Prof. Dr. Sinsi
|
Vesvese, Dinsel Kuşkular, Şüpheler Nedir, Bunlardan Nasıl Kurtulunur
Vesvese, Dinsel Kuşkular, Şüpheler Nedir, Bunlardan Nasıl Kurtulunur
Hakkında Vesvese, Dinsel Kuşkular, Şüpheler Nedir, Bunlardan Nasıl Kurtulunur
Vesvese, Dinsel Kuşkular, Şüpheler Nedir? Bunlardan Nasıl Kurtulunur?
Dini Kuşkuların, Şüphelerin, Kuruntuların Kaynağı, Vesveselerin Nedenleri İnsan bu dünyaya imtihan için gönderilmiştir İmtihanı en başta nefis ve şeytanla olmaktadır Müslümanların akıllarına gelen dini kuşkulara vesvese denir Nefis ve şeytanla imtihan edildiğimiz için buna bağlı olarak vesvese de iki çeşittir: Nefis vesvesesi, şeytan vesvesesi Nefis bilindiği üzere küfür üzere bulunur Hidayete gelmesi mümkün değildir Daha doğrusu bir Müslüman nefsini daima böyle görmelidir Elbette nefis tezkiye edilebilir Sırasıyla emmareden, levvame, mülhime, mutmainne, raziye, marziye, kâmile gibi üst derecelere ulaştırılabilir Tarikatların amacı nefsi tezkiye etmektir Ruhu saflaştırmaktır Emmare nefsi (yani kötülüğü emredici nefsi) en azından levvame nefis (günahlara tövbe edip hak yola giren nefis) durumuna getirmektir Ama bir veli (nefsi en az mutmainne makamındadır) de, kâmile basamağına ulaşan bir zat da, nefsini daima bir düşman olarak görür, ona karşı tedbirli olur Nefis hiçbir zaman tam anlamıyla ıslah olmaz Hayvanat bahçesinde kafesinde evcilleştiği düşünülen bir arslanın bakıcısını parçalaması alışık olduğumuz haberlerdendir Bu nefis için hangi makamda olursa olsun her zaman mümkündür Tabii insan sadece nefisten meydan gelmemiştir İnsanda nefis dışında ilahi bir nefha (soluk) olan ruh da vardır Allah, Kuran-ı Kerim’de nefis için ‘Kuşkusuz nefis kötülüğü emredicidir (Yusuf Suresi, 53)’ diye bizi uyarmaktadır Yine Allah Kuran- Kerim’de ruh için ise ‘Onu yaratıp düzene koydu, kendisine Ruh’undan üfürdü (Secde Suresi, 9)’, ‘De ki ruh Rabbimin emrindedir (İsra Suresi, 85) ’ diyerek ruhu yüceltmekte, kaynağını Kendisi’ne izafe etmektedir Nefis yaratılışı ile topraktan gelmiştir Daha doğrusu nefsin doğasında en ağır basan öğe topraktır Nefse bedenin manevi atmosferi gözüyle bakabiliriz Nefsin bileşenleri anasır-ı erbadandır (yani toprak, su, hava, ateş) Tabii herkesin yaratılışı birbirinden farklıdır Bunda etken olan şey bu unsurlardan birisinin diğerine göre daha ağır basmasıdır Tabiatında toprak öğesi ağır basan kişi tembeldir Çalışma ve ibadet ağırına gider Korkaktır Asalaktır Rahatına ve keyfine düşkündür Muhafazakârlar genellikle bu cinstendir Su öğesi ağırsa dönektir Verdiği sözleri çabuk bozar Her renge girer Kolayca yalan söyler Münafık tabiatlıdır Dedikoduya düşkündür Her devrin adamı genellikle bunlardan çıkar Hava öğesi ağır basan kişi çok duygusaldır Hemen kanar Duygu ve coşkuları ile hareket eder Hayatı ciddiye almaz Değişkendir Dünyasını şarkılar, aşklar oluşturur Arzularına göre yaşamak ister Sanatçılar genellikle bunlardan çıkar Bunların siyasetle hiç alakaları yoktur Ateş öğesi öfke, hırs, kibir, kin, şehvet gibi durumlara karşılık gelir ki bunlar sahibini cehenneme götürecek kadar tehlikelidirler Hayatı çok ciddiye alırlar Daha doğrusu dünya hayatı dışında başka bir yaşamın, ebedi hayatın olacağını pek düşünmezler Dava adamları genellikle bunlardan çıkar Yani her insanın yaratılışında bulunan nefis, evrenimizin de, dünyamızın da temelini oluşturan bu dört öğeden oluşmaktadır Adeta bunların ruhuna nefis denir Yani toprak, ateş, hava, su kendi doğalarını, özelliklerini insana vererek onda nefis dediğimiz varlığı meydana getirmişlerdir Bu dört öğe bizi dünyaya, insanlara ve evrene bağlamaktadır Kişiliğimizin çekirdeğini oluşturmaktadır Her insanın nefsinde bu dört öğeden bir öğe diğerlerine göre biraz ağır bassa da aslında insan nefsinde bunların her biri belli oranda da bulunmaktadır Başkalarında gördüğümüz her olumsuz ahlak, davranış bizlerde de tohum olarak mevcuttur Uygun şartlar bulduğunda hemen nefis içerisinde kendisini göstererek yeşerir, boy atar Onun için nefis küfür üzere yaratılmıştır Onun İslam’a girmesi, hidayeti kabul etmesi düşünülemez Bunların hepsi, yani anasır-ı erba ve ona bağlı olarak nefis, Allah’ın ‘ol!’ emri ile yoktan yaratıldığı için insana vesvese veren özelliklere sahiptirler Yani insanı Allah’tan uzaklaştıran birer tabiata maliktirler Bundan dolayı nefsi temize çıkarma, nefsinden emin olma düşünülemez Nefis bir düşmandır Ölünceye kadar da bu durum böyledir Onun için peygamberimiz (s a s ) insanın iki koltuğu altında taşıdığı nefsinden daha büyük bir düşmanı olmadığını söylemiştir Nefsin yaratılış amacı da bizi Allah’tan uzaklaştırmaktır Ruh ise Allah’tan bir soluk olduğu için Allah’a inanmak ister Ona kavuşmayı arzular Bütün erdemler ruhtan kaynaklanır İbadetler ona huzur verir Güzel olan şeylerde Allah’ı bulduğu için onlara âşık olur Onlarla meşgul olmak ister
|