10-10-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadının Dört Mevsimi
KADININ DÖRT MEVSİMİ
Bir yere veya olaya aynı noktadan bakmak at gözlüğünü takmaktır Hayat bile bir noktaya takılıp kalmıyor Bebeklik, çocukluk, gençlik, olgunluk ve yaşlılık duraklarına uğruyor Esiri olduğumuz duyguların da birçok yönü var Dolayısı ile hayattaki rollerimiz ve görevlerimiz değişiyor
Çocukken bir çiçek gibi kollanır, korunuruz Seviliriz Büyürüz Hormonlar bizi etkilemeye başlar Bencilliğimiz artar
Hormonların kölesi olan gençler her şeyi nefsine feda edebilir Yumurtasını pişirmek için dünyayı ataşe verenler gibi… Gençler de egemen duygu şehvettir Fıtrat kendisini tamamlamak ister Fakat öyle bir hal olur ki; gençler çok pahalı, belki iğrenç tecrübeleri yaşarlar Bu ağır bedelin mağdurları çoğunlukla kızlar ve kadınlardır
Bayanları dört cihetten anlamaya çalışmalı, değerlendirmeli, bakmalı ve yorumlamalıdır
Birinci cihet: Kız evladı dönemi; bu dönemde ailenin en nazik bir çiçeğidir Evin sevinci, başların tacıdır Herkes onun için titrer, onu üzen her şey aileyi daha duyarlı hale iter Kötü emellerden korunması gereken bir emanet gibidir Sevgisi ailenin, bilhassa babanın gönlünde ılık bir rüzgâr gibi eser
İkinci cihet: Eş olarak yaşadığı dönemdir Evlilik; kalbe mukabil bir kalbin beraberliği, duyguların terbiye edildiği dönemdir Eşler birbirinin tamamlayıcısıdır ( Kıyamete kadar gelecek neslin temel taşlarıdır Meydana getirdikleri nesil ağacından kim bilir kaç tane evliya, süleha, şehit, abid ve zahitler meydana gelecek Böyle bir nesil, imanı billah, marifetullah, muhabbetullah ve lezzeti ruhaniye sahibi çiçekler açacak Biyolojik, fizyolojik ve sosyolojik bir ihtiyacın yerine getirilmesi esnasında ne kadar ulvi bir gayeye hizmet ettiği düşünülsün Aynı zamanda o açan çiçekler ahirette belki bir an önce cenneti Rahmana kavuşma vesilesi olacağı da düşünülsün Hem hayırlı evlatlar yetiştiren imanlı aileler için ahirette sigortadır ) Eşlerin karşı cinse duyduğu hislerin olgunlaşma dönemidir Sadece şehevi arzularla yaklaştığı dönem artık geride kalmıştır Hele annesi, kızı, hanımı ile bir arda yaşadığı dönem ki; yaratıcının karşı cinsi niçin yarattığını anlar Bir dönem takınmış olduğu at gözlüğünü atar
Üçüncü cihet: Analık dönemidir Evlat için ana her şeydir Evladın eli, ayağı, gözü, kulağı, kalbi, ruhudur Canımız için canını fedaya hazır, karşılık beklemeyen bir varlıktır Bizim saadetimiz onun saadetidir Evlat için ağlarsa ana ağlar, gerisi yalan ağlar Baha biçilmez bir varlıktır
Dördüncü cihet: Başkaların gözündeki dönemdir Başkaları ‘’Her kadının kucağında bir şeytan oturur’’ hadisinin gerçeğini yaşar Belki tahrik olur Hele hormonal sarhoşluğun arttığı dönem ise, iki taraf ateş almaya hazırdır Meşru çıkış yolu yoksa gayrı meşru arayışlar devreye girer İşte bu sapık gidişata dur demenin tek çaresi Allah’ın emri üzere evliliktir Evlilik başlı başına mukaddes bir vazifedir Hem ibadettir
Hormonların kölesi yerine, efendisi olabilmesi için gençlerin bir an evvel eş olmaları gerekiyor Şehvetin kölesi bir genç, baba olduğunda; her şeyi nefsine feda eden değil, insanlık şerefini eda eden mükemmel bir insan olabilir Kızına özel bir sevgisi, annesine özel bir hürmeti ve bağıyla, eşine huzur bulduğu bir gönül açısıyla bakar, mutlu olur Duygu taşları yerine oturur
|
|
|