|
|
Konu Araçları |
ediyor, siyasetten, tecennüb, yeni, şiddetle |
Yeni Said Niçin Bu Kadar Şiddetle Siyasetten Tecennüb Ediyor? |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yeni Said Niçin Bu Kadar Şiddetle Siyasetten Tecennüb Ediyor?Yeni Said niçin bu kadar şiddetle siyasetten tecennüb ediyor? Hakkında Yeni Said niçin bu kadar şiddetle siyasetten tecennüb ediyor? Yeni Said niçin bu kadar şiddetle siyasetten tecennüb ediyor? İKİNCİ NOKTA Yeni Said niçin bu kadar şiddetle siyasetten tecennüb ediyor? Elcevap: Milyarlar seneden ziyade olan hayat-ı ebediyeye çalışmasını ve kazanmasını, meşkûk bir iki sene hayat-ı dünyeviyeye lüzumsuz, fuzulî bir surette karışmayla feda etmemek için; hem en mühim, en lüzumlu, en saf ve en hakikatli olan hizmet-i iman ve Kur’ân için şiddetle siyasetten kaçıyor Çünkü, diyor: Ben ihtiyar oluyorum; bundan sonra kaç sene yaşayacağımı bilmiyorum Öyleyse bana en mühim iş, hayat-ı ebediyeye çalışmak lâzım geliyor Hayat-ı ebediyeyi kazanmakta en birinci vasıta ve saadet-i ebediyenin anahtarı imandır; ona çalışmak lâzım geliyor Fakat ilim itibarıyla insanlara dahi bir menfaat dokundurmak için şer’an hizmete mükellef olduğumdan, hizmet etmek isterim Lâkin o hizmet, ya hayat-ı içtimaiye ve dünyeviyeye ait olacak O ise elimden gelmez Hem fırtınalı bir zamanda sağlam hizmet edilmez Onun için, o ciheti bırakıp, en mühim, en lüzumlu, en selâmetli olan, imana hizmet cihetini tercih ettim Kendi nefsime kazandığım hakaik-i imaniyeyi ve nefsimde tecrübe ettiğim mânevî ilâçları, sair insanların eline geçmek için, o kapıyı açık bırakıyorum Belki Cenâb-ı Hak bu hizmeti kabul eder ve eski günahıma kefaret yapar Bu hizmete karşı şeytan-ı racîmden başka hiç kimsenin-mü’min olsun, kâfir olsun, sıddık olsun, zındık olsun-karşı gelmeye hakkı yoktur Çünkü imansızlık başka şeylere benzemiyor Zulümde, fıskta, kebâirde birer menhus lezzet-i şeytaniye bulunabilir Fakat imansızlıkta hiçbir cihet-i lezzet yok Elem içinde elemdir, zulmet içinde zulmettir, azap içinde azaptır İşte, böyle hadsiz bir hayat-ı ebediyeye çalışmayı ve iman gibi kudsî bir nura hizmeti bırakmak, ihtiyarlık zamanında lüzumsuz, tehlikeli siyaset oyuncaklarına atılmak, benim gibi alâkasız ve yalnız ve eski günahlarına kefaret aramaya mecbur bir adamda ne kadar hilâf-ı akıldır, ne kadar hilâf-ı hikmettir, ne derece bir divaneliktir; divaneler de anlayabilirler Mektubat, Sayfa 65 |
|