Prof. Dr. Sinsi
|
Büyünün Tarihçesi
Büyünün Tarihçesi
İlkel İnsan ve Büyü , “ İlkel “ dediğimiz insanın yaşamı hakkındaki bilgilerimiz , tüm bulgulara rağmen oldukça sınırlı kalmakla birlikte , ilkel insanın büyülü bir dünyanın içinde yaşadığını söylemek hiç de yanlış olmaz Bilgilerimiz , eskiye dnük olarak kısıtlı kalsalar da halen dünyamızda var olan ilkel toplumlara ( Avusturya , Afrika, Güney Amerika ‘da ) baktığımızda büyünün nasıl bir “ yaşam şekli” olduğunu büyücünün ne kadar Önem kazandığını görmüş oluruz Bir başka işaret ilk çağlardan mağara insanlarından kalma duvar resimleri ve nesnelerdir İlkel insan adeta zorunlu olarak büyülü bir dünyanın içinde yaşıyor ve kısıtlı bilgisi bu dünyada git gide gizemler katıyor Her taraf tan gelen tehlikelerin içindedir bu insan Hayatını korumaya çalışmaktadır , hayatını korumaya çalışmaktadır Hayatını koruyabilmesi için geçerli etkin , maddi (silah) veya manevi (büyü ) önlemler aramaktadır Bu konuda ilkel insan bir ikilem yaşamaktadır Onu en iyi şekilde koruyabilen elindeki mızrak veya balta mı yoksa kabile büyücüsünün büyüsel işlemleri midir ?
Kişinin veya kabilenin topluluğun zor anlarında büyücü karşımıza çıkar O doğadan veya doğa ötesinden gelen her çeşit tehlike ile mücadele etmesini bilendir , yönetici şifacı kurtarıcıdır Bir bilginin taşıyıcısıdır O ruhlarla , tanrılarla ilişki kurmasını bilendir Büyücü büyülerine ayinlerine aktardığı bilgi ile hem koruyor hem de korunuyor
Ama ya büyü işlemezse ? !!
Her çağın büyücüsü bu soruya her zaman bir cevap bulur ve yüzyılların geçmesine rağmen bu cevap hiç değişmez , büyücüye başvuran çaresizi hep aldatır İşlemeyen büyü yoktur, deniliyor , ancak işlemediyse denmek ki ya formül , dua yanlış telaffuz edildi , işlem kurallara göre yapılmadı veya karşıt güç araya girdi
Dünde bugüne büyücü her zaman bu mantıkla , bu savunma ile kendini korur “ müşterisi “ ne hiç garanti vermez ( aldığı ücreti geri vermediği gibi )
Büyücülüğün başlangıç tarihini ve ilk şekillerini saptayabilmek kanımızca olanaksızdır Buna karşın büyücülüğün ana vatanını Orta Doğu olduğu açıktır 5000 yıl öncesin gittiğimiz de karşımıza örneğin , iki “ büyülü “ uygarlık çıkıyor Mısır ve Sümer Her ikisini de gerek büyü gerekse sihir ve yıldız bilim hem inançlara hem de kurallarına bağlıdır Sümer de büyücü / sihirbaz aynı zamanda bir baş rahiptir Bir “ aşipu “ ve işlemlerini ayinlerini tanrıların yardımı ile yapmaktadır Öte yandan Mısırda büyücülük “ resmi” dir, dinsel ve ayinseldir Burada da büyücü bir rahiptir en yüce sihirbaz ise Firavun’un ta kendisidir ve firavun Hz Musa ile olan karşılaşmada görüldüğü gibi büyücü rahiplerinden de yararlanmaktadır
Orta doğu’nun eski ve büyük uygarlıkları büyüyü ve özelikle sihri bir kuram ve kurum haline getiriyorlar , putperest ya da bol tanrılı dinlerde olduğu gibi Yahudilerin tek Tanrı inancı ile büyücülüğün saltanatı sarsılıyor, büyücülüğe karşı resmen savaş açılıyor 
“ efsuncu kadını yaşatmayacaksın “ Tevrat , çıkış 22:8
“Cincilere ve bakıcılara dönmeyin , murdar olmak için onları aramayın ; Ben Allahınız Rab’ım” Tevrat , Levililer 19,31
Bundan böyle semavi dinlerde büyücülük yasaklanacak , büyücüler lanetlenecektir
