Prof. Dr. Sinsi
|
Kızıl Elma’Mızı Çaldılar
Kızıl elma’nın kelime anlamı and,uzak hedef,ideal veya ülkü’dür Almila da denir
Türk Mitolojisine göre Kızıl elma Orta Asya dan çeşitli nedenlerle göç eden Türklerin ulaşmak istedikleri ferah,rahat yer,ülke demektir
Mitolojik anlamda düşünüldüğünde maddi imiş gibi görünen Kızıl elma düşüncesi ,gerçek anlamda zaman zaman somutlaşabilen soyut, maddileşebilen manevi bir anlamı ifade eder
Bu manada Kızıl elma bir ideal , ulaşılmak istenen yüksek bir hedef ve gayedir Tarih boyunca Türk Milletini birleştiren,yakınlaştıran,tatlı bir hayal gibi peşinden koşturan ,motive eden ,benliğini kaybetmek üzereyken onu derleyen ,toplayan,titretip kendine döndüren hep bu düşüncedir
Kızıl elma’yı bir şeye benzeteceksek onu çölde serap’a benzetebiliriz Çünkü serap ,susayan insanı bir vaha yada su birikintisi silüetinde peşinde koşturur Bir görünür bir kaybolur Kızıl elma gibi farklı yerlerde ortaya çıkar Yaklaştıkça uzaklaşır
Kızıl elma da Türk’ü kendine çeker, peşinde koşturur Farklı silüetlere bürünür,farklı yerlerde görünür Güzel olan o yolda yürümektir Onu elde etmek mümkün değildir Çünkü o Türk’ün ütopyasıdır
Onun yolunda sevda ile Türk Milleti çalışır, didinir, sıkıntılara katlanır , hatta ölür Sevdasına doğru ulaşamayacağını bilsede ilerler Elde edilse Kızıl elma olmaz zaten Bu kadar sevilmez, istenmez Tüm aşklar elde edince bitmiyor mu?İşte bu yüzden devamlı daha ileride bir hedef seçilir,Kızıl elma hiç bitmez,ele geçmez Yaklaştıkça uzaklaşır,tıpkı serap gibi, göz kırpıp kaçan ,hiç yakalanıp saçından bir tel alınmayan peri kızları gibi Kaf Dağı gibi,Zümrüdü Anka kuşu gibi,Ab-ı hayat suyu gibi…
Zaman zaman millete ,duruma göre somut hedefler gerekir Böyle durum ve zamanlarda Kızıl Elma somut ve maddi bir unsur olarak millete sunulabilir Fakat bu hedefe ulaşılsa dahi Kızıl elma yine eski soyut haline döner yada başka bir hedefte belirir
Örneğin Fatih Sultan Mehmed zamanının Kızıl elması İstanbul’dur İstanbul alındıktan sonra Kanuni Sultan Süleyman zamanının Viyana’dır Daha eskilere gidersek Orhan Gazi’nin Rumeli,Alparslan’ın Anadolu,Atilla’nın Roma , en eski Türklerin Ötüken’dir
Demek ki Kızıl elma zamanına ,yerine göre değişebilmektedir Türk kovaladıkça o kaçmaktadır Aynı bir serap gibi
Kızıl elma ya her yakınlaşma da hedef daha da büyür Dolayısıyla buradan anlıyoruz ki Türk mefkuresinde Kızıl elma dan gaye onun her döneme hitap eden ve her dönemde farklı şekillerde kendini gösteren ileri ,yüksek bir hedef olmasıdır
Kızıl elma Türk’ün manevi besini ve en yüksek idealidir Türk’e İslam öncesi ve sonrasında istikamet veren lokomotiftir Onu kıtalara ,milletlere hükmettiren büyük gayedir Nihayetinde şunu söyleyebiliriz ki;Allah’ın yarattığı yeryüzünde Kızıl elma idealinin son noktası Türk’ün Dünya Hakimiyetidir Yani Nizam-ı Alem düşüncesi ,Türk Cihan Hakimiyeti Mefkuresi’dir Kızıl elma bu idealin gerçeğe dönüştüğü yerdir
Türk gibi Eski Türklerde Göktanrı ,İslam sonrasında Allah tarafından dünyaya nizam vermek için yaratıldığına ve görevlendirildiğine inanan bir milletin bir şehir yada ülkeyi nihai hedef olarak seçmesi zaten mümkün değildir Ötüken,Roma,İstanbul,Viyana …Bunlar olsa olsa bu uzun yolda birer duraktır Onun gönlündeki haritada bu şehirler ve ülkeler köy gibi kalmaktadır
Türk’ün Cihan Hakimiyeti düşüncesinin İslamla mükemmel bir uyum gösterdiği ve Allah’ın nizamını dünyaya yaymak demek olan ‘’Nizam-ı Alem İlayı Kelimetullah’’ şekline büründüğü gerçektir
Allah ,onu dünya da putperestliğin ve sapık inançların toplumları zehirlediği yüzyıllarda dahi bu büyük düşüncenin adayı olarak küfre sapmaktan alı koymuş ve Göktanrı inancı sayesinde onu tertemiz bir şekilde muhafaza etmiştir
Bu ideal onu tanımayanlar yada Türk’e düşman olanlar tarafından kasıtlı şekilde ırkçılık diye etiketlenmiş isede ,onun bununla ilgisi yoktur
Kaynağını insandan alan fikirler ırkçılık ve zulüm üzerinedir Ancak kaynağını Türk Milletinin iman ve inancından alan Türk düşüncesinin özü ,adalet ve hoşgörü dür Adalet ve hoşgörünün bulunduğu yerde zulüm ve ırkçılık olamaz Türk düşüncesine göre sadece Türklere değil ,bu nizam tüm insanların hayrınadır Bu nedenle Osmanlılar Rumeli ve Anadolu yu önce kalben adalet ve hoş görüleri ile fethetmişler,sonra kolayca ele geçirip çok uzun süren bir nizam kurabilmişlerdir Buna İstimalet politikası denir
Akıncılar bir sefere çıkarken bu seferin nereye olacağı bilinmezdi Birbirlerini Allah’a ısmarlayıp ,besmele çekerler ve ‘’Kızıl elma da buluşalım’’ derlerdi
Buradan da anlaşılabileceği gibi amaç kuru toprak fethetmek ,ganimet yada şan şeref değil, ondan çok daha ileri bir gayedir Her zafer sadece amaca giden yolda bir aşamadır Azim ve sabır bu meşakkatli yolda en güzel yoldaşlardır
Kızıl elma dan güç ve güven alan Uldız şöyle demiştir;’’Güneşin doğduğu yerden battığı yere kadar her yeri zaptedebilirim ’’
Piri Reis’in haritasını gören Yavuz Sultan Selim ise şöyle mırıldanmıştır;’’Dünya ne kadar da küçükmüş’’
Dünya ya böyle yukarıdan bakan bir fikir bir anda doğmamıştır elbette Önce Türk diye atan yüreklerde mayalanmış,ozanların kopuzlarının tellerinde titremiş,çalınmış söylenmiş,destanlara ,hikayelere ,şarkı-türkülere sinmiş,klavuzlar vasıtasıyla izi sürülmüş ve nihayetinde kahramanlar tarafından can verilerek ,kan dökülerek gelişmiştir Millet ona sevdalandığı ve onu kendi çıkarlarının üstünde görüp ,onun yolunda azimle ,kararlılıkla yürüdüğü için Türk Milleti bu gün tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır Hükümdarından ,askerine ,dağdaki çobanından tüccarına kadar her ferd bu şuurdan,Türklük gururundan ,Kızıl elma düşüncesinden kana kana içmiştir
Bu kaynak bu gün dahi ona inanan Türklerin yüreğinde çağlamaktadır Nesilden nesile geçerek ona can ve kan verecek milletin ayak seslerini beklemektedir Bu yolun zorluğu birilerini korkutsa da gün gelecek bu millet türlü ayak oyunları,binbir entrika ile sokulduğu bitkisel hayattan uyanacak ve ona koşacaktır
Dış güçler ve onların içerideki iş birlikçileri Kızıl elma’mızı çaldılar Eskisi hükümsüzdür Onu bitirdiklerini Türk Milletini bu düşünceden uzaklaştırdıklarını zannetmektedirler Fakat anlattığımız gibi, Kızıl elma bitmez,onun daha büyük bir hedef olarak ortaya çıkacağı gün Ergenekon’dan çıkış günümüzdür
Kızıl elma yolunun sevdalılarına selam olsun
Tarkan Suçıkar
|