımlarına rağmen hiçbir belge bulamamış, bunun üzerine ABD arşivlerine müracaat edilmiştir ![]() ![]() Vashington'daki İngiliz Büyükelçiliği bu konuda İngiliz Dışişlerine şu cevabı göndermiştir: "Malta'da tutuklu bulunan Türkler aleyhine delil olarak kullanılabilecek hiçbir şey olmadığını bildirmekten üzüntü duyuyorum ![]() ![]() ![]() İngiliz Dışişleri bu cevap karşısında ne yapılması gerekeceğini İngiliz Kraliyet Savcılığına sormuştur ![]() "Şimdiye kadar hiçbir şahitten,tutuklular hakkında yapılan suçlamaların doğruluğunu kanıtlayabilen bir ifade alınmış değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Sonuç olarak, Malta'daki tutuklular, kendilerine hiçbir suçlama dahi yöneltilmeden ve duruşma yapılmaksızın 1921 sonlarında serbest bırakılmışlardır ![]() İngilizler belge aramakla meşgul iken Andonian'dan kaynaklanan telgraflar bilinmektedir ![]() ![]() d) Andonian'ın belgelerinin sahte olduğuna dair kanıtlar aşağıdaki şekilde sıralanabilir: 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() ![]() 7 ![]() ![]() ![]() ![]() 8 ![]() ![]() ![]() 9 ![]() ![]() 10 ![]() ![]() 11 ![]() ![]() 12 ![]() ![]() Kısacası, meşhur "Talat Paşa Telgrafları" Andonian ve çevresi tarafından uydurulmuş aldatmacadan başka bir şey değildir ![]() e) Talat Paşanın Ermenilerin katledilmesini emrettiği ileri sürülen telgrafıyla aynı tarihlerde gönderdiği başka gizli telgraflar da vardır ![]() ![]() ![]() f) Neareast Relief Society adlı Amerikan yardım kuruluşunun tehcir sırasında Ermenilere yardım etmek üzere Anadolu'da görev yapmasına Osmanlı Hükümetince izin verilmiştir ![]() ![]() ![]() Bu durumda, eğer "katliam" emri verilmişse, Amerikan kuruluşunun faaliyet göstermesine ve "katliama" tanık olmasına nasıl müsaade edilmiştir, yani, "biz Ermenileri katlediyoruz, siz de gelin seyredin"mi, demiştir? Bunu herhalde mantıklı açıklamak imkanı bulunmaktadır ![]() g) İstanbul, Batı Anadolu ve Trakya'da oturan Ermeniler tehcir dışında bırakılmıştır ![]() ![]() ![]() Nihayet, eğer Hükümet Ermenileri topyekûn imha etmek niyetinde olsaydı, herhalde bunu aylarca süren bir tehcir yoluyla ve bütün devletlerin dikkatini üzerine çekerek değil, Ermenilerin bulundukları yerlerde ve özellikle cephelere yakın bölgelerde çok kolay bir şekilde yapabilirdi ![]() Görüldüğü gibi, Ermenilerin sımsıkı sarıldıkları "soykırım" iddiası da yalandan başka bir şey değildir ve bir "soykırım" hiç bir zaman söz konusu olmamıştır ![]() KAYNAKLAR 1) Andonian, Aram; Documents officels concernants les Massacres Armeniens, Paris 1920 ![]() 2) Daily Telegraph, 29 mayıs 1922 ![]() 3) Washington'daki İngiliz Büyükelçiliği, R ![]() ![]() ![]() 4) 29 Temmuz 1921, İngiliz Dışişleri Arşivi, 371/6504/E8745 Osmanlı Arşivleri Kapalı mı? Belgeler Saklanıyor mu? Tehcirle ilgili her konuda orijinal belgelere ulaşım şansı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Binlerce yabancının bizzat belgeye ulaşarak yaptıkları çalışma yanında, bu belgeler Türkçe ve İngilizce olarak da yayınlanmış ve araştırmacıların kullanımına sunulmuştur ![]() ![]() Bu konuda hazırlanan bir başka yayın ise, Başbakanlık Yıldız Arşivinden yararlanılarak Osmanlıca ve günümüz Türkçesiyle İngilizce dillerinde sunulan 3 ciltlik yayındır ![]() ![]() "Soykırım" İddialarına Karşı Bilim Adamlarının Görüşleri Nedir? Tarihi, tarih biliminin ölçüleri ve ilkeleri doğrultusunda algılayan bilim adamları, 1925 yılından bugüne kadar konuyla ilgili bilgi ve belgelerin orijinallerine ulaşmış, canlı şahitleri dinlemiş, olay yerlerinde bizzat gözlemde bulunmuş kişilerdir ![]() ![]() ![]() ![]() "ABD Temsilciler Meclisi Üyelerinin Dikkatine Türk, Osmanlı araştırmaları ve Ortadoğu üzerine uzmanlaşmış, aşağıda imzaları bulunan Amerikalı akademisyenler, ABD Temsilciler Meclisi'nin 192 sayılı kararında kullanılan dilin birçok açıdan yanıltıcı ve/veya yanlış olduğu görüşündedirler ![]() 'İnsanlıkdışı Davranışları Anma Milli Günü' kavr¤¤¤¤¤ tam olarak destek vermemize karşın, söz konusu metinde dikkat çekilen aşağıdaki kısmı kabul edilemez buluyoruz: ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çekincelerimiz 'Türkiye' ve "soykırım" sözcüklerinin kullanılması konusunda odaklanmakta olup aşağıdaki şekilde özetlenebilir: 14 ![]() ![]() ![]() Günümüz Türkiye Cumhuriyetinin 1923 yılında kurulmasıyla sonuçlanan Türk Devrimiyle 1922'de tarih sahnesinden silinmiş olan Osmanlı İmparatorluğu, şu anda Güneydoğu Avrupa, Kuzey Afrika ve Ortadoğu'da bulunan ve sadece bir tanesinin Türkiye Cumhuriyeti olduğu 25'ten fazla devletin topraklarını ve halklarını bünyesinde barındıran bir devletti ![]() ![]() ![]() "Soykırım" suçlamasına gelince, bu açıklamayı imzalayanların hiçbiri Ermenilerin çektikleri acıların boyutlarını küçümseme amacını taşımamaktadır ![]() ![]() ![]() Gerçekten de söz konusu yıllar boyunca, bölgede, geçen on yılda Lübnan'da yaşanan trajediden çok farklı olmayan bir sürekli savaş durumu yaşanmıştır Hem Müslüman hem de Hıristiyan nüfus arasındaki kayıplar büyük rakamlardadır ![]() ![]() Tarihi devlet adamları ve politikacılar yapar, bilim adamları ise yazar ![]() ![]() ![]() Biz ABD Kongresinin bu ve bununla ilgili konularda tarih arşivlerinin tam olarak açılmasını teşvik etmesi ve tarihsel olaylar hakkında, tam aydınlığa kavuşturulmadan ithamlarda bulunmaması gerektiğine inanıyoruz ![]() ![]() Yukarıdaki yorumların da gösterdiği gibi, Osmanlı-Ermenileri'nin tarihi tarihçiler arasında sıkça tartışılan bir konundur ve tarihçilerin bir çoğu da 192 sayılı karardaki ifadelere katılmamaktadır ![]() ![]() RIFAAT ABOU-EL-HAJ Tarih, Profesör, Long Beach ![]() SARAH MOMENT ATIS Türk Dili ve Edebiyatı ![]() KARL BARBIR Tarih, Doçent, Siena Yüksekokulu(New York) Ilhan BAŞGÖZ Ura& ![]() DANIEL G ![]() Antropoloji, Prafesör Hunter Yüksekokulu, New York Şehir Üniversitesi ÜLKÜ BATES Sanat tarihi ![]() GUSTAV BAYERLE Ural-Altay, Çalışmaları, Prof Indiana Üniversitesi ANDREAS G ![]() ![]() Türk&İran Dilleri, Prof ![]() ![]() ![]() KATHLEEN BURRIL Türk Araştırmaları Doçent, Columbia Üniversitesi ALAN FISHER Tarih, Profesör, Michigan Üniversitesi TIMOTHY CHILDS Prof ![]() SHAFIGA DAULET Siyaset Bilimi ![]() RODERIC DAVISON Tarih ![]() ![]() WALTER DENNY Sanat Tarihi & Yakın Doğu Araştırmaları, Ordinaryüs Profesör Massachussets Üniversitesi DR ![]() Antropolog, Araştırmacı, New York ELLEN ERVIN Türkçe, Araştırmalar Doçenti, New York Üniversitesi CAESAR FARAHİslam & Ortadoğu Tarihi, Profesör, Minnesota Üniversitesi CARTER FINDLEY Tarih, Profesör, Ohio State Üniversitesi MICFIAEL FfNEFROCK Tarih, Profesör, Charleston Yüksekokulu WILLIAM HICKMAN Türkçe, Doçent, California Berkeley Üniversitesi FREDERICK LATIMER Tarih, Emekli Doçent, Utah Üniversitesi JOHN HYMES Tarih, Profesör, Glenville State Yüksekokulu Batı Virginia DR ![]() ![]() Türk Araştırmaları Enstitüsü, Inc ![]() ![]() ![]() HALİL İNALCIK Osmanlı Tarihi, Profesör, Amerikan Sanat & Bilim Akademisi Üyesi, Chicago Üniversitesi RALPH JAECKEL Türkçe, Doçent, Los Angeles, California Üniversitesi RONALD JENNINGS Tarih & Asya Araştırmaları, Doçent Illinois Üniversitesi CORNELL FLEISCHER Tarih, Doçent, Missoun, Washington Üniv ![]() PETER GOLDEN Tarih ![]() TOM GOODRICH Tarih Profesör, Pennsylvania, İndiana Üniv ![]() AVDREW COULD Osmanlı Tarihi, Doktor, Arizona, Flagstaff WILLIAM GRISWOLD Tarih Profesör, Colorado State Üniversitesi TIBOR HALASI-KUV Türk Araştırmaları, Profesör, Culombia Profesör J ![]() ![]() Yönetım Bilimi, Ordinaryüs Prafesör Orta-Doğu Enstitüsü eski Direktörü, Profesör Colombia Üniversitesi AVGDORLEVY Tarih Prafesör, Brandens Üniversitesi BERNARD LEW'IS Yakın Doğu Tarihi, Profesör, Princeton Universitesi JUSTIN McCARTHY Tarih, Doçent, Louisville Üniversitesi JON MANDAVILLE Ortadoğu Tarihi, Profesör Oregon ![]() ![]() MICHAEL MEEKER Antropoloji, Profesör, San Diego ![]() ![]() JAMES KELLY Türkçe, Misafir Doçent, Utalı Üniversitesi KERİM BEY Yardımcı Profesör, Washington D ![]() ![]() METİN KUNT Osmanlı Tarihi, Profesör, New York WILLIAM OCHSENWALD Tarih, Doçent, Virginia Polytechnic Enstitüsü ROBERT OLSON Tarih, Doçent, Kentucky Üniversitesi WILLIAM PEACHY Yahudi ve Yakın Doğu Dilleri & Edebiyatları, Doçent, Ohio State Üniversitesi DONALD QUATAERT Tarih ![]() HOWARD REED Tarih, Profesör, Connecııcul Ünıversitesi DANK WART RUSTOW Siyaset Bilimi, Profesör, New York Şehir Üniversitesi, Lisansüstü Bölümü EZEL KURAL SHAW Tarih, Doçent, Northridge, California Üniversitesi JOHN MASSON SMITH, JR Tarih, Profesör, California Berkely Universitesi DR ![]() Türkolog, New York DR ![]() Ortadoğu Enstitüsü Direktörü, Washington, D ![]() ![]() FRANK TACHAU Siyaset Bilimi, Profesör, Chicago, Illinois Üniversitesi ROBERT STAAB Ortadoğu Merkezi Direktör Yardımcısı, Utah Üniversitesi RHOADS MURPHEY Ortadoğu Dilleri, Kültürleri ve Tarihı, Profesör, Columbia Üniversitesi JUNE STARR Antropolaji, Doçent, Suny Stony Brook JAMES STEWART-ROBINSON Türk Araştırmaları, Profesör, Michigan Üniversitesi THOMAS NAFF Tarih, Profesör, Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü DirektörüPennsytvaniaÜniversitesi JOHN WOODS Ortadoğu Tuihi, Doçent, Chicago Üniversitesi PIERRE OBERLING Tarih, Profesör, Hunter YüksekokuluNew York Şehir Üniversitesi MADELINE ZILFI Tarih, Doçent, Maryland Üniversitesi METİN T¤¤¤OÇ Uluslararası Hukuk, Profesör, Texas Tech ![]() STANFORD SHAW Tarih ![]() ![]() ELAINE SMITH Türk Tarıhi, Doktor, Emekli Dışişleri GörevlisiWashington, D ![]() ![]() DAVID THOMAS Tarih, Doçent, Rhode Island Yüksekokulu GRACE M ![]() Tarih, Doçent, California Berkely Üniversitesi MARGARET L ![]() Tarih, Doçent, Dickinson Yüksekokulu (Pennsylvania) DONALD WEBSTER Türk Tarihi, Emekli Profesör WALTER WEIKER Siyaset Bilimi, Profesör, Rutgers Üniversitesi WARREN S ![]() ![]() Batı Avrupa Devletleriyle, Rusya destekli 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları ve Ermenilerin ileri sürdükleri belgelerin doğuluk durumunu tartışmak üzere Türkiye Devleti tarafından değişik zamanlarda çağrılar yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() XI ![]() ![]() 5-9 Eylül 1990 tarihleri arasında Ankara'da düzenlenen XI ![]() Prof ![]() ![]() Garin ZEDLIAN (Cevap vermedi) California - USA Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Dr ![]() Prof ![]() ![]() ![]() Prof ![]() ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Prof ![]() ![]() Dr ![]() Dr ![]() Prof Vahakn DADRIAN (Cevap vermedi) New York - USA Christopher WALKER (Katılamadı) London - ENGLAND Anahid Ter MIMASSIAN (Katılamadı) Paris- FRANCE Tessa HOFFMAN (Cevap vermedi) Berlin - DEUTSCHLAND KAYNAK: 1) Yıldırım, Dr ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler)Yabancılar Tarafından Yapılan İncelemeler ve Varılan Sonuçlar Nelerdir? Birinci Dünya Savaşının hemen sonrasında, İtilaf Devletleri ordularının İstanbul ve diğer bölgeleri işgal etmelerini müteakip, birkaç yüz Osmanlı siyasi ve askeri lideri ile aydını savaş suçlusu oldukları iddiası ile İngilizler tarafından Malta Adası'na gönderilerek hapsedilmişlerdir ![]() ![]() Sonuç olarak, gerek İttihat ve Terakki rejimi gerek İstanbul'da ve Malta'da tutuklu bulunan kişiler hakkında suç kanıtlarına bulunabilmesi için Osmanlı arşivlerinde geniş çaplı araştırmalar yapılmıştır ![]() ![]() ![]() ABD arşiv raporlarında; Washington'daki İngiliz Büyükelçisi R ![]() "Malta'da tutuklu bulunan Türkler aleyhine delil olarak kullanılabilecek hiçbir şey olmadığını bildirmekten üzüntü duyuyorum ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Londra'daki Hukuk Danışmanları, 29 Temmuz 1921'de, Dışişleri listesindeki kişilere karşı yöneltilen suçlamaların yarı siyasi bir maliyet taşıdığına ve bu nedenle haklarında, harp sırasında İngiliz savaş esirlerine zulüm yapıldığı iddiasıyla İngiliz Hukuk Danışmanları'nın önerisi üzerine savaş suçlusu olarak tutuklanan Türklerden ayrı işlem yapılması gerektiğine karar vermişlerdir ![]() Ayrıca, "Şimdiye kadar hiçbir şahitten, tutuklular hakkında yapılan suçlamaların doğru olduğunu kanıtlayan bir ifade alınmış değildir ![]() ![]() Sonuç olarak; Malta'daki tutuklular, kendilerine hiçbir suçlama dahi yöneltilemeden mahkeme edilmiş ve 1922'de serbest bırakılmışlardır ![]() Bu zaman zarfında İngiliz basınında Osmanlı Hükümetin sözde "soykırım" ile suçlayan ve bu konuyu ispata yeltenen bazı belgeler yayınlanmıştır ![]() ![]() Ancak, İngiliz Dışişleri Bakanlığı tarafından sonradan yapılan soruşturmalar, İngiliz basınına verilen bu belgelerin İngiliz ordusu tarafından ele geçirilen belgeler olmayıp, Paris'teki Milliyetçi Ermeni Delegasyonu tarafından müttefik delegasyonlara yazılan uydurma belgeler olduğu anlaşılmıştır ![]() KAYNAKLAR: 1) PRO ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Dört T" Planı Nedir? İşin ucunu insanların canına kastetmeye kadar götüren Ermeni terörünün amacı; sözde Ermeni "soykırım'ı iddialarını ve Ermenilerin taleplerini dünya kamuoyuna duyurmaktır ![]() ![]() ![]() Bunun için uygulamaya konan ve "Dört T" şeklinde adlandırılabilecek olan plan şu dört kavrama dayanmaktadır: Tanıtım, Tanınma, Tazminat ve Toprak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Dört T" planına dayanak oluşturan 1915 olaylarına ilişkin Ermeni iddiaları ise şunlardır: 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() ![]() 4 ![]() ![]() 5 ![]() ![]() ![]() Sevr Anlaşması Hala Geçerli mi? Ermeni propagandası Sevr Anlaşmasının kendileri açısından hâlâ geçerli ve yürürlükte olduğunu iddia etmekte ve buna dayanarak Sevr'de öngörülen "Ermeni topraklarının" Ermenilere iadesi gerektiğini savunmaktadır ![]() Bu anlaşmayı imzalayan devletlerin, anlaşmanın yürürlüğe giremeden ortadan kalktığını ve yerini Lozan Anlaşmasının aldığını imzalarıyla tasdik etmeleri muvacehesinde bu derece gülünç bir iddia nasıl mesmu olabilir, bilinemez ![]() ![]() Bunların başında Batum Anlaşması gelir ![]() ![]() "Türkiye Ermenileri artık Osmanlı İmparatorluğundan ayrılmayı düşünmüyorlar Türkiye'deki Ermenilere ilişkin sorunlar Osmanlılar ile Ermeni Cumhuriyeti arasında görüşme konusu bile yapılamaz ![]() ![]() ![]() Taşnak yayın organı Hairenik de 28 Haziranı 1918 tarihli nüshasında şunları yazmıştır: "Rusya'nın Türkiye'ye karşı güttüğü düşmanca politika Kafkasya Ermenilerini de cesaretlendiriyordu ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ilginç beyanlardan şu sonuçları çıkarmamız mümkündür: a) Ermeni meselesi kapanmıştır ![]() b) Olaylardan Türkler değil, Ruslar ve Ermeniler sorumludur ![]() c) Bir haksızlık varsa, buna uğrayan Türklerdir ![]() Görüldüğü gibi, bizim bugün söylediklerimizin doğru olduğu bundan 64 yıl önce, 1918'de Taşnaklar tarafından itiraf edilmiştir ![]() ![]() ![]() Osmanlı Devletinin I ![]() ![]() Büyük hayaller peşinden koşan Taşnak denetimindeki Kafkas Ermeni Cumhuriyeti kuruluşunun I ![]() ![]() ![]() Sevr diktası ile sonuçlanan Paris Barış Konferansı Ermenistan'ın sınırları konusunu ABD Başkanı Wilson'un hakemliğine bırakmış, Wilson da General James G ![]() ![]() ![]() Gerçekleri yansıtan bu raporda; "Türkler ile Ermenilerin barış içinde yüzyıllarca yan yana yaşadıkları, tehcir sırasında Türklerin de Ermeniler kadar acı çektikleri Türk köylerinin yakıldığı savaşa giden Türk köylülerinden en çok %20'sinin geri dönebildiği ![]() ![]() ![]() ABD Kongresi bu rapor üzerine 1920 Nisanında Ermenistan'a mandater olunmasını reddetmiştir ![]() 10 Ağustos 1920'de Ermenileri bir kez daha umutlandıran Sevr Anlaşması imzalanmıştır ![]() ![]() Bilindiği üzere 10 Ağustos 1920'de Türkiye'de biri İstanbul'da Osmanlı Hükümeti, diğeri Ankara'da Meclis Hükümeti olmak üzere iki Hükûmet bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Mondros Mütarekesi sonrasında Fransızlar Adana vilâyetini, İngilizler de Urfa, Maraş ve Antep'i işgal etmişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ABD Kongresinin Ermenistan için mandaterliği kabul etmemesinden sonra, Kafkas Ermeni Cumhuriyetine bağlı düzenli birlikler ve çeteler 1920 Haziranında Türkiye'ye karşı saldırıya geçmişler, Eylülde bu kez Ankara Hükûmeti karşı taarruz emretmiş ve Türk kuvvetleri Ermenileri ağır yenilgilere uğratarak Kars dahil bütün Türk topraklarını kurtarmışlar ve sınırı da aşarak Gümrü'ye girmişlerdir ![]() ![]() ![]() Ancak bu anlaşma onaylanmadan Kızılordu Erivan'a girmiş ve Sovyet Ermeni Hükûmeti kurulmuştur ![]() Erivan'da yönetim Vratzian'ın 18 Şubat 1921'de giriştiği ayaklanma ile tekrar Taşnakların eline geçmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye 16 Mart 1921'de Sovyetler Birliği ile Moskova Anlaşmasını imzalamış ve bugünkü Türk- Sovyet sınırı çizilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Sovyet Ermenistan'ı Adalet ve İşçi Komiseri Şahverdof Kars Anlaşmasının imza töreninde yaptığı konuşmada, "bundan böyle bu iki milleti başkalarının çıkarları uğruna birbirlerinin üzerine saldırtmanın mümkün olamayacağını" vurgulamıştır ![]() Doğu cephesinin bu şekilde tasfiye edilmesinden sonra, güney, cephesi de 20 Ekim 1921'de Fransa ile imzalanan Ankara Anlaşması ile tasfiye edilmiş ve Fransız kuvvetleri beraberlerinde getirdikleri Ermeni lejyonunu ve mahallî komitecileri yanlarına alarak çekilmişler, mahallî Ermeni halkının büyük kısmını da adeta zorla beraber götürüp Lübnan'a yerleştirmişlerdir ![]() ![]() 24 Temmuz 1923'de imzalanan ve Sevr'in yerini alan Lozan Anlaşmasında ise Ermeniler hakkında hiçbir hüküm bulunmamaktadır ![]() Böylece mesele Lozan'da bütünüyle çözümlenmiş olmaktadır ![]() ![]() ![]() KAYNAKLAR 1) SCHEMSI, Kara-; op ![]() ![]() ![]() ![]() 2) SCHEMSI, Kara-; op ![]() ![]() ![]() ![]() 3) URAS, Esat-; a ![]() ![]() ![]() Türkler Tarih Boyunca Her Zaman Ermenilere Baskı ve Zulüm mü Yapmışlardır? Ermeni propagandası, sözde "soykırım" iddiasını tarihi bir zemine oturabilmek amacıyla, Türklerin tarih boyunca her zaman gayrimüslimlere ve Ermenilere kötü muamele ettiğini savunagelmektedir ![]() ![]() ![]() Ermenilerin uğradıkları Bizans zulmü nedeniyle, Türklerin Anadolu'ya girmelerini bir bayram havası içinde karşıladıklarını kendi tarihçileri yazarlar ![]() ![]() ![]() ![]() Bu olgu, bizzat Ermeni tarihçilerince de iftiharla dile getirilmiştir ![]() "Melikşah'ın kalbi Hıristiyanlara karşı şefkat ve iyilikle doluydu ![]() ![]() ![]() Mateos, Sultan Kılıç Aslan'ın ölümünden sonra ise şunları yazmıştır: "Kılıç Aslan'ın ölümü Hıristiyanlar yasa boğmuştur ![]() ![]() Selçuklu Türklerinin Ermenilere ne kadar iyi davrandıkları Taşirk ailesi gibi bazı Ermeni beylerinin kendiliklerinden Müslümanlığı kabul etmelerinden ve Türklerle birlikte Bizans'a karşı çarpışmalarından da bellidir ![]() Türklerin gayrimüslimlere iyi muamele etmeleri ifadesini İslâm-Türk felsefesinde bulmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu dönemin Yunus Emre ve Mevlâna Celaleddin Rumî gibi büyük düşünürlerinin "72 millete bir göz ile bakan" ve "ne olursan ol, yine gel" diyen insanlık ve hoşgörüye dayalı felsefeleri de bu çerçevede değerlendirilmelidir ![]() ![]() Osmanlı Devletinin kuruluşu, gelişmesi ve özellikle İstanbul'un fethi sonucu Bizans'ın yıkılmasıyla Ermeniler için tarihlerinin hiç bir döneminde yaşamadıkları yeni bir çağ açılmış, üzerindeki dinsel, siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel her türlü baskı kalkmış ve barış, güven ve refah dönemi başlamıştır ![]() Bilindiği gibi, Osmanlı Devleti Türk kökenli, İslâmi yapıya sahip ve çok uluslu bir devlettir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunu izleyerek han, Kafkasya, Doğu ve Orta Anadolu, Balkanlar ve Kırım'dan İstanbul'a Ermeni göçleri başlamış ve Osmanlı imparatorluğu Ermeniler için bir çekim merkezi haline gelmiştir ![]() ![]() Osmanlı İmparatorluğu Gregoryen Ermenileri "millet" adı altında örgütlemiş ve kendi dinî liderlerinin yönetimine bırakmıştır ![]() ![]() Ermeniler Müslümanlara verilen her türlü haktan yararlandıkları gibi, bazı ayrıcalıklara da sahip olmuşlar, örneğin askere alınmamışlardır ![]() ![]() Müslümanlarla gayrîmüslimlerden haraç ve cizye vergileri alınmış, buna karşılık Müslümanların tâbi oldukları zekât ve öşür vergilerinden muaf tutulmuşlardır ![]() ![]() Ermenilere, din, kültür, eğitim ve hayır işlerini yürütebilmeleri için gerekli mali güçlerinin yetişmemesi halinde Osmanlı yönetimi yardımda bulunmuş, Patrikhanenin açıklarını kapatmış, Ermeni kurumlarına malî destek sağlamıştır ![]() ![]() Burada şu noktaya da işaret etmek istiyoruz: Ortodoks Rumlar Ermenilerden önce örgütlendiklerinden, Ortodoks Rumlar dışında kalan tüm diğer Hıristiyan unsurlar Etmeni sayılmıştır ![]() ![]() ![]() Ermeni toplumu kendisine tanınan hak ve ayrıcalıkları başarıyla kullanarak hızla gelişmiş ve refaha kavuşmuş, ayrıca Türk-Osmanlı kültür, yaşam tarzı ve yönetim biçimini de benimseyerek kısa zamanda Osmanlıların güvenine lâyık olmuş ve "millet-i sıdıka" unvanına hak kazanmıştır ![]() ![]() Osmanlı tarihi Ermenilerden 29 Paşa, 22 Bakan, 33 milletvekili, 7 Büyükelçi, 11 Başkonsolos ve Konsolos, 11 Üniversite öğretim üyesi ve 41 yüksek rütbeli memur kaydetmektedir ![]() ![]() Ermeniler Osmanlı-Türk sanat, kültür ve müziğine önemli katkılar yapmışlar, ünlü sanatçılar yetiştirmişlerdir ![]() ![]() Burada, dünyadaki ilk Ermeni matbaasının da XVI ![]() ![]() Böylece, Ermeniler, Türkler başta olmak üzere, İmparatorluğun tüm unsurlarıyla XIX ![]() ![]() Bununla birlikte, zaman zaman kendi aralarında iç çekişmelere düşmüşlerdir ![]() ![]() Osmanlılar ise Ermeni grupları ve iç sorunları karşısında ısrarla tarafsız kalmışlardır ![]() ![]() ![]() Mezhep kavgaları Ermenileri birbirlerine düşüren bir diğer etken olmuştur ![]() Özellikle yabancı müdahaleler sonucu Ermeniler arasında Katoliklik ve Protestanlığın yayılması Gregoryen Ermenilerde büyük bir infial uyandırmış ve Gregoryen Ermeniler Osmanlı yönetimine başvurarak bu durumun önlenmesini istemişlerdir ![]() ![]() Daha sonra Katolikler arasında da Vatikan'a bağlı olup olmamak konusunda çatışmalar çıkmış, Papa Vatikan'a bağlı olmayan Ermenileri aforoz etmiş, Osmanlı yönetimi duruma müdahale ederek 1888'de bu iki Katolik grubu barıştırmıştır ![]() Osmanlıların gayrîmüslimlere gösterdiği bu engin hoşgörü İmparatorluğu, çöküş yıllarına kadar, dinî zulümden kaçan bütün insanlar için her zaman sığınılabilecek bir ülke haline getirmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Gerçekler böyle olduğuna göre, Türklerin gayrimüslimlere ve Ermenilere kötü muamele ettikleri, baskı yaptıkları ve ezdikleri gibi iddialar ileri sürmek için herhalde mantık, vicdan, sağduyu, hakkaniyet ve tarih bilgisinden yoksun bulunmak ya da önyargılı olmak gerekir, çünkü başka bir izah tarzı yoktur ![]() ![]() Asoghik ve Mateos'dan Voltaire, Lamartine, Claide Farrere, Pierre Loti, Nogueres, İlone Caetani, Philip Ntarshall Brown, Michelet, Sir Clıarles Wilson, Politis, Arnold, Bronsart, Roux, Grousset, Edgar Granville, Garnier, Toynbee, Lewis, Price, Bombaci ve Shaw'a kadar uzanan ve bazılarına hiç de Türk dostu damgası vurulmayacak pek çok tarihçi ve yazar Türklerin bu konudaki hakkını teslim etmişlerdir ![]() Voltaire: "Büyük Türk çeşitli dinlerden 20 milleti barış içinde yönetmektedir Türkler Hıristiyanlara savaşta ılımlı, zaferde yumuşak olmayı öğretmişlerdir" Philip Marchall Brown: "Türkler kazandıkları büyük zafere rağmen fethettikleri yerlerin halkına, kendilerini kendi yasa ve gelenekleri uyarınca yönetme hakkını cömertçe bahşetmişlerdir ![]() Venizelos Hükûmetinin Dışişleri Bakanı Politis: "Türkiye'deki Rumların çıkarları Türklerden başka hiçbir güç tarafından bu kadar iyi korunamazdı ![]() J ![]() ![]() "Türk ordularının fethettikleri yerlerde din ve kültüre müdahale etmediği tarihin inkar edemeyeceği bir gerçektir ![]() Alman Generali Bronsart: "Türkler; kendilerine dokunulmadığı takdirde, başka dinlerden olanlara karşı dünyanın en hoşgörülü insanlarıdır ![]() Son olarak şu örneği verelim: Napolyon Bonapart, Akka yenilgisi üzerine Osmanlı İmparatorluğundaki Katolik Ermenileri yönetime karşı ayaklandırmayı ve bir tür intikam almayı düşünür ![]() ![]() "Ermeniler hayatlarından o kadar memnundurlar ki, buna imkan yoktur" DİPNOTLAR 1) URFALI MATEOS, (Mathieu d'Edesse); Chronicles ![]() ![]() ![]() 2) URAS, Esat-; Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, 2 ![]() ![]() ![]() 3) Türk Ermenilerinden Gerçekler, Jamanak Yayını ![]() ![]() ![]() ![]() 4) SCHEMSI, Kara-; Turcs et Armeniens devant l'Histoire, Genere ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler)Türkler Ermenileri 1890'lardan İtibaren Katletmeye mi Girişmişlerdir? 