Etnolog İvar Lissner “ Tanrı ve sihir” ( God and Magic ) adlı kitabında ilginç bir tezi öne sürüyor Lissner ‘e göre ilkel insan da tek bir Tanrıya inanırdı , ancak büyücülerin ve kabile
Şamanlarının etkisi altında , Çok tanrılığa putperestliğe itildiler Ortada bir gerçek var , bizden 70 – 80 000 yıl önce yaşayan ve ilkel dediğimiz insan bir inanca sahipti Ola ki bu inanç - Cro-Magnon ve Neanderthal dönemleri arasında bazı ayin uygulamalar bazı büyüsel batıl itikatların dürtüsü ile değişmiş büyücülük bu ilk inancı hedefinden saptırmıştır (Colin Wilson
Gizem ( the Occult) Mayflwer Books St Albans 1971 )
Eski Mısırda Büyü : Eski Mısırdan bize kadar ulaşan kaynaklarına baktığımızda sihir ve büyücülüğün sihirsel ve büyüsel adların , büyülerin tılsım ve formüllerin Mısır Din hayatında geniş bir yer işgal ettiklerini görürüz İlginçtir ki bu tür inançlar Mısır ‘ın uygar başlangıçlarından son dönemin kadar, fazla bir değişiklik göstermeden sürüyorlardı Bunun temelinde tartışılmaz bir gerçek yatıyor : Eski Mısırlılar için sihir ve büyü dinsel bir öğretidir Bu süreklilikte dolayıdır ki antik uygarlıkların arasında Mısır büyü ve sihir konusunda daima üstünlük taşımıştır
Kaynaklara baktığımızda Nuh Peygamber ‘in oğlu Şem üç yüz yaşına iken yani tufandan 190 yıl sonra Mısıra yerleşir ve orada 161 yıl boyunca ülkeyi yönetir Şem döneminde Mısır sihrinin en yüksek en inceltilmiş noktasına vardığı söyleniyor Yahudi geleneğinde de Hz Nuh yüce bir sihirbaz olarak gösterilir , bir çok gizli metinlere sahip olduğu söylenir
Ve Hz Süleyman… 
“ Tevrat ve kuran da bu kralın mucizelerinden uzun boylu söz edilir” hatırlatıyor Şah İdris , “ bin bir gece masalları türünden masallarda ( masal kitaplarında) yaşamı anlatılır Daha geç dönemlerde Avrupa da yazılan büyü kitaplarında Hz Süleyman’ın adı yeraltın da hazineler bulmak için kullanılırdı… Özelikle Arap Tarihçileri bu olağanüstü kralın gizemli uğraşlarını büyük titizlikle aktarırlar İdris Şah Doğu Büyüsü ( Oriental Magic ) Çev Osman Yener Say yayınları 1996)
Mısır büyücülüğü konusunda Hz Musa da bizlere önemli malzeme getiriyor Hz Musa Mısır Sarayında büyüyen eğitilen bir Yahudi’dir ve içinde iki önemli gelenek taşıyor Bu yüzden de Nil büyücülerine karşı giriştiği mücadele de asasını veya sihirli değneğini kullanarak üstün çıkıyor
E A Wallis Budge !a göre mısırda büyüye inanç Tanrılara inançlardan daha da eskidir
Mısır’da büyü hayatın her kademesinde olduğuna göre tıpta da karşımıza çıkıyor, tıbbi reçeteler, cerrahi ameliyatlar büyülerle baş başa gidiyorlar
Tanrı Hermes’in dediği gibi “ Ey Mısır , Mısır ! Gelecek kuşaklar için düşüncenden ve yüce esrarlarından , sıradan insanlar için anlaşılmaz , taşlara kazılı işretler kalacaktır Ama bunlar bile yüzyıllar boyunca seni ölümsüzleştirmeğe yetecektir “
Yahudilerde Büyü : Bizans kaynakları adı Aaron olan ve I Manuel Commenos döneminde (1122-1180) yaşayan bir büyücüden söz eder Kara Büyü yapan cinlerin yardımı ile ölü falını uygulayan Aaron tutuklandığında dili kesilir ve gözleri oyulur
Büyücü Aaron Asurlular ‘dan Yahudilere geçen Mısır ile boy ölçüşen bir geleneğin kötü örneklerinden biridir Yahudi büyücülüğünün gerçek kaynaklarına ulaşabilmek hiç de kolay değildir çünkü karmaşıklığı içinde , binlerce yıllık bir bilginin basamağıdır
“Samariler!e göre” diyor Aba Vangh , 1 bütün büyüsel öğreti tek bir kitaba dayanmaktadır Hz Adem ‘in Cennetten alıp beraberinde getirdiği “ işaretler kitabı “ Aslında bu bugün “ Raziel’in Kitabı “ olarak bilinen metindir “ Enoch ‘ın Kitabı “ Hz Süleyman ve Hz Musa’nın mitoslaşmış miraslarına dahil olan bir başka kitaptır “ ( Aba Vangh Sihirler (les Magies ) ed Savoir pour etre Bruxelles 1991 )
Destansı Yahudi büyüsel kitaplar ve kaynaklar uzun süre kayıp sayılıyor, bir kısmı ise Arapça çeviriler ile ortaya çıkıyor
Yahudi büyücülüğü ve falcılığı konusunda Tevrat ilginç ve açıklayıcı bir metindir
“bu efendimin ondan içtiği ve hem de onunla fala baktığı kase değil midir ” Tevrat , tekvin 44,5
“ Ve Elişa ona dedi: bir yay ile ok al Ve kendisine bir yay ile oklar aldı Ve İsrael kralına dedi: Elini yayın üzerine koy, ve elini koydu Ve Elişa ellerini kralın üzerine koydu ve dedi : şark tarafından pencereyi aç, ve açtı Ve Elişa : Oku at dedi, ve attı Ve dedi Rabb’in kurtarış oku , Suriye ‘ye karşı kurtuluş oku , çünkü Suriyelileri bitirinceye kadar onları afekte vuracaksın Ve dedi : okları al , ve aldı Ve İsrail kralına dedi : yere vur ve üç kere vurup durdu Ve Allahın adamı ona karşı öfkelenip dedi : Beş veya altı kere vurmalıydın , o zaman Suriye yi bitirinceye kadar onu vurmuş olurdun Fakat şimdi Suriye’yi üç kere vuracaksın ” Tevrat Krallar 2,13, 15, 19
“ Ve size fısıldayan ve mırıldayan cincilere ve bakıcılara danışın, derlerse , bir kavim kendi Allah’ına danışmaz mı* yaşayanlar için ölülere mi danışılır ? deyin “ Tevrat İşaya 8 ,19
Yahudilik temelde büyücülüğe karşıdır ancak kimi büyüsel işlemler de içeren kehanete açıktır
“ Aldığın öğütlerin çokluğundan yoruldun: Müneccimler yıldızlara bakanlar , aybaşlarında ne olacağını bildirenler , şimdi kalksınlar da başına gelecek şeylerden seni kurtarsınlar “ Tevrat İşaya 47 ,1
Yahudi büyücülüğü gördüğümüz gibi gerçek veya destanımsı kaynak kitaplara bağlıdır Bunlardan biri olan Zohar içerdiği iblis melek cin şeytan ve ruh bolluğu ile 14 yüzyıldan başlamak üzere Avrupa ‘da kullanılmaya başlanılıyor ve Yahudi büyücülüğünü geniş çapta tanıtmaya yarıyor
Asur da Büyü : Asur büyücülüğü bir bakıma Orta Doğu büyücülüğünün bir başlangıcı sayılabilir, hatta sadece Orta Doğu’nun değil de sonradan bütün Batıyı etkileyen büyücülüğün Orta Çağdan kalma büyü kitaplarında ünlü “ grimoires” ‘lara baktığımızda Asur’dan kalma çokça büyü formülleri ile karşılaşırız Yüzyıllardan beri büyüsel işlemlerde cinleri ruhları çağırmak için kullanılan geleneksel büyülü dairenin ilk örneklerini Asur’da buluruz M Ö 700 yılından kalma bir yazıt bize bugün söylenmiş gibi geliyor :
“Görüntüler imal eden , büyü yapan , yüzü kötü , gözü kem, ağzı kötü, dili kötü, dudakları kötü olanı , en etkili büyüleri yapanı çağırın gökyüzünün ruhları , yeryüzünün ruhları “Aba Vangh
Bundan üç bin yıl evvel önce Asur da yaşayan insan gelişmiş bir uygarlığa rağmen , etrafında üşüşen kötü ruhlardan korkutucu büyülerden ve büyücülerden dolayı kendini hep tehlikede hisseder Ne söylediğine nereye baktığına nasıl davrandığına kiminle temas ettiğine her daim dikkat etmelidir Herkesin etrafında her an kötülük yapmaya hazır sayısız şeytanlar , cinler, kötü ruhlar dolaşıyor Örneğin kem gözlü cini Sedu insanlığın düşmanı fırtınalar cini Utukku gibi Utukku vampir bir cindir , insanların eti ve kanıyla beslenir Sürekli bir tehlike teşkil eder, insana benzemez , ne erkektir ne de dişi , toprağın derinliklerinde gizlenir
Fırtınalara doğal afetlere hükmeden Lilu , Lilitu,ve Ardat Lili üçlüsü
İster bunları kullansın , ister onlarla karşı mücadele etsin Asurlu büyücü gerçekten güçlüdür O da yukarıda bazılarını saydığımız kötü cinler,ruhlar ve tanrılar kadar kötü olabilir , kötülükler yapabilir Büyücü cinleri çağırabilir, hasta edebilir sakat bırakabilir ve tek bir kelime ile öldürebilir Buna karşın dilediğinde , koruyucu,ve şifa verici olabilir
Eski Asur ‘da büyücüler çeşitlere göre ayrılırlardı
1- Sahiru : Büyüleme uzmanı
2- Kassapu: İksir ve Zehir Uzmanı
3- Pasistu Merhem Uzmanı Cadı
Asur Büyücülüğünde cadı, sonraki çağlarda rastlayacağınız benzerlerinden kat ve kat daha güçlü ve dehşet vericidir
“ Evren onun Dünyasıdır , her dağda gezinir, tüm sokaklarda dolaşır, evlere sızar, kalelere girer , dört yol ağızlarında bulunur ” Der bir Asur yazıtı Daha kötüsü “ Cadı Tanrıların ağzını kapatır ve Tanrıçaların dizlerini zincirler”
Asur’da büyüleri çözmenin bir başka yöntemi tanrılardan yardım istemekti, belirli tanrılara dua etmekti Bu konuda en çok yardımcı olan tanrılar arasında Güneş Tanrısı Samas’ı Ateş Tanrısı Gibil’i Sihirbaz Tanrı Marduk’u ve kötü bilinmekle birlikte zaman zaman iyilikleri de olan Lugalgirra ‘yı sayabiliriz
Antik Roma ve Yunan’da Büyü :
Putperest ve çok Tanrılı Roma ve Yunan’da Orta Doğudan başta Mısır ‘dan gelen etkilerle büyücülük uygun bir zemin buluyor , gizli büyücü örgütler , büyüsel törenler artıyor Yunanistan’ın Tesalya bölgesi büyücü kadınların, cadıların bir merkezi oluyor Bütün bu hareketliliğin temelinde yerel inançlar ve ağızdan ağza dolaşan eski destanlar yatıyor Yunanlılar kendilerini büyüye teslim ediyor ama Roma belki daha kuralcı daha disiplinli olduğundan direniyor M Ö 451 yılında bir yasa büyüsel işlemleri büyüsel uygulamaları kesinlikle yasaklıyor Ancak yinede gizlice halk arasında yayılmaya devam ediyor
İlginçtir ki tarihi boyunca büyücülük her dönem ve yerde daima iki ayrı sınıfa yayılmıştır Her şeye sahip olanlar ve hiçbir şeye sahip olmayanlar arasında
Çiçero’ya göre Roma büyücülüğü üç’e ayrılıyor 
1 - Haruspicini : Ya da hayvanların organlarını başta ciğerlerini inceleyerek tanrıların
niyetlerini anlamak
2 -Fulgurales : Ya da şimşekleri yorumlamak ve uzaklaştırmak sanatı
3 -Rituales : Ya da toplumsal ve siyasal koşulları insan hayatını ölüm sonrasını düzenleyen
Yarı büyüsel kurallar
Yukarıda işaret ettiğimiz gibi büyü kehanetle bir arada yürütülüyor Teselya’da ki cadıların bir kısmı aynı zamanda kahindirler Öte yandan “ Gaetes” adını alan en alt sırayı işgal eden kara büyücüler de büyüleriyle ünlenirler
Yunan ve Roma büyücülüğünde de cinlerin, kötü ruhların çağırmak ve onları büyüsel işlemlerde kullanmak için formüller eksik değildi 
