Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
aile, doğum, kontrolü, kürtaj, planlaması

Doğum Kontrolü, Kürtaj Ve Aile Planlaması

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Doğum Kontrolü, Kürtaj Ve Aile Planlaması



Doğum Kontrolü, Kürtaj ve Aile PlanlamasıEsma bin Yezîd (ranha) Rasullah'tan şu rivayeti yapmıştır:
"Canımı elinde tutana yemin ederim ki, emziren kadının hamilekalması (süt emen çocuğa öyle bir zarar verir ki, çocuk) at sırtında (koşturan ergin erkek olacak yaşa gelse yine) onu tutar yere atar" (İbni Mace: 1/648 Ebu Davud: 5/9 Ahmed b Hanbel, Müsned) Yani çocuk ergenlik çağına gelse bile, süt emerken annesinin tekrar hamile kalmasıyla anne sütünün kalitesinde değişme ve zayıflama olduğundan kalitesi düşük sütü emen çocuğun sıhhati de etkilendiğinden Peygamberimiz (sav) kadının süt emzirme döneminde tekrar hamile kalmamasını tavsiye etmektedir İki çocuk arasında en az iki yıl (süt emzirme müddetince) ara vermek, hem annenin sağlığı, hem de çocukların sağlığı açısından faydalıdır Modern tıbda bunu tavsiye etmektedir
Çocuk doğurma, emzirme ve doğan çocuğu büyütüp, eğitim ve terbiyesiyle uğraşması kadının asli görevidir Bütün bunları yapmak için kadının beden ve ruh sağlığı yerinde olmalıdır Kadının beden ve ruh sağlığını dikkate almaksızın İslam'da doğum kontrolü yoktur diyerek ve kadını ihmal eder tutum içerisinde bulunarak çok sayıda çocuk sahibi olmak taktir edilecek durum değildir Önemli olan salt sayı çokluğu değil ümmet olma şuuruna sahip sayı çokluğudur Bu şuuru çocuğa verecek olan da sağlıklı, bilgili, İslami terbiyeye sahip annelerdir
Kadının hakiki görevi Allah'a kulluk, zevcelik (eşlik), çocuk doğumu ve eğitimidir Diğer işlerde ise kadına yardımcı olunmalı, yükü paylaşılmalıdır
Gebelikten Korunma Yolları:
AZİL, cinsel ilişkide erkeğin menisini dışarı boşaltması demektir
Peygamber Efendimiz (sav) bazı hadisleriyle "azil" yapılmasına izin vermiştir (Ebu Davud, Nikah: 48 Nesai, Nikah: 55)[size="2"> Ancak Peygamberimiz "](Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Celal Yıldırım, Konya, Uysal Y C4S73 vd)[/size]
Kürtaj deyimi aslında bir kemik çıbanını, bir yere yapışık bulunan maddeleri kazımaya denir Bu terim konuşma dilinde, daha çok döl yatağının (ana rahminin) içini kazıyarak cenini (organları ile belirmiş çocuğu) almak anlamında kullanılır
Hekimlikte de bu işe "Kürtaj" denilmekle birlikte, dölyatağı içindeki mikropların, poliplerin, bir doğum ya da düşük sonunda kalan parçaların artıklarının temizlenmesi de aynı adla anılır
Ana rahminde şekillenmeye başlayan ceninin kürtajla alınması üzerinde çok şeyler yazılmış ve söylenmiştir Biz bunun tıbbi yönden sakıncalarını veya bazı iddialara göre yararlarını anlatacak değiliz Bizi ilgilendiren husus, cenin ana rahminde teşekkül ettikten sonra zaruri bir hal bulunmadığı halde onu kürtajla almak ve aldırmak caiz midir? Müctehid imamların bu konudaki ictihad ve tesbitleri nelerdir?
Birçok meselelerde olduğu gibi, kürtaj konusunda da imamların nüans farkıyla da olsa görüşleri farklıdır:
a) Hanefi imamlarına göre, ana rahminde teşekkül eden çocuğu -zaruri bir hal olmadığı halde- kürtajla aldırmak bir cinayettir Ancak bu cinayet bir yüzüyle cana kıymaktır, diğer yüzüyle annenin bir parçasına dokunmaktır
b) Maliki, Şafii ve Hanbeli imamlarına göre: Kürtaj iki cinse karşı işlenen bir cinayettir Çünkü burada ceninin hayatına bir tecavüz sözkonusudur
Kürtajla İlgili Ayetlere Gelince:
Bilindiği gibi, kürtaj bir bakıma bir canı yoketmek demek olduğundan cinayet sayılmıştır Kur'an'da üç yerde genel manada bundan bahsedilir Genel manadan kastımız, mutlak anlamda çocuğu öldürmektir Bu, ana rahmindeki cenini düşürmek manasına geldiği gibi, doğan çocuğu öldürme manasına da gelmektedir
"De ki (Ey Allah'a karşı yalan uyduranlar!) Gelin de Allah'ın size neleri haram kıldığını okuyup (haber vereyim): Hiç bir şeyi O'na ortak koşmayın; ana-babanıza iyilikte bulunun Yoksulluk endişesiyle çocuklarınızı öldürmeyin; -sizin de onların da rızkınızı biz veririr- hayasızlığın açığına da gizlisine de yaklaşmayın; Allah'ın haram kıldığı canı -haksız yere- öldürmeyin" (Kur'an-l Kerim, En'am: 151)
