Adem-İ Ve Kabul-Ü Adem Kavramları Arasındaki Farkı Açıklarmısınız?

**Prof. Dr. Sinsi** · 10-11-2012

Adem-i ve Kabul-ü Adem Kavramları Arasındaki Farkı Açıklarmısınız?
Hakkında Adem-i ve Kabul-ü Adem Kavramları Arasındaki Farkı Açıklarmısınız?

Adem-i kabul ve kabul-ü adem kavramlari arasindaki farki açiklar misiniz?

Adem-i kabul, “iman hakikatlarina karsi lakayt kalmak, gerçekleri, fikir yormaksizin inkâr etmek” demektir

Kabul-ü adem ise, “Gerçek olmayan bir fikri kabul etmek, hakikatin ziddina inanmak ve bunu dava etmek” manasini tasir

Bazilarini görürsünüz, ne gökyüzünü düsünmeye deger bulurlar, ne yeryüzünü ve içindekileri

Bu adamlar, düsünmeden yasamayi, kendilerini ve kâinati unutmayi, günlerini gün edip baska her seyi gereksiz bulmayi hayatlarinin degismez prensibi kabul etmislerdir

Bu nefsanî hayat düzeni, bu adamlarin iman hakikatlari üzerinde düsünmelerine, kafa yormalarina engel olur ve hidayetlerine perde çeker

Iste bu kesimin inanci adem-i kabul olarak isimlendiriliyor

Adem-i kabul yani kabulsüzlük

Bu inkâr kolaydir ve inkârcilarin çogu bu gruba girer

Bir baska grup da var ki, onlar, iman hakikatlarini kabul etmemekle kalmaz, inkâr eder, onlara karsi çikarlar; aksini ispat etmeye zorlanir ve insanlari kendi batil çizgilerine çekmek için gayret gösterirler

Iste Islâm’in azili düsmanlari bu gruptaki insanlardir

Bunlarin itikat dünyalari ise, kabul-ü adem ile ifade edilir; yani yanlis bir yolu kabul etme, bâtili dava etme, inançsizliga inanma

Bu yolda gidenlerde düsünmemek degil, hatali düsünmek ve bunu dava edinmek söz konusudur

Nur Külliyatinda bu kisim için, “bir hükümdür, bir itikaddir, bir iltizamdir” buyrulur

“Adem-i kabul, kabul-ü ademle iltibas olunur Adem-i kabul; adem-i delil-i sübut, onun delilidir Kabul-ü adem, delil-i adem ister Biri sek, biri inkârdir” (Mektûbat)

Adem-i kabulde, bir hakikati ispat eden hiçbir delili bilmemek, onlarla ilgilenmemek söz konusu

Bu bilgisizlik o adamin inançsiz kalmasina yetiyor

Kabul-ü ademde ise o hakikatin yokluguna delil getirilmesi gerekiyor

Birinci adam sek içinde, süphe içinde yasiyor, ama iman süpheyi kabul etmedigi için bu adam da küfür dairesinde kaliyor

Ikinci adam ise dogrudan dogruya inkâr yoluna girmis bulunuyor

10-11-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Adem-İ Ve Kabul-Ü Adem Kavramları Arasındaki Farkı Açıklarmısınız? *Adem-i ve Kabul-ü Adem Kavramları Arasındaki Farkı Açıklarmısınız?* Hakkında *Adem-i ve Kabul-ü Adem Kavramları Arasındaki Farkı Açıklarmısınız?* Adem-i kabul ve kabul-ü adem kavramlari arasindaki farki açiklar misiniz? Adem-i kabul, “iman hakikatlarina karsi lakayt kalmak, gerçekleri, fikir yormaksizin inkâr etmek” demektir Kabul-ü adem ise, “Gerçek olmayan bir fikri kabul etmek, hakikatin ziddina inanmak ve bunu dava etmek” manasini tasir Bazilarini görürsünüz, ne gökyüzünü düsünmeye deger bulurlar, ne yeryüzünü ve içindekileri Bu adamlar, düsünmeden yasamayi, kendilerini ve kâinati unutmayi, günlerini gün edip baska her seyi gereksiz bulmayi hayatlarinin degismez prensibi kabul etmislerdir Bu nefsanî hayat düzeni, bu adamlarin iman hakikatlari üzerinde düsünmelerine, kafa yormalarina engel olur ve hidayetlerine perde çeker Iste bu kesimin inanci adem-i kabul olarak isimlendiriliyor Adem-i kabul yani kabulsüzlük Bu inkâr kolaydir ve inkârcilarin çogu bu gruba girer Bir baska grup da var ki, onlar, iman hakikatlarini kabul etmemekle kalmaz, inkâr eder, onlara karsi çikarlar; aksini ispat etmeye zorlanir ve insanlari kendi batil çizgilerine çekmek için gayret gösterirler Iste Islâm’in azili düsmanlari bu gruptaki insanlardir Bunlarin itikat dünyalari ise, kabul-ü adem ile ifade edilir; yani yanlis bir yolu kabul etme, bâtili dava etme, inançsizliga inanma Bu yolda gidenlerde düsünmemek degil, hatali düsünmek ve bunu dava edinmek söz konusudur Nur Külliyatinda bu kisim için, “bir hükümdür, bir itikaddir, bir iltizamdir” buyrulur “Adem-i kabul, kabul-ü ademle iltibas olunur Adem-i kabul; adem-i delil-i sübut, onun delilidir Kabul-ü adem, delil-i adem ister Biri sek, biri inkârdir” (Mektûbat) Adem-i kabulde, bir hakikati ispat eden hiçbir delili bilmemek, onlarla ilgilenmemek söz konusu Bu bilgisizlik o adamin inançsiz kalmasina yetiyor Kabul-ü ademde ise o hakikatin yokluguna delil getirilmesi gerekiyor Birinci adam sek içinde, süphe içinde yasiyor, ama iman süpheyi kabul etmedigi için bu adam da küfür dairesinde kaliyor Ikinci adam ise dogrudan dogruya inkâr yoluna girmis bulunuyor