19 ![]() ![]() ![]() ![]() Çarlık Rusyası bu dönemde dünya güç dengesinde giderek daha önemli bir devlet olarak ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rusya, Batı'da Balkanlara nüfuz etmeye çalışırken, Doğu'da da Kafkasya'ya inmektedir ![]() ![]() ![]() Eçmiyazin Kilisesi kısa sürede Rus nüfuzuna girmiş, hatta Katogikos Nerses Aratarakes 60 bin kişilik bir Ermeni kuvvetinin başında 1827-28 Rus-İran Savaşına Ruslar safında katılmıştır ![]() Rusların Osmanlı Ermenilerine sızmaya çalışması da Eçmiyazin Kilisesi aracılığıyla olmuş ve 1844'den itibaren İstanbul Ermeni Patrikhanesindeki ayinlerde Eçmiyazin Katogikosu'nun adı anılmaya başlamıştır ![]() Osmanlı Hıristiyanlarının hamisi olmaya niyetlenen yalnız Rusya değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Toplumsal düzenin Batı modelinde yeniden örgütlenmesi anl¤¤¤¤¤ gelen Islahat Fermanı müslümanlarla gayrîmüslimleri aynı statüye getiriyor ve gayrimüslimlere tanınmış bulunan ayrıcalık ve ruhani muafiyetlere de bu nedenle son veriyordu ![]() ![]() ![]() Islahat Fermanı Rusya'nın yanı sıra, İngiltere ve Fransa'ya da Ermenilerle daha çok ilgilenmeye sevk etmiş, bu ise Rusya'yı Ermenilerle ilgisini yoğunlaştırmaya yöneltmiştir ![]() Bu ilginin altında bu devletlerin Ermenilere duydukları sempati değil, kendi emperyalist çıkarları yatmaktadır ![]() ![]() Bu nüfuz ve çıkar mücadelesinin önemli alanlarından biri de Osmanlı Devletidir ![]() ![]() "Ermeni Sorunu"nun 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı ve Osmanlıların bu savaşı kaybetmeleri sonucu meydana gelen gelişmeler üzerine çıkması bunun belirgin kanıtıdır ![]() Savaş sona ererken İstanbul Ermeni Patriği Nerses Varjabedyan Eçmiyazin Katogikosluğu aracılığıyla Rus Çarı'ndan Rusya'nın Doğu Anadolu'da işgal ettiği toprakları Osmanlılara geri vermemesini istemiş, bununla da yetinmeyerek savaş sonunda Ayastefanos'daki Rus karargâhına gidip Grandük Nikola ile görüşmüş ve Doğu Anadolu'nun Ruslar tarafından ilhâkını bu olmazsa bölgeye Bulgaristan'a olduğu gibi özerklik verilmesini, bu da mümkün değilse bölgede Ermeniler lehine ıslahat yapılmasını ve bu ıslahat tamamlanana kadar Rus ordusunun geri çekilmesinini talep etmiştir ![]() ![]() ![]() Patrik Varjabedyan'ın Osmanlı vatandaşı olduğunu hatırlatmaya sanırız gerek yoktur ![]() Doğu Anadolu'daki Rus işgali Rusya'ya Osmanlı Ermenileri üzerindeki etkisini arttırma olanağı sağlamış ve Rus ordusundaki Ermeni subaylar Osmanlı Ermenilerini devlet aleyhine kışkırtmaya çalışmış ve Ermenilere "Balkanlardaki Hıristiyanlar gibi "Osmanlılardan ayrılarak kendi muhtar devletleri kurabileceklerini" telkin etmişlerdir ![]() Rusların niyetini sezen İngiltere Ayastefanos Anlaşmasına karşı çıkmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Berlin Konferansına İstanbul Ermeni Patrikhanesinden de bir heyet katılmış ve isteklerini kabul ettiremeyen bu heyet İstanbul'a "mücadele ve ayaklanmaya girişilmedikçe hiç bir şey elde edilemeyeceği" yargısıyla dönmüştür2 ![]() Ayastefanos Anlaşması ile eline geçirdiği büyük fırsatı Berlin Konferansı ile kaybeden, ayrıca Batı' da Yunanistan ve Bulgaristan'ı İngiliz nüfuzuna terk etmek zorunda kalan Rusya Doğu Anadolu'yu doğrudan ilhak etmeyi amaçlayan bir politika izlemeye başlamış, bu politikasında yine Ermenileri kullanmayı denemiştir ![]() İngiltere ve Rusya'nın Ermeniler üzerindeki mücadelesi, Türk düşmanlığıyla ünlü Fransız yazar Rene Pinon'un şu sözleriyle açıkça görülmektedir: "Rus ve İngiliz nüfuzu Ermenilerin sırtında çarpışmıştır ![]() ![]() 1880'de İngiltere'de Gladstone Hükûmeti'nin iktidara gelmesi bu mücadeleyi daha da yoğunlaştırmıştır ![]() ![]() ![]() Bu yeni politikanın ilk sonuçları İngiliz basınında Doğu Anadolu'dan Ermenistan diye söz edilmesi, Doğu Anadolu'nun en ücra köşelerinde bile İngiliz Konsoloslukları açılması, bölgedeki Protestan misyonerlerin sayısının hızla artması ve Londra'da bir İngiliz-Ermeni Komitesinin kurulmasıyla görülmüştür ![]() ![]() Ermeni Patriği Horen Aşıkyan "Ermeni Tarihi" adlı eserinde şunları yazmıştır: "Türkiye'nin çeşitli yerlerine dağılmış çok sayıda Protestan misyoner İngiltere lehine propaganda yapmakta, Ermenilerin İngiltere sayesinde muhtariyete kavuşacaklarını ileri sürmektedirler ![]() ![]() Ermeni din adamı Hrant Vartabed'e göre de "Osmanlı ülkesinde Protestan topluluklar kurulması ve bunların İngiltere ve ABD tarafından himaye edilmesi uygarlık iddiasındaki Batılı güçlerin en kutsal duygu olan din duygusunu bile sömürmekten kaçılmadıklarını göstermektedir ![]() ![]() ![]() Bir başka teşhis İstanbul'daki Fransız Büyükelçisi Paul Cambon'a aittir ![]() "Gladstone gayri memnun Ermenileri örgütlemiş, disiplin altına almış, onlara destek vaadinde bulunmuştur ![]() ![]() Jean-Paul Ganier şunları söylemektedir: "Millet-i Sadıka diye adlandırılan Ermeniler, Ruslar ve Protestan misyonerlerce tahrik edilmiş ve Berlin Konferansına sanki zulüm görmüş bir halkmış gibi başvurmuşlardır ![]() Edgar Granville, "Rus tahrikinden önce Osmanlı ülkesinde hiç bir Ermeni hareketi olmadığı; Çar himayesinde bir Ermenistan gibi hayaller yüzünden masum insanların acı çektiklerini" kaydetmiş ve "asıl büyük canilerin Çarlar olduklarını", "Ermeni hareketlerinin Doğu Anadolu'nun Rusya'ya ilhakını amaçladığını" vurgulamıştır ![]() Ermeni yazar Kaprielian Ermeni Krizi ve Yeniden Doğuş adlı kitabında "ihtilâl vaad ve telkinlerini Ruslara borçlu olduklarını" iftiharla belirtmiştir ![]() Taşnak yayın organı Hairenik, 8 Haziran 1918 tarihli sayısında şu itirafta bulunmaktadır: "Türkiye'deki Ermeniler arasında ihtilâlci ruhun uyanması Rus kışkırtmaları sonucudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu gerçekler karşısında, Ermeni sorunun ardında emperyalizmin Osmanlı İmparatorluğunu parçalama ve paylaşma politikalarının yattığını söylemek güç olmayacaktır ![]() Bu politika çerçevesinde 1880'den itibaren Doğu Anadolu'da bazı Ermeni komiteleri kurulmaya başlamış, Van'da "Kara Haç" ve "Armenakar", Erzurum'da "Vatan Koruyucuları" adlı komiteler teşkil edilmiştir ![]() ![]() Osmanlı Ermenilerini içeride kurulan komiteler yoluyla devlete karşı harekete geçirmek mümkün olamayınca, bu kez bir başka yol denenmiş ve Rus Ermenilerine Osmanlı toprakları dışında komiteler kurdurulmuştur ![]() ![]() ![]() Ermeni propagandasının bugünkü öncülerinden Louise Nalbandian Hınçak Komitesi için şöyle demektedir: "(Ermeni) Halkın(ın) duygularını harekete geçirmek için tahrik ve teröre ihtiyaç vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() K ![]() ![]() "Komitenin programı isyan yoluyla Türkiye Ermenistan'ına siyasî ve ekonomik özgürlük sağlamaktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taşnak kurucularından ve ideologlarından Dr ![]() ![]() Yine Taşnak ideologlarından Varandian, "Histoy of the Dahnagizoutune" (Paris,1932) adlı kitabında aynı itiraflarda bulunmaktadır ![]() Ermeni yazarların da açıkça kaydettikleri gibi amaç Anadolu'da isyanlar çıkarmak, yöntem ise terördür ![]() ![]() Ayaklanma teşebbüsleri önce Hınçaklardan gelmiş, daha sonra Taşnaklar da bu yolu izlemişlerdir ![]() ![]() İlk isyan 1890'daki Erzurum isyanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu isyan ve olaylar Ermeni Komitelerince Ermenilerin "Türklerce katledilmesi" olarak tanıtılmış ve Batı ülkelerine, Hıristiyan kamuoylarına bu şekilde yansıtılarak büyük bir gürültü koparılmıştır ![]() ![]() ![]() Buna Batı basının bu yoldaki yayınlan da eklenince, Hıristiyan kamuoyları Ermenilerin gerçeklerle hiçbir ilgisi bulunmayan mesajlarını benimsemeye başlamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak meselenin aslının hiç de böyle olmadığı ve Ermeni komitelerinin bu propagandasının altında büyük devletleri Osmanlılara karşı silâhlı müdahaleye zorlamak amacının yattığı belgelerle sabittir ![]() İstanbul'daki Ermeni Patriği daha 6 Aralık 1876'da İngiliz Büyükelçisi Elliot'a "eğer Avrupa'nın bu işe müdahalesi dikkatinin çekilmesi için ihtilâl isyan çıkarmak lâzımsa, bunu yapmanın hiç de zor olmadığını" söylemiştir7 ![]() İstanbul'daki İngiliz Büyükelçisi Currie 28 Mart 1394'de