Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dize, dünyayı, elçiler, getiren, türk

Dünyayı Dize Getiren Türk Elçiler

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dünyayı Dize Getiren Türk Elçiler





Erhan AFYONCUnun yazısı

Ah nerede eli sopalı o eski diplomatlarımız!

Yabancı diplomatların Osmanlı Devletinin gururu ve onuruna karşı yaptıkları teşebbüsler, Osmanlı diplomatlarının tavizsiz tavırları karşısında başarılı olamamıştı

Üçüncü Selim dönemine kadar yurtdışında daimi Osmanlı elçilikleri yoktu Herhangi bir mesele olduğunda Osmanlı elçileri ilgili devlete gider ve işleri bittikten sonra geri dönerlerdi

KILIÇLA SELAMLAMA

Osmanlı elçileri, yabancı ülke topraklarına girdikten sonra belirlenen güzergâh üzerinden yollarına devam ederlerdi Her ne kadar gittikleri ülke tarafından kendilerinin emniyeti için asker, mihmandar ve tercüman tayin olunmuşsa da davranışlarında son derece bağımsız idiler Maiyetlerine verilen tercümanların nasıl davranacaklarından askerlerin nasıl selama durmaları gerektiğine kadar her şeyi kendi anlayışları doğrultusunda düzenlerler ve aksi davranışların zuhuru halinde derhal müdahale ederek gerekli tavırları sergilerlerdi Osmanlı elçilerinin emniyetlerini temin için yabancı devlet tarafından refakatlerine verilen askerlerin kılıçlarını çekerek selama durmalarından rahatsız olup, derhal müdahale etmişlerdi 1748de Viyanaya gönderilen Osmanlı elçisi Mustafa Hatti Efendinin ve 1739da Avusturya ile sınırın çizilmesine katılan Ebu Sehl Numan Efendi, böyle bir hadise yaşamış ve duruma müdahale edip sorunu çözmüşlerdi

Mehmet Emnî Paşa da 1740ta Rusya topraklarına girdikten sonra Rus askerlerinin yalınkılıç selam durmasından, çadırı etrafında nöbet tutmalarından, trampet ve boru çalmalarından hoşlanmamış ve bu uygulamaları kaldırtmıştı Osmanlı elçisi o kadar etkiliydi ki çariçenin çocuğu olduğu haberini alan Ruslar, Mehmet Emnîden izin almadan bu durumu kutlamak için top bile atamamışlardı Rus topraklarında bir süre yol alan Osmanlı elçilik heyeti Petersburga nehir yolundan gitmek için gemiye bindiği zaman bir sürprizle karşılaşmıştı Gemide haçlı bayrakları asılıydı Osmanlı elçisi, bunun üzerine bu duruma müdahale edip, gemideki haçlı bayraklarını indirtmişti

DEVLET GURURU

Diplomasi ile alakalı eserler incelendiğinde, Osmanlı Devleti’nin muhatabı olan devlet diplomatları da her fırsatta diplomat muhatabını taciz etmeyi ve onun şahsında devletinin gururu ve onuru ile oynamayı denemek istemişler fakat hemen her defasında Osmanlı diplomatlarının tavizsiz tavırları karşısında niyetlerine nail olamamışlardı

Sınırlarda yapılan elçi mübadelelerinde dikkat edilen husus, ilk hareketi veya ziyareti yapmamak ve muhatabını ayağına getirmek ve böylece de devletini yabancı devletler nezdinde temsil ederken onurunu da korumaktı Mesela, 1748de Avusturyaya elçi olarak giden Mustafa Hatti Efendi, Dalya isimli şehre geldiklerinde, kendisini karşılamaya gelmeyip konağına çağıran o bölgenin generali Gaudagni Ascanusun tüm ısrar ve tehditlerine rağmen yanına gitmemişti

1739dan sonra Rusya ile sınır çizimi görüşmelerine katılan Ahmet Meramî Efendi, Rus generali Repnin Vasilenin ilk ziyareti kimin yapacağı ve Azak kalesinin yıkımının ağırdan alınması gibi konulardaki tavırlarına çok kararlı cevaplar vermiş ve görüşmeyi istediği şekilde sonuçlandırmıştı

OSMANLI ELÇİLİKLERİ

Osmanlı İmparatorluğu Üçüncü Selime kadar diğer devletlere daimi elçi göndermemişti Avrupa devletleriyle ilişkileri bunların İstanbulda bulunan elçileri vasıtasıyla yürütülürdü Ancak dışa*rıda elçi bulunmaması yüzünden Avrupa hakkında sağlıklı bilgi alınamıyordu

Sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa, Avrupayı tanımak gerek*tiğini fark eden ilk Osmanlı sadrazamıydı Avrupa devletlerinin İstanbuldaki elçileri ile düzenli ilişki kurdu Ayrıca Osmanlı tari*hinde ilk kez Avrupa devletlerine elçi gönderdi Elçiler sadece askeri ve ticari antlaşma yapmaya gitmemişlerdi Avrupalı dev*letlerin askeri gücü ve devlet yapısı ile ilgili bilgi edineceklerdi İbrahim Paşa Viyanaya (1719), Yirmisekiz Mehmed Çelebi Pa*rise (1720-1721), Nişli Mehmed Ağa Moskovaya (1722-1723) elçi olarak gittiler Bu elçiler gittikleri yerde gördüklerini anlatan raporlar hazırlayarak sadrazama sundular

Üçüncü Selim döneminde Avrupadaki Osmanlı çıkarlarını korumak için Avrupa’nın önemli merkezlerinde devamlı kalacak ikametgâh elçilikleri açıldı İlk ikametgâh elçiliği 1793te Londraya açıldı ve ilk elçi Yusuf Agâh Efendiydi

OSMANLI DİPLOMASİSİ

Türklerin savaşta kazanıp ma*sada kaybettiği klişe haline gelmiş bir sözdür Sanki Türkler hiç diplomasiden anlamıyor, saflıkları ve bilgisizlikleri yüzünden Avrupalı diplomatlar tarafından kandırılıyor gibi anlatılır Os*manlı İmparatorluğunun son zamanlarında bazı savaşlarda galip gelinmesine rağmen yapılan antlaşma*lardan kayıpla çıkılmıştır Ancak bunun sebebi Os*manlı diplo*matlarının maharetsizliği değil, İngiltere, Fransa ve Rusya gibi devletlerin baskılarıdır

Osmanlı tarihi boyunca yapılan antlaşmalar, görüşme sü*reçleri ve uygulamaları ile birlikte iyi incelenirse çok maharetli diplomatların olduğu ve birçok antlaşmanın Osmanlı lehine neticelendirildiği görülür

Rektör olduktan kısa bir süre sonra üniversitesini 15-20 yıl önce kurulmuş birçok üniversiteyle aynı seviyeye getiren Çankırı Karatekin Üniversitesi Rektörü Ali İbrahim Savaşın Osmanlı Diplomasisi, Mustafa Hattî Efendinin Viyana Sefaretnamesi ve Tedbirat-ı Pesendide isimli eserlerinde Osmanlı diplomasisinin bilmediğimiz birçok yönüne ve Osmanlı elçilerinin gittikleri ülkelerde Osmanlı devlet vakurunu nasıl koruduklarına dair birçok örnek vardır

OSMANLI ELÇİLERİNİN HATIRALARI

Osmanlı elçilerinin elçilik görevlerine dair yazdıkları eserlere “sefaretnâme adı verilir Osmanlı elçilerinin yazdığı ilk elçilik raporu Fatih döneminde Avusturyaya elçi olarak giden Hacı Zağanosa aittir Lale devrinden sonra Osmanlı elçilerinin çoğu elçiliklerine dair sefaretname hazırlamışlardır Osmanlı elçilerinin yazdığı sefaretnâmeler arasında en fazla üzerinde durulan eser Yirmisekiz Mehmed Çelebinin 1720-1721 tarihli Fransa Sefaretnâmesidir Eser edebî ve tarihî kıymetinin yanı sıra, Osmanlı toplum hayatına yaptığı tesir açısından da önemlidir Bu sefaretnâme, Osmanlı İmparatorluğunun Batıya bakışının değişmesinde önemli rol oynamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.