Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
antlaşmaları, osmanlı

Diğer Osmanlı Antlaşmaları

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Diğer Osmanlı Antlaşmaları






Diğer Osmanlı Antlaşmaları

Hotin (1621)

Bucaş (1672)

İzvança (1676)

Trablus (1795)

Kütahya (1833)

Berlin (1878)

Uşi (1912)

Londra (1913)

İstanbul (1913)

Atina (1913)


Hotin Antlaşması

9 Ekim 1621 Osmanlı Devleti ile Lehistan arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır 1620-1621 Osmanlı-Lehistan Savaşı'nı sonuçlandıran antlaşmadır

Lehistan'ın Eflak ve Boğdan'ın işlerine karışması üzerine Osmanlı Devleti Lehistan'a savaş açtı Sultan Genç Osman'ın komutasındaki 200000 askerlik ordu Lehistan'ın elindeki Hotin kalesini kuşattı Osmanlı ordusu defalarca saldırılarda bulunmasına rağmen Hotin kalesini alamadı Sonunda Genç Osman'ın itirazlarına rağmen barış antlaşması yapıldı Bu antlaşmanın bazı şartları şunlardı:

1 Kırım Tatarlarının Lehistan'a yaptığı akınlar yasaklandı

2 Hotin Osmanlı egemenliğindeki Boğdan'a verildi

3 Lehistan'ın Osmanlılara vergi ödemeye devam etmesi kararlaştırıldı

Saldırının başarısızlığına karşılık Boğdan'ın güvenliği sağlanmış oldu II Osman Hotin kalesi önünde istekli savaşmayan Yeniçeri Ocağı’nı kaldıracağını açıkladı Bu kararı onun öldürülmesi ile sonuçlandı


Bucaş Antlaşması

18 Ekim 1672 tarihinde Osmanlı Devleti'yle Lehistan (Polonya) arasında imzalanmış bir barış antlaşmasıdır Osmanlı Bucaş Antlaşması ile batıdaki en geniş sınırlarına ulaşmıştır

Hotin Antlaşması'ndan (1621) sonra, Lehistan ve Osmanlı Devleti arasında 50 yıl süren bir barış süreci yaşanmıştı Osmanlı himayesindeki Ukrayna Kazaklarına saldıran Lehler, barışı bozdular Sultan IV Mehmet ve Köprülü Fazıl Ahmet Paşa, Ukrayna kazaklarının yardım istemesi üzerine, Lehistan seferine çıktılar Kamaniçe Seferi olarak da adlandırılan seferde Türk ordusunun ardarda kazandığı başarılardan sonra, Kırım Hanı'nın da aracılığıyla Lehistan barış istedi

İmzalanan Bucaş (Buczacs) Antlaşmasına (18 Ekim 1672) göre, Podolya Osmanlılara geçti, Ukrayna da Osmanlı himayesindeki Kazaklara bırakılıyordu Lehistan Kırım Hanına vergi ödemeye devam ettiği gibi pişkeş adı altında her yıl Osmanlı Devleti'ne 22000 de altın vergi ödemeye mecbur bırakılıyordu Antlaşmanın diğer maddelerine göre, Lehistan'daki Lipka Tatarlarından Türk ordusuna katılanların mallarına ve ailelerine zarar verilmeyecekti Antlaşma Kırım Tatarlarının ve Ukrayna Kazaklarının Lehistan'a yaptıkları akınmları da yasaklıyordu

Lehistan meclisinin, bu antlaşmadaki vergi (pişkeş) maddesini kabul etmemesi üzerine, dört yıl sürecek olan 1672-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşı başladı 27 Ekim 1676'da bugünkü Zorawno (Ukrayna) kentinde imzalanan İzvança Antlaşması ile 22000 altından vazgeçilmek şartıyla, daha önce Köprülü Fazıl Ahmet Paşa tarafından imzalanan Bucaş Antlaşmasının maddeleri aynen kabul edildi


İzvança Antlaşması

1672-1676 Osmanlı-Lehistan Savaşı'nı sonlandıran barış antlaşması 27 Ekim 1676'da bugün Ukrayna'da yeralan Zurawno kentinde imzalandığı için Zurawno Antlaşması olarak da bilinir Türkçe adını ise Zorawno kentine Türklerin verdiği İzvança adından alır

