Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
damlalar

Damlalar...

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Damlalar...




Damlalar
Hakkında Damlalar




Dua

Şeniz Bayır

Arz-ı hâl eylemek istiyorum Ne bir arzuhalciye gerek var dilekçe için, ne de bilet almak için gişeye Boy, yaş veya kıdem gibi herhangi bir sıraya da ihtiyaç yok Hâl arz edeceğimiz yer için bunların bir kıymeti yok Daha doğrusu bunların hiç birine bakılmıyor Değer biçilirken tek ölçü var: duada samimiyet Duamız olmasaydı, değerimiz ne olurdu?
İçimi dökmek için dumana, güvercine, mikrofona, telefona veya kontöre lüzum yok Sesi ve sözü uçurmayacağım Çünkü sessiz ve sözsüz de konuşulabilen yere, içimdekileri göndereceğim Dua, Allah’la konuşmaktır, hem de konuşmaların en güzeli Evet, dua O’nunla konuşma ve görüşme için bir vasıtadır, tıpkı diğer ibadetler gibi Duayı Dinleyen, dua edenin duasına icabet edileceğini bildirmiştir
Görüşmek istiyorum, başıma gelen ve gelecekler hakkında Randevuya -hâliyle yer ve saate- gerek yok Aradaki mesafeyi kaldıran, ırağı yakın kılan, mekânı silen Mülk Sahibi’yle görüşmem var Her yer ve her ân O’nun… Bunun içindir ki bulunduğumuz yer ve zaman en ideal buluşma yeri ve zamanıdır Zaten mümin ânından mesul değil midir?
Gecenin ortasında insanlar uyurken, yukarıdaki formalitelerin hiç birine gerek kalmadan, hâlini O’na arz etmek içini dökmek, yalvarmak… İllâki istemek için değil, dertleşmek için O’nun kapısını çalmak Gecenin sessizliğine ve kalbin sesine sığınarak dua etmek… Yalnızların duası en makbul dualardandır
Zamanın ve Mekânın Sahibi’yle görüşmem var Sınırlı mekân ve zaman sahibi sevdiklerimiz, önemli işleri olduğu için bizim konuşma isteğimizi reddederken; O, biz zaman ayırdığımız ve anlatmak istediğimiz sürece dinler Zaten her hâlimizden ve her ânımızdan haberdar olan Rabb’imizle bir de dua vesilesiyle görüşmek Geleni geri çevirmek yok bu makamda Kalblerdekileri ve dudaklarınızdan dökülecekleri, zaten biliyordur Zîrâ bize şah damarımızdan daha yakındır O Peki, neden öyleyse? Bildiğini dinlemenin ve tekrar duymanın ne gereği vardır ki? Sadece bizim için, bize faydası olsun diye Yalnız olmadığımızı, düşenin, tek ve dâim bir Dost’unun olduğunu bilmemiz içindir Karşılıksız dinleyen kaldı mı, daha doğrusu dinleyen, dinlemesini bilen kaldı mı? O’ndan habersiz olanların, kendilerini dinletmek için para karşılığı zamanı ve dinleyeni satın aldıklarını bilmek, ne hazin
Dua edebilmek, özel olduğunu bilmenin ve bunu yaşamanın bir yüzüdür Dua, kişiye has muhtevasıyla, o anki ihtiyaca uygunluğuyla ve şekliyle şahsîdir Gönülden geldiği gibidir Dua kapısını çalan, zaten onun âdâbını da bilir Bu, dua edenle, Duayı Dinleyen ve Kabul Eden arasında yazılmamış ama bilinen bir akittir “Edep yâ Hû!” yazısını gönlüne asmışların, her işte takındığı tavırdır Çünkü onlar; hangi kapı, nasıl çalınır bilenlerdir Duayı eden önce acizliğini bilmelidir Kabul etmelidir ki, Her Şeye Gücü Yeten’e yönelebilsin Bu makam yücedir Yücelik, elleri gayriihtiyarî göğe yöneltip avuç açtırır Elini açıp isteyeceksin ki, verilsin Yüce makamdan istemek, dilenmenin en asili olsa gerek Ellerimizi yüzümüze sürüp ‘âmin’ derken avuçlarımıza düşen rahmet damlalarıyla duamızın kabul olacağının ilk işaretlerini almış oluruz Çünkü hâlimizi en doğru yere arz etmiş olmanın güven ve rahatlığını o andan itibaren hissederiz İsteğin kalbe nüzulü duaya, dua da isteğin kabulüne vesile olur
Dua etmek, kimselerin gezinmediği bir kıyıda, ayak izleri bırakmak gibidir Kıyıya vuran sularla silinip gideceklerdir Ama dua eden, onların büyük bir denize karıştığını bilir Onlar bir gün, başka bir kıyıya vuracaklardır En çok ihtiyaç duyulan bir anda, kabul edilmiş olarak geri döneceklerdir
Dua, onu Kabul Eden’in izniyle, düşmana karşı silâh olur, koruyucu bir kalkan olur Yalnızlık ve çaresizlik ânlarında emîn bir sığınak olur Dua etmenin sırrına erersek, duası reddedilmeyenlerden biri olmayı nasip eder Yüce Yaratıcı Bizim de dualarımız, kabul olunmuş dualar silsilesinde yer alır
İbrahim Aleyhi’s-selâm’ın duasıyla istediğimiz zürriyetler, bize hayırlı evlâtlar olarak döner O temiz ve asil soyun en güzel yüzlüsü Yusuf Aleyhi’s-selâm gibi istersek, sâlih kullar arasında buluveririz kendimizi Karşımıza çıkan zorluklara dayanabilmek için, Musa Aleyhi’s-selâm gibi: “Rabbim! Göğsümü genişlet, işimi kolaylaştır” diye dua ederiz Zorlar kolaylaşır, başa gelen, başımız gözümüz üstüne olur En güzel dualar zincirinin meyvesi, Efendimiz’in (sas) istediği ebedî saadet bizlere de nasip olur
Henüz kabul edilmediğini düşündüğümüz bir duaya ibadet titizliğiyle devam etmeliyiz En Mükemmel Terbiye Edici; sabrı, istemeyi öğretiyordur bize Demek ki bu duanın zamanı daha çıkmamış, kerahet girmemiştir Vakit, o ân edilen duanın vaktidir Korku ve ümit arası yapılan duadır bu Ümit bizi duaya yöneltirken, korku da duayı en güzel şekilde, devamlı yapmaya iter Şanslıysak, dua bizim her hâlimizi ve her ânımızı kapsar Her sözümüze ve işimize yön verir Dua kapısında “ebedî saadet” dilencileriysek, oturuşumuza, konuşmamıza bu dua yön verecektir Her hâli dua olanın kendisi de, duası gibi olacaktır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.