Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ile, yusuf, züleyhadan

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



“Sen onlara bu kıssayı anlat, belki üzerinde düşünürler
A’raf, 176 Söz Başı
BismihûEsirgeyen ve bağışlayan Allah’ın adıyla
Önce söz vardı, hayat sonradan geldi
Önce çile vardı ihsan arkadan geldi
Önce iştiyak, arkadan sebat geldi

Sözün yaratılışı Züleyha’nın yaradılışından evveldi Âdam, ki ona bütün isimler öğretildi Yûsuf’un kaderi Züleyha’ya tecelli Züleyha’nın kaderi Yûsuf’a tecelli Kuyu Zindan Kuyu Zindan Önce çile arkadan ihsan Züleyha vazgeçti mi maşukundan?

Mülk gibi söz de, ne senin ne benim
Cümle gibi aşk da ne senin ne benim

Söz de,
aşk da,
ne benim ne senin
Bir yaz sabahına doğan ve su değdiğinde kokusunu salan kırmızı sardunya,
ağustos göklerinde başımın üzerinden geçen bulut,
mayıs gülü,
ışıklı nisan yağmuru
ne kadar Allah’tansa,
mülk gibi söz de ve aşk da
O’ndan
“Sen” tahtına yazıcı kimi oturtsan da,
beşerî bir sevgili ya da cismanî bir aşk gibi görünen,
hiçbir yol O’ndan özgeye çıkmıyor aslında, “gönül tahtına O’ndan özge sultan” olmuyor
Değil mi ki her şey O’ndan,
gidecek yer yok O’ndan başka Gelinen yer yok O’ndan başka

İnsan o ki, O’ndan başkasını sevemez sevginin mahiyeti icrabı, O’ndan başkasını bilemez bilginin mahiyeti icabı
Işık ki tek kaynaktan dağılır, ışığı yakın olan aydınlık, uzakta kalan karanlıktır Her şeyin O’ndan olması, ve ışığın tek kaynaktan dağılıyor olması O’ndan başkasının bilinme ve sevilme ihtimalini tümden yok eder
Kimi zaman sevdiğimizin ne olduğunu bilmeden severiz Ve insan henüz neyi sevdiğini bilmediği böyle zamanlarda O’ndan başkasını sevdiğini zannedebilir :

Bir çiçeği, bir kuşu,
denizi, yağmuru,
gökyüzünü, yazıyı,
yazıyı yazanı, kalemi tutanı,
bir yaratılmışı hasılı
Söz gelimi Leylâ Mecnun’u, Şirin Ferhâd’ı, Züleyha Yûsuf’u sevdiğini zannedebilir
Oysa sevmek, en fazla, neyi sevdiğini fark etmek demektir ve seven biraz da neyi sevdiğini bilendir
Çünkü ışığın kaynağı tektir ve kim aydınlığının kendinden menkul olduğunu iddia edebilir?
Her aşk O’na çıkar sonunda, O’ndan başkasını sevmek imkânsız gibidir Seven neyi sevdiğini bilse de bu böyledir, bilmese de bu böyledir
Bu yüzden değil mi ki kendini kaybetmek gibi görünen aşk, aslında kendini bilmek İstese de insan O’ndan özgeyi sevme şansı yok Şans sözcüğü yok lügatlerde bundan böyle O’ndan özgeyi sevme ihtimali yok Ve neyi sevdiğini bilenle bilmeyen arasındaki fark sadece bilmenin bilincinden ibaret
Küçük bir biliş farkı
Mülk gibi aşk da Allah’tan
Ruhun da O, kalbin de O, aklın da O
Tenin de O, canın da O, cismin de O
Ve aradan perdeleri kaldırarak O’nu bilmek olarak tanımlanan şey, bu seyr ü sefer, sadece O’nu bilmeyi bilmenin sancısından ibaret

Sevginin yanılgısı yok Yanlış olan neyi sevdiğini bilmemek ve yolu yanlış çizmek Hangi kaynaktan geldiğini suyun, hangi dağın üstünden döküldüğünü aydınlığın, bilmemek Bilmemek yanlış kılar sevgiyi
Züleyha ki Yûsuf’u sevdi İbtida, neyi ve kimi sevdiğini bilmedi Sonra aşkın kaynağını bildi, Yûsuf’u değil, Yûsuf’ta tecellâ eden nuru sevdiğini fark etti Yûsuf da, ki rüyasında güneş, ay ve on bir yıldız ona secde etmişti, bir kuyuya atılmış ve kendisine zindanda rüya yorumu verilmişti, önce aşkın kaynağını bildi sonra nurun Züleyha sûretinde tecellâ ettiğini fark etti Biri sûretten nura yükselirken diğeri nurun sûrette tecellâ ettiğini idrak etti
İşte bütün hikâye: Kim düştü kuyuya, Yûsuf mu, Yakub mu, Züleyha mı? Zindan kimin kader, Yûsuf’un mu, Yakub’un mu, yoksa Züleyha’nın mı? Yûsuf, Yakub ve Züleyha yok aslında Hepsi bir, hepsi O bir, hepsi tek bir
Söylenmemiş Mesnevi kalmadı yer yüzünde Her Yûsuf u Züleyha,bir öncekinin hem aynı hem başkası Bu nasıl mazmun diyor ya, kalbi dipsiz derinliklerde çoğalan Fuzuli, Farsça Divan’ının önsözünde, yani ki Mukaddime’sinde Hiç kullanılmamış, diye kaldırıp atıyor ya bir imgeyi uykusuz kaldığı gecelerin sabaha değdiği yerde Sonra aynı gecelerin aynı sabahlara değdiği yerde, bu kez, bu nasıl mazmun, diye yırtıyor ya kullanılmış olan bir başka mazmunu Hem bilinen hem bilinmeyen, hem kullanılmış bir imge hem kullanılmamış bir imge; böyle olmalı ki sözün hükmü tam olsun Eski zincire bağlanan bir halka, ama yeni, böyle olsun ki zincir kuvvetli olsun
HerYûsuf u Züleyhabir öncekinin hem aynı hem başkası Bu da öyle Ayna aynı, kitap farklı