Antlaşmaya giden yol

Lehistan'ın (Polonya) Osmanlı Devleti'nin himayesindeki Ukrayna Kazaklarına müdahalesi nedeniyle 1672'de çıkan savaşta Türk orduları kısa sürede Podolya'nın tamamını ve Ukrayna'nın önemli bir kısmını fethetmiş, Lviv ve Lublin kuşatılmış, Lehistan Krallığı ağır koşulları haiz Bucaş Antlaşması'nı imzalamak zorunda kalmıştı

Sonrasında ise ordusunu toparlayan Lehistan 1673'te karşı saldırıya geçmiş ve kaybettiği toprakların bir kısımını geri almayı başarmıştı Osmanlı Devleti bunun üzerine tekrar bölgeye yoğunlaşmış ve Türk ordusu 1675 yılında geniş bir bölgeyi yeniden fethetmiş, Lviv önlerine gelmişti Şeytan İbrahim Paşa komutasındaki Türk ordusu 1676 yılında ise bölgeye tekrar taarruz ederek Lviv'in güneyinde Zurawno'ya kadar ilerlemiş ve Leh Kralı III Jan Sobieski kumandasındaki Leh ordusunu kuşatmıştı Zor durumda bulunan, ayrıca kaybettiği toprakları geri alamayacağını anlayan Lehistan-Litvanya Birliği barış teklif etti

Antlaşma

Barış teklifinin Osmanlı Devleti tarafından da kabul edilmesi üzerine 17 Ekim 1676'da antlaşma imzalandı Antlaşma, Bucaş Antlaşması'nın koşullarını bir ölçüde hafifletmekle birlikte Osmanlı Devleti lehine idi

Buna göre, Bucaş Antlaşması ile Osmanlı Devleti'ne terk edilen Podolya'nın Türk toprağı olduğu tescillendi, yine Osmanlı Devleti'ne bırakılan Kazaklar'ın hüküm sürdüğü Ukrayna topraklarının üçte biri Lehistan'a geri verilirken, üçte ikisi yine Osmanlı Devleti'nin egemenliğine tevdi edildi Bucaş Antlaşması hükümleri arasında yer alan yıllık vergi ise kaldırıldı

Sonuçlar

Bu savaştaki galibiyete karşın, Osmanlı Devleti önemli ölçüde tahribata uğrattığı Lehistan'ın Avusturya ile ittifaka girmesine neden oldu ve bu ittifakın sonuçlarını İkinci Viyana Kuşatması sırasında ağır bir şekilde ödedi Lehistan'ın güçsüz duruma düşürülmesi, uzun vadede ise Rusya'nın ve Avusturya'nın Lehistan ve Osmanlı Devleti aleyhine güçlenmesine yol açtı Lehistan'ın 1772, 1793 ve 1795 yıllarındaki taksimleriyle bağımsızlığını yitirmesinin ardından, Osmanlı toprakları Rusya'nın taarruzlarına iyice açık kaldı


Trablus Antlaşması veya ABD - Osmanlı Sözleşmesi

4 Kasım 1796'te ABD ile Osmanlı İmparatorluğu arasında imzalanan antlaşmadır

1783 yılında, Avrupa standartlarına göre mütevazı da olsa, yeni bir denizci devlet olan ABD, denizlerde tek başına bayrak gezdirmeye başladı 25 Temmuz 1785'te, Atlas Okyanusu'nda Cadiz açıklarında, bu yeni bayrağı taşıyan ilk gemi Cezayir açıklarında Osmanlı gemileri tarafından ele geçirildi Bu gemi, Boston limanına bağlı, Kaptan Isaak Stevens'in idaresindeki Maria idi Arkasından, Philadelphia limanına bağlı, Kaptan O'Brien'in Dauphin'i de aynı akibete uğradı 1793 Ekim ve Kasım aylarında 11 ABD gemisi daha Osmanlıların eline geçti Amerikan Kongresi, 27 Mart 1794 yılında, Osmanlı denizcilerine karşı koyacak güçte savaş gemileri inşa edilmesi veya satın alınması için, Başkan George Washington'a 700000 altına yakın harcama yetkisi verdi

Önemi

5 Eylül 1795'te ABD bu tehdide karşı bir anlaşma yapmayı kabul etti Bu anlaşmaya göre ABD, Cezayir'deki esirlerin iadesi ve gerek Atlas Okyanusu'nda, gerekse Akdeniz'de ABD sancağı taşıyan hiçbir tekneye dokunulmaması karşılığında, 642000 altın ve yılda 12000 Osmanlı altını (21600 dolar) ödeyecekti Dili Türkçe olan ve 22 maddeden oluşan anlaşmaya, Amerika Birleşik Devletleri adına Joseph Donaldson ve Osmanlı İmparatorluğu adına Cezayir Beylerbeyi Cezayirli Hasan Paşa nam-ı diğer Hasan Dayı imza koydular Bu, ABD'nin iki asrı aşkın tarihinde, yabancı bir dille imzalanan tek anlaşması olduğu gibi, yabancı bir devlete vergi ödenmesini kabul eden tek ABD belgesidir ABD, 22 maddelik bu antlaşmaya 1818 yılına kadar bağlı kalıp vergi ödemiştir


Kütahya Antlaşması 1833

Osmanlı Devleti'yle Mısır Valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa arasında 14 Mayıs 1833 tarihinde imzalanmış bir antlaşmadır

Osmanlı Devleti Mora isyanını bastırmak için Mısır valisi Mehmet Ali Paşa’dan yardım istemişti Mehmet Ali Paşa Bu yardımına karşılık Mora’yı istedi Fakat Yunanistan bağımsız olunca Mora da Yunanistan'a katıldı ve Mehmet Ali Paşa bu sefer Suriye valiliğini istedi Osmanlılar Suriye’yi Mehmet Ali Paşa’ya vermek istemeyince Mehmet Ali Paşa saldırıya geçti ve Konya’ya kadar ilerledi IIMahmut Mehmet Ali Paşa isyanına karşılık batılı devletlerden yardım istedi Cevap alamayınca Rusya’dan yardım istedi ve Rusya yardıma geldi Rusya’nın Osmanlılara yardıma gelmesi üzerine Rusya'nın bölgede nüfuzunun artmasından endişelenen batılı devletler Mehmet Ali Paşa ile Osmanlıları Kütahya Antlaşması ile barıştırdılar

Not:Mısır sorunun geçici olarak kütahya antlaşmasıyla tamamen ise londra antlaşmasıyla çözüme kavuşmuştur

Antlaşmanın önemli maddeleri şunlardır:

Mehmet Ali Paşa’ya Mısır ve Girit valiliklerinin yanı sıra Şam valiliği verilecekti

Oğlu İbrahim Paşa’ya Cidde valiliği ile Adana muhassıllığı (vergi toplama hakkı) verilecekti



Berlin Antlaşması

Osmanlı İmparatorluğu, Çarlık Rusyası, İngiltere, Almanya, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu, İtalya ve Fransa arasında 13 Temmuz 1878'de Berlin'de imzalanan barış antlaşmasıdır

Antlaşmanın Sebepleri ve Şekli

93 Harbi'nin ardından Osmanlı ile Rusya arasında, 3 Mart 1878 tarihinde Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştı Bu antlaşmanın şartları Osmanlı Devleti açısından son derece ağır olmaktaydı ve Rusya'yı da Balkanlar'da tek güç haline getiriyordu Nitekim bu durum Avrupa'nın diğer büyük devletlerini rahatsız etmekteydi

Aynı dönemde Sultan II Abdülhamid Han, İngiltere'yi Rusya'ya karşı kışkırtmaktaydı Osmanlı Devleti savaşta yenilmiş ve anlaşmak zorunda kalmıştı ancak yapılan antlaşma devletin çöküşünü getirebilecek ağırlıktaydı II Abdülhamid de çareyi Avrupa devletlerini Rusya'ya karşı kullanarak durumu hafifletmekte aramaktaydı Sonuçta İngiltere, Rusya'nın, Orta Doğudaki İngiliz menfaatlerini tehdit edeceğine, ılık sulara inip kendisiyle rekabete başlayacağına inanmıştı Diğer Avrupa devletleri ile Rusya üzerinde kurduğu yoğun baskı sonucunda Rusya, antlaşmanın yeniden gözden geçirilmesine razı oldu

13 Haziran 1878'de Almanya İmparatorluk Şansölyesi Prens Bismark'ın başkanlığında Berlin'de, Osmanlı, Rusya, İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın katılımıyla bir kongre toplandı Osmanlı Devleti'ni temsilen Nafıa Nazırı Karatodori Paşa, Müşir Mehmet Ali Paşa ve Berlin büyük elçisi Sadullah Bey gönderilmiş, diğer devletleri de başbakanlar ve dış işleri bakanları temsil etmekteydi

Antlaşma Sonuçları



Berlin Kongresi

Antlaşmanın başlıca sonuçları şöyle gruplandırılabilir:

Toprak Kayıpları

Osmanlı Devleti kendisine tabi olan Sırbistan, Bulgaristan, Romanya ve Karadağ'ın kendi başlarına birer prenslik olmalarını kabul etmiştir Doğu Rumeli vilayeti kurulmuş ve Osmanlı Devleti'ne bağlı ancak çeşitli imtiyazlara sahip olmuşlardır Toprak paylaşımı ise aşağıdaki gibidir;

Bosna-Hersek imtiyazlı vilayet haline gelmiştir

Kıbrıs Sancağı İngiltere'ye kiralandı

Niş Sancağı Sırbistan'a bırakıldı

Teselya Sancağı Yunanistan'a (1881) bırakıldı

Kars, Batum, Artvin ve Ardahan sancakları Rusya'ya bırakıldı

Dobruca Sancağı Romanya'ya bırakıldı

Bunların dışında birkaç kaza Karadağ'a bırakıldı

Van'ın doğusundaki Kotur yöresi İran'a verildi

Ayrıca kongre döneminde Fransa'nın yaptığı kulis çalışmaları sonucunda, antlaşma maddelerinde olmadığı halde 3 yıl sonra Tunus Prensliği Fransızlarca işgal edilmiş ve gerekçe olarak Berlin Antlaşması gösterilmiştir Berlin antlaşması'ndan sonra İngiltere, Fransa ve Rusya Osmanlılara baskı altına alma politikasına devam etti

Kazançlar

Girit, Doğu Beyazıt ve Eleşkirt Osmanlı Devleti'ne bırakıldı

Azınlıklar Konusu

Osmanlı Devleti, Vilayat-ı Sitte denilen Doğu Anadolu'daki illerde Ermeniler lehine ıslahat yapacaktı Ancak yasalar gereği Ermenilerin nüfusları yetmediği için ayrı bir beylik kuramadıar Benzer ıslahatlar Makedonya vilayetinde de gerçekleştirilecekti (Bu iki madde hiçbir zaman uygulanmamıştır II Abdülhamid, büyük devletlerin çekişmelerinden faydalanarak bu maddelerin uygulanmasını asla tatbik etmemiştir)

Özet

Bu antlaşma incelendiğinde;

Berlin Antlaşması, Karlofça Antlaşması'nın ardında Balkanlar'daki Osmanlı varlığının yok edilmesi yolundaki ikinci büyük adımdır ancak Ayastefanos Antlaşması'nın aksine Osmanlı'nın 35 yıl daha Balkanlar'da kalmasını sağlamıştır

Rusya, Ayastefanos ile elde ettiği birçok haktan mahrum olmuştur Özellikle Balkanlar konusunda düşkırıklığına uğramıştır

Antlaşmadan en çok faydalananlar yeni kurulan prenslikler ve İngiltere olmuştur

Tuna Nehri üzerindeki Adakale'nin ismi Berlin Antlaşması'nda geçmediği için bu ada Osmanlı yönetiminde kaldı

Antlaşma, Osmanlı Devleti tarafından terk edilen topraklarda kalan İslam nüfusunun haklarına halel getirilmesine karşı etkili bir yaptırım öngörmediği için, Doksanüç Harbi ile başlamış bulunan göç dalgası düzenli olarak devam etti

Antlaşma, Osmanlı Devleti'nin toprak bütünlüğünün güvence altına alındığı Paris Antlaşması anlayışının terkedildiğini açık bir şekilde gösterdi Antlaşmada görülen toprak kayıpları Antlaşmadan sonra da devam etti: 1881'de Fransa Tunus'u, 1882'de İngiltere Mısır ve Sudan'ı, 1885'te Bulgaristan Doğu Rumeli'yi, aynı yıl İtalya da Habeş Eyaleti'ni işgal etti


Uşi (Ouchy) Antlaşması

(18 Ekim 1912) İtalya ile Osmanlı Devleti arasında Trablusgarp Savaşı sonunda imzalanan antlaşmadır[2]

Trablusgarp Savaşı devam ederken Balkan Savaşı'nın çıkması üzerine, Osmanlı Devleti İtalya'dan barış istemek zorunda kaldı Barış antlaşması, İsviçre'nin Lozan şehri yakınındaki Uşi kasabasında imzalandı Yapılan antlaşma gereğince, Trablusgarp ve Bingazi'ye tam bir özerklik tanındı Osmanlı Devleti, buradaki askerlerini geri çekecekti Bu İtalya'ya, Trablusgarp ve Bingazi'yi serbestçe işgal edebilme fırsatını veriyordu Buna karşılık İtalya, elinde tuttuğu Rodos ve çevresindeki Oniki Ada'yı bir süre sonra Osmanlı Devletine geri verecekti Ancak adaların Osmanlı Devleti'ne teslimi hiçbir zaman gerçekleşmedi II Dünya Savaşı'ndan sonra da adalar Yunanistan'a verildi

Uşi Antlaşmasının başlıca maddeleri şunlardı:

Trablusgarp ve Bingazi'ye tam bir özerklik tanındı Trablusgarp ve Bingazi, yeni bir kanun ve özel düzenle yönetilecektir

Trablusgarp ve Bingazi'de Osmanlı Devleti'nin çıkarlarını, padişah adına naibü's-sultan olarak tayin edilen bir görevli koruyacak, dini ve adli işler, padişah tarafından seçilecek kadılar eliyle yürütülecekti Kadı ve Naibü's-Sultan'ın maaşları, Osmanlı maliyesince ödenecekti

İtalya Oniki Ada'yı geçici olarak elinde tutacak, Osmanlı Devleti Balkan Savaşlarında bu adaları savunamayacaktı

Özellikle Yunanistan'ın adaları işgal edebileceğinden korkulmuştur Fakat İtalya II Dünya Savaşını kaybedip adaları 1947'de Yunanistan'a devredene kadar elinde tutmuştur


Londra Antlaşması (30 Mayıs 1913)

Londra Antlaşması I Balkan Savaşı sonunda Osmanlı Devleti'nin yenilmesiyle imzalanmıştır Bu antlaşmaya göre;

Osmanlı Devleti'nin batı sınırı Midye-Enez hattı olacaktır

Selanik, Güney Makedonya ve Girit, Yunanistan'a verilecektir

Orta ve Kuzey Makedonya, Sırbistan'a bırakılacaktır

Ege Adaları'nın geleceğinin saptanması büyük devletlere bırakılacaktır (Osmanlı Devleti, Ege Adaları'nı fiilen kaybetmiştir)

Londra Antlaşması'ndan en kârlı çıkan devlet Bulgaristan olmuştur Savaş sonunda Osmanlı Devleti'nin yalnızca Bulgaristan ile sınırı kalmış, Bulgaristan Batı Trakya'nın büyük bir bölümünü (Kavala ve Dedeağaç arası) ele geçirerek Ege Denizi'nde hakimiyet kurmuştur Ancak II Balkan Savaşı'nda Enver Paşa komutasındaki Türk ordusu Midye-Enez hattını geçerek, bu antlaşmayı ihlal edecek ve Edirne ve Kırklareli'yi geri alacaktır


İstanbul Antlaşması (1913)

İstanbul Antlaşması (1913) 29 Eylül 1913 tarihinde Osmanlı Devleti ve Bulgaristan arasında II Balkan Savaşı sonunda yapılmış bir antlaşmadır

Bu antlaşmanın bazı şartları şunlardır:

Edirne, Dimetoka, Kırklareli Osmanlılarda kalacak

Kavala ve Dedeağaç Bulgaristan’a bırakılacak

Meriç nehri iki ülke arasında sınır kabul edilecek


Atina Antlaşması

(1913) 14 Kasım 1913 tarihinde Osmanlı Devleti ve Yunanistan arasında Balkan Savaşlarının sonunda imzalanmış bir barış antlaşmasıdır

Bu antlaşmanın bazı şartları şunlardır:

Osmanlılar Yanya, Selanik ve Girit’in Yunanistan’a ait olduğunu kabul ettiler

Yunanistan'da kalan Türklerin durumu da düzenlendi

Yunanistan Ege adalarını da istedi Osmanlılar bu isteği kabul etmediler Görüşmeler sırasında I Dünya Savaşı çıktı Adalar sorunu için harekat düzenlenecekken İngiliz desteğinide arkasına alan Şeyh Said İsyanı çıktığı için harekat gerçekleştirilemedi Osmanlı devleti bu antlaşmayla Batı Trakyadaki topraklarından da mahrum kalmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.