İngiliz Dışişlerine şu raporu göndermiştir: "Erzurum'daki ihtilâlcilerin hedefi karışıklıklar çıkararak Osmanlıların karşılık vermesini temin etmek ve böylece yabancı ülkelerin duruma müdahale etmesini sağlamaktır8 ![]() Erzurum'daki İngiliz Konsolosu Graves 28 Ocak 1895'de İstanbul'daki İngiliz Büyükelçiliğine yolladığı mesajda, "Komitelerin amaçlarının genel bir memnuniyetsizlik yaratarak Türk Hükümeti ve halkının hayali acılarına, dolayısıyla durumu düzeltme gereğine çekmek" olduğunu bildirmiştir9 ![]() Yine Graves New York Herald Muhabiri Sydney Whitman'ın "eğer bu memlekete hiç bir Ermeni komitecisi gelmemiş olsaydı ve Ermenileri isyana kışkırtmasaydılar, bu çarpışmalar olur muydu?" şeklindeki sorusuna şu yanıtı vermiştir: "Tabîî ki hayır; sanmam ki bir tek Ermeni öldürülmüş olsun ![]() Van'daki İngiliz Muavin Konsolosu Williams 4 Mart 1896 tarihli yazısında "Taşnak ve Hınçakların kendi vatandaşlarını terörize ettiklerini, aşırılık ve çılgınlıklarıyla Müslüman halkı kışkırttıklarını,reformların uygulanması için girişilen tüm çabaları felce uğrattıklarını ve bütün Anadolu'da olup bitenlerden Ermeni komitelerinin cinayetlerinin sorumlu olduğunu" belirtmiştir11 ![]() Adana'daki İngiliz Başkonsolosu Doughty Wily 1909'daki bir raporunda "Ermenilerin yabancı müdahaleyi sağlamaya çalıştıklarını" yazmıştır12 ![]() Bitlis ve Van'da Rus Başkonsolosluğu yapan General Mayewski 1912 tarihli bir raporunda şunları kaydetmiştir: "1895 ve 1896 yıllarında Ermeni komiteleri Ermenilerle yerel halk arasında öyle bir kuşku yaydılar ki, bu bölgelerde herhangi bir reformun yürütülmesi imkansız hale gelmişti ![]() ![]() ![]() Bu tür düşünceler esrarengiz manastırların duvarları içinde gelişti ve dini görevlerin yerini Hıristiyanların Müslümanlara olan düşmanlığı aldı ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() ![]() Mayewski, Aralık 1912 tarihli bir başka raporunda, "Taşnak komitesinin Ermenilerle müslümanları birbirine düşürerek durumu karıştırmaya ve Rus müdahalesine zemin hazırlamaya çalıştığını" vurgulamıştır14 ![]() Nihayet, Taşnak ideologu Varandian "Avrupa'nın müdahalesini sağlamak istediklerini" itiraf etmiş15, Papazian'da "isyanların amacının Avrupa devletlerinin Osmanlı Devletinin içişlerine karışmalarını sağlamak olduğunu' yazmıştır16 ![]() Ermeni komiteleri her isyanı, bu isyandan hemen sonra Avrupalıların müdahalede bulunacakları propagandasıyla çıkarmışlardır ![]() ![]() Gerek Ermeni yazar ve komitecilerin, gerek Ermenileri destekleyen İngiliz ve Rus diplomatlarının ifadelerinden de açıkça görüldüğü üzere, Ermeni ayaklanmasının nedeni ne sefalet, ne ıslahat, ne de baskıya tâbi tutuldukları iddiasıdır ![]() ![]() Osmanlılar ise bu isyanlar karşısında, her devletin yapacağını yapmışlar ve isyanları bastırmak için asilerin üzerine kuvvet göndermişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Yakalanan komiteci teröristler yine büyük devletlerin yardımıyla serbest bırakılmışlardır ![]() ![]() Ancak, gerek Ermeni komitelerinin, gerek büyük devletlerin gözden uzak tuttukları temel bir unsur vardır: Ermeniler adına talep edilen topraklarda yaşayan Ermeniler küçük bir azınlıktır ![]() Ermenilerin üzerinde özerk bir Ermenistan kurulmasını istedikleri 6 doğu vilâyeti Erzurum, Bitlis, Elazığ, Diyarbakır ve Sivas'tır ![]() ![]() Buradan, hayalî bir Ermenistan vaadiyle Ermenileri Osmanlı Devletine karşı kışkırtan Rusya'nın kendi ülkesinde Ermenilere nasıl muamele ettiğini ve asıl niyetlerinin ne olduğunu kısaca belirtmekte yarar görüyoruz ![]() Rusya Kafkaslara indiğinde Kafkas Ermenilerini Ruslaştırmayı ve Ortodokslaştırmayı öngören bir politika izlemeye başlamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rusya'nın Ermenilere yaptığı baskı ve zulüm gerek Ermeni, gerek yabancı yazarlarca ayrıntılarıyla anlatılmıştır ![]() Ermeni tarihçi Vartanyan Ermeni Harekâtının Tarihi adlı kitabında şunları yazmaktadır: "Osmanlı Ermenisi Çarlık Rusyası Ermenisine göre gelenek, din, edebiyat ve dil itibariyle tamamen serbestti ![]() Edgar Granville de "Rus mezalimine karşı Ermenilerin fek sığınağının Osmanlı Devleti olduğunu" kaydetmektedir ![]() Rusya'nın asıl niyeti Doğu Anadolu'da bir Ermeni Devleti kurulmasını sağlamak değil, bu toprakları ilhak etmektir ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni yazar Boryan bu hususu şu sözleriyle isabetle teşhis etmiştir: "Çarlık Rusya'sı hiçbir zaman Ermeni muhtariyetini sağlamak istememiştir ![]() ![]() KAYNAKLAR 1) URAS, Esat-; a ![]() ![]() 2) URAS, Esat-; a ![]() ![]() 3) SCHEMSİ, Kara-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 4) NALBANDIAN, Luase-; Armenian Revolutionary Movement University of California Press, 1963, sayfa 110 - 111 5) PAPAZIAN K ![]() ![]() 6) Loris-Melikoff, Dr ![]() 7) İngiliz Dışişleri Arşivi, F ![]() ![]() ![]() 8) İngiliz Mavi Kitabı, No ![]() ![]() 9) İngiliz Mavi Kitabı, No ![]() ![]() 10) URAS,Esat-; a ![]() ![]() ![]() 11) İngiliz Mavi Kitabı, No ![]() ![]() 12) SCHEMSI, Kara-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 13) General MAYEWSKI-; Statistigue des Provinces de Van et de Bitlis ![]() 14) SCHEMSİ, Kara-; a ![]() ![]() ![]() 15) VARANDIAN, Mikayel-; History of the Dashnagtzoutune, Paris 1932 sayfa 302 Papazian, K ![]() ![]() ![]() ![]() 16) PAPAZIAN, K ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler)Türkler Ermenileri 1915'te Planlı ve Sistemli Bir "Soykırıma" Tabi Tutmuşlar mıdır? I ![]() ![]() ![]() ![]() Komitelerin I ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rusya Ermenileri de Rus ordusuyla birlikte Osmanlı Devletine saldırma hazırlıklarına başlamışlar, Eçmiyazin (Vagrsabat: Erivan yakınlarında) Katogikosu ile Kafkas Genel Valisi Vranzof-Daşkof arasında "Rusya'nın Osmanlılara Ermeniler için yapılacak ıslâhatı uygulattırması karşılığında, Rusya Ermenilerinin kayıtsız şartsız Rusya'yı desteklemeleri" yolunda mutabakata varılmış3 ![]() Katogikos daha sonra Tiflis'te Çar tarafından kabul edilmiş ve Çar'a "Anadolu'daki Ermenilerin kurtuluşunun ancak Türk egemenliğinden ayrılarak özerk bir Ermenistan teşkil etmeleri ve bu Ermenistan'ın Rusya'nın himayesiyle mümkün olabileceğini" bildirmiştir4 ![]() ![]() Rusya'nın Osmanlılara savaş ilân etmesi üzerine Taşnak Komitesi, yayın organı Horizon'da şu bildiriyi yayınlamıştır: "Ermeniler en küçük bir tereddüt göstermeden İtilâf Devletlerinin yanında yer almışlar, bütün güçlerini Rusya'nın emrine vermişler; ayrıca gönüllü alayları teşkil etmişlerdir ![]() Taşnak Komitesi örgütüne de şu talimat vermiştir: "Ruslar sınırı geçtiklerinde ve Osmanlı orduları geri çekilmeye başladıklarında her yerde isyanlar çıkarılmalı, Osmanlı orduları bu suretle iki ateş arasına alınmalıdır ![]() ![]() Hınçak Komitesi de örgütüne gönderdiği talimatta, "komitenin bütün gücüyle mücadeleye katılarak İtilâf Devletlerinin ve özellikle Rusya'nın müttefiki sıfatıyla Ermenistan, Kilikya ![]() ![]() Osmanlı Meclisinde Van mebusluğu yapan Papazyan ise bir bildiri yayınlayarak, "Kafkasya'da gönüllü Ermeni alaylarının hazır bulundurulmasını, bunların Rus ordularının öncüleri olarak Ermenilerin yaşadıkları bölgelerdeki kilit noktaları ele geçirmelerini ve Anadolu topraklarında ilerleyecek Ermeni alayları ile hemen birleşilmesini" istemiştir8 ![]() Bütün bu emirler fazlasıyla yerine getirilmiş, Rus kuvvetlerinin Osmanlı ve Rus Ermenilerinden kurulmuş gönüllü alayları öncülüğünde Doğu'dan Osmanlı topraklarına girmesiyle birlikte Osmanlı ordularındaki Ermeniler (burada II ![]() ![]() Silâhlanan bu çeteler komitelerin "kurtulmak istiyorsan önce komşunu öldür" talimatı üzerine erkekler cephelerde olduğu için savunmasız kalan Türk şehir, kasaba ve köylerine saldırarak katliama girişmişler, Osmanlı kuvvetlerini arkadan vurmuşlar, Osmanlı birliklerinin harekâtını engellemişler, ikmâl yollarını kesmişler, yaralı konvoylarını pusuya düşürmüşler, köprü ve yolları imha etmişler, şehirlerde ayaklanarak Rus işgalini kolaylaştırmışlardır ![]() Rus kuvvetleri saflarındaki Ermeni gönüllü alaylarının yaptıkları zulüm o kadar ağır olmuştur ki, Rus komutanlığı bazı Ermeni birliklerini cepheden uzaklaştırarak geri hatlara