Şiir :
Bu kez birkaç kitap
yine aynı ayna
ve birkaç ruh
hepsinin içinde mevcûd
züleyha’nın acısı acının Züleyha’sı

(Ayşegül Köse)


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



YUSUFUN RÜYASI
Yusuf… »
BİSMİLLAH!

Bir çok razılık bir çok başlangıç, bir çok aşma bir çok aşkınlık Versede vermesede Rabbinden razılığın sırrına vakıf olan hakikat-i Züleyha’ya Bismillah!
Uyandın, seni perdeler ötesinden hakikate doğuran aşka Bismillah!
Yusuf’u kuyunun karanlığından ve önlün gecesinden geçiripde Züleyha’ya getiren kervana Bismillah!
Züleyha’nın ateş bahçelerini İbrahim’in gülşenine çeviren yangına,yakılan ve yanan trende uyanan ruha Bismillah!
KuyuyaBismillah! Zindana Bismillah!
Karanlıktan aydınlığa çıkaran duaya,hüzün ile semaya ağan ruha Bismillah!
Ey kalbin üzerinde titreyen hüzün ! AcıyaBismillah! Ateşe Bismillah!
Gözyaşına Bismillah!
Ne olursa kalpte olur,ey kalbi kırıklarla beraber olan Allah’ım!
Yolunda yürümek için ben kuluna lütfettiğin,ikbalim olan yol arkadaşıma Bismillah!
Mesnevi bahçelerinin diretmiş dildarı merhaba!
Mana aleminden kağıda düşen kelama Bismillah!
Kaleme inşirah veren nu’na Bismillah!
Nun’un nakşı bir ah’a Bismillah!
Bir ah çekip de derundan kalbimde buluverdiğim
Gül-i siyaha Bismillah!

Nazan Bekiroğlu


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



YUSUFUN RÜYASI

Güzeller güzelli Yusuf çölün koynuna uzanmış olan Kenan şehrinde yaşamaktadır Bir Vakit tam sabah üzeri rüyalarda uyku uyanıklığın gezindiği bol yıldızlı saatlerden birinde Yusuf rüyasında rüyası Yusuf taydı Yusufun rüyasında güneş ay ve onbir yıldız vardır Önce onbir yıldız teker teker gelip Yusuf un tam arkasına dururlar Sonra ay gelir Yusuf un güzelliğinin de kendine zararı vardı Ama sadece ilk anda çünkü Yusuf dar zamanlar için değil geniş Zamanlar ve uzun yollar için yaratılmıştı

O nun güzellik şöhretini duyan bedevilerden biri bir gün çöller aşıp seraplara kanmadan vahalarda duraklayıp, hiç yolundan sapmadan Kenan a Yusuf u görmeye gelir Yusuf un bir gülümsemesi ile içi aydınlanan bedevi ona sırtındaki deve tüylü heybeden çıkarttığı aynayı hediye eder

Yakub diğer oğullarına Birinizin yerini yeğ tutamam diğerine şu baba yüreğimde dese de Yusuftan gelen ışığa gözlerini kapayamamış ve ona duyduğu muhabbet diğer oğullarına duyduğundan daha fazla olmuştur

Bu durumun farkında olan diğer oğullar bir gün Yusufu kıra götürmek için Yakubdan izin isterler Yakub tedirginlik duymasına rağmen gene de onlara izin verir Kardeşleri Yusufu kıra götürüp bir kuyuya atarlar Eve döndüklerinde ise Yakuba Yusufu bir kurdun yediğini söylerler Yakub oğullarının bu söylediğine inanmamıştır fakat yapacak fazla bir şey yoktur

Yazar bu bölümün sonunda kurdu kuyuyu ve aynayı konuşturur Yusufun kardeşlerinin Yakuba Yusuf u kurt yedi demeleri kurdu endişelendirir Zira bundan böyle herkes Yusuf’u kurt yedi diye bilecektir

Kurt suçsuz olduğunu insanlara nasıl duyurabilirdi? Sözün bu kısmına gelince kurdun nemli gözlerinden boncuk gibi yaşlar dökülmeye başladı Gri tüylerle kaplı göğsü ön ayakları ıslandı

