Osmanlı'da Edep |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Osmanlı'da EdepOsmanlı'da Edep Eskiden "Kapıyı kapat!" denilmezmiş Allah (cc) kimsenin kapısını kapatmasın diye düşünülürmüş "Kapıyı ört ya da sırla" denilirmiş Kapının kapanmadan yavaşça örtülmesi edebdenmiş![]() “Lambayı söndür” demezlermiş Allah (cc) kimsenin ışığını söndürmesin "Lambayı dinlerdir" derlermiş Lamba yakılmaz uyandırılırmış![]() Uyuyan birisi uyandırılmak İçin sarsılmaz veya adı ile çağırılmazmış "Agâh ol erenoler" derlermiş Nezaket incelik edeb her işin başı imiş de ondan![]() ![]() Ona eren uyanık olurmuş İnsanların sözü kesilmez işaret ve işmar edilmez fısıltılar gizli konuşmalar hoş karşılanmazmış![]() Hanımlar beylerine "Efendi" derlermiş "siz" derlermiş Hanımefendiliklerini gösterirlermiş![]() Gezerken yere yumuşak basılır ses çıkarmamaya çalışılırmış Yerdeki haşerata basmamaya özen gösterdiği için adı "Karınca basmaz Efendi” ye çıkan insanlar varmış![]() Kapıdan çıkarken arkasını dönmemek geri geri çıkmak edebdenmiş ![]() Kapı eşiğindeki misafirlere ait ayakkabılar dışarıya doğru değil içeriye doğru çevrilirmiş "Git bir daha gelme!" der gibi değil de "Gitsen de ayağının yönü buraya dönük olsa" dercesine dizilirmiş![]() Canlı cansız her şeyin bir hatırı varmış Eskiler hayatı o kadar nurani o kadar temiz o kadar manâlı yaşarmış![]() Üstad Necip Fazıl bu hali “Komşuya hatır soran sıra sıra terlikler Ölçülü uzaklıkta yakın beraberlikler " diye tarif eder![]() |
|
|
|