Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
eserleri, mimari, osmanlının

Osmanlı'nın Mimari Eserleri

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlı'nın Mimari Eserleri



ULU CAMİ



Düz çatili Selçuklu Camilerinin

kubbeli düzene çevrimis ilk örnegidir

Bursa'nin bu en büyük camisinin yapimina 1 Murat zamaninda baslanmis, Yildirim Bayazit zamaninda devam edilmis ve Çelebi Mehmet zamaninda bitirilmistir Ulucami, düz çatili Selçuklu camilerinin kubbeli düzene çevrilmis ilk örnegidir

Boyutlari 56x88 m olan Ulucami 20 kubbelidir içinde 12 büyük ayak vardir Bu ayaklar caminin için bes sahina çevirir Bes sahindan her biri dört kubbe ile örtülüdür Tel kafesli orta kubbeden bol isik girer

Ulucani'nin çok kubbeli olugundan baska özellikleri de vardir: Içindeki sadirvan ve havuzu, abanozdan çivisiz olarak yapilan ve Türk dogramaciliginn birsaheseri olan minberi, duvarlarini süsleyen ünlü hattatlarin birbirinden, güzel yazilari

Ortadaki kubbenin altinda bulunan sadirvan 18 köselidir Fiskiyeden akan sular 3 katli ve 8 delikli yalaklarin birinden obürüne geçerek, caminin sessizligi Içinde kulaga çok hos gelen bir sirilti Ile havuza dökülür Havuzun çevresinde abdest almak için 16 musluk varditr

Bursa'nin en büyük camii olan Ulu cami iki minarelidir

YEŞİL CAMİ



Bursa'nin en güzel anitlarindan olanYesil Cami, Sultan II Murat zamaninda, 1422'de tamamlandi Ölçülerinin ahenk ve asaleti, kabartma ve süslemelerinin zerafeti ve bollugu, çinilerinin piril piril isildamasiyla ünlü olan Yesil Cami ve onunla birlikte Yesil Türbe, ortaçagin dogudaki en güzel sanat eserlerindendir

Giris kapisinin üzerinde butlunan kitabede, Ahi Bayazit oglu Vezir Haci Ivaz Pasa'nin, Çelebi Sultan Mehmed'in emriyle bu caminin planini çizip ölçülerini tespit ettigini ve süslerini ismarladigini okuyoruz Demekki bu saheserin yapilmasini emreden Sultan Çetebi Mehmet, emri uygulayarak eseri meydana getiren de Haci Ivaz Pasa'dir

Caminin içinde, üzerleri 125 metre çapinda birer kubbe ile örtülü iki sahin vardir Sahinlarin biri ortada biri mihrab ve minberin bulundugu kisimdadir Orta sahinda bir sadirvan bulunuyor

Caminin bütün duvarlari üç metre yüksekligine kadar koyu yesil, açik ve koyu mavi çinilerle kaplidir Büyük mihrabi bastan basa çinilerle örtülüdür Mihrabin ortasi bes köseli beyaz, açik ve koyu mavi, siyah ve altin renkli çini kabartmalardan meydana gelmistir

Bu caminin essiz güzellikteki çinilerini Mehmet Mecnun, tahta oymaciligini ve dogramaciligini Mehmet Tebrizi, süslemelerini ise Ilyas Ali ustalar yapmislardir

YESIL TURBE



Bu türbenin minari da Haci Ivac Pasa'dir Sekiz köseli bir yapi olan türbenin kubbesi çadira benzer Dis duvarlar yesile çalan çinilerle kaplidir Türbenin içi, sandukalar, mihrab, duvarlar, cümle kapisi ile cephe kaplamalari da çiniden yapilmistir Kibleye bakan mihrabi bir sanat hazinesidir Buradaki çiniler Iznik çiniciliginin saheser örnekleridir

Sehrin hemen hemen her tatafindan görülebilecek bir tepeye yapilan türbede Çelebi Sultan Mehmet ile ogullari Sehzade Mustafa, Mahmut ve Yusuf ile kizlari Hafize, Alise ve Daya hatunlar yatmaktadir

Yesil Türbe de Yesil Cami gibi Türkiyi'de ortaçagin en mükemmel eseri sayilmaktadir

Bursa'da, tarih ve sanat hazinesi bunlardan ibaret degildir Muradiye Emir Sultan gibi daha baska çok güzel camiiler, hanlar, hamamlar de vardir

TOPKAPI SARAYI



Anitlar hazinesi,

dünyanin en zengin müzes

Topkapi Sarayi harikalar saklayan bir harikadirTopkapi'da saray degil saraylar varHer sarayda essiz bir hazine, bir sanat harikasi var Orada yalniz okunan degil, görülen/ hissedilen, ziyaretçinin de yasadigi bir tarih var Bugün müze olan Topkapi Saraylari bir bütün olarak ele alindigi zaman, yeryüzünde ondan daha muhtesem,daha zengin daha ince ve güzel eser az görülür Avrupa'nin en ünlü saraylari Top-kapi Sarayi yaninda sönük kalir

Fakat Topkapi Saraylari'nin niçin bütün Avrupa Saraylarindan daha güzel ve üstün oldugunu anlayabilmek Için Türk yapi zevkini, Türk'ün tabiata, tabiat güzelligine askini, açikliga genislige,sonsuzluga egilimini bilmek gerekAyrica onun hem yapi, hem muhteva olarak özelligini, neleri muha-faza ettigini görmek gerek

Türk için heybetli olan ayni zamanda sade, zarif ve tabiata uygun olmalidir Canli gibi durmalidir Aksi halde o heybet kusurludur Onun içindir ki Sultanahmet, Selimiye, Süleymaniye camileri hem dag kadar heybetli, hem sülün kadar zarif ve hafiftir, içlerindeki çiniler tabiatin yesilini,suyun ve gögün mavisini, çiçeklerin rengini yansitir

Eski Türkler "Dünya bizim çadirimiz, gökyüzü de bu çadirin kubbesidir" derlerdi Yüzyillar, binyillar sonra vatan topraklama sinir çizlip üzerinde ulu yapilar, mabedler kurulmaya baslandigi zaman, engin tabiati ve onun güzelligi ni disarida birakip, heybetle saglam ama tas kurulugunda bir yapiya kapanmaya razi olmadilar Yapilarnin içine tabiati da soktular



OTURULACAK YER BURASIDIR
Tabiat güzelliginden,genis ufuktan ayrilmamak duygusu Osmanlilarda da hakimdi Fatih Sultan Mehmet 1453'de istanbul'u fethettigi zaman bir süre,Beyazit'ta bugünkü istanbul Üniversitesi'nin bulundugu yerdeki sarayda kaldi Fakat Istanbul'u gezip dolastikça, bugün Sarayburnu adini tasiyan ve zeytin agaçlariyla kapli yarimadayi görüyor, "oturulacak yer Iste burasidir" diyordu Burnun önünde kivrim,kivrim Bogaz,saginda mavi Marmara,solunda altin bir boynuz gibi Haliç vardi,Kapanmayacak mavi ve yesil bir ufuk çevreliyordu bu yarimadayi

Fatih, yeni sarayini Iste buraya yaptirdi Ayri ayri kösklerden, dairelerden,su setleri nin havuz ve fiskiyelerin, rengarenk çiçekli bahçelerin olusturdugu bir sarayDÜNYA BURADAN IDARE EDILiRDi

Zamanla Fatih'ten sonraki hükümdarlar bu saraya ilaveler yaptilarYüzlerce dönümlük Sarayburnu yalniz padisahlarin Ikametgahi degil, devletin yönetim merkezi haline de geldi Devlet Islerinin görüldügü kubbe altinda, tavana asili duran küre biçimindeki avize, dünyayi sembolize ediyor ve oradan dünyaya hükmediliyordu

Imparatorluk büyüdükçe Topkapi Saraylari da çogaldi, sarayda bulunanlarin sayisi arttiFatih devrinde saray mevcudu 750 kisi iken, Kanunî devrinde saraylilar sayisi 5000'i geçti

Bugün müze halinde bulunan Topkapi saray ve kösklerinde yüzlerce yillik sanli, ihtisamli geçmisin belgeleri muhafaza edilmektedir