Kurdun alnına öyle bir leke sürülmüştü ki kurt bu lekeyi nasıl yıkayacaktı? Kıyametin kopacağı güne değin tüm torunlarına geçecekti bu leke

Kurdun Tanrıdan tek muradı vardı onu bu ayıpla yaşatmamasıydı

Rabbim ne güzelsin dedi kuyu derin gözleri semada

Yusuf gibi bir güzeli karanlığında tam üç gün üç gece konuk etmişti Aydınlığıyla aydınlanmıştı karanlıkları ve kokusuyla sağalmıştı bütün gizli saklı yaraları Yusufu kucakladı Rabbinin ona verdiği izinle ve emirle okşadı hiç yormadan ürkütmeden ve korkurtmadan

Üçüncü bölüm Züleyhanın Rüyası Yazar bu bölümün başında Züleyhayı tasvir eder Züleyha Mısırın en zengin en soylu saraylarının birinde Annesinin bir tanesi babasının güzeli Mısırın en güzeli

Su damlası lotus dalı Züleyha Gönüllerin emeli Züleyha çöl çiçeği Mısırın parlak seheri Kaç gönle tuğ diken genç ece

Kaç ülkenin hakanı olup da henüz düşmemiş kale ele geçmeyen ülke fethedilmeyen şehir Adı Hintten Yemene uzayıp giden efsane

Züleyhanın gördüğü rüya Züleyha nın düştüğü yanılgı dilenci Yusufun pazara çıkması Yusufun Züleyhanın yanında büyümesi Züleyha nın Yusuf tarafından görülmek istenmesi

Mısırlı kadınların Züleyhayı kınaması ve Yusufu görünce ellerini kesmesi Yusufun duası ve gömleğinin yırtılması sarı gülün yapraklarının ufalanması Yusufun zindana atılması

Züleyhanın Yüsufa mektup yazmaya başlayıp hitaptan öteye geçememesi Züleyhanın kendi Tanrısında aradığını bulamayışı Züleyhanın Yusufun Rabbini bilmesi Züleyhanın ilk duası Züleyhanın gençliğini ve güzelliğini kaybetmesi ve daha sonra kaybettiklerini geri istemesi gibi olaylar hikayenin bu kısmında yer alır

Bu bölümde ayrıca Yusufun gözleri elleri ve alnı için bir kaside yer almaktadır Yusufun gözleri bir derin kuyu Yusufun gözleri bir gizli bahçe yağmur yemiş gül vurgunu bir yasak kent surları kuvvetli bir iç şehir kapıları kilitli yağmurdan sonra açan güneş Züleyhaya Yusufun gözleri güneşten sonra yağan yağmur

Dördüncü bölüm Firavnın Rüyası Bu bölümün başında Yusufun zindana götürülmesi anlatılır Kocaman bıyıklı kocaman elli kocaman kılıçlı adamlar kapıları açtılar kapıları kapadılar Kırk merdivenlerden indirip de karanlığın kuyusuna Yusufu zindana koydular

Bir mazlum ahı suretinde zindana koyulduğu ilk gece ve ertesi gece ve daha ertesi gece Yusuf hiç uyumadı Taş zeminde dizlerinin üzerinde öylece oturuyorken ve gözleri aynı noktaya dikili sadece düşünüyorken Ölümün ölüm öncesindeki kardeşi demek olan uyku Yusuftan uzaktaydı

Zindanda Firavnın ekmekçisiyle şerbetçisi de vardır Yusuf daha önce gördüğü rüyayı burada da görür O artık ne için yaratılmış olduğunu ve görevinin ne olduğunu bildi O bir nebiydi?

