Prof. Dr. Sinsi
|
Ülke Adlarının Kökeni
Türkiye ile Yunanistan arasında ikiye bölünmüş olan Kıbrıs Adası’nın Yunanca ismi "Kipros"tur ve "bakır" demektir Ada üzerinde 5 bin yıldır bakır madeni çıkartılıp işletiliyor
"Suriye" adının nereden geldiği tam olarak bilinmemekle birlikte, ismini Asur İmparatorluğu’ndan aldığı ve "Asuriye" adından geldiği düşünülmektedir
"Lübnan", İbranîce bir isimdir ve "beyaz dağlar" demektir Lübnan Dağları eteklerindeki karlar 12 ay boyunca erimediği için bu coğrafyaya "Lübnan" denmiştir
"İsrâil", Hz Yakub ( as ) Peygamber’in adıdır Kûr’ân-ı Kerîm’de, İbranî ( yahudî ) kavminden bahsedilirken, "Yakuboğulları" deyimi yerine, çoğu yerde "İsrâiloğulları" deyimi kullanılır ( Bakara, 40, 83 – 102, 122, 211, 246; Âl-i İmrân, 93; Mâide, 12, 32, 70 – 72, 110; İsrâ, 4, 101 – 104; Şuârâ, 197; Neml, 76; Secde, 23; Câsiye, 16 – 17; Ahkâf, 10;   )
"Ürdün", ismini bu ülkedeki Ürdün Nehri’nden alır
"Suudî Arabistan", ismini 18 yy’dan itibaren ülkede egemenlik kurmaya başlayan ve halihazırda krallık âîlesini oluşturan "Suud" âîlesinden alır Ülkenin ismi, bir âîlenin ismidir
"Yemen" isminin kökeni, Arapça’daki "yemin" kelimesidir Bu sözcük, "yemin", Arapça’da iki ayrı anlamda kullanılır; "mutlu" ve "hukuk" Böylece, ülkenin adını şu şekilde anlayabiliriz : "Allâh’ın hukukunun egemen olduğu mutlu ülke "
"Katar" isminin kökeni, Arapça’da "çıkartmak, uzaklaştırmak, değerlendirmek" gibi anlamlara gelen "kat" sözcüğüdür Burada petrol ve gaz rezervleri kastedilmiş olabilir
Arapça’da "behr" kelimesi "deniz" demektir ve "Bahreyn" dediğiniz zaman, bu "iki deniz" anlamına gelir
"Kuweyt", Arapça’da "küçük liman" demektir, "kut" ( liman ) sözcüğünden gelmedir
"Irak" kelimesinin ise Arapça’da "kıyı" ve "alçak ülke" olmak üzere iki ayrı anlamı vardır Bu ülkeye bu ismin, ikinci anlamından dolayı verildiği ihtimali daha kuvvetlidir
"İran", isim olarak "Aryan" isminden gelmedir "Aryan" ( Arîyan ), yani "Arî ırktan olan","Hind – Avrupa dil âîlesinden gelen milletler" anlamındadır Benden duymuş olmayın ama, "İran", Kürtçe bir isimdir
İran, Irak, Kuweyt, Suudî Arabistan, Bahreyn, katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman’ı kapsayan ve Arap Denizi’ne bağlı olan körfeze Türkler ve Batılılar "Fars Körfezi", Araplar "Basra Körfezi", İranlılar "İran Körfezi" derler
"Pakistan" adının doğuşunun çok ilginç bir öyküsü vardır Bu ismin bu ülkeye nasıl ve niçin verildiğini bilmekte fayda var Türkiye'de ve dünya kamuoyunda bilinen tek şey, bu ismin "pak insanlar ülkesi" ( temiz insanlar ülkesi ) anlamına geldiğidir Doğru olmakla beraber, eksik bir bilgidir bu Çünkü bu isim, öyle gelişigüzel verilmiş bir isim değildir "Pakistan" adının anlamı, sanılandan çok daha derin boyutludur
Bilindiği üzere, eskiden Pakistan diye bir yer yoktu Sadece Hindistan vardı "Bağımsız bir devlet" fikrini ilk ortaya atan, 1930 yılında, büyük şâîr Mûhâmmed İkbal'dir Şiirlerini Urduca ve Farsça kaleme alan Mûhâmmed İkbal ( 1877 – 1938 )'a göre Hindistan'da iki ayrı millet ( Hindular ve müslümanlar ) vardı ve her biri kendi yoluna gitmeliydi Bu fikir, ülkede yaşayan müslümanlarca kabul görür Daha ülke kurulmadan, kurulacak olan ülkeye "isim" aranır Müslümanlar, müslümanların yaşadığı eyâletleri kapsayacak olan topraklarda kurmayı amaçladıkları ülkeye isim bulmak için "yarışma" düzenlerler Sonuçta, Büyük Britanya'daki Cambridge Üniversitesi'nde okuyan Xudri Rahmet Ali adındaki genç bir üniversite öğrencisinin bulduğu "Pakistan" ismi yarışmayı kazanır ( 1933 )
Genç bir talebenin keşfettiği bu isim, gerçekten mükemmel bir isimdi "Pakistan" kelime olarak "temiz insanlar ülkesi" anlamına geliyordu Aynı zamanda "Pakistan" ismindeki her harf, bir şifreydi Çünkü her harf, ülkenin bir eyâletini simgeliyordu Şöyle ki: "PAKİSTAN" ismindeki "P" harfi Pencab eyâletini, "A" harfi Afgan Bölgesi'ni, "K" harfi Keşmir eyâletini, "İ" harfi halkın dini olan âzîz İslâm dinini ( aynı zamanda ülkenin can damarı olan İndus Nehri’ni ), "S" harfi Sind eyâletini, "-tan" eki ise Belucistan eyâletini simgeliyor Yani "PAKİSTAN", bütün bu isimlerin kısaltılmışı oluyordu: "Pencab + Afganî + Keşmir + İslâm + Sind + belucisTAN = PAKİSTAN" (Bu konuda ayrıntılı bilgi için, daha önce bu sitede yayınlanan "Pakistan Modeli" adlı yazımıza bakılabilinir )
"Hindistanlılar ülkelerine "Bharat" derler Ancak tüm dünya onlara "Hindistan ( India, Inde ) diyor Bu isim, İndus Nehri’nden geliyor
Sri Lanka’nın eski adı olan "Seylon" ( Ceylon ), Çince bir isimdir ve "dertsiz ülke" demektir "Sri Lanka" ise "güzel ülke" demektir
Nepalliler, "Nepal" derken, aslında başkent Katmandu’nun yüksek kesimlerini kastederler Bu isim sonra tüm ülkenin ismi oldu
"Bhutan", eski Hind Sanskrit dilindeki "Bhotia" ( Tibet ) ve "anta" ( son ) sözcüklerinden oluşma bir isimdir ve "Tibet’in sonu" ( Tibet ülkesinin bittiği yer ) anlamına gelmektedir Bhutanlılar, 9 yy’da Tibet’ten buraya gelmişlerdir "Bod", Tibet İmparatorluğu’nun çok eski bir adıdır Bhutan’ın bugünkü orijinal adı olan "Druk - Yul" ise kendi dillerinde "canavarlar ülkesi" demektir Nitekim kırmızı – turuncu’lu Bhutan ( Druk – Yul ) bayrağının üzerinde de canavar resmi vardır
"Bangladeş", Bangal dilinde "Bangal ülkesi" demektir Bu ülkedeki evlerin mimarî yapısına benzediği için, bugün tüm dünyada kullanılan "bungalov" kelimesi de buradan gelmedir
"Laos", adını, kazıklar üzerinde tahtadan ve hintkamışından evler yapıp bu evlerde oturan "Lao" halkından alır
"Brunei" adı, Hind Sanskrit dilindeki "bhumi" ( ülke, bölge ) sözcüğünden gelmedir
Bugünkü "Vietnem" ülkesine Çinliler M Ö 111 yılında "güneydeki ülke" anlamında "Nam Viêt" adını verdiler Bu iki kelime yer değiştirip birleşti
"Malaysia" ( Malezya ) adı, "Malaya" ve "Singapur" isimlerinin karışımından oluşturulmuş bir addır Singapur, 1963 – 65 yıllarında Malezya Federasyonu’na aitti
"Singapur" ise Malayca’daki "Singa Pura" ismidir ve "aslanlar şehri" demektir
"İndonesia" ( Endonezya ), Yunanca bir isimdir ve "Hindistan Adaları" demektir
"Maldiv" ismi ise Hintçe’deki "mahal" ( saray ) ve "diva" ( ada ) kelimelerinden oluşturulmuştur Bahsedilen "saray adası", bugünkü başkenti Malé’dir Eskiden sultanlar burada sarayda otururdu
|