MEVLANA TÜRBESI



Selçuk mimarisinin ve 'türk çadiri' türünün en güzel örneklerinden biri de Konya'daki Mevlana Türbesi'dir Mimar Tebrizli Bedretten tarafindan 1274 yilinda yapilan bu türbenin kubbesi 16 dilimden olusan bir huni seklindedir Içi disi çini döseli, duvarlari çok degerli yazilarla süslüdür

Türbe Selçuklular devrinde yapildi, 16 dilimli yivli külahi Karamanogullari zamaninda eklendi Daha sonra Osmanlilar türbeyi bir mescit, semahane ve sadirvanla zenginlestirdiler Cumhuriyet devrinde türbe onarildi ve etrafi açildi Her devirde ihtimam gördü Çünkü burada büyük Türk mutasavvifi ve sairi Mevlana Celaleddin Rumi yatiyor

Aslinda onun asil yeri ariflerin gönülleridir Bir beyitinde söyle diyor:

Ölümümüzden sonra mezarimizi yerde arama

Ariflerin gönüllerindedir mazarimiz bizim



Yedi asirdan fazla bir zamandan beri gönüllerde yasayan, eserleri hemen hemen bütün dillere tercüme edilen Mavlana'nin türbesi, Anadolu'nun silinmez tapu senetlerinden biridir

Türbenin harika anitlarimizdan biri olusu yalniz mimari özelliginden ileri gelmiyor Bir müze haline getirilen bu yerde Selçuk sanatinin hali, kilim, kumas örnekleri: mavlevi sanatinin çok degerli eserleri, neyler, kudümler sergilenir Türbedeki ceviz sanduka Selçuk oymaciliginin bir saheseridir Bu sandukanin bas tarafinin yüksekligi 2,65, ayak tarafinin yüksekligi 2,13, uzunlugu da 2,91 metredir

AGLAYAN KADINLAR LAHDI



MÖ4 yüzyilda Saydali bir zengin için yapilan bu lahid de Iskender lahid ile birlikte Osman Hamdi Bey tarafindan bulunarak 1887'de Istanbul'a getirilmistir Dis görünüsü ile eski Yunan tapinaklarini andirmasina ve Yunan uslübunu göstermesine ragmen, anlam bakimindan doguludur

Lahdin çevresinde kabartma olarak 18 aglayan kadin görülüyor Bunlarin herbiri ayri durusta ve degisik hareketlerde gösterilmistir Bazisi ayakta, bazisi oturan bu kadinlarin yüslerindeki hüzüz ifadesi bunu yapan meçhul heykeltirasin ustaligini kabul ettiriyor

Bu lahdin kapagi, Iskender'in lahdindeki gibi üçgen prizma seklinde olmayip, düz bir tavan gibidir Kapagin iki yaninda cenaze alayi, kaidenin etrafinda ise av sahneleri yer alir

Aglayan kadinlar ve Iskender lahidleri Sstanbul Arkeoloji Müzesi'nin en degerli eserleridir ve dünyanin hiçbir müzesinde bunlardan daha güzel ve iyi korunmus lahid yoktur

KERVANSARAYLAR



Selçuklular yol aginin her 40 kilometresine bir han yaptilar ve Anadolu'yu kervanlar için en güvenli ülke haline getirdiler

Selçuk Türkleri pek çok kervansaray yapmistir Bunun sebebi, kolay anlasilir: Anadolu'yu yurt edindikten sonra ilk is olarak iyi bir karayolu agi meydana getirdiler Bu yol aginin her 30-40 kilometresinde bir han yaptilar Kervanlar ve yolcular bu hanlarda bariniyordu Hanlar birer yolcu barinagi olmaktan baska, yol güvenligim saglayan birer karakol vazifesi de görüyordu Uzak ülkelerden gelen ticaret kervanlari, yine uzak ülkelere güvenle

giderlerdiHanlar, eskiya baskinina karsi koyabilecek bir sekilde yapilmis kaleler gibiydi Devrin seyyahlari ve tarihçiler, Anadolu'nun en sakin, düzenli ve faal devrini Selçuklular zamaninda yasadigini anlatirlar Bunda, yol boyunca dizilen hanlarin, yani kervansaraylarin rolü oldugunu söylerler

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.