![]() |
Ahdnâme (Ahidnâme) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Ahdnâme (Ahidnâme)Osmanlılarda pâdişâhın izni ile herhangi bir devletle siyâsî, iktisadî, ticarî ve diğer işlere dâir yapılan resmî mukavele neticesinde düzenlenen resmî evrak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ahdnâmeler umumiyetle, ferman ve nâme-i hümâyûnlarda olduğu gibi, dokuz bölümden meydana geliyordu: 1- Tuğra ![]() 2- Ünvân; pâdişâhın ünvânını bildiren cümleler ![]() 3- Elkâb: ahdnâme gönderilen kimsenin lakabı ![]() 4- Duâ; muhataba duâ cümlesi ![]() 5- Nakil ve iblâğ; söz konusu olan mes’elenin evveliyatı ve yeni durumu ile ilgili ve bildirilmek istenen hususların îzâh edildiği cümleler ![]() 6- Emir ve hüküm; karşı tarafa netîce olarak bildirilen ilgili hükümler ![]() 7- Te’kîd; hükümlerin yemin ile karşı tarafa bildirilmesi ![]() 8- Hatime; bitirme cümleleri ![]() 9- Târih ve yer; ahdnâmenin yazıldığı yer ve târih kaydını bildiren son cümleler ![]() Ahdnâmelerin te’kid kısmında yemin bulunuyorsa da bu şartlı yemin şeklindedir ![]() ![]() Ahdnâme metinleri; Osmanlıca, Farsça, Arabça ve Avrupa dillerinde yazılırdı ![]() ![]() ![]() Herhangi bir sefer yâni harb dolayısıyla vezîriâzam serdâr-ı ekremlik (baş kumandanlık) vazifesiyle cepheye hareket ederken, âdet olduğu üzere, bütün ilgili ahdnâmeler beraberinde götürülür ve lüzumu hâlinde bunlara bizzat mürâcât olunarak; askerî, siyâsî veya iki devleti ilgilendiren ve ahdnâmeterle tesbit olunan konular ışığında hareket edilerek mes’eleler çözüme bağlanırdı ![]() ![]() Osmanlı sultanları tarafınan; müslüman ve gayr-i müslim hükümdarlara veya Osmanlı Devleti’ne tâbi Mekke-i mükerreme şerifine, Kırım hanıyla Erdel kralı, Eflak ve Boğdan voyvodalarına veya Gürcü ve Dağıstan hanlarına gönderdikleri mektuplara nâme-i hümâyûn denirdi ![]() Osmanlı pâdişâhlarının tahta çıkışlarında yeni sultânın hükümdarlığını bildirmek için dost ve komşu devletlere birer elçi ile nâme göndermek âdet idi ![]() ![]() ![]() Ahdnâmelerin başlıca özelliği, bir takım temel prensip ve esasların karşı tarafa tebliğ edilip hilâfına hareketin kesinlikle önlenmesi idi ![]() ![]() ![]() ![]() Ahdnâmelerde devletlerarası ticarî, siyâsî, askerî ve harb hukuku ile ilgili mühim mes’eleler ile başta diplomatik kaideler, diplomasi hukuku ve devletlerarası hukuk sahalarında misli görülmemiş medenî davranışların parlak ve pek şanlı misâlleri ortaya konulmuştur ![]() ![]() ![]() ![]() ARAMIZDA HEP DOSTLUK OLA! ![]() ![]() Yavuz Sultan Selîm Han’ın 19 Ekim 1513 târihinde Venedik dojuna verdiği ahdnâme bugünkü dili ile şöyledir: “Saltanatımın, şânı yüce ve şerefli nişânımın, cihânı fetheden parlak tuğramın, Rabbani ve ilâhî yardıma, sübhânî berekete mazhar olan hükmü şudur: Ben ki sultanların sultânı, hakanların rehberi sultân Bâyezîd Han oğlu Selîm Han’ım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ahdnâmeyi verip kesin bir yemin ile yemin ederim ki, yeri göğü yaradan Allahü teâlâ hakkı için adı geçen Venedik doju ve sâir beyleriyle ve onların adamları ile ve onlara bağlı olan yerlerin ve vilâyetlerin halkı ile kaleleri ve boğazlarıyla ve buralardaki adamları ile bunlara âit yaş-kuru ellerinde ne varsa, şimdiye dek ve şimdiden sonra kendi dindaşlarından almış oldukları yerler, benim sınırlarımda olmadıkça, haracım ile ilgili bulunmadıkça hep aramızda dostluk ola! Benim ülkemde olan sancak beylerinden ve subaşılarından ve tımar ehlinden biri sizin bu saydığım illerinize ve kalelerinize ve sâir yerlerinize ve adamlarınıza zarar ve ziyân verirlerse, o zarar ve ziyânı gideririz ![]() ![]() Beylerin, bâzârşâhların ve adamlarından sefer ehli olan ve Venedik adına iş görenler benim memleketime kadırgaları ile İstanbul’a Galata’ya, Trabzon’a, Kefe’ye ve ülkemin herhangi bir yerine ne vakit dilerlerse denizden ve karadan gelip gideler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ticâret için ülkeme gelen Venedikliler alışverişlerinde hile etmiyeler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venedikli bir tüccar ülkeme gelip, yolda eşkıya saldırısına uğrayıp, malı alınsa veya bu esnada öldürülse veya kaybolsa, vârisleri veya vekili geldikde şerîate uygun muamele olunup, hak yerine vara ![]() Bütün bu esaslara onlar riâyet ettiği sürece biz de dostluk yapıp, riâyet edeceğimize yemin ediyoruz ![]() ![]() İşbu ahdnâme, bizim ulu Peygamberimizin sallallahü aleyhi vesellem hicret târihinden dokuz yüz on dokuzuncu yılın Şaban ayının on yedinci günü ve hazret-i Îsâ’nın doğum târihinden bin beş yüz on üçüncü yılın Ekim ayının on yedinci gününde Edirne şehrinde yazıldı ![]() ![]() DIPNOTLAR: 1) Osmanlı Devletinin Saray Teşkilâtı; sh ![]() 2) Büyük Türk Klâsikleri cild-4, sh ![]() 3) Venedik Devlet Arşivindeki Türkçe Belgeler Koleksiyonu ve Bizimle ilgili Diğer Belgeler, (M ![]() ![]() 4) Osmanlı Târih Deyimleri Sözlüğü (M ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|