Prof. Dr. Sinsi
|
Büyük Devletlerin Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri
Büyük Devletlerin Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri
Yakınçağ da Osmanlı siyasi literatürüne “Düvel-i Muazzama” olarak geçen büyük devletler;İngiltere,Rusya,Fransa,Almanya,ABD,İta ly a ve Avusturya-Macaristan İmparatorluğudur Bu devletlerin Osmanlı toprakları üzerindeki emelleri şöyledir:
1 İngiltere’nin Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri:
Türklerin İngilizler ile ilk karşılaşmaları Haçlı Seferleri ile başlar İngilizler,Osmanlı Devleti üzerine Haçlı Seferleri’ne katılarak Niğbolu’da Türklerle savaşmışlardır Görüldüğü gibi Türk-İngiliz ilişkileri düşmanca başlamıştır Bu düşmanlığın sebebi,büyük ölçüde din farklılığıdır 1453’te İstanbul’un Türkler tarafından fethi üzerine,Papanın çağrısı ile İngilizler Türklerle olan ticari ilişkilerini kesmişlerdir XVI yüzyılın ortalarında İngiliz-İspanyol rekabeti,İngilizleri Türklerle yaklaştırmış ve İngilizler XVII yüzyıl boyunca İspanya-Fransa ve Portekiz ile olan sömürgecilik rekabeti ve Türkiye’deki karlı ticaret sebebiyle Osmanlı Devleti ile iyi ilişkiler kurmaya özen göstermiştir Bu iyi ilişkiler XVIII yüzyılın sonuna değin devam etmiştir XIX yüzyılda ise İngiltere,Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü savunan bir politika izlemesi Hindistan meselesi ile ilgilidir İngiltere ancak kendi etkisi altındaki bir Osmanlı Devleti sayesinde,en önemli sömürgesi olan Hindistan’a uzanan yolları güven altında tutabilirdi Fransa’nın 1798’de Mısır’a saldırması,Rusya’nın boğazlara hakim olma arzusu İngilizleri,Hindistan’a giden ve Osmanlı egemenliğinde olan yolları,bu güçlü devletlere kaptırmaktansa,kendisinin yardımıyla güçlenecek bir Osmanlı Devleti’nin bırakmaya zorlamıştır Osmanlı Devletini yardımlarıyla Rusya’ya ve Fransa’ya karşı ayakta tutmaya çalışan İngilizler,bunun karşılığı olarak da Osmanlı Devletini Pazar olarak kullanmışlardır 1877-78 Osmanlı-Rus savaşını Osmanlı Devleti’nin kaybetmesi,İngilizleri Osmanlı Devletine yönelik politikalarını tekrar gözden geçirmeye zorlamıştır Osmanlı Devleti’nin bir türlü güçlenemediğini,kendi bağımsızlığını koruyamayacak kadar zayıfladığını düşünen İngilizler,Osmanlı Devleti’ne verdiği desteği çekerek,onu yıkma politikalarını uygulamaya koymuşlardır İngilizlerin bu yeni politikalarını uyguladıklarının iki önemli kanıtı vardır: 1)İngilizlerin 1878’de Kıbrıs’a asker çıkarmaları ve Mısır’ı işgal etmeleri 2)Doğu Anadolu’da bir Ermeni Devleti’nin kurulmasına öncülük etmeleri
2 Rusya’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri:
Çar I Petro ile Rusya dış siyasetinde ilk denizlere açılma politikasını uygulamaya koyulmuştur Boğazlardan geçerek,sıcak denizlere inmeyi ve Rusya’yı denizlere hakim bir ülke konumuna getirmeyi hedefleyen Çarlık Rusya’sı,XVIII yüzyıldan itibaren Osmanlı Devleti aleyhinde bir büyüme ve gelişme göstermiştir XVIII yüzyılda Osmanlı Devleti henüz Rusya’ya karşı koyabilecek güçtedir XIX yüzyılda iyice zayıflayan ve Rusya’ya karşı tek başına mücadele demeyecek duruma düşen Osmanlı Devleti,bu yüzyılda da Rusya ile çıkarları çatışan İngiltere,Fransa,Avusturya gibi ülkelerle zaman zaman işbirliğine giderek bu güçlü düşmanına karşı varlığını koruyabilmiştir
