Risale-İ Nur'da Geçen ''Bekayı Feda Etmek'' Nasıl Olur?

**Prof. Dr. Sinsi** · 10-11-2012

Risale-i Nur'da Geçen ''Bekayı Feda Etmek'' Nasıl Olur?
Hakkında Risale-i Nur'da Geçen ''Bekayı Feda Etmek'' Nasıl Olur?

“Dördüncü Suâ’da Birinci Mertebe-i Hasbiye’de: ‘ki hayatimi ve bekami maalmemnuniye onlarin (bütün dostlarimin) saadetleri için feda ediyorum’ deniyor Bekayi feda etmeyi açiklar misiniz?”

Birinci Mertebe-i Hasbiye-i Nuriye beka askini isliyor

Beka askinin nefsin gafletiyle kisinin kendi bekasina dönük yasandigi zannedilse de, beka aski kisinin kendi bekasina dönük degil; sebepsiz ve bizzat sevilir konumda bulunan mutlak kemal sahibi Allah’in bir isminin bir cilvesinin kisinin mahiyetindeki gölgesinden ibarettir

Yani kisi nefsinin gafletiyle kendi bekasina âsik oldugunu zannetse de, bu ask, Allah’in bekasina olan asktan ibarettir

Kisinin fitratinda dogrudan Allah’in varligina, kemaline ve bekasina yönelik bulunan fitrî muhabbet ve ask, gaflet yüzünden yolunu sasirmis, kisinin kendi bekasina dönmüs

Baki olan Allah’a veya baska bir ifadeyle Allah’in baki olusuna olan ask, kalbimizde yer eden ve kalbimizin varlik sebebi bulunan en yüce asktir

Daha sonra derece derece Allah dostlarinin bekasina olan ask gelir ki, bütün bu dereceler kendi nefsimizin bekasina duydugumuz asktan daha önce ve daha yüksektir

Çünkü bu dostlarin içinde basta Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) yer aliyor

(Ki, Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) ‘Beni kendi nefsinden çok sevmedikçe gerçek iman etmis olmazsin’ buyuruyor

) Sonra onun âl ve ashabi, sonra diger enbiya, evliya, asfiya gibi sair Allah dostlari geliyor

Bütün bu mübarek silsilenin bekasini istemek, kisinin kendi bekasini istemekten daha ulvîdir, daha yücedir

Diger yandan zaten ayni zamanda bu mübarek silsilenin bekasini istemek, bu mübarek silsile ile birlikte kendi bekasini da istemek demektir

Çünkü zaten kendisi de bu silsiledendir

En azindan duâsi bu yöndedir

Sonra, baskasini öncelemek gibi bir fazilet de ayrica bunu gerektiriyor

Nitekim hangi Allah dostuna baksaniz, ayni mânâyi yasiyor ve ayni digergamlik duygusu içinde kendi nefsinden geçiyor

Allah için olmanin, Allah için yasamanin, Allah için sevmenin, Allah için ölmenin bir geregi budur

Yani, Allah için olan, Allah için yasayan, Allah için seven, Allah dostlarini kendi nefsinden önce sever, kendi nefsine tercih eder

10-11-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	Risale-İ Nur'da Geçen ''Bekayı Feda Etmek'' Nasıl Olur? *Risale-i Nur'da Geçen ''Bekayı Feda Etmek'' Nasıl Olur?* Hakkında *Risale-i Nur'da Geçen ''Bekayı Feda Etmek'' Nasıl Olur?* “Dördüncü Suâ’da Birinci Mertebe-i Hasbiye’de: ‘ki hayatimi ve bekami maalmemnuniye onlarin (bütün dostlarimin) saadetleri için feda ediyorum’ deniyor Bekayi feda etmeyi açiklar misiniz?” Birinci Mertebe-i Hasbiye-i Nuriye beka askini isliyor Beka askinin nefsin gafletiyle kisinin kendi bekasina dönük yasandigi zannedilse de, beka aski kisinin kendi bekasina dönük degil; sebepsiz ve bizzat sevilir konumda bulunan mutlak kemal sahibi Allah’in bir isminin bir cilvesinin kisinin mahiyetindeki gölgesinden ibarettir Yani kisi nefsinin gafletiyle kendi bekasina âsik oldugunu zannetse de, bu ask, Allah’in bekasina olan asktan ibarettir Kisinin fitratinda dogrudan Allah’in varligina, kemaline ve bekasina yönelik bulunan fitrî muhabbet ve ask, gaflet yüzünden yolunu sasirmis, kisinin kendi bekasina dönmüs Baki olan Allah’a veya baska bir ifadeyle Allah’in baki olusuna olan ask, kalbimizde yer eden ve kalbimizin varlik sebebi bulunan en yüce asktir Daha sonra derece derece Allah dostlarinin bekasina olan ask gelir ki, bütün bu dereceler kendi nefsimizin bekasina duydugumuz asktan daha önce ve daha yüksektir Çünkü bu dostlarin içinde basta Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) yer aliyor (Ki, Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) ‘Beni kendi nefsinden çok sevmedikçe gerçek iman etmis olmazsin’ buyuruyor) Sonra onun âl ve ashabi, sonra diger enbiya, evliya, asfiya gibi sair Allah dostlari geliyor Bütün bu mübarek silsilenin bekasini istemek, kisinin kendi bekasini istemekten daha ulvîdir, daha yücedir Diger yandan zaten ayni zamanda bu mübarek silsilenin bekasini istemek, bu mübarek silsile ile birlikte kendi bekasini da istemek demektir Çünkü zaten kendisi de bu silsiledendir En azindan duâsi bu yöndedir Sonra, baskasini öncelemek gibi bir fazilet de ayrica bunu gerektiriyor Nitekim hangi Allah dostuna baksaniz, ayni mânâyi yasiyor ve ayni digergamlik duygusu içinde kendi nefsinden geçiyor Allah için olmanin, Allah için yasamanin, Allah için sevmenin, Allah için ölmenin bir geregi budur Yani, Allah için olan, Allah için yasayan, Allah için seven, Allah dostlarini kendi nefsinden önce sever, kendi nefsine tercih eder