|
|
Konu Araçları |
allaha, buyurduğu, efendimizin, faydasız, ilim, ilimden, peygamber, sığınırım |
Peygamber Efendimizin (S.A.), -Faydasız İlimden Allah'a Sığınırım- Buyurduğu Faydasız İlim Nedir? |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamber Efendimizin (S.A.), -Faydasız İlimden Allah'a Sığınırım- Buyurduğu Faydasız İlim Nedir?Peygamber Efendimizin (sa), -Faydasız ilimden Allah'a sığınırım- buyurduğu faydasız ilim nedir? Hakkında Peygamber Efendimizin (sa), -Faydasız ilimden Allah'a sığınırım- buyurduğu faydasız ilim nedir? İlmin zekatı, öğrendiğimiz ilmi önce kendi hayatımızda yaşayıp daha sonra bu ilmi inanlara anlatmakla olur Bildiğimiz iyi ve doğru şeyleri, bilmeyenlere, en güzel tarzda öğretmek gerekir Çünkü ilmin zekatı, bilmeyenlere ilmi öğretmekle ödenir Emr-i maruf ve nehy-i münker yapan, tavsiye ettiği iyi şeyleri kendi yapmalı, kötü olarak bildirdiği şeyleri kendisi işlememelidir! İşlerse sözü tesirli olmaz Kur’an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki: (İnsanlara iyiliği emreder de, kendinizi unutur musunuz!) [Bekara 44> Övünmek ve başkalarına karşı üstünlük taslamak için ilim öğrenmek ise mekruhtur İslâm kadar ilme önem veren başka bir din yoktur Kur'an-ı Kerim'de sadece ilim kelimesi yüzbeş defa zikredilir Bu kökten gelen diğer kelimelerle birlikte bu sayı sekiz yüzellidokuzu bulur Ayrıca "akıl, fikir, zikr" gibi kelimeler Kur'an-ı Kerim'de çok zikredilir İslâm'a göre ilim ve hikmet müminin kaybolmuş malıdır; mümin, yerine ve söyleyene bakmaksızın onu nerede bulursa alır Her fenalığın, hatta küfür ve şirkin de başı bilgisizlik ve cehalettir Küfrün ne demek olduğunu bilen bir kimse kafir olmaz şirkin ne demek olduğunu bilen, başkalarını Allah'a ortak koşmaz, Allah'tan başkasına ibadet etmez Bunun içindir ki Kur'an-ı Kerim'de "Sakın ha cahillerden olma" (el-En'âm, 5/35) buyurulmuştur Kur'an-ı Kerîm'in açıkça ifade ettiğine göre "Kulları içerisinde Allah'tan ancak âlimler korkar" (el-Fâtır, 35/28) Kur'an-ı Kerîm'de ilmin her çeşidi övülmüş, bilenlerle bilmeyenlerin bir olamayacağı açıkça belirtilmiştir: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? " (ez-Zümer, 39/9) İslâm ilmin, âlimin ve ilim yolcusunun değerini yükseltmiştir Kur'an-ı Kerîm'de "Allah, içinizden iman edenlerle kendilerine ilim verilenlerin değerini yükseltir" (el-Mücadele, 58/15) buyurulur Peygamber efendimiz (sas) de hadîs-i şeriflerinde şöyle buyurmuştur: "İlim tahsil etmek maksadıyla bir yola giden kimseye Allah Teâlâ Cennet yollarından açar Melekler, ilim ve tahsil edene karşı memnuniyetleri ve tevâzûleri sebebiyle kanatlarını yere sererler Göklerde ve yerde olan her şey, hatta su içindeki balıklar, âlim için Allah'tan rahmet diler Âlimin, bilmeden ibadet eden kimseye üstünlüğü, on dördündeki ayın, görünen diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir Âlimler peygamberlerin varisleridir Peygamberler ne altın ne de gümüş bırakmışlardır, onlar miras olarak sadece ilmi bırakmışlardır Kim ilmi almışsa büyük ve değerli bir şey almış demektir" (Ebû Davud, İlm, 1)"Kim ilim tahsil etmek için (evinden veya yurdundan) çıkarsa geri dönünceye kadar Allah yolundadır" (Tirmizî, İlm, 2) "Alimler yeryüzünün kandilleri, peygamberlerin halifeleridir Onlar benim ve diğer peygamberlerin vârisleridir" (Keşfü'l Hafâ, H No: 751) İslâm'da ilim, Allah'ın rızasını kazanmak ve amel etmek için öğrenilir Peygamber efendimiz (sas), dualarında; "Allah'ım, bana öğrettiklerinle beni faydalandır; bana fayda sağlayacak ilim öğret, ilmimi artır" (Tirmizî, Daavât, 128); "Faydasız ilimden Allah'a sığınırım" (Tirmizî, Daavât, 68) buyurururdu Görülüyor ki, dünya ve ahiret saadetinin anahtarı ilimdir İlim amellerin en faziletlisidir Yukarıdaki emir ve sözlerin ışığında İslâmiyet'le ilim birbirinden ayrılmaz iki şeydir demek mümkündür Dünya, ahiretin tarlası ve Allah'a giden yolun başlangıcıdır Dünya düzenini ayakta tutmak için bildirilen bir takım desturlar vardır İşte bu dünyada insanların ekonomik, sosyal, dinî ve dünyevî bütün durumlarını düzenleyici ve insanları birleştirici kuvvet sadece ilim yoluyla kazanılır İlim, nefisleri helâk edici ahlaksızlıklardan temizler; insanları aydınlatarak güzel ahlâka kavuşturur ve ahiret yolunun aydınlanmasını öğretir İlim, Allahü Teâlâ'nın kemâl sıfatıdır Peygamberlerin ve meleklerin şerefi ilimden gelmektedir Allah'ın huzuruna ilimle gidilir İlim tek başına faziletin de kendisidir Âlim ise, bilmeyen kalabalığa gerçek ve doğru yolu gösterici olması bakımından "Rabbinden sana indirilen gerçekleri insanlara bildir" (el-Maide, 5/67) ilâhi emrine muhatap olan peygamberin izindedir İlmi Gizlemek: Âlimler sahip oldukları ilimleri başkalarına aktarmak zorunda mıdırlar? Başka bir deyimle, ilmi gizlemek, kınanan ve suç sayıları bir iş midir? Kur'an-ı Kerîm'de bu konuda Yahudi ve Hristiyanlarla ilgili olmak ve hükmü müslümanları da kapsamak üzere bazı ayetler nazil olmuştur İmam Suyûtî "ed-Dürrü'l-Mensûr" isimli eserinde, İbn Abbas'tan rivayet ettiğine göre, Muâz b Cebel ve bazı sahabiler Yahudi bilginlerinden bir gruba Tevrat'taki bazı hükümleri sordular Yahudiler bu bilgileri gizlediler ve haber vermekten kaçındılar Bunun üzerine şu ayet nazil oldu: "İndirdiğimiz açık delilleri ve hidayeti biz kitapta insanlara açıkça belirttikten sonra- gizleyenler var ya; işte onlara hem Allah lânet eder, hem de bütün lânet edebilenler lânet eder Ancak tövbe edip, durumlarını düzeltenler ve gerçeği açıklayanlar başkadır Onları bağışlarım; çünkü ben tövbeyi çok kabul edenim, çok esirgeyenim" (el-Bakara, 2/159-160) Yahudilerin gizlediği bilgiler arasında recim cezası bulunduğu gibi, Hz Peygamber (sas)'in geleceğini bildiren haberler de bulunmaktadır Nitekim bir ayette şöyle buyurulur; "Onlar, yanlarındaki Tevrat ve İncil'de (vasıflarını) yazılı buldukları o elçiye, o ümmi Peygambere uyarlar" (el-A'râf, 7/157) Ancak İslâmî hükümleri gizlemekten vazgeçip de tövbe eden, Hz Peygamber'e iman ederek gidişini düzelten ve Allah'ın Peygamberlerine vahyettiği şeyleri insanlara açıklayanlar müstesnadır Bunlar İslâmî hükümleri gizlemekten vazgeçtikleri takdirde Allah onların tövbesini kabul eder Onları rahmet ve mağfiretine kavuşturur Ayet-i Kerime'nin hükmü yalnız Ehl-i kitaba değil; Allah'ın ayetlerini gizleyen ve şer'î hükümleri açıklamayan herkese şâmildir Çünkü ayetin ifade tarzı usul âlimlerinin de dediği gibi özel sebebe bağlı olmaksızın genel anlam ifade eder Ebû Hayyân şöyle demiştir: "Açıkça anlaşılıyor ki, özel nüzul sebebi olsa bile ayetin umum manası, ehl-i kitap olsun, başkaları olsun ilmi gizleyen herkes hakkındadır Ayet, Allah'ın dininden olup da yayılmasına ve duyurulmasına ihtiyaç duyulan herhangi bir ilmi gizleyen herkesi içine alır Aşağıdaki hadis bu ayeti tefsir eder Hadiste şöyle buyurulur: "Kendisine bir ilim sorulup da bunu gizleyen kimseye kıyamet gününde ateşten bir gem vurulacaktır" (İbn Mâce, Hâkim) Sahabiler de bu ayeti aynı şekilde anlamıştır Ebû Hureyre'nin, şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Eğer Allah'ın kitabındaki bir ayet olmasaydı, size hiç bir hadis rivayet etmezdim" Ebû Hureyre bundan ilmi gizleyenlerle ilgili olan ayeti okumuştur (Ebû Hayyân, el-Bahru'l Muhit, I, 454) Diğer yandan bazı âlimler ilmi gizlemeye yol açacağı endişesiyle, yukarıdaki ayete dayanarak, Kur'an okuma karşılığında para almanın caiz olmadığını söylemişlerdir Onlara göre ayet, hükümleri açığa vurmayı, yaymayı ve gizlemeyi emrediyor Bir kimse edası kendisine gerekli olan bir amel için ücret almaz Namaz kıldığı için ücrete hak kazanamaması gibi Çünkü namaz, Allah'a yaklaşmak için yapılan bir ibadettir Bu yüzden namazı öğretmek karşılığında alınacak ücret caiz olmaz Ancak, sonraki (Müteahhirûn) âlimleri, ücret veya maaş alınmadığı takdirde dini görev ve çalışmaların ihmal edileceğini, dini tebliğin yaygınlaşamayacağını, ilmin giderek yok olacağını düşündüler ve dinî ilimlerin eğitim öğretim ve tebliğinde görev yapanların, bu hizmetleri karşılığında ücret alabileceklerine dair fetva verdiler Selam ve dua ile Sorularla İslamiyet Editör |
|