Milli Mücadele sırasında Rusya kendi çıkarları yüzünden Türkiye’ye maddi destek sağlamışsa da,Rusya hiçbir zaman Türk toprakları üzerindeki emellerinden vazgeçmemiştir Montrö Boğazlar Sözleşmesi görüşmeleri sırasındaki tavrı bunun delilidir Türkiye 1946’da Rus tehdidine karşı NATO’ya girmiştir
3 Fransa’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri:
Türk-Fransız ilişkileri de Haçlı Seferleriyle başlamıştır İngiltere’nin Osmanlı toprakları üzerindeki en önemli emeli,Orta doğuya özellikle de Suriye ve Lübnan’ı ele geçirebilmektir Fransa özellikle Tanzimat sonrası kültürel alandaki Batılılaşma çalışmalarımızda toplumumuz nazarında model bir ülke olmuştur Ancak bütün bunlar Fransızların,Osmanlı Devleti aleyhindeki politikasını değiştirmemiştir I Dünya Savaşı sırasında Osmanlı topraklarının İtilaf Devletleri arasında paylaşımı gayesiyle yapıla gizli antlaşmalara Fransa da katılmış ve kendisine büyük bir pay verilmiştir
4 Avusturya-Macaristan’ın Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri:
Bu devlet de yükselme döneminden itibaren Osmanlı Devleti’nin Avrupa’daki en büyük rakibidir XVI ve XVII:yüzyıllarda Osmanlı Devleti Avusturya’ya üstünlüğünü kabul ettirmiştir 1683 yılında Osmanlı Devleti’nin Avusturya karşısında uğradığı Viyana bozgunu ile Osmanlı karşısında güçlü duruma geçmiş,zaman zaman Rusya ile ortak hareket ederek Osmanlıyı Avrupa’dan atmaya çalışmıştır Daha sonra dikkatini Balkanlar üzerine yoğunlaştıran Avusturya,bu bölgeden Ege’ye uzanmak istemiştir Bu dönemde benzer emeller taşıyan Rusya ile Balkanlar’da menfaatleri çatışan Avusturya,1908’de Bosna-Hersek’i Osmanlı Devletinde almıştır Bundan sonraki siyasi ve askeri olaylarda Avusturya,Almanya ile birlikte hareket etmiş,onun adeta tabii müttefiki olmuştur Bu yüzden de Avusturya,I Dünya Savaşı’nda Almanya ve Osmanlı Devleti ile aynı ittifakın içinde yer almıştır I Dünya Savaşı sonunda Avusturya-Macaristan da Osmanlı Devleti gibi parçalanmıştır
5 Almanya’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri:
1871’de Prusya’nın önderliğinde milli birliğini tamamladıktan sonra,takip ettiği siyasi ve iktisadi politikalar sayesinde Avrupa’nın en güçlü devletlerinden biri olmayı başaran Almanya’nın Osmanlı Devleti ile doğrudan sınır komşuluğu yoktur Bu nedenle Almanya’nın,Osmanlı topraklarını ele geçirmeye yönelik politikası olduğu söylenemez 1878’de İngiltere’nin,Osmanlı Devleti’nin toprak bütünlüğünü koruma politikasını sona erdirmesi İngiliz donanmasını Basra Körfezi’nde kontrol altında tutmak isteyen Almanya’nın,Osmanlı Devletine yakınlaşmasına neden olmuştur Almanya bu sayede hem Türk topraklarından geçerek,Kızıldeniz ve Hint Okyanusuna kadar olan toprakları,İngiliz İmparatorluğu’nun sömürge yollarını kontrol etme imkanını elde ediyor,hem de Osmanlı Devleti’nden ekonomik ve siyasi çıkarlar sağlamayı hedefliyordu Bu ilişkiler çerçevesinde Berlin-İstanbul-Bağdat demiryolu projesinin yapılmasına başlanmış,bu proje İngilizleri oldukça rahatsız etmiştir Türk-Alman yakınlaşması I Dünya Savaşı sırasında da sürmüş Osmanlı Devleti gücüne hayranlık duyduğu Almanya’nın yanında yer alarak,I Dünya Savaşı’nın bitimi ile tarihi ömrünü tamamlamıştır
6 İtalya’nın Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri:
İtalya da Almanya gibi milli birliğini XIX yüzyılın ikinci yarısında tamamlamış bir devlettir Sanayileşmesini tamamlayamadığı için,şansını Osmanlı topraklarında denemek istemiştir Bu doğrultuda hareket eden İtalya,Osmanlı egemenliğindeki Trablusgarp ve Bingaziyi sömürge olarak kullanabilmek amacıyla 1911’de Osmanlı Devleti’ne savaş açmış,bu topraklara asker çıkarmıştır Ardından Rodos ve 12 Adayı işgal etmiştir 1912’de Trablusgarp Savaşı sonucunda imzalanan Qundy (Uşi) Antlaşmasıyla,İtalya hedefine ulaşmış,Trablusgarp ve Bingaziyi kendi sömürgesi yapmıştır
I Dünya Savaşı sırasında,Osmanlı Devleti karşısında İtilaf Devletleri safında yer alan İtalya,Türk topraklarının paylaşımını öngören gizli antlaşmalara katılmış,kendisine İzmir’in verilmesi benimsenmiştir Ancak Paris Barış Konferansı kararıyla İtalyanların yerine İzmir’e Yunanlıların çıkartılması,İtalyanları İtilaf Devletlerine kırgın hale getirmiştir Bu yüzden İtalyanlar,Kurtuluş Savaşı’nda diğer devletler gibi karşı tavır almamışlardır
7 ABD’nin Osmanlı Devleti Üzerindeki Emelleri:
İlk Amerikan Konsolosluğu 1824’de İzmir’de açılmış,başlangıçta kültürel amaçlara yönelik olan ABD-Osmanlı ilişkileri giderek ekonomik alana yönelmiş ve 1830’da ABD ile bir ticaret antlaşması imzalanmıştır Dış politikasında 1823’de kabul ettiği Monröe Doktrini’ni uygulayan ABD kendi kıtası dışındaki olanlarla pek ilgilenmemiştir Ancak Monröe Doktrini’nin varlığına rağmen,ABD zaman zaman başka ülkelerin sorunlarına karışmış (Örneğin:Ermeni Meselesi)bu da iki ülke arasındaki ilişkilere bazen gölge düşürmüştür Amerika’nın Türkiye ile ilgili dış politikası,I Dünya Savaşı’nın ardından ağırlık kazanmıştır ABD Başkanı Wilson Barış Prensipleri’nin 12 maddesi,Osmanlı Devleti ile ilgilidir Ancak Türklerin lehine olan bu madde diğer devletler tarafından uygulanmamıştır
Büyük Devletlerin Osmanlı Devleti Üzerindeki Emellerine Ulaşmak İçin Uyguladıkları Baskı Metotları
1 Kültürel Baskı:
Kapitülasyonlar kapsamında Batılılara verilmiş olan okul açma izni,Batılılar tarafından Osmanlı Devletine bir baskı olarak kullanılmıştır Bu ayrıcalıktan önce Fransa daha sonra da İngiltere,ABD,Almanya;Avusturya ve İtalya yararlanmıştır Yabancılar Osmanlı toprakları üzerindeki açtıkları okullar sayesinde hem misyonerlik faaliyetlerini yürütmüşler,hem de kendi kültürlerini benimseyecek genç aydınlar yetiştirmeye çalışmışlardır Ayrıca bu okullar Fransız İnkılabı sonucunda sloganlaşan milliyetçilik,eşitlik,hürriyet,adalet gibi kavramların toplumda yayılmasına ve Osmanlı Devleti’nin çökmesine öncülük etmişlerdir
2 Ekonomik Baskı:
Ekonomik baskı aracı olarak da yine kapitülasyonlar ön plana çıkmaktadır Bunun yanı sıra Osmanlı Devleti’nin nakit sıkıntısı içine düşerek 1854 Kırım Savaşı’ndan itibaren yaptığı borçlanma,Osmanlı Devletini ekonomik iflasa sürüklemiştir Ancak Duyun-u Umumiye’nin kurulmasıyla dışarıdan yeni krediler bulunabilmiş,devletin gelir kaynaklarının büyük bölümüne hükmeden bu teşkilat,Osmanlı Devletinin sömürge durumuna düşmesine neden olmuştur
3 Siyasi Baskı:
XVII yüzyılın sonlarından itibaren Avrupa devletleri,çeşitli siyasi toplantı ve kongrelerde aldıkları kararlarla Osmanlı Devletine siyasi baskı uygulamışlardır Viyana,Paris ve Berlin Konferansları’nda bu açıklıkla görülmektedir Osmanlı Devletini zor durumda bırakan kararların alınmasında Rusya,İngiltere,Fransa ve Avustralya çok etkili olmuşlardır Bu devletler “Hasta Adam” olarak nitelendirdikleri Osmanlı Devleti’nin mirasından pay alma yarışına girişip,aralarında yaptıkları gizli antlaşmalarla Ona hayat hakkı tanımak istememişlerdir
4 Askeri Baskı
Büyük devletler Osmanlı üzerindeki emellerine ulaşabilmek için zaman zaman askeri baskıya başvurmaktan çekinmemişlerdir Başta Rusya olmak üzere,Avrupa devletleri askeri işgallerle Osmanlı ülkesini yağmalamaya çalışmışlardır Rusya;Balkanlar da ve Kafkaslar da,Fransa;Kuzey Afrika da(Cezayir,Tunus),İngiltere;Kıbrıs ve Mısır da,Avusturya;Bosna-Hersek de,İtalya ise Trablusgarp da ki Türk topraklarını işgal etmişlerdir
Osmanlı Devleti kültürel,ekonomik,siyasi baskı metotlarıyla Büyük devletler tarafından yıpratılmış,nihai amaç askeri baskılarla gerçekleştirilmiştir
ŞARK MESELESİ
1815 Viyana Konferansı’nda Batılıların ortaya attığı Şark Meselesi’nin kökü çok eskilere dayanmaktadır Avrupa’yı oldukça uğraştıran Şark Meselesini iki safhada incelemek mümkündür Şark Meselesinin birinci safhası 1071-1683 yılları arasındaki devredir Bu safhada Avrupalılar savunmada, Türkler ise taarruz halindedir 1071_1683 yılları arasında Şark Meselesi’nin esasları şunlardır:
1 Türkleri Anadolu’ya sokmamak
2 Türkleri Anadolu’da durdurmak
3 Türklerin Rumeli’ye geçişini engellemek
4 Türklerin Balkanlar üzerinden Avrupa’ya ilerleyişine engel olmak
Şark Meselesi’nin bu hedeflerine rağmen Türkler Anadolu’ya girmiş, yerleşmiş, Rumeli’ye geçmiş, Balkanları tamamen zaptetmiş ve 1683’de Türklerin Viyana önlerinde yenilmesiyle Şark Meselesi’nin birinci safhası kapanmış, ikinci safhası açılmıştır
Şark Meselesi’nin ikinci safhasında ise Türkler savunmada, Avrupalılar ise taarruzdadır 1920 yılına kadar süren Şark Meselesi’nin bu safhada gelişmesi şu seyri izlemiştir :
1 Balkanlardaki Hıristiyan milletleri Osmanlı hakimiyetinden kurtarmak
2 Osmanlı topraklarında yaşayan Hıristiyanların haklarını korumak amacıyla, Osmanlı Devleti’nin iç işlerine müdahale etmek
3 Türkleri Balkanlardan tamamen atmak
4 İstanbul’u Türklerden geri almak
5 Osmanlı Devleti’nin Asya’daki topraklarında yaşayan Hıristiyan azınlıkların bağımsızlıklarına kavuşmalarını sağlamak (Ermeniler)
6 Anadolu’yu paylaşarak, Türkleri Anadolu’dan çıkartıp, Orta Asya’daki yurtlarına sürmek
Şark Meselesi’nin 1920’ye kadar süren safhasında Batılılar başarılı olmuşlardır Tırablusgarp Savaşı ile İtalyanlar Kuzey Afrika’ya yerleşmiş, Balkan Savaşları ile Osmanlı Devleti Balkanlarda büyük toprak kaybına uğratılmış, Osmanlı topraklarında yaşayan azınlıklar bağımsızlıklarını kazanmada başarılı olmuşlar, Ermeniler ayaklanma çıkartarak, Osmanlı Devleti’ni içten çökertmişler, 1 Dünya Savaşı sırasında yapılan gizli antlaşmalarla Türk toprakları büyük devletler arasında paylaşılmış, Mondros Mütarekesi’nden sonra İtilaf Devletleri bu paylaşıma uygun olarak Türk topraklarını işgal etmişlerdir Sadece İstanbul’un işgali Çanakkale Savaşları sırasında M Kemal’in çabalarıyla önlenmiştir Şark Meselesi projesini son anda iflasa sürükleyen gelişme, Anadolu’da M Kemal’in önderliğinde Milli Mücadele harekatının başlatılması ve başarıya ulaştırılmasıdır
Genel tanımıyla Müslüman Türkleri Balkanlardan ve Anadolu’dan atmayı hedefleyen Şark Meselesi, Lozan Antlaşması ile iflas etmiştir
|