sevk etmek zorunluluğunu hissetmiştir ![]() ![]() Ermeni katliamı yalnızca Türkleri hedef almamış, Trabzon dolaylarındaki Rumlar ve Hakkari dolaylarındaki Musevîler de Ermeni çetelerince katledilmişlerdir10 ![]() ![]() Rus kuvvetleriyle birlikte sının ilk geçen Ermeni birliklerinin başında Armen Garo lâkabıyla tanınan eski Osmanlı mebusu Karekin Pastırmacıyan bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() Rus kuvvetlerinin 1915 Man ayında bu kez Van yönünde harekâta geçmeleri üzerine 21 Nisanda Van'da geniş çapta bir Ermeni isyanı başlamış, bu isyan sonucu Van Rusların eline düşmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taşnak temsilcisinin 1915 Şubatında Tiflis'de toplanan Ermeni Milli Kongresinde yaptığı konuşmada, "Rusya'nın Osmanlı Ermenilerini silahlandırmak, hazırlamak ve isyanlar çıkarmalarını sağlamak için savaştan önce 142 ![]() ![]() Ermeniler, bu ayaklanmaları ve faaliyeti, Osmanlıların tehcir karan üzerine girişilen bir meşru müdafaa olarak takdim etmek alışkanlığındadırlar ![]() ![]() Bütün bunlar olup biterken İngiliz ve Fransız donanmaları Çanakkale Boğazını zorlamakta, Osmanlı orduları Galiçya'dan Doğu Anadolu ve Irak'a kadar çeşitli cephelerde düşman kuvvetleriyle çarpışmaktadırlar ![]() Osmanlı Hükümeti bu durum karşısında, önce Ermeni Patriği, mebusları ve önde gelenlerini çağırarak Ermenilerin müslümanları katletmeye devam etmeleri halinde gerekli önlemleri alacağını bildirmekle yetinmiş, bu sonuç vermeyince 24 Nisan 1915'de Ermeni komitelerini kapatmış ve yöneticilerinden 235 kişiyi devlet aleyhine faaliyette bulunmak suçundan tutuklamıştır ![]() Dışarıdaki Ermeni toplantılarının her yıl "katliam" yıldönümü diye andıkları 24 Nisan işte bu 235 kişinin tutuklandığı tarihtir ![]() Osmanlı Hükümeti maruz kaldığı bu büyük iç ve dış tehlikeler nedeniyle benzer tehlikelerle karşılaşan tüm ülkelerin almakta tereddüt göstermeyeceği bir önleme başvurarak, savaş bölgeleri yakınlarındaki Ermenileri daha güneydeki Osmanlı topraklarına, Suriye'ye tehcir etmiştir ![]() ![]() Ermeni tarihçi Leo'nun da belirttiği gibi, Osmanlı Hükümeti "Rus kışkırtmalarına kapılarak ve Rus silâhlarına güvenerek karışıklık ve isyanlar çıkaran Ermeni komiteleri karşısında kendi varlığını korumak hakkını kullanmıştır ![]() Üstelik tehcir bir cezaî işlem değil, güvenlik nedenleriyle belirli bir grubun belirli bir yerde ikamete mecbur edilmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Kaldı ki, Osmanlı Hükümeti Ermenilerin tehcir sırasında zarar görmelerini önlemek için somut bir gayret de göstermiştir ![]() "Bahsi geçen kasaba ve köylerde yerleşik ve nakli gereken Ermenilerin yeni yerleşme bölgelerine hareket ettirilmeleri ve yolculukları sırasında rahatları sağlanmalı, canları ve malları korunmalıdır; varışlarından yeni yurtlarına tamamıyla yerleşmelerine kadar iaşeleri mülteci tahsisatlardan karşılanmalıdır: bunlara daha önceki mali durumları ve hali hazır ihtiyaçlarına göre mal ve toprak dağıtılmalıdır; ihtiyaç sahipleri için Hükümet evler yapmalı, çiftçi sahibi zanaatkârlara tohum, alet, teçhizat temin etmelidir ![]() "Bu emrin tamamıyla Ermeni isyancı komitelerinin genişlemesine karşı bir önlem olması nedeniyle, Müslüman ve Ermeni gruplarının karşılıklı katliama girişimlerine yol açacak şekilde yerine getirilmesinden kaçınılmalıdır ![]() "Yeniden yerleştirilen Ermeni gruplarına refakat etmek üzere özel görevliler temini için düzenlemeler yapılacak, bunların yiyecek ve diğer ihtiyaçları sağlanacak, bu amaçla gerekecek harcamalar göçmenlere ayrılan hükümet tahsisatından karşılanacaktır"13 "Göçmenlerin yolculukları sırasında varış yerlerine kadar gerekli iaşeleri sağlanmalıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hasta, kadın ve çocuklar trenle, diğerleri ise dayanıklılıklarına göre katırla, araba içinde veya yaya olarak gönderilmelidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermenilerin Doğu Anadolu'daki çarpışmalar ve tehcir sırasında kayıplar verdikleri doğrudur, esasen bunu kimse inkâr etmemektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Öte yandan, savaş günlerinin güç koşulların, araç, yakıt, gıda, ilaç ve diğer imkânların yetersizliğini, ağır iklim şartlarını ve tifüs gibi salgın hastalıkların yol açtığı tahribatı da göz önünde tutmak gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni propaganda ve terör odaklarının bugün "20 ![]() ![]() KAYNAKLAR 1) NALBANDIAN, Louise-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 2) Ermeni Komitelerinin Amâl ve Harekât-i İhtilâliyesi, İstanbul 1917, sayfa 144-146 ![]() 3) TCHALKOUCHIAN, Gr ![]() ![]() 4) TCHALKOUCHIAN, Gr ![]() ![]() ![]() ![]() 5) URAS, Esat-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 6) HOCAOĞLU, Mehmet-; Tarihte Ermeni Mezalimi ve Ermeniler, İstanbul, 1976 ![]() ![]() 7) Ermeni Komitelerinin Amâl ve Harekât-i İhtilâliyesi, sayfa 151-153 8) URAS, Esat-; a ![]() ![]() ![]() 9) Örneğin "Journal de Guerre du Deuxieme Regiment d'Artillerie de Forteresse Russe d'Erzoroum, 1919" ![]() 10) SCHEMSI, Kara-; a ![]() ![]() ![]() 11) URAS, Esat-; a ![]() ![]() ![]() ![]() 12) 1915 Mayıs Tarihli Bakanlar Kurulu Talimatı, Başbakanlık Arşivi, İstanbul Meclis-i Vükelâ Mazbataları, Cilt 198 ![]() ![]() ![]() 13) İngiliz Dışişleri Arşivi, 371/9158/E 5523 ![]() 14) İngiliz Dışişleri Arşivi, 371/9158/E 5523 ![]() Doğu Anadolu Ermenilerin Anayurdu mu? Bu sorunun yanıtını Anadolu tarihinde aramak gerekir ![]() ![]() ![]() a) Ermenileri Nuh Peygambere dayandıran görüş: Bu düşünceye göre Ermeniler Nuh'un torunu olan Hayk'tan gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() b) Ermenileri Urartulara dayandıran görüş: Doğu Anadolu kavimlerinden biri olan Urartuların M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() c) Ermenileri Urartu bölgesini işgal eden bir Trak-Frig soyuna dayandıran görüş: Ermeni tarihçileri arasında en çok benimsenen bu teoriye göre, Ermeniler Balkan kökenli ve Trak-Frig soyundandırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() d) Ermenileri Güney Kafkas ırkı olarak kabul eden görüş: Buna göre, Ermenilerin anayurdu Güney Kafkasya'dır ![]() ![]() ![]() ![]() e) Ermeniler bir Turan ırkı olarak kabul eden görüş: Bu teori ise Ermenilerin bazı Türk ve Azeri boylarıyla kültür ve gelenek akrabalığına ve dildeki benzerliklere dayandırılmaktadır ![]() Görüldüğü gibi, Ermenilerin kökeni ve anayurdu kendi aralarında bile tartışmalıdır ![]() ![]() Ermeni çevrelerinin bu iddialarının altında Doğu Anadolu'daki Ermeni varlığını mümkün olduğu kadar eskilere uzatmak, Doğu Anadolu'ya bir anayurt olarak sahip çıkabilmek ve üstelik bunu eski bir kültür varlığı olarak sunmak hevesi yatmaktadır ![]() ![]() Bu iddia gereksizdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() KAYNAK CARRIERE, Auguste-; Moise de Khoren et la Généalogie Patriarcale, Paris 1896 ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler) |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler)Türkler, Ermeni Topraklarını Ermenilerden Zorla mı Almış ve İşgal Etmişlerdir? Ermenilerin bir zamanlar toplu olarak oturdukları bölge, tarihin kaydettiği dönemlerde M ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu denli çeşidi egemenlikler altında yaşayan Ermeniler, tarih boyunca, o dönemlerin olağan siyasî ve toplumsal düzeni olan derebeylik, yani belirli bölgelerde belirli ailelerin nüfuz sahibi olmaları sistemi dışında, hiçbir zaman bağımsız, birleşik ve sürekli bir devlete sahip olmamışlardır ![]() Ermeni tarihçilerin Ermeni Krallıkları olarak niteledikleri Ermeni Beylikleri aslında her zaman bir "suzerain" e bağlı "vassal”lar olarak yaşamışlar, yabancı devletler arasında tampon bölgeler oluşturmuşlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu husus Ermeni tarihçi Kevork Aslan’ın şu sözleriyle de doğrulanmaktadır ![]() "Ermeniler derebeylikler halinde yaşamışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarihleri boyunca çeşitli büyük imparatorluk ve devletlerin nüfuzu altında yaşayan ve bunlar arasında mücadele alanı olan Ermeni Beyliklerinin bir takım ek avantajlar sağlamak amacıyla sık sık taraf değiştirmeleri, Ermeni