Yusufa zindanda yorum ilmi verilir


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



ZÜLEYHANIN GENÇLİĞİNİ GERİ İSTEYİŞİ

Gençliği ve güzelliği kendisini terk ederken bir acı indi Züleyhanın kalbineSon bir çığlık gerisin geri dönmek istediKadın olanın ilk ölümünü kabullenmesi kolay değildiRabbinden mucize dilediRabbim dedi bana gençliğimi bana güzelliğimi geri ver
Endam aynalarıyla bölündüğünde yollarım yarım aynalar tutulduğunda yüzüme dökülen o sınırsız ışığı geri ver
Geri ver parlak inci tenimi hilal kavsi kaşlarımı bir ceylanın gözlerinden müstear eşinden başkasına dikilemeyecek gece rengi gözlerimi
Bir meyvenin tazeleğini içmiş ağzımı inci dişlerimi Yanağımda tek gerdanımda çifte benimi
Kınalı topuğumu örten simsiyah saçlarımın gecesini Hindistanın aysız geceleri kadar kara ve büyülü bir büyücünün tezgahındaki misk ve amber karışımları kadar güzel kokulu sırma kadar parlak ve bir yılan kadar kavrayıcı saçlarımın hazinesini Geri ver Rabbim gençliğimi güzelliğimi
Ak göğsümü ince belimi Rabbim dedi Züleyha bana endamımı ver geri Rüzgar estiğinde boynu bükülen gül dalı yıldızlara baş çeken servi ağacı suya eğilen söğüt dalı kıl yeniden beni
Rabbim dedi Züleyha mucizedir bunu istemek bilirimAma mucizen doldurmuş değil mi dört bir yanımı?
Göklerinden kayan bulutlarında mucize var sabit gibi görünüp de yürüyüp duran dağların yatağını doldurup da taşmayan deniz
Direksiz duran çembersiz dönen gökkubbe
Saydam küreler üzerinde birbirine çarpmadan ve harikulade bir nizam içre dönüp duran seyyarelerin mucize
Rabbim dedi Züleyha gökte asılı duran hilalin mucize doğan ay batan ay mucize
Her seher vaktinde ağarması günün her gurup vaktinde dökülmesi geceye
Kemale çıkması güneşin zeale akması her gün her sabah doğması batması her akşam
Nilin mevsimine göre taşması ve yüzyıllardır denize doğru akması mucize değil mi? Bana mucizeni ver Bana gençliğimi bana güzelliğimi geri ver
Mısır ülkesine yağıp duran şu yağmurlar her bir yağmur damlasının çölün susuz göğsüne inmesi ve oradan bir daha göklere yükselmesi mucize değil mi?
Nefes alışım mucize yaradılışım mucize bir kan damlasından var edilişim
Ölecek olduğum mucize mucize bir daha dirilecek olduğum
Ölüm mucize öğrendim ölümlüymüşüm
Tekrar doğmamı sağla aşk mucize öğrendim ölümsüzmüşüm
Bana gençliğimi bana güzelliğimi geri ver
Mucizeyse istediğim isteyebildiğim mucize Rabbim bana mucizeni ver
Mucize değil mi Rabbim şu kalbimdeki?
Rabbim sana görmeden iman edişim mucize değil mi?
Züleyha saatlerce böyle dua etti
Ağladı Kalbi yandı Rabbine inancı gibi duasında da samimiydi Üstelik hiçbir dua cevapsız kalmazdı Ama Züleyha’nın duası Rabbi katında kabul bulmadı
Çünkü onun duası sevk edildiği yolculuğun mutabıkı olan bir dua değildi Güzelliğini sureti olarak geri istiyordu


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



ZÜLEYHANIN İLK DUASI

Rabbini bilen Züleyha ilk dua olarak hemen oracıkta Rabbim gözlerimden bu acıyı kim silecek benim

Kim yıkayacak gözlerimin içini Kim yıkayacak acılarla dolan kalbimi

Hemen arkasından da olsun dedi

Rabbim her şeye razıyım

Hepsine razıyım

Yeter ki aşktan azad etme kalbimi

Yeter ki göz yaşlarımın serininde yıka içimi

Göz yaşlarımı ve aşkımı alma onlar bende kalsınBedel olsun

Ödül olsun

Bağış olsun

Yoksulluğum zenginliğim olsun

Aşkım yeter muhabbet denizinin kıyıları ne denli sınırsızmış göreyim

Aşkım yeter varlığımın anlamı neymiş çözeyim

Yeter aşkım

yeter ki aşkımın kalbime düştüğü yere kadar yükseleyim

Aşkım yeter tenimin kafesiyle düştüğüm kuyudan aşkımın tüyleriyle yükseleyim

Aşkım yeter tenimin beni hapsettiği zindandan aşkımın kanatlarıyla geçip gideyim

Aşkla var olduğum yerde yine aşkla yok olayım

Rabbim acıya razıyım ama gözyaşım bende kalsın Razıyım yoklukta var olayım

Yitirdikçe bulayım Öldükçe doğayım

Canım çekildikçe aradan saf aşktan ibaret kalayım

Rabbim çıkar aradan takılıp kaldığım tenimi kaldır aradan saf aşkla aramdaki perdeleri


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



Yûsuf’un aşkıyla Züleyha öyle bir hale girdi ki artık herşey ona Yûsuf demekti ve Yûsuf’a yakınlığı nisbetinde muteberdi

Bundan sonra, dedi Züleyha, nasıl eskisi gibi konuşur, eskisi gibi güler ve ağlarım? Nasıl aynı ağaç olur artık aynı olmayan ağaç, benim kalbimin üzerinden Yûsuf geçmişken?

Nasıl eskisi gibi görünür evren gözüme hiçbir vasfı artık eski vasıflarının hiçbirine benzemiyorken?

Dilim Yûsuf’un adından başka bir sözcük telâffuz edemiyorken, kuştan, ağaçtan, sudan nasıl söz açarım?

Kuş diyorsam, Yûsuf demek istiyorumdurAğaç da Yûsuf demektirSu, Yûsuf’un ta kendisiNasıl olur da Yûsuf olmayan bir ismi ağzıma alırım?”

