İman Nasıl Kuvvetlenir? |
10-11-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
İman Nasıl Kuvvetlenir?İman Nasıl Kuvvetlenir? Hakkında İman Nasıl Kuvvetlenir? Aşağıdaki hususları öğrenen bir kimse, Ehl-i sünnet itikadını da biliyorsa, imanı kuvvetlenir İmanı olmayan bir kimse ise, bunları incelerse, insafı ve nasibi de varsa, Allahü teâlânın varlığına ve kudretine inanır Cenab-ı Hakkın varlığını, kudretini gösteren olaylardan birkaçı: İnsanların, büyük bir süratle fezada tek başına dönmekte olan, içerisi ateş dolu yuvarlak bir gezegen üzerinde, sırf yer çekimi kuvveti ile kalarak yaşaması ne büyük bir olaydır Dağlar, taşlar, denizler, canlı varlıklar, bitkiler nasıl bir büyük kudret sayesinde meydana gelebilmekte, gelişmekte ve türlü özellikler göstermektedir Hayvanların bir kısmı toprak üstünde yürürken, bir kısmı havada uçar ve bir kısmı da su içinde yaşar Güneş, en yüksek ısıyı sağlar ve bitkilerin yetişmesini, bazılarının içinde ise, kimyevi değişiklikler yaparak, un, şeker ve daha başka maddelerin meydana gelmesini temin eder İnsan, kendi vücudunun ne muazzam bir fabrika ve laboratuvar olduğunun farkında değildir Halbuki, yalnız nefes alıp vermek bile büyük bir kimya olayıdır Havadan alınan oksijen, vücutta yakıldıktan sonra, karbondioksit halinde dışarı çıkarılır Sindirim sistemi ise sanki bir fabrikadır Ağızla alınan gıda maddeleri ve içecekler, mide ve bağırsaklarda parçalanıp öğütüldükten sonra, vücuda faydalı kısmı, ince bağırsaklarda süzülerek kana karışmakta ve posası dışarı atılmaktadır Bu olay, otomatik olarak ve büyük bir intizam ile yapılmakta, vücut bir fabrika gibi işlemektedir İnsanın vücudunda çok karışık formüllü maddeler imal eden, türlü türlü kimya reaksiyonları meydana getiren, analiz yapan, tasfiye eden ve zehirleri yok eden, yaraları tedavi eden, çeşitli maddeleri süzen, enerji veren tertibat olduğu gibi, mükemmel bir elektrik şebekesi, manivela tertibatı, elektronik bilgisayar, haber verme tesisatı, ışık, ses alma, basınç yapma ve ayarlama tertibatı, mikroplarla mücadele ve onları yok etme sistemi de mevcuttur Kalb ise, hiç durmadan işleyen muazzam bir pompadır Bütün bu maddi mükemmellik yanında anlama, düşünme, ezberleme, hatırlama, hüküm ve karar verme gibi çok muazzam, manevi kudretler de bulunmaktadır Bu kudretlerin kıymetini ölçmek, insanlar için imkansızdır Demek ki, insanın bedeni yanında bir de ruhu mevcuttur Beden ölür, ruh ölmez Fakat her varlık gibi bütün ruhlar da bir gün ölecek ve sonra tekrar diriltilecektir Canlı-cansız varlıklardaki bu nizamı inceleyerek, bir yaratıcının bulunduğuna inanan, Peygamber efendimizin bildirdiklerinin hepsine inanmadıkça müslüman olmaz Doğru imanın alameti İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki: (Doğru imanın alameti, kâfirleri düşman bilip, onlara mahsus olan ve kâfirlik alameti olan şeyleri yapmamaktır Çünkü İslam ile küfür, birbirinin aksidir Bunlardan birisine kıymet vermek, diğerine hakaret ve kötülemek olur Allah�ın düşmanlarını sevmek ve onlarla kaynaşmak, insanı Allah�a düşman olmaya sürükler Bir kişi, kendini müslüman zanneder Kelime-i tevhidi söyler, inanıyorum der Namaz kılar ve ibadet yapar Halbuki, bilmez ki, Allah�ın dostlarını sevmemek veya Allah�ın düşmanlarını sevmek onun imanını yok eder) [m 163] Âyet-i kerimelerde mealen buyuruluyor ki: (Allah�a ve kıyamet gününe iman edenler; babaları, kardeşleri ve akrabası olsa da, Allah�ın ve Resulünün düşmanlarını sevmez) [Mücadele 22] (Ey iman edenler, bana ve size düşman olanları dost edinmeyin, sevmeyin!) [Mümtehine 1] Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki: (Üç şey imanın lezzetini artırır: Allah ve Resulünü her şeyden çok sevmek, kendisini sevmeyen müslümanı Allah rızası için sevmek ve Allah�ın düşmanlarını sevmemek) [Taberani] (İmanın en sağlam temeli ve en kuvvetli alameti, hubb-i fillah, buğd-i fillahtır) [Ebu Davud] [Buğd, sevmemek, düşmanlık demektir Buğd-i fillah, Allah için sevmemek, Allah için düşmanlık etmek demektir Zıddı olan Hubb-i fillah, Allah için sevmek, Allah için dost olmak demektir] (Allah�ın düşmanlarını düşman bilmeyen, hakiki iman etmiş olmaz) [İ Ahmed] (Allah�ın dostunu seven, düşmanını düşman bilenin imanı kâmil olur) [Ebu Davud] Allah�tan korkmalı, utanmalı Âyet-i kerimede mealen buyuruluyor ki: (İman etmişseniz, onlardan değil benden korkun) [Al-i İmran 175] İmanlı olan, âlim olan, şerefli olan, akıllı olan Allah�tan korkar Allah�tan korkan da Cennete girer Cahil olan, sapık olan, kâfir olan da Allah�tan korkmaz Allah�tan korkmayan da Cehenneme girer Hadis-i şerifte buyuruldu ki: (Haya imandan, hayasızlık nifaktandır) [Tirmizi] Allahü teâlâdan utanmak, imanın kuvvetli olduğuna, hayasızlık da, imanın zayıf olduğuna alamettir Haya, imanın esasındandır Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Haya imandandır) [Buhari] (Haya imanın süsüdür) [Deylemi] (Haya, imanın nizamıdır Nizamı bozulan şey darmadağın olur) [İbni Mace] (Haya ile iman bir aradadır Biri giderse, öteki de durmaz) [Hakim] (Hayasızın imanı da olmaz) [Deylemi] Hayanın iman ile, hayasızlığın da imansızlık ile ilgisi büyüktür Hayasızın küfre düşmesi kolay olur Hadis-i şerifte, (Hayanın azlığı küfürdür) buyuruldu (Hakim) Zühd ile vera her gece kalbleri dolaşır, iman ve haya bulunan kalblere yerleşir, böyle olmayan kalblerde durmaz, geçip giderler) [İ Gazali] Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (İmanın esası veradır) [Hatib] (Takva, imanın elbisesidir) |
|