Kur'an burada "öldürmeyin!" tabirine esneklik katmış, çağın özelliklerine göre, hüküm çıkarılmasını kolaylaştırmış Yani usul ilmine göre, ayet mücmel bırakılmıştır Açıklaması hadislerle, yoksa ictihad yollarıyla yerine getirilir
Burada şu üç husus ayetin kapsamına girer:
1- Ana rahmindeki çocuğu kürtaj ve benzeri bir fiille düşürmek veya almak,
2- Doğan bir çocuğu bilerek öldürmek,
3- Çocuğu eğitimsiz bırakıp onu ruhen öldürmek
Birinci ve ikinci şekil, cinayet sayılır Birincisinin cezasını ve haram kılındığını yukarıda açıklamıştık İkincisi ise bilerek öldürüldüğü taktirde tam bir cinayet sayılır ki kısas gerekir Üçüncüsü ise, büyük günahlardan biridir
Çocukların öldürülmemesi hakkındaki ayette iki ayrı anlatım biçimi yer almıştı: En'am Suresinde "Sizin de onların da rızkınız) biz veririz" buyuruluyorken, İsra Suresinde: "Onları da, sizi de biz rızıklandırınz" buyurulmuştur Kelime konumundaki değişiklik tekrar değişik hükümler getirmiştir: Birinci şekilde küçük çocuklarınızı -fakirlik korkusuyla- öldürmeyin, çünkü sizin ve sizinle birlikte onların rızkını biz veririz, buyurarak küçük yavrular size verdiğimiz rızıkla rahatlıkla geçinebilirler O nedenle endişeye mahal olmadığı hatırlatılıyor İkinci şekilde ise, baba ile ana'nın rızıklanmakta bir gün gelir de büyüyen çocuklarına tabii olacakları, ihtiyaçların karşılıklı yardımla gerçekleşeceği belirtiliyor Büyüyüp hayata atılan çocuklar iş sahibi olduklarında kendileri için hazırlayacakları rızıkla pek ala fakir düşen ana-babalarını da geçindirebilirler Bu fazla bir masraf ve külfeti gerektirmez
"Çocuklarınızı fakirlik endişesiyle öldürmeyin Biz onları da sizi de rızıklandırırız Şüphesiz ki onları öldürmek büyük bir suçtur" (Kur'an-ı Kerim, İsra: 31)
Kur'an bu ayetle de kürtajı yasaklıyor Cenin ana rahminde oluştuktan sonra artık ona dokunulmaz Annenin hayatı sözkonusu olup, uzman dürüstlüğüne güvenilir tabibler tarafından herhalde çocuğun alınması gerektiği belirtilirse, o taktirde cevaz verilebilir
Kadına ilaç vererek veya döverek veya rahime bir şey salarak ya da korkutarak çocuğunun düşmesine yol açmak veya kürtajla almak cinayet kabul edilir Çocuk, kadının kendi fiiliyle düşürülse yine hüküm değişmez
"Kıyamet günü kız çocuğuna hangi suçtan dolayı öldürüldüğü sorulduğu zaman" ( Kur'an-ı Kerim, Tekvir: 8)
Bu ayetle, diri diri öldürülen kız çocuklarının hakkının kıyamet günü ortaya çıkarılacağı ve gereken kısaslama yapılarak ilahi adaletin tecelli edeceği açıklanıyor Buradaki kısaslamadan maksat, cinayeti işleyene, suçuna uygun cezanın verilmesidir
Kürtajla İlgili Hadisler:
İbn-i Me'sud (ra) Peygamber (sav) Efendimize soruyor:
- "Hangi günah daha büyüktür? Allah Rasülü cevap veriyor
- Seni yarattığı halde Allah'a denk, ortak ve benzer koşman
- Ondan sonra?
- Seninle beraber oturup (hazırlanan yemekleri) yer korkusuyla çocuğunu öldürmen
- Ondan sonra?
- Komşunun karısıyla zina etmen" (Buhari Müslim)
Çocuk Düşürmek İçin Rahmi Kurcalamanın Sakıncaları:
Rahmi bilhassa gebe iken karıştırmak çok tehlikelidir Bu hal bazen çocuğu sarsar, öldürür, düşmesine sebep olur Hem de çok defa çocuktan önce annesini mezara götürür
Rahim gebelikte incelir Rahmin yanıbaşında büyük kan damarları olmakla ya bunlar zedelenir büyük kan boşanmasıyla kadın ölür veya rahmin az çok zedelenmesiyle üstünü kaplayan zar iltihaplanır, karına mikroplar ve pislik bulaşır Bu gibi vak'alarda kan zehirlenerek de kadın ölebilir Bu sebeple çocuk düşürmek için rahmi her ne suretle olursa olsun karıştırmaktan şiddetle sakınmalıdır Bu tehlikeler yalnız bu işi bilmeyenlerin elinde değil, ebe ve hatta mütehassıs hekimlerin elinde bile (lüzumlu, sıhhi sebeplere dayalı çocuk düşürmelerde bile) kürtaj yapılırken pekala başa gelebilir
Rasülüllahın (sav) Kadınlarla Çocuklarını Öldürmemeleri İçin Yaptığı Anlaşma
Hz Peygamber (sav) yeni müslüman olan kadınlarla bey'at eder, onlardan söz alırdı Bu kadınların uymaya söz verdikleri hