10-11-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sidretül Münteha Nedir?
Sidretül münteha nedir?
Hakkında Sidretül münteha nedir?
Soru
Sidretül münteha nedir?
Sidre-i Münteha, son sidre demektir ve izâfi bir terkiptir
Münteha: Ism-i mekân ya da mimli mastar olan bu kelime, "nihayet sidresi" veya "son sinir sidresi" anlamini ifade eden bir isimdir Sidre, daha evvel de geçtigi gibi agaç demektir Kamus Tercemesi'nde sidre ile ilgili su bilgiler vardir "Sidr, in kesri ve n sükunu ile okunur Nebk agacina verilen bir isimdir Buna Arabistan kirazi da denir ki, Trabzon hurmasi da ayni nevidendir Bu kelimenin müfredi sidre, çogulu, siderât, sidirat, sider ve südür seklinde gelir Adi geçen bu agaç, iki çesittir Birisi büstânî (bahçeye mahsus)dir ki meyvasi hos olup yapraklariyla da yikanilmaktadir Digeri de berrî (topraga mahsus)dir ki bunun meyvasi tatsizdir Her ikisinin de gölgesi gayet koyu, hos ve hafiftir"
Bu kelime de ayrica bir hayret mânâsi da vardir Seder ve Sederat göz kamasmak ve hayran olmak demektir Bunun binâ-i nev'isi de bir nevi hayrete düsmeyi ifade eder Bu sebeble müfessirler sidre-i müntehâyi, her iki mânâyi da gözeterek tefsir etmislerdir Bu konudaki farkli yorumlari söyle siralamak mümkündür
1 Sidre-i müntehâ, yedinci semada bir hadise göre de altinci semada Ars'in sag tarafinda bulunan bir nebk agacidir ki müttakilere vaad edilen cennetin nehirleri, (Muhammed, 47/15 bkz ) onun altindan çikar Hz Peygamber (s a v)'in meyvasini tacin püsküllerine, yapraklarini da fil kulaklarina benzeterek tavsifde bulundugu bu agaç hakkinda sunlari söyledigi rivayet edilmistir: "Öyle bir agaç ki bir binici onun gölgesinde yetmis sene yol alsa yine katedemez Bir yapragi ümmetin hepsini örter " "Öyle bir agaç ki bir binici onun gölgesinde yüz sene gitse katedemez Bir yapragi bütün ümmetin üzerini örter " gibi haberler nakledilmistir Bu haberler, söz konusu agaci, mahlukatin cisim ve boyutlari bakimindan aldiklari son sekil, ve emir âleminin sinirina dikilmis bir agaç, bir "olusum agaci" olarak göstermektedir Ibnü Mes'uddan gelen bir rivayette onun söyle dedigi görülür: "Sidre-i Müntehâ, cennetin uc kisimlarinda bulunan bir yerdir Üzerinde ise Sündüs ve Istebrak'in etekleri vardir " Kessâf'da da "Sidre-i Müntehâ sanki cennetin bitis noktasindadir " seklinde bir ifade vardir Ibnü Abbas ve Ka'b'dan nakledildigine göre Sidre-i Müntehâ, arsin altinda bulunan bir agaçtir ki, melekler, nebiler ve mahlukat içinde bulunan âlimlerin ilmi sonuçta ona ulasir Ondan ötesi ise gaybdir, Allah'tan baskasi bilemez Dahhâk'tan yapilan bir rivayette de söyle denilir: "Allah'in her emri ona ulasir, ondan daha ileri geçemez " Görüldügü gibi bütün bu sözler, müntehâ kelimesinin ifade ettigi anlami açiklayici mahiyettedir
2 Fahreddin Râzî de tefsirine ikinci sirada kaydettigi bir görüste sunlari söyler: "Sidre, "Rakib" den "rikbe" gibi bina-i merre olarak alinirsa bu takdirde sidre-i müntehâ, hayret-i kusuâ (en son hayret) mânâsini ifade eder " Yani akillarin, daha fazla hayret tasavvur edilmeyecek derecede hayrette kaldiklari bir makamda, Hz Peygamber hayrete düsmedi, sasmadi, kendisini kaybetmedi ve gördügünü gördü, demektir Ancak yine de Râzî, sahih olarak, ilk verdigi rivayeti kabul etmektedir
Selam ve dua ile  
|
|
|