Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
cöküsü, osmanlinin, savaslar

Osmanlinin Cöküsü (Savaslar)

Eski 10-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlinin Cöküsü (Savaslar)



SAVAŞLAR

TRABLUSGARP SAVAŞI (1911-1912)

İtalya, 19 yüzyılın sonlarınadoğru, bugün Libya adıyla anılan Kuzey Afrika'daki Trablusgarp ve Bingazi'yi ile geçirmeyi planlamıştı O dönem İngiltere Mısır'a, Fransa da Tunus'a hakim olmuş, İtalya da gözünü Trablusgarp'a dikmişti İtalya, İngiltere ve Fransa'yla yaptığı gizli ve açık anlaşmalarla Trablusgarp'ı işgal onayını aldıktan sonra, 29 Eylül 1911'de Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti 5 Ekim 1911'de Trablus'a asker çıkardı 20 Ekime kadar peş peşe Tobruk, Derne ve Bingazi İtalyanların eline geçti Osmanlı ordusunun genç subaylarından bir bölümü Trablusgarp'ı savunmak için gönüllü olarak Mısır, Tunus yoluyla cepheye gittiler Binbaşı Enver Bey, Kolağası Mustafa Kemal, Fuat Bey (Bulca), Nuri Bey (Conker), Fethi Bey (Okyar), Albay Neşet Bey bu subaylar arasındaydı Enver Bey, Trablus'ta yerli Arapları teşkilatlandırarak savunmaya katılmalarını sağladı ve Askeri birlikleri üç komutanlığı ayırdı

Trablus Komutanlığı : Kurmay Albay Neşet Bey

Bingazi Komutanlığı : Kurmay Binbaşı Enver Bey

Derne Komutanlığı : Kurmay Binbaşı Mustafa Kemal

Seyahati sırasında binbaşılığa yükselen Mustafa Kemal, 8 Aralık 1911'de Trablusgarp'a geldi 22 Aralıkta Tobruk Savaşı'nı kazandı Derne'de 16/17 Ocak 1912 taarruzunda gözünden yaralandı Bir ay hastanede tedavi gören Mustafa Kemal, 6 Mart 1912'de Derne komutanı oldu Derne'de başarılı savunma muharebeleri yaptı

Trablusgarp Savaşı, Balkan Savaşı'nın çıkması üzerine 15-18 Ekim 1921 tarihleri arasında, Osmanlı-İtalyan delegeleri arasında imzalanan Ouchy (Uşi) Barış Antlaşması ile sona erdi Antlaşmaya göre Trablusgarp ve Bingazi tam bir İtalyan sömürgesi oldu İtalya bununla da yetinmeyerek, 5 Kasım 1911'de Trablusgarp ve Bingazi'yi topraklarına kattığını dünyaya duyurdu Gönüllü subaylar Balkan Savaşında görev almak üzere İstanbul'a döndüler

BALKAN SAVAŞI (1912-1913)

Balkan Yarımadasında sadece Arnavutluk ve Makedonya Osmanlı Devletinin egemenliğinde idi Ama Balkan Devletlerinin hepsi gözünü bu güzel toprak parçasına dikmişti 8 Ekim 1912'de Bulgaristan, Yunanistan, Sırbistan ve Karadağ birleşerek, Trablusgarp Savaşı'yla meşgul Osmanlı Devleti'ne karşı savaş açtılar Osmanlı Devleti, Rumeli'de bir tehlike görmediğinden buradaki askerlerin bir bölümünü terhis etmiş, kuvvetlerini Doğu ve Batı Ordusu diye iki gruba ayırmıştı Osmanlı birlikleri Bulgar, Yunan ve Sırp taarruzları karşısında ağır kayıplar verdi Yanya, İşkodra dışında Batı Trakya boşaltıldı 29 Ekim 1912'de Osmanlı Kuvvetleri bazı bölgelerde başarılı oldularsa da, Çatalca önlerine kadar çekildiler 8 Kasım 1912'de Yunanlılar Selanik'i işgal etti 17 Kasım 1912'de Bulgarların İstanbul'u almak için taarruzları geri püskürtüldü 28 Kasım 1912'de savaşı fırsat bilen Arnavutluk bağımsızlığını ilan etti Balkan devletleri elde ettikleri başarılardan sonra birbirlerine düşmekteyken, büyük devletlerin araya girmesiyle 17 Aralık 1912'de Londra Barış Konferansı toplandı Çıkar çatışmaları konferansın uzamasına sebep oldu 26 Mart 1912'de Edirne, Bulgarların eline geçti 6 Martta Yanya, 23 Nisan'da İşkodra düştü 1Balkan Savaşı, 30 Mayıs 1913'te imzalanan Londra Antlaşmasıyla sona erdi

Antlaşmaya göre; Trakya'da Osmanlı-Bulgar sınırı Midye-Enez hattı oldu Trakya, Edirne Bulgaristan'a, Güney Makedonya, Selanik ve Girit Yunanistan'a, Kuzey ve Orta Makedonya Sırbistan'a, Silistre Romanya'ya verildi Arnavutluk'un bağımsızlığı kabul edildi

1 Balkan Savaşı'nda istediği toprakları alamadığına inanan Bulgaristan, 29 Haziran 1913'te Yunanistan ve Sırbistan'a saldırdı Böylece II Balkan Savaşı başladı Bulgar kuvvetleri Yunanistan, Romanya ve Sırbistan askerleri karşısında yenildi Osmanlı Devleti de bu fırsatı değerlendirdi Mustafa Kemal'in kurmay başkanı olduğu Bolayır Kolordusu, Bulgaristan'a taarruz ederek 15 Temmuz 1913'te Keşan'ı, 17 Temmuz'da Enez ve İpsala'yı, 18 Temmuz'da Uzunköprü'yü, 21 Temmuz günü de, Karaağaç ve Dimetoka'yı alarak Edirne'ye girdi Bulgaristan barış istedi 29 Eylül 1913'te İstanbul Antlaşması imzalandı Edirne Osmanlı Devleti'ne geri verildi Dimetoka Osmanlılarda kalmak üzere Meriç nehri Türk-Bulgar sınırı oldu

I DÜNYA SAVAŞI

1914-1918 yılları arasında yapılan ve dünya tarihinin en kanlı savaşlarından biri olan I Dünya Savaşı'nda V Mehmet Reşat yönetimindeki Osmanlı İmparatorluğu İttifak Devletleri denilen Almanya (Wilhelm II) ve Avusturya-Macaristan'ın (Franz Joseph) yanında yer alarak, İtilaf Devletlerine; İngiltere, Fransa, Rusya, İtalya'ya karşı savaştı Savaşın ilk yıllarında Karadağ, Sırbistan, Romanya, daha sonraki yıllarında da ABD, Japonya, Yunanistan, Belçika, Portekiz İtilaf Devletlerinin yanında savaşa katıldı Sömürge durumundaki birçok devlet de dolaylı olarak savaşta görev aldı

28 Temmuz 1914'te başlayan I Dünya Savaşı'na, o dönemde siyasi, ekonomik, sosyal ve askeri yönden bunalım içindeki Osmanlı Devleti, Almanların ekonomik ve askeri yardım vaatleri ve İttihat ve Terakki Partisi önderleri Enver Paşa, Cemal Paşa ve Talat Paşa'nın şahsi kararları sonucunda katıldı 2 Ağustos 1914'te önce gizli bir Osmanlı İmparatorluğu-Almanya ittifak anlaşması imzalandı Aynı gün seferberlik ilan edildi Akdeniz'de İngilizlerin baskısından kaçan Goben ve Breslaw (Yavuz ve Midilli) adlı Alman savaş gemilerinin, 27 Ekim 1914'te Karadeniz'e açılıp Sivastopol ve Odesa'yı bombalaması üzerine, Rus Ordusu 2 Kasım 1914'te doğudan taarruza geçti İngiliz ve Fransız savaş gemileri 3 Kasım 1914'te Çanakkale Tabyalarını topa tutmaya başladı Böylece, Osmanlı İmparatorluğu fiilen savaşa girdi 5 Kasım'da, İngiltere ve Fransa Osmanlı Devleti'ne savaş ilan etti 11 Kasımda bütün Müslümanların Halifenin yanında düşmana karşı savaşa çağrılması anlamına gelen "Cihad-ı Ekber" halka duyuruldu

1 Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti 2900000 askeri silah altına aldı Dört yıl süren savaş boyunca 253000'i Çanakkale Cephesi'nde olmak üzere, toplam 400000 şehit verildi 1050000 asker de yaralandı veya esir düştü Osmanlı İmparatorluğu, I Dünya Savaşı'nda 9 ayrı cephede mücadele verdi

30 Ekim 1918'de Osmanlı Devleti Mondros Mütarekesi'ni imzalayarak savaştan çekildi

Mustafa Kemal Atatürk'ün 1 Dünya Savaşına ilişkin görüşleri

Türkiye Umumi harbe girmeye mecburdu ve mevcut dünya dengesine göre bu giriş şeklide olandan ve görülenden başka türlü olamazdı Belki harbe giriş zamanı, belki kuvvetlerin kullanma tarzları, hulasa bir sürü teferruat tenkit olunabilir Fakat esasa diyecek yoktur Türkiye harbe girerdi ve böyle girerdi 1922

ÇANAKKALE CEPHESİ

I Dünya Savaşı'nda Osmanlı Devleti'nin en başarılı olduğu cephe Çanakkale Cephesidir Dünya tarihinin en kanlı savaşı bu cephede cereyan etmiştir

İngiltere ve Fransa, müttefikleri Rusya'yla birleşerek savaşın seyrini lehlerine çevirmek istiyordu Rus ekonomisi savaşın yükünü kaldıramaz hale gelmişti İtilaf Devletleri Osmanlı Devletini saf dışı bırakmak, Rus Ordusuna gerekli askeri yardımı ve malzemeyi en hızlı bir şekilde ulaştırmak, Kafkasya Cephesinde bunalan Rusya'yı rahatlatmak ve Türk Ordusunun geri çekilmesini sağlamak için Çanakkale Boğazına harekat düzenlediler İngiliz ve Fransız savaş gemilerinin Çanakkale Boğazı'ndan geçişlerine 18 Mart 1915'te başarıyla karşı konuldu İtilaf Devletleri donanması ağır kayıplar verince, Gelibolu Yarımadası'na asker çıkarıp kara muhaberelerini başlattılar 25 Nisan 1915'te Arıburnu'na çıkan düşman kuvvetlerini, Mustafa Kemal'in komuta ettiği birlik Conkbayırı'nda durdurdu Bu başarı üzerine, Mustafa Kemal albaylığa yükseltildi

General Harrington komutasındaki İngiliz birlikleri 6-7 Ağustos 1915'te tekrar taarruz etti Anafartalar Grubu Komutanı Mustafa Kemal, 9-10 Ağustos 1915'te 1 Anafartalar Zaferi'ni kazandı Bu zaferi, 17 Ağustosta Kireçtepe, 21 Ağustos'ta 2 Anafartalar zaferleri takip etti

Çanakkale Savaşı'na katılan Türk Ordusu'ndan, çoğu öğrenim çağında 253000 subay, er ve erbaş şehit oldu Çanakkale'nin geçilemeyeceğini anlayan İngiliz ve Fransızlar da, arkalarında Türkler kadar kayıp bıraktılar 19/20 Aralık 1915'te Anafartalar ve Arıburnu'ndan, 8-9 Ocak 1916'da Seddülbahir'den kesin olarak çekildiler

MUSTAFA KEMAL Anlatıyor :

"10 Ağustos 1915 Conkbayırı'nı almak ve bütün boğaza hakim olmak için İngilizler 20000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlardı Gecenin karanlığı tamamen kalkmış, tan ağarmak üzere idi 8 Tümen komutanı ve diğer subaylarını çağırdım

Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanıyorum Ancak siz acele etmeyin evvela ben ileri gideyim Size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız dedim Bu durumdan askerlerini de haberdar etmelerini istedim Hücum baskın tarzında olacaktı Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 20-30 metre yaklaştım Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı'nda çıt çıkmıyordu Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu Kontrol ettim Kırbacımı başımın üstünde kaldırıp çevirdim ve birden aşağı indirdim Saat 0430'da kıyametler kopmuştu İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı Allah Allah sesleri bütün cephelerde, karanlıkta gökleri yırtıyordu

Her taraf duman içinde ve heyecan her yere hakim olmuştu Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı, sarsıldım elimi göğsüme götürdüm kan akmıyordu Olayı Yb Servet Bey'den başka kimse görmemişti Ona parmağımla susmasını emrettim Çünkü vurulduğumun duyulması cephelerde panik yaratabilirdi Kalbimin üzerinde cebimde bulunan saat paramparça olmuştu O gün akşama kadar birliklerin başında daha hırslı olarak çarpıştım Yalnız bu şarapnel, kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı Aynı gün gece yani 10 Ağustos günü beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan saatimi Ordu Komutanı Liman von Sanders Paşaya hatıra olarak verdim Çok şaşırmış ve heyecanlanmıştı Kendileri de altın cep saatini bana hediye ettiler

Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri çekildi ve Çanakkale'nin geçilmeyeceğini iyice anlamış oldular"

MEHMETÇİĞİN ÇANAKKALE SAVAŞI'NI KAZINDIRAN YÜKSEK RUH (Kendisi Anlatıyor)

"Bombasırtı Olayı ( 14 Mayıs 1915) çok önemli ve dünya harp tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan bir hadisedir Karşılıklı siperler arasındaki mesafe 8 metre, yani ölüm muhakkak Birinci siperdekilerin hiç birisi kurtulmamacasına şehit düşüyor İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerine gidiyor Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor Sarsılma yok Okuma bilenler Kuran-ı Kerim okuyor ve Cennete gitmeye hazırlanıyor Bilmeyenler ise, Kelime-i Şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar Sıcak cehennem gibi kaynıyor 20 düşmana karşı her siperde bir nefer süngü ile çarpışıyor Ölüyor, öldürüyor İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren, dünyanın hiç bir askerinde bulunmayan, tebrike değer bir örnektir Emin olmalısınız ki Çanakkale muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur"

DOĞU CEPHESİ

2 Kasım 1914'te Rus kuvvetlerinin Kars'a doğru taarruzuyla cephede savaşlar başladı 6/9 Kasım 1914'te Ruslarla Köprüköy savaşı yapıldı Ruslar yenilince biraz geri çekildiler 22 Aralık 1914'te Başkomutan Vekili Enver Paşa'nın çetin kış şartlarını rağmen Sarıkamış civarında Ruslara karşı yaptığı harekatta 3 Ordu'ya mensup askerlerden çoğu donarak şehit oldu 60000 şehit verildi

1915 yılı baharında Ermenilerle birleşerek güçlenen Rus birliklerinin taarruzu başarılı oldu Ruslar, Van ve Malazgirt'i aldılar 22 Temmuzda başlayan karşı taarruzla Van ve Malazgirt 25/26 Temmuz 1915'te kurtarıldı

1916 yılında Grandük Nikolas, Rus kuvvetlerinin başkomutanı olunca, Ruslar Kafkasya'daki kuvvetlerini artırarak taarruza geçtiler 16 Şubat 1916'da Erzurum düştü Trabzon'a da bir kolorduyla ilerlediler 3 Ordu, Kemah-Refahiye-Tirebolu hattına çekildi Mart 1916'da Bitlis, Muş, Van, Hakkari de Ruslar tarafından işgal edildi Hükümet, Çanakkale Bölgesinde bulunan 2 Ordu'yu Kazım Karabekir komutanlığında doğu cephesine kaydırdı 10 Mart 1916'da atama emrini alan Mustafa Kemal, Edirne'den Diyarbakır'a kaydırılan 16 Kolordu'nun komutanı olarak, 15 Mart 1916'da Doğu Cephesinde göreve başladı 7/8 ağustos 1916'da Muş ve Bitlis Ruslardan kurtarıldı Yıl sonuna kadar Ruslarla savaşa devam edildi

1917 yılında Rusya'da iç karışıklıklar başladı Ekim 1917'de Bolşevikler devrimle yönetime el koydu Yıl boyunca Rus birlikleri işgal ettikleri topraklardan çekildiler 18 Aralık 1917'de Ruslarla Erzincan Mütarekesi yapıldı Mütarekeden sonra Rus kuvvetleri Doğu Anadolu'yu tamamen terk etti 1917 kışı, hem Türkler hem de Ruslar için güç şartlarda geçti Soğuk ve hastalıklar sebebiyle iki tarafta ağır kayıplar verdi Daha sonra 3 Mart 1918'de Brest Litovsk anlaşamsı yapılarak Kars, Ardahan ve Batum'un Osmanlı İmparatorluğu'na bırakılması saptandı

Rus birliklerinin geri çekilmesi üzerine, savaş sırasında kurulmuş bulunan Ermeni taburları Türk halkına saldırdı 3 Ordu Ermeni çeteleriyle savaşmak zorunda kaldı Ermeni kuvvetleri bozguna uğratılarak Nisan 1918 sonuna kadar, Kars, Ardahan, Batum kurtarıldı ve Gümrü'ye girildi

GALİÇYA CEPHESİ

1914 yılında savaş başlayınca Ruslar Galiçya'yı işgal ettiler 1915 yılında Almanlarca takviye edilen müttefik güçler, Rusları mağlup ederek tekrar Galiçya'yı ele geçirdiler 1917 yılı Temmuzunda Ruslar Galiçya'da tekrar taarruza geçtiler Başlangıçta hızla ilerleyen Rus birlikleri, on gün sonra duraklayarak geri çekildiler I Dünya Savaşı'nda Macaristan'ın kuzeydoğusuna düşen Galiçya (Lehistan) bölgesinde bir Osmanlı Kolordusu Alman, Macar ve Avusturya kuvvetleriyle birlikte Ruslara karşı savaştı

Alıntı Yaparak Cevapla

Osmanlinin Cöküsü (Savaslar)

Eski 10-11-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Osmanlinin Cöküsü (Savaslar)



ROMANYA CEPHESİ

Romanya, 17 Ağustos 1916'da bir anlaşma imzalayarak İtilaf Devletlerinin yanında savaşa girdi 28 Ağustos'da Avusturya'ya saldırdı Bunun üzerine İttifak Devletleri de Romanya'ya savaş açtı

Almanya Başkomutanlık Karargahı'nda yapılan toplantıdan sonra, 23 Tümenlik bir kuvvetle İttifak Devletleri Romanya'ya taarruz etti Bu kuvvet içinde, Türklerin 6 Kolurdu'ya mensup 15 , 25 ve 26 Tümenleri bulunuyordu İttifak kuvvetleri, 1917 Ocak ayının ilk haftasına kadar bütün Romanya'yı ele geçerdi Türk tümenleri bu harekatta büyük başarı gösterdi 6 Kolordu'nun 26Tümen'i 1917 yılı ortalarında Filistin'e kaydırıldı Rus İhtilali'ne kadar Romanya'da kalan 6 Kolordu, 42000 kişilik mevcudundan 19100 şehit verdi

YEMEN - HİCAZ (ARABİSTAN) CEPHESİ

Halk arasında Yemen cephesi adıyla da anılır I Dünya Savaşı boyunca Osmanlı Devleti 4 Tümenlik bir kuvvetle Arabistandaki kutsal İslam şehirlerini korumaya çalıştı 7 Kolordu'nun birer tümeni Hicaz, Asir, San'a ve Hudeybe'de konuşlandırılmıştı Uzaklık sebebiyle bu tümenlere yeni asker, malzeme ve silah desteği sağlanamıyordu 1916 yılında İngilizlerin kışkırtmasıyla, Araplar kendilerini koruyan Osmanlı Kuvvetlerine karşı ayaklandı Mekke Şerif'i Hüseyin, bağımsızlığını ilan etti Yemen'de İmam Yahya Osmanlılara bağlı kalırken Asir'de Seyyid İdris de ayaklanmaya katıldı

1917 Şubatı'nda Hicaz Seferi Kuvvetler Komutanlığı'na atanmak üzere, Şam'a gelen Mustafa Kemal Paşa, Hicaz'ın boşuna savunulmayıp boşaltılmasını istedi Manevi sebeplerden dolayı bu istek uygulanmadı Komutanlık ataması da yapılmadı Bin bir güçlükle Medine'yi, Yemen'i, Asir'in kuzeyini I Dünya Savaşı sonuna kadar savunan 7 Kolordu, Mondros Mütarekesi'nden bir müddet sonra, 23 Ocak 1919'da teslim oldu

SİNA - FİLİSTİN CEPHESİ

İngilizler 1914 yılı Aralık ayında Türk dostu saydıkları Hidiv Abbas Hilmi Paşa'yı yönetimden uzaklaştırarak, Mısır ve Süveyş Kanalı'na tamamen egemen oldular

Bahriye Nazırı ve 4 Ordu Komutanı Cemal Paşa'nın, 14 Ocak 1915'te 14000 deveyle iki koldan Süveyş Kanalı'na yaptığı harekat (1Kanal Savaşı) başarılı olamadı 4 Şubat 1915'te Birüsseba-Gazze'ye geri dönüldü

1916 yılında Süveyş Kanalı'nı almak için 2 Kanal Harekatı yapılırken, Mekke Şerifi Hüseyin İngilizlerin kışkırtmasıyla Osmanlı Devletine karşı ayaklandı Ayaklanmanın bastırılması için 4 Ordu'dan bir kısım birlikler Hicaz'a gönderildi Ordunun geri kalan kısmıysa, Gazze-Şeria-Birüsseba hattında savunmaya çekildi 1917 baharında İngilizler, Gazze'ye saldırdı 1 ve 2 Gazze Savaşları yapıldı İngilizler Türklerin kahramanca savunması karşısında çekilmek zorunda kaldılar Takviyelerini artırmaya başlayan İngilizlerin Filistin Cephesinde toplanmaları üzerine, Cemal Paşa'nın uyarısıyla Yıldırım Ordularının Irak cephesinde kullanılmasından vazgeçilerek Filistin ve Suriye'de kullanılması kararlaştırıldı Aynı yıl 7 Ordu Komutanlığına atanan Mustafa Kemal Paşa, Yıldırım Ordular Komutanı General Falkenhayn ile anlaşamadı Harbin yönetimini tenkit eden iki rapor yazarak 6 Ekim 1917'de komutanlıktan istifa etti Savaş hazırlıklarını tamamlayan İngilizler, 24 Ekim 1917'de 138000 askerle taarruza başladılar Birüsseba-Gazze Savaşı'nı kazandılar 9 Kasım 1917'de Kudüs düştü

General Allenby komutasındaki İngiliz kuvvetlerinin Mart 1918 başı ile 18 Mayıs arasındaki Telazur, 1 ve 2 Salt-Amman taarruzları başarıyla durduruldu Yığınaklarını artıran ve mevcudu 460000'e yükselen İngiliz ordusunun 19 Eylül 1918'de Filistin'de başlattığı taarruz hızla gelişti ve Filistin tamamen İngilizlerin eline geçti

IRAK CEPHESİ

Bu cephe, İngilizlerin petrol sahalarını ele geçirmek amacıyla, 15 Ekim 1914'te Bahreyn'i ve 23 Kasım 1914'te Basra'yı işgali üzerine açıldı Yerli askerlerle karışık Osmanlı kuvvetleri işgale karşı koyamadı İngilizler, İran'da Ahvaz'ı da ele geçerdiler

20 Aralık 1914'te, Basra'yı geri almak amacıyla cephe komutanlığına atanan, Yzb Süleyman Bey askeri aşiretlerden ve gönüllülerden yararlanarak topladığı kuvvetle, 12 Nisan 1915'te taarruz etti Şuaybiye Savaşında başarılı olamadı ve Kutülamare'ye çekildi İntihar etti İngilizler burayı da ele geçirip Bağdat'ı almak için, General Townshend komutasında saldırdılar Türk Kuvvetleri, İngilizleri Selmanpak'ta durdurdu Kanlı çarpışmalardan sonra İngilizler, 26 Kasım 1915'te çekildiler Kutülamare'de 8 aralık 1915'te kuşatılan İngiliz birlikleri, beş ay süren bir direnişten sonra 28 Nisan 1916'da teslim oldu General Townshend dahil 13399 esir alındı

1916 yılı başında bir kısım İngiliz birlikleri General Townshend'in yardımına geldiyse de İran'da Hamedan'a kadar sürüldüler İngiliz birlikleri 1917 yılı başında bekledikleri güce ulaştılar Taarruza geçtiler 11 Mart 1917'de General Maude yönetimindeki İngiliz birlikleri Bağdat girerken Halil Paşa'nın komutasındaki Osmanlı askerleri Bağdat'ı boşalttı

Türk kuvvetlerinin Bağdat'ı geri alma teşebbüsü başarılı olamadı Samerra'yı da ele geçiren İngiliz Ordusu, Musul'a doğru ilerlemeye başladı Bağdat'ı geri almak için 6 Ordu'yla Halep'te kurulan 7 Ordu birleştirilerek General Falkenhayn komutasında Yıldırım Ordular Grubu kuruldu Halep'te hazırlıklar sürerken, İngilizler Tikrit'e kadar ilerlediler

1918 yılında aldıkları takviyelerle iyice güçlenen İngiliz birlikleri, petrol yataklarının bulunduğu Musul'a giremediler Ancak, ne yazık ki, Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasından üç gün sonra 3 Kasım 1918'de, mütarekeye aykırı şekilde burayı işgal ettiler

SURİYE CEPHESİ

Bu cephede faaliyet 1917 yılında başladı Halep'te 1917 yılında Bağdat'ı geri almak amacıyla 7 Ordu kuruldu Ordunun ihtiyaçları için Almanlardan yardım sağlandı 6 ve 7 Ordu'dan oluşan Yıldırım Ordular Grubu kurularak, komutanlığına Alman General Falkenhayn getirildi

1918 yılında Falkenhayn'ın yerine Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı'na General Liman von Sanders atandı 7 Ordu Komutanı Mustafa Kemal Paşa idi 460000 kişilik İngiliz kuvvetlerinin 19 Eylül 1918'de başlattıkları taarruz Filistin'de durdurulamadı İngilizler Suriye'ye ilerlediler ve Şam düştü

Yıldırım Ordular Komutanı, Halep'te savunma düzeni kurma görevini Mustafa Kemal Paşa'ya bırakıp, Adana'ya gitti Mustafa Kemal bir yandan İngilizlerle, diğer yandan Arap silahlı çeteleriyle mücadele etmek zorunda kaldı Halep'in kuzeyinde bir savunma hattı kurup İngilizler'i durdurmayı başardı 31 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'nden bir gün sonra Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı'na atandı

MAKEDONYA CEPHESİ

Sırbistan'ın İttifak Devletlerince işgali tehlikesi belirince, bir Fransız tümeni Çanakkale'den getirilerek, 5 Ekim 1915'te Selanik'te karaya çıkarıldı Bir İngiliz tümeniyle bir Fransız tugayı da daha sonra bu birliğe katıldı Böylece Makedonya cephesi açılmış oldu 20 Türk Kolordusu ile birtakım Alman ve Bulgar birlikleri İngiliz ve Fransızların karşısında yer aldı

1916 yılında İngiliz, Fransız ve Sırp askerlerinin sayıları 250000'e ulaşınca 10 Türk Kolordusu da 17 Kasım 1916'da cepheye geldi 10 Aralık 1916'da YbŞükrü Naili Gökberk komutasındaki 50Tümen Drama civarında düşmanla savaştı Cephedeki küçük taarruzların yanında en önemli olay, 11 Aralık 1916'da, Manastır'ın İtilaf Devletleri'nin eline geçmesidir

1917 yılı küçük muharebelerle geçti Türk Kuvvetleri Kavala-Serez hattında savaştı 27 Haziran 1917'de Yunanistan İtilaf Devletleri safında savaşa girdi 29 Mayıs 1918'de İngiliz, Fransız, Yunan ve Sırp kuvvetleri büyük bir taarruz başlattı Bulgar ordusu yenildi 29 Eylül'de Bulgaristan, Selanik Ateşkes Antlaşmasını imzalayıp, savaştan çekildi Topraklarından İtilaf Devletleri'ne ait askeri birliklerin geçmesine de izin verdi İtilaf Devletleri üç koldan Balkanlar'da ilerlemeye başladı Bu kollardan biri İstanbul'u hedef almıştı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.