halkının büyük acılara maruz kalmasına yol açmıştır ![]() ![]() Gerek bu davranışları, gerek büyük imparatorluklara tâbi olarak yaşamaları Ermenilerin sık sık tehcire uğramalarına ya da kendiliklerinden neden olmuştur ![]() Perslerden kaçıp İç Anadolu'da Kayseri yöresine yerleşmişler, Sasanilerce İran içlerine, Araplarca Suriye ve Arabistan’a, Bizanslılarca İç Anadolu, İstanbul, Trakya, ' Makedonya, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Transilvanya ve Kırım'a, Haçlı seferleri sırasında Kıbrıs, Girit ve İtalya'ya, Moğol istilasında Kazan ve Astrahan’a, Ruslarca Kırım ve Kafkasya'dan Rusya içlerine tehcir edilmişlerdir ![]() ![]() Bu da göstermektedir ki, 1915'de Osmanlılarca tehcir edilmeleri uğradıkları ilk tehcir olmadığı gibi, Ermeni diasporası denilen olgu da 1915 tehcirinin sonucu olarak ortaya çıkmamıştır ![]() ![]() Hıristiyanlığı kabul etmelerinden sonra 451 yılında Bizans kilisesinden ayrılmaları Türklerin Anadolu'yu iskânlarına kadar süren bir Bizans-Ermeni çatışmasına, Ermenilerin Bizans tarafından ezilmesine, eritilmeye çalışılmasına ve esasen Bizans'a tâbi olan Ermeni beyliklerinin yok edilmesine yol açmıştır ![]() ![]() ![]() Selçuklu Türkleri işte böyle bir ortamda XI ![]() ![]() ![]() Selçuklu Hakanı Alpaslan eski Ermeni Prensliği Ani'nin topraklarını 1064'de ele geçirmiştir ama, bu Prensliğin varlığına esasen 1045'de, yani Türklerin gelişinden 19 yıl önce Bizans tarafindan son verilmiştir ![]() ![]() ![]() Üstelik, tarih bunun tersini kanıtlamakta ve Ermenilerin Bizans'ın yüzyıllardır süren zulmüne son verilmesi amacıyla ele geçirmelerine yardımcı olduklarını göstermektedir ![]() Ermeni tarihçi Asoghik'in "Ermenilerin Bizans'ın olan düşmanlıkları nedeniyle Türklerin Anadolu'ya gelmesine sevinmişler, hatta Türklere yardım etmişlerdir ![]() ![]() ![]() Burada, Anadolu Selçuklu Devleti ile çağdaş olan bir Ermeni Prensliğinden de söz etmek gerekmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Haçlı Seferleri sırasında Haçlılara yaptığı yardımlar ve Bizans'ın giderek zayıflaması nedeniyle varlığını sürdürebilen, ancak yine de Bizans'a daha sonra Haçlılara ve Moğollara ve nihayet Katoliklere bağımlı durumda bulunan bu Prenslik Türklerle iyi ilişkiler içinde olmuş ve sonunda Kıbrıs'ta yerleşmiş Katolik Lusignan ailesinin egemenliğine girmiştir ![]() ![]() Kilikya’ya bu son Ermeni göçünün burada Eçmiyazin’den ayrı bir Ermeni kilisesinin kurulmasına da yol açtığını ve bu ayrılığın bugün de sürdüğünü belirtmekte yarar vardır ![]() ![]() ![]() Gerçek bu olduğuna göre, Osmanlıların bir Ermeni Devleti ya da Prenslik ve Beyliğine ait toprakların işgal ve istila ettikleri yolundaki iddia da tarih önünde yenik düşmektedir ![]() Kaynak: 1) ASLAN, Kevork-; L’Arménie et les Arméniens, İstanbul 1914 ![]() Türkler, Bugün de Türkiye'deki Ermenileri Baskı Atında mı Tutmaktadırlar? Türkiye'deki Ermenilerin bugün de baskı altında tutuldukları iddiası zaman zaman gündeme gelmektedir ![]() a) "Ermeni'ye zulmeden Türk imajını" tarih içinde kesintisiz olarak sürdürerek bugüne kadar getirmek, b) Genç Ermeni kitlelerine uğruna mücadele edilecek bir hedef göstermek, c) Propagandaya güncel bir nitelik kazandırmak, d) Yabancı ülkelere Türkiye'nin içişlerine müdahale imkânı sağlayabilmek ![]() ![]() Türkiye'deki 40-50 bin Ermeni vatandaşımız bugün hiçbir ayırıma tâbi tutulmadan, Türk vatandaşlarının sahip oldukları tüm hak ve özgürlüklerden eşit şekilde yararlanarak güven, huzur ve refah içinde yaşamaktadırlar ![]() Kendi kiliselerinde özgürce ibadet etmekte, kendi okullarında kendi dilleriyle öğrenim görmekte, yine kendi dilleriyle yayın organları çıkarmakta, kendi derneklerinde sosyal ve kültürel faaliyetlerini sürdürmektedirler ![]() ![]() Türkiye Ermenilerinin büyük çoğunluğu Gregoryenâdir ![]() ![]() ![]() Ermeni vatandaşlarımızın çok büyük ekseriyeti İstanbul'da oturmaktadır ![]() ![]() Hiçbir baskıya maruz kalmadıklarını, Türkiye'de yaşamaktan büyük bir memnunluk duyduklarını ve Türk vatandaşı olmakla iftihar ettiklerini her vesile ile dile getiren Ermeni vatandaşlarımız, yurtdışındaki Türk diplomatlarını hedef olan Ermeni terör örgütlerinin saldırılarını başta Patrik olmak üzere, her fırsatta şiddetle kınamışlar, bu terörün yol açtığı acıları diğer Türklerle birlikte aynı ortak duygularla paylaşarak Ermeni propaganda ve terör odaklarına en etkili yanıtı bizzat vermişlerdir ![]() 1 Kasım 1981 günü İstanbul'daki Ermeni Patrikhanesinde şehit Türk diplomatlarının anısına düzenlenen ve Patrik tarafından yönetilen dinî ayin Türkiye Ermenilerinin Ermeni terörü karşısındaki kararlı tutumlarının açık bir örneğini teşkil etmiştir ![]() Avrupa Konseyinin Türkiye'deki azınlıklara baskı yapıldığı yolundaki kararı üzerine 1982 Şubatında Ermeni Patrikliğince yapılan açıklamada, "Türkiye Ermenilerinin birer Türk vatandaşı olarak Türkiye'de huzur içinde yaşadıkları ve her türlü inanç hürriyetinden yararlanarak ayinlerini serbestçe yaptıkları" vurgulanmış, Türkiye'nin Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan'ın 28 Ocak 1982 günü Ermeni teröristlerce şehit edilmesi üzerine Patrik verdiği demeçte "Türk Ermenilerinin bu cinayeti her Türk vatandaşı gibi büyük bir üzüntüyle karşıladıkları" ifadesini kullanarak "dışarıdaki Ermenileri bütün yasa dışı eylem ve cinayetlere karşı çıkmaya" çağırmıştır ![]() Böylece, Ermeni propagandasının bu iddiası hak ettiği cevabı Türkiye Ermenilerinden almış olmaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler) |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ermeni Sorunu (İddialar - Gerçekler)BM "Soykırım" Sözleşmesi Açısından Durum Nasıldır? "Soykırım" kavramı, 1948 tarihli BM "Soykırım" Suçunun Önlenmesine ve Cezalandırılmasına İlişkin Sözleşme ile tanımlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Konuyu "soykırım" sözleşmesi açısından yorumladığımızda, tarihteki bazı olaylara değinmeden geçilemeyecektir ![]() ![]() ![]() ![]() Osmanlının yayıldığı coğrafyayı hatırladığınızda Osmanlının; Avrupâ da Viyana önlerine kadar; Afrikâ da, Akdeniz'e sahil tüm Kuzey Afrika'yı; Ortadoğu'nun tamamını ve Arap yarımadasını uzun yıllar yönetimi altında tuttuğu görünür ![]() ![]() Anadolu'da şer'i hükümlerin hakim olduğu dönemde, en eski Hıristiyanlık mezhebi Süryanilik, tavus kuşuna ateşe tapan Yezidilik gibi inançlar yaşatılırken, 1800'lü yıllarda şer hükümlere aykırı olmasına rağmen Anadolu'da kiliseler açılmıştır ![]() ![]() ![]() Türk yönetimi hakim olduğu yörelerde diğer kültür ve soylara sahip halklarla yaşamaya alışıktır ![]() ![]() Türk devlet geleneğinde adalet vardır, kültürlerin yaşatılması vardır ancak, katliam ya da "soykırım" yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() Yine Osmanlı yönetimini "soykırımla" suçlayanlara sormak gerekir: 1469 yılında İspanya ve Portekiz'den Musevi ve Müslümanlar, 1680 yılında Tökeli İmre ve adamları Macaristan'dan, 1711 yılında Rakoczi Ferençh ve adamları, 1849 yılında Layoş Kosuth ve 2000 kişilik Macar grubu, İsveç Kralı Şarl ve 1500-2000 kişilik adamları, 1841 ve 1856 yıllarında Polonya'lı Prens Chartorski, 135 bin kişilik ordusuyla Ekim 1917'de Rus komutan Vrangel, hatta Troçki ölümden "soykırımın" dan kurtulmak için nereye sığındılar? Tabii ki Osmanlı ülkesine ![]() 1915 yılında "Sözde Ermeni Soykırımı"nın yapıldığını iddia edenler, 1930'lu yıllardan itibaren Polonya ve Almanya kökenli Musevilerin Türkiye'ye sığındıklarını bilmiyorlar mı? Sözde Ermeni "soykırımından" 20-25 yıl gibi kısa bir süre geçmiş iken, "soykırım" yaptığı iddia edilen bir milleti kurtarıcı olarak görenler, neden Türkiye'yi tercih etmişlerdir acaba? Bugünkü insan hakları normlarını ihtiva eden 1478 tarihli Fermanı ile ülkesi insana sahip oldukları tüm değerleri yaşama, yaşatma ve yeni nesillere nakletme imkanı veren Osmanlı Padişahı Fatih'ten yaklaşık 550 yıl sonra Balkanlardaki "soykırım" ve asimilasyonları hatırlayalım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Balkan halkları ile, Batılı kimyasal silah üreticilerinden temin ettiği hardal gazı ile "soykırıma" kalkışan Saddam'ın elinden kaçan Irak halkı, yine Türkiye'ye sığınmıştır ![]() ![]() ![]() Prof ![]() ![]() " ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu yüzden Türkler dertleri ile ilgili hiçbir şey söylememişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ermeni Din Adamlarının, "Soykırım" İddialarına Bakış Açıları Nasıldır? DİKRAN KEVORKAN (Kandilli Ermeni Kilisesi Başkanı) 7 Ekim 2000 tarihli Sözde Ermeni Yasa Tasarısı hakkındaki görüşlere yer veren "Ceviz Kabuğu" adlı TV programina katılan Kandilli Ermeni Kilisesi Başkanı Dikran Kevorkan, şunları söylemiştir: "Soykırım" ve Tehcir (bir yerden alıp başka bir yere götürmek) farklı anlamlara gelir ![]() ![]() ![]() Tehcir meselesinde Almanya'nın İstanbul'a baskısı vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Asimilasyon konusunda ise şunu söyleyebilirim; bugün dünya üzerindeki Ermenilerin en rahatlıkla, en güçlü şekilde kendi kimliklerini muhafaza eden ülke: Türkiye'dir ![]() ![]() ![]() Bugün Türkiye'nin aleyhine konuşulan Diasporadaki Ermeniler çok iyi biliyorlar ki, Amerika'nın belli kiliselerinde kurban ayinleri Pazar günleri İngilizce yapılıyor, Ermeniler ana lisanlarını kaybediyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() (ERMENİ PATRİĞİ) CNN-Türk Televizyonunda 2000 Ekiminde yayınlanan bir programa katılan Ermeni Patriği II ![]() ![]() MESROB II- Gerçektende ben de nabzını yoklarken bizim İstanbul'da yaşayan kilise üyelerimizin bir tedirginlik sezinliyorum; ama buradan izin verirseniz, Türkiye'de yaşayan bütün hem Ermenilere hem kilisemin üyelerine şunu söylemek istiyorum; tedirgin olmanıza hiçbir sebep yok ![]() ![]() ![]() II ![]() ERMENİ PATRİĞİ 22 Ağustos sabahı Kınalıada Surp Krikor Lusavoric Kilisesi'ndeki törenlere başkanlık eden Ermeni Patriği II ![]() VAAZIN BİRİNCİ KISMI Yerusagem'de Siloam adında kutsal sayılan bir havuz vardı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Rab Hisus şakirtlerine bu felaketi hatırlatarak, 18 kurbanın cemaatin diğer üyelerinden daha günahkar olup olmadığını sordu ![]() ![]() ![]() ![]() Ruhani hayatta karşılaşabileceğimiz en büyük felakete gelince, o da Tanrı'nın krallığından mahrum kalma olasılığıdır ![]() ![]() ![]() Altı gündür merkezi İzmit olan feci depremin etkisi altındayız ![]() ![]() ![]() ![]() Dindarlıktan önce insanlık gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugünlerde güz yağmurları başladığında sokaklarda yatıp kalkan onbinlerce depremzedeler bir de hastalanmaya başlayacaklar ![]() ![]() ![]() İkinci görevimiz, cemaatimize ait olan okulların, kiliselerin ve Patrikhanemiz'in binalarındaki hasarları en kısa zamanda el ele vererek onarmalı,güçlendirmeli ve yöremizdeki olası herhangi yeni bir sarsıntıya karşı bu emanetlerin mukavemet güçlerini artırmalıyız ![]() Ancak bunları yaparken en önemli noktayı göz ardı etmemeliyiz ![]() ![]() VAAZIN İKİNCİ KISMI Yeni öğrenim dönemi yaklaşırken, sözümün ikinci kısmında önemli bir konuya değinmek istiyorum ![]() ![]() ![]() ![]() Kendi kendilerini haklı çıkarmak için de cemaat okullarımızın kalitesi hakkında yalan yanlış hurafeler yayıyorlar ![]() ![]() ![]() Okullarımızın başarı oranının göstergesi değil mi bunlar? Okullarımıza ikiyüz milyonu çok gören ve evladını en az iki-üç milyarlık yenibitme okullara gönderenler evlatlarına en büyük kötülüğü yapıyorlar ![]() ![]() ![]() Otomobillerin markası vardır ![]() ![]() ![]() Okullarımızda aksaklıklar yok değil ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Okullarımıza yabancı kalmanın direkt sonuçlarından biri aile düzenimizin bozulmasıdır ![]() ![]() ![]() Hayırseverlerimiz var ki, hem maddi destek yapıyor hem de cemaatin bu yaraları ile yakinen ilgileniyor ve bir çıkış yolu arıyorlar ![]() ![]() Peki, bu sorunlarla toplumun önde gelenleri, aydınları ve hayırseverleri ilgilenmezse kim ilgilenecek? Benim ruhani ve manevi yetkim dışında bir gücüm yok ![]() Ne mutlu atalarımızın örf ve adetleriyle donanmış olan inayetli ve kadasetli kilisemizin vasıtasıyla ebediyet suyunun öz kaynağından içebilenlere! Kısacası şunu söylemek istiyorum: Yeni okul döneminin başlamasına birkaç hafta kaldı ![]() II ![]() ERMENİ PATRİĞİ Ermeni Patriği II ![]() ![]() Soru - Fatih dönemine kadar Konstantinopolis'teki Ermenilerin bir Patriği olmamış ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - İstanbul'un fethine kadar Anadolu'daki Ermeni cemaatinin durumu nasılmış? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - Fatih'in İstanbul Ermeni cemaatine patriklik berati vermesinin nedeni nedir? II ![]() ![]() ![]() İmparatorluk sınırları dahilinde Bizans Ortodoks doktrinini kabul etmeyen büyük bir kitle olduğunu unutmamak gerek ![]() ![]() ![]() Soru - Osmanlı döneminde Ermenileri genelde zanaatkar ve tüccar olarak, sorunları geniş ölçekli yaşamayan bir topluluk olarak görüyoruz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() O dönemin paniği içinde, yöneticiler, azınlık içindeki küçücük bir azınlığın eğilimlerini bütün bir azınlığa mal etme yanlışını yaptılar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak TC'nin kuruluşuna kadarki Türk - Ermeni ilişkilerinin bu son dönemini bütün tarihi açıklamak için kullanmak çok yanlış ![]() Tarihe besinci yüzyıldan itibaren bakmak gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - Cumhuriyet'e geçiş kiliseniz açısından sancılı oldu mu? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - Bugün kilisenizin ve cemaatinizin sorunları neler? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cemaatin toplumsal sorunları var ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - 2000'lere gidilirken Türkiye toplumu sizin pencerenizden nasıl bir manzara arz ediyor? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Soru - Günümüzdeki laiklik tartışmalarına ne diyorsunuz? II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cumhuriyet döneminde doğan insanlar olarak geriye dönüşün imkansız olduğu kanısındayım ![]() ![]() Soru - 2000 yılı kutlamaları bütün insanlığın ilgisini çekiyor, ama Hıristiyanlar için ayrı bir önem taşıyor ![]() II ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hristiyanlık açısından birinci dereceden kutsal ülkeler Filistin ve Vatikan ise, ikinci dereceden kutsal ülke Anadolu, yani Türkiye ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() II ![]() ERMENİ PATRİĞİ 22 Mayıs 1999 günü Hilton Oteli'nde düzenlenen resepsiyonda konuşan Ermeni Patriği II ![]() "3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan hayatına, kişisel hak ve özgürlüklere saygı, adil ve her türlü şiddetten uzak bir dünya hepimizin ortak özlemi ![]() Önümüzdeki bu dönüm noktası yalnızca eşsiz bir fırsat değil, aynı zamanda çetin bir sınav sunuyor bizlere ![]() ![]() ![]() Yine de geride bıraktıklarımız arasında hep saygıyla yad edeceğimiz, önümüzdeki binyıllarda da sevinçle kutlayacağımız nice olaylar yok değil ![]() Tıpkı bugün kutladığımız gibi ![]() ![]() ![]() İstanbul Ermeni Patrikliği'nin kuruluşu tarihte eşine rastlayamayacağımız bir olaydır ![]() Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethinden sekiz yıl sonra, 1461'de Batı Anadolu'daki Ermeni episkoposluğunu çıkardığı bir fermanla İstanbul Patrikliği'ne dönüştürmesi Fatih'in ve Osmanlı Sultanlarının gelecek vizyonu ve diğer dinlere gösterdiği hoşgörünün çok açık bir örneğidir ![]() Tarihte bir dine mensup bir hükümdarın başka bir dinin üyeleri için ruhani riyaset makamı tesis etmesi, ne Fatih'ten önce, ne de sonra görüldü ![]() Yeni bir binyıla girerken dünyada yaşanan gerginlikleri, özellikle yakın çevremizdeki savaş ortamını gözönünde bulunduracak olursak, 538 yıl önce gerçekleşen bu olayın değerini, dinler ve kültürler arası hoşgörünün önemini, sanıyorum daha iyi kavrayabiliriz ![]() İmparatorluk sınırları içindeki Ermeni toplumunun hayatını onun örf ve adetlerine göre düzenleyen Fatih Sultan Mehmet'i, onun doğrultusunda ülkeye hizmet eden devlet adamlarını ve 1461'deki ilk İstanbul Ermeni Patriği Bursalı Hovagim'den başlayarak bu makama sadakatle hizmet eden 83 patriğimizi sevgiyle ve minnetle anıyoruz ![]() Biz Türkiye Ermenileri, ülkemizde yaşayan en kalabalık Hıristiyan cemaati olarak 75 ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|