Yûsuf İle Züleyha-

Nazan Bekiroğlu


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



Aslı Zelicka’dır, Potifar’ın eşi ve Yusuf’un aşkı, su perisi olduğu da söylenir ama dünyanın en büyük aşkıdır belki de Züleyha’nın aşkı

Yusuf, İbrani Peygamberi’dir Yakup peygamberin oğlu… Yusuf’un serüveni Tevrat’ta, Tekvin bölümündedir Yusuf, Kur’an’ı Kerim’de de yer alır [Yusuf Suresi] Aşkları masal değil , öykü değil, efsanedir artık

Kenan ülkesinde yaşayan Yusuf – ki adı İbranice Yosaf’dır- babası Yakup peygamber tarafından çok sevilince onu kıskanan kardeşleri tarafından kör kuyuya atılırVe kervancılar tarafından kurtularak köle olarak Mısır’da satılır “Mısır Azizi” Kıtfir satın alır onu Çok güzel bir erkektir Yusuf Kıtfir’in karısı Züleyha çılgınca aşık olur

Züleyha’nin Hz Yusuf’a karşı duyduğu aşk tanımsızdır Bütün servet ve güzelliğini onun uğrunda harcamıştır Kocasına, ailesine tüm Mısır halkına karşı durmuştur bu aşk Derler ki yetmiş deve yükü mücevher ve gerdanlığını vardır hiçbir şey gözünde değildir… “Bugün Yusuf’u gördüm” diyen, ondan haber veren herkese onları zengin edecek değerde mücevher dağıtırmış

Aşkın ağır tutkusuyla karşılaştığı herkesi “Yusuf” diye çağırır olmuş, o kadar ki, başını geceleri gökyüzüne kaldırdığı zaman Yusuf’un adını yıldızların dizilerek yazdığını iddia edermiş

Fakat Yusuf efendisiyle evli olan Züleyha’nın aşkına karşılık vermesi olanaksızmış Aşkını kalbine gömüp susmuş sadece Oysa Züleyha kendini kınayan tüm insanlara sevdasını haykırıyormuş Hatta şöyle bir söylence vardır

“Züleyha, birgün bütün kadınları evine davet etmiş Sofra düzenleyerek önlerine meyve koymuş ve onları soymakı için bıçak vermiş Kadınlar meyveleri yemeye başlayacakları sırada, Yusuf’a seslenerek, “Onların yanına çık” demiş Karşılarına çıkan Yusuf’u gören kadınlar güzelliği karşısında öyle büyülenmişler ki bıçakla parmaklarını kesmişler de farkına bile varmamışlar” ” İşte sizin gördüğünüz güzellik benim Aşkımdır! ” diye haykırmış Züleyha

Fakat Züleyha’nın ağır aşkı Yusuf’un zindanı boylamasına neden olmuş Yıllarca peygamber sabrıyla zındanın ağır çilesini çekmiş Yusuf Peygamber Sonra yine bir söylenceye göre Mısır kralının tabiri olanaksız rüyasını doğru olarak yorumlayınca Hz Yusuf hapisten çıkmış Ve bu arada Kıtfir öldüğü için Züleyha’yla evlenmiş


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



YUSUF İLE ZÜLEYHA’dan(kalbin üzerinde titreyen hüzün)

………Rabbim,dedi Yusuf,sen bana,kendi isteğimin dışında şu iklimde ve şu odada bulunduğum şu anda,Züleyha’yı istememeyi isteyebilmeyi nasib et Katından bir esirgeme ver Değil mi ki, isteğe yaklaşınca,istememeyi istemek artık imkansızlaşır Bu yüzden değil mi Rabbim,senden gelen yasaklar “yapma”ile değil”yaklaşma”emri ile başlar Yaklaşırsam eğer şu içimdeki doğal olan akışla Züleyha’nın ırmağına,yaklaştıktan sonra “yapmam”diyemem Üstelik yaklaşırsam eğer yapmamayı da artık dua edemem Daha kolay olan “yapma” değil “yaklaşma”

Öyleyse aslolan :”yaklaşma”Öyleyse Rabbim insan yaratılmışlığımın sorumluluğuyla en fazla baş başa kaldığım şu anda,şu odada,sen bana istememeyi isteyebilmeyi nasib et Beni insan yaratılmışlığın en doğal akışını kendine ait olmayandan sakındıracak güçle insan et

Rabbim,diye devam etti Yusuf duasınaİ stemeyi istemek kadar istememeyi istemek de zor Biliyorum ki katından bir koruma dökülmezse varlığıma,nefsimin altından kalkamamSon hızla aşağı doğru ilerleyen bir teknenin içinde yukarı doğru koşarak Bahr-i Umman’ı aşamamBenim tedbirim senin takdirinden küçüktür

Böyle dua edince Yusuf,ona Rabbinden bir işaret geldiHer şeyin kalpte başlayıp kalpte bittiği mevsimde,her şeyin kalpteki rengine göre isim aldığı yerde Masun ve masum olan Yusuf bu duayı etmiş olma yürekliliği ile peygamberdiVe o iffet demekti
SONRA:YUSUF’UN ELLERİ

Yusuf’un elleri bir salkım üzüm

Bir ak zambak ,şakağında Yusuf’un eli

Kimi parmakları elif,tırnakları karanfil

Kimi parmakları kalem,tırnakları gül

Elleri Yusuf’un

Elmacık kemiklerinde gezinirken bir dağ lalesi,incecik bıyıklarının üzerinden geçerken bir demet kiraz çiçeği,gül yağıyla ovalarken sakalını bir sümbül çelengisiyah,simsiyah saçlarınıngecesine düşerken Yusuf’un elleri,bir nar çiçeği

Bir nar çiçeğini ezebilir mi benim Yusuf’um

Yusuf’un elleri yoksa ben de yokum

Yusuf’un elleri,alnında bir esmer kelebek,Yusuf’un eli şahdamarında,Züleyha’ya yakın ölüm

Dudaklarının üzerinde duraklıyorsa bir an,Züleyha’nın kalbi demektir Yusuf’un elleri

Çenesine dayalıysa Yusuf’un elleri, Züleyha’nın kalbinde demektir Yusuf’un eli

Kaç zamanı araladı Yusuf’un elleri

Kaç zamandır yed-i beyza Yusuf’un eli

Yanağında gezinirken,bir demet nergis,bir sap suçiçeği Yusuf’un elleri

Bir yasemen dalı,dizinin üzerinde unutulmuşsaYusuf’un sağ eli

Bir Yusuf çiçeği

Yusuf’un sol eli


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



ZÜLEYHA’NIN YUSUF’A MEKTUP YAZMASI



“Yusuf” yazdı Züleyha,sayfanın ortasınaHala hitaptaydı kalemi,bir satır ileri geçemedi

Bir satır ileri geçsem hitaptan,dedi,yanacağımSes verdi içinden bir ses:”Yan o zaman,yan o zaman!”

Züleyha devam etti:

“Ah benim Yusuf’um,ah benim,ah/senim,dedi,başka bir şey diyemedi

Züleyha Yusuf’a bir mektup yazmaya başlayınca “Yusuf “diye başladı,”Yusuf ” diye bitirdiGördü ki hitaptan öteye geçemediAnladı ki aşkın namesinde ser-nameden öte kelam yokVe Züleyha’nın lügatinde “Yusuf”tan öte sözcük yok

“Yusuf,dedi,kelamım artık sende hükümsüzAma kelamımın hükümsüz kaldığı bu yerde beni küçümsemeBil ki kelamdan da ötede sadece ah var,ah ki dünya onun üzerinde durur,gökkubbe onun hararetiyle döner
Züleyha’nın gülümsemesi

“Bir gün Züleyha, arkalığına beyaz sümbül dalları işlenmiş tahtırevanıyla geçiyordu kütüphanelerin ve tapınakların kenti olan kentinin sokaklarından

Görkemli bir alayla geldiğini görenler saygı ve hayranlıkla kenara çekiliyor ve Züleyha’ya yol açıyorlardı Zengin ve güçlüydü, en fazla da güzeldi Ve kimse kırmızı gülleri saçına Züleyha gibi takamazdı

Birden bir meczub, ehil arslanları, atları ve arabaları aşarak Züleyha’nın tahtırevanının önünde dikiliverdi, yürüyüş durdu Züleyha tül cibinliği aralayarak bu duraklamanın nedeninin anlamak istedi

Gözlerini kaldırarak Züleyha’nın yüzüne bakmaya başladı meczub, “Züleyha…” dedi, “sevindir beni!” Züleyha kölelerine meczubun sevindirilmesi için işaret etti

Köleler mor renkli kadife bir keseyi uzattılar avucuna; ama meczub oralı bile olmadı
“Züleyha…” dedi, “Sevindir beni, bana gülümse! Başka bir şey istemem
Züleyha bu sesi hatırladı ve yüzüne dikkatlice bakınca, aşkını reddettiği silik bir yığın sima arasından bir zamanların ordu kumandanını tanıdı Usulca gülümsedi(…)

Başını önüne eğen meczub sessiz ve sakin geldiği gibi çekiliverdi

O günden sonra Mısır’ın lisanına “sadaka vermek” anlamına gelen yeni bir deyim yerleşti: Züleyha’nın gülümsemesi


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



Züleyha’nın Yusufluğu

Kollukçular Yusuf’u alıp götürdükten ve hüzünlü gece Nil’in üzerinde bir ürperti gibi asılı kaldıktan sonra hiç uyumadan ertesi sabahı buldu Züleyha ama, hayatı her zamanki tadında bulmadı İçten içe derin bir öfke önce, sonra nedeni belirsiz bir kendinden hoşnutsuzluk hali Her zaman doğruyu gösteren yürekte istikamet tayini Aşkını düşündü Züleyha, şimdiye kadar hiç düşünemediği hallerdeydi

Tapınaklarda genç rahiplerin buhur yakma görevini yerine getirmesinden bile erken saatte Züleyha ırmağa bakarak düşünmeye başladı İlk kez Nil’in güllerinden yapılmaz tacını başına, yasemenden bileziğini ayağına takmamıştı Züleyha ilk kez gece kadar sade sabah kadar yalındı

Yusuf,dedi Züleyha, sen benim, evvel düşen şehrimsin, ahir düşen şehrimsin Ezel düşen şehrimsin, ebed düşen şehrimsinYusuf,dedi Züleyha; kalbim sen, benimsin yalnız benimsin,kalbin ben,seninim yalnızca seninim Yusuf, dedi Züleyha, sen masumsun, sen de bilirsin, ben de bilirim Şu dört duvar, şu sıkı sıkı kapalı kapı,döşemenin üzerinde ezilen sarı gülün yaprakları tanık ki suçun yok senin
Fakat güzelsin Güzelliğin yoruyor beni,çünkü mümkünü var,suret kasrında bir suret değilsin

Suçlu değilsen de bana, beni suçlu kılacak kadar güzelsin Mümkünü olan bir güzelliğin sahibiysen Yusuf, ve bu güzellik yoruyorsa beni, sen dünyanın en masum mücrimisin Suçlu,suçunu her zaman bilerek işlemez Yusuf ve güzellik bazen suça dönüşür

Yaratılmışların en güzeli karşısında,ruhum kadar bedenim,kalbim kadar kalbimden çıkıp da bütün bedenimi deveran eden kanım ve damarlarım,ve bütün zerrelerim akıyorsa sana, ben de dünyanın en mücrim masumu değil miyim?

Çünkü, dedi Züleyha, güzelliğin bir derin kuyu senin Bir düşenin kurtuluşu kolay olmazNe mutlu kalbine sen düşene,ve ne mutlu senin kalbine düşene
Tufandan kurtulmak için kendi derinliğine akan bir ırmak gibi; akmasam sana ölürdüm Yusuf, aktım, yine öldüm Kendi ölümümün şeklini seçmem özgürlüğümse susarak ölmeyi değil,söyleyerek ölmeyi seçtim Tortulanarak ve bulanarak değil,taşarak ve coşarak ölmeyi istedim Hükmümün Yusuf olduğu yerde ölümlü olduğumu bildim

Ve yine dirilecek olmamın emniyetiyle ölümlü oluşumu çok sevdim Yusuf,dedi Züleyha, bütün bir hayat, kınanma, horlanma, yitirme,her şey kalbimin üzerinden geçecek ve ben kalbimin altında kalacağım Bana dair ve bana rağmen var olan bir dünyada büyüklüğü,yitirdiklerinin çokluğuyla ölçülen bir Züleyha kalbi olacağım Senin zindan karanlığın benim özgür aydınlığıma denk düşecek, o kadar ki karanlık olacağım Sancıyla elimi attığım fundalıklar mavi çiçeklere dönüşmedi henüz, ama aslolan kalp olacak ve hayatı sonradan bulacağım

Yusuf,dedi Züleyha, aşk zorlu bir sınav,ben bu sınavı en baştan ve gönüllü mü kaybettim? Hayır işte! Yitirmiş görünsem de kazancımsın sen benim Ve şer gibi görünsem de göreceksin,yitirdiğin ne varsa benim sana açtığım kuyuda,hayrın olacağım sonunda Yusuf,dedi Züleyha, sana, gel kaderim ol, demem O kadar ki, güldeki sevda, çöldeki ateş, denizdeki su kadar kadersin bana
Bak alnına, iki kaşının ortasına Orada benim mührüm var Alnımın yazısı olduğun kadar, alnına da yazıyım

Değil mi ki sen Yusuf güzelisin, gömleğin çoktan yırtık senin Ve değil mi ki ben tecelli etmesem eksik kalır sana dair kader “Senin kaderin benim tecellim”, kaderimde zindan varsa, Yusufluğum su götürmez benim

Yusuf ile Züleyha / Nazan Bekiroğlu


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #11
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



Yusuf dedi Züleyha;

”Sevdim seni, seni sevdiysem, bir eşikten geçtiğimdendir Bir kentin içine düştüğümden ve bir kenti içime düşürdüğümden Ben ki tüm savaşlarımda hem kumandan hem neferdim Bu yüzden seni sevdim

Ve biliyor musun, seni sevdiysem, bütün ruhların yaratıldığı ve henüz ruhlara cesetlerin biçildiği o mecliste, senin yanında yer almış olduğumu hatıramda taşıyor olduğumdandır bu Bunca kolay terkediyorsam varlığımı senin varlığına o şimşek parıltısı anın anısını gözbebeklerimde saklıyor oluşumdandır

Bu kadar tanıdık buluyorsam kalbimi kalbine, o ezeli uğultuyu hala kulaklarımda taşıdığımdandır

‘’Zaman bir masal gibi geçti Bir masal bir zamanı kendine seçti

çok zordu yusuf’u görmeyen gözün züleyha’yı anlaması!
çok kolaydı yusuf’u görmeyen gözün züleyha’yı kınaması!”


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #12
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



Yusuf'u kaybettik

Kaç gömleğimiz yırtıldı ön yanımızdan sayamadığımız

Yusuf bir teşbihtiYusuf bir temsil Yusuf olabilmek ise hakikat

Kuyusuna düştüğümüz günahlarımız var Yalnızlığımız var itildiğimiz kuyuda
Ve düştüğümüz bu günah kuyusunda bizi bırakıp giden güya kardeşlerimiz

Kurtarılmayı beklediğimiz kervan var Yusuf gibi
Kaynak: ForumPaylasnet http://wwwforumpaylasnet/showthreadphp?p=37151 (Yusuf olmak zor çok zor)
Fakat kurtuluş ümidiyle elimizi tutup bizi bırakançarşıda satan

ve rüyalarımız var avuçlarımızda onbir yıldız bir güneş ve ayımız olan

Ne garib bir de hakikat var Yusuf'u sultan yapan
Yusuf'u sultan yapan bir Sultan var

Gömleğimizde kaç sultanlık bıraktıkKazanamadığımız

Simamıza baktığımızda parmakla kesilmiyor artık!!!

Parmağı kestiren şey Yusuf'un sureti mi sandık
İçteki sırettiHaya idiedeb idi takva idi nur idi

Kaybettiğimiz Yusuf'luğumuz var
Gömleklerimizde öldürdüğümüzKuyularda boğduğumuz

Kölelikten geçen sultanlığımız var köle olmaya razı olamadığımız

Sultan olmanın sırrı o gömlekteydi oysa

Kaç defa yırtıp değiştirdik gömleğimiziKaç defa züleyhalar yırttıDönemedik

Ne çare Yusuf'u Kaybettik Yusuf'luğu Yusuf olamayacağızGömleğimiz dikiş tutmuyor
Yusuf'u Kaybettik!

__________________
Zira sevilmekle imtihan olan bir masumdur Yusuf
Yakup sever kuyuya düşer, Züleyha sever zindana


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #13
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



Aşk

Aşk Yusuf'un Kenanında saklıdır

Yusuf'un kuyusuna inmeden çözemezsin

Aşk denen şeyi

Yusuf'un kuyusuna saklanmıştır Aşk

Yakup'un gözlerine bakmadan göremezsin

Aşk denen şeyi

Yakup'un gözlerine saklanmıştır Aşk

İnlemeden anlayamazsın Yakup gibi

Kaynak: ForumPaylasnet http://wwwforumpaylasnet/showthreadphp?p=9931 (Yusuf olmak zor çok zor)

Aşkın ne olduğunu

Malum bir meçhule sarılmaktır Aşk

Sıkı sıkıya sarılmak

Uçurumdan düşen insanın sarıldığı bir dal parçası gibi belki de

O dalı bırakmaktır bazen

Uçurumun dibinde bekleyen Maşuğa kavuşmak için

Baktığın her yerde Maşuğu görmek

Duyduğun her seste O'nu dinlemek

Söylediğin her şeyi O'nun için yapmaktır Aşk

Her yönde O'nu görmek

Her yönde O'na gitmek

O'nun için gülmek

O'nun için ağlamak
Yemek
İçmek
Uyumak

Yakup kadar yakın olmak özlediğine

Bir o kadar da uzakta bulunmaktır sevdiğine

İstese dünyaları yıkacak imkana sahip olmak

Ellerini uzatsan tutacak kudrete sahip olmak

Nazı geçen olmak

Ama ellerini uzatmamanın sırrıdır Aşk

Seslensen ses alacak makama sahip olmak

Ama hamuş(sus-pus)olup beklemenin adıdır

Sırrıdır Aşkbazen bulmak Yusuf'unu

Bazense kaybolmak beraberce Kenan ilinde


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #14
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



Yusuf tek başına ne yapılabileceğinin en şahane örneği
Yusuf kuyuların efendisi
Yusuf kara zindanların ışığı
Yusuf efendisine ihanet etmeyen sadık köle
Yusuf kölelikten efendiliğe geçiş
Yusuf züleyhaya rağmen ahlak abidesi
Yusuf erkekliğin şanı şerefi
Yusuf evlat
Yusuf çile
Yusuf kurtuluş
Yusuf can canan sevgili yar
bir daha gelmedi Yusuf dünyaya
tek başımıza kaldığımızda yenildik hep
Züleyhalara boyun eğdik
kardeşlerimiz kuyulara attı köle olduk
lâkin efendiliği geçemedik
ah Yusuf
Yusuf'ca yaşayamadık gıpta ettik sadece sana,
anlamadık senide takıldık Züleyha'ya


Alıntı Yaparak Cevapla

Yusuf İle Züleyha'dan...

Eski 10-10-2012   #15
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yusuf İle Züleyha'dan...



Gömleğindi önce kana bulanan,
Gömleğindi yine arkadan yırtılan,
Yakub'un Gözünü açan da gömleğindi Yusuf
Gömleğin adı iffet,
Gömleğin adı izzet,
Gömleğin adı hikmet,
Giymek gerek
Yusuf olmak için giymek gerek,
Giymek için Yusuf olmak gerek
Onun gibi dürüst, saf ve temiz
En dipsiz kuyulara atılsan da,
Köle gibi satılsan da,
Dünya ya sultan olsan da,
Sahib çıkmak taşıdığın gömleğe
Çünkü inancın o senin, iffetin, izzetin
Yırtılacaksa gömleğin, arkadan yırtılmalı,
Belki kana da bulana bilir,
Kör olan gözleri açmasa bile,
Maneviyata muhtaç gönülleri açmalı
Ey müslüman gençlik,
Daha ne duruyorsun,
Yusuf olmak zor iş olsa da
Hep hedefin Yusuf olsun
Sen Hz Muhammed'in (sav) ümmeti
Ve biricik Yusuf'usun


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.