“Gel cehennemden çıkma , göksel ve dünyasal bomba , uzak yolların , kavşakların tanrıçası Sen geceleyin ilerliyorsun , ışığın düşmanı , gecenin dostusun Köpeklerin ulumaları ve akıtılan kanlar seni mutlu eder Mezarların ve gölgelerin arasında dolaşırsın, kanı arzularsın , insanları dehşete sürüklersin Gorgo Morgo , bin şekilli ay , bu büyüye olumlu bak “
Uzak Doğuda Büyü :
Çin’de büyü : Avrupa büyücülüğü Orta Doğudan kaynaklanıyor Uzak Doğu büyücülüğü ise kaynaklarını Orta Asya’da buluyor Tarihi bilinmeyen geçmişlere dayanıyor Uzak Doğunun bütününde büyü ciddi bir olaydır , inançlar bu yöndedir büyüye inanılır Büyücülükle “ mistik” tinsel bağlar kurulur Daha M Ö 1 yüzyılda büyücülük kendini imparatorluk saraylarında buluyor “ Resmi “ büyücülerle ile “gayri resmi” olanlar çatışıyorlar Saray’daki büyücü bir uzmandır , yasal çalışıyor ve korunuyor sokakta ise halk kendi büyücülerine inanıyor , onları tutuyor
Saray’daki büyücünün işi nedir ? Saray , Çin uygarlığının en parlak döneminde büyüyü neden yasallaştırıyor
Moğol geleneklerinden hareket eden Çin büyücülüğü ruhlar dünyasının iyi ve kötü güçlerin dahilinde kendini ifade ediyor Sadece doğanın kurallarını zorlamaya bakmıyor Zamanla zaman mefhumu zaman boyuttu ile bir alışverişe giriyor Antik uygarlıkların tümünde olduğu gibi büyücü bilgi sahibi bir kahindir, devlet bazında ve ülke bazında verilen kararlarda payı vardır , geleceği en iyi en doğru şekilde tahmin edebilen kişidir Yorumları engin bilgisine ve tecrübesine dayanır Klasik Çinli büyücü temelde , bir çeşit felsefecidir Konfüçyüs ‘ün Lao-Tse’nin Shinto’nun bir izleyicisidir bir temsilcisidir Sihnto dininde bir tanrı ve Tanrıça bolluğu bulunuyor ,onların sayesinde ve onların yardımı ile büyülerinin seviyesini yükseltiyor
Çinli Büyücü bir kahin olduğu kadar bir koruyucudur O da tılsımlar , büyülü aynalar kullanıyor Çinli büyücü özelikle tılsımlar üzerinde çalıştığında işaretleri çok iyi kullanıyor Buna şaşmamak gerekiyor çünkü Tao Dininin de Taoculukta her işaret bir tanrıyı ifade eder Kullanıldığında o Tanrının katkısını sağlar
Kaynaklardan çıkarabildiğimiz kadarıyla geleneksel Çin büyücülüğünde Ak Büyü , Kara Büyü Kırmızı Büyü diye bir ayırım yoktur Tek ayırım daha önce işaret ettiğimiz gibi resmi ve gayri resmi büyücülerin arasında olandır Ancak İdris Şah ‘ın açıkladığı gibi resmi olmayan büyücüler de bir öğrenimden geçtiklerinden Halk Tarafından nerdeyse aynı derecede itibar görmektedirler
Büyü işlemi ayinsel bir düzen gerektirmektedir ve bu sadece Çin ‘de değil de her kültürde geçerlidir Antik uygarlıklarda ayinsel törensel yaklaşım ve uygulama bir geleneğe uymak zorunluluğu büyüsel işlemin bir parçasıdır
Büyüsel işlemlerde bir heykelciği , bir kuklayı kullanmak neredeyse evrensel büyü kültürünün ve uygulamalarının kaçınılmaz bir parçasıdır
Dolayısıyla bu çeşit bir işleme Çin’de de rastlamamız doğal sayılmaktadır Ancak Çindeki uygulama farklıdır, Batı’da ve diğer kültürlerde heykelcik ve kukla üzerinde yapılan işlem çoğunlukla Kara Büyü ile bağlantılıdır Çin büyücülüğünde ise bağlantı pek kesin görünmüyorsa da amaç bir cini ve yeni doğan bir bebeğin ruhunu o heykelciğin o kuklanın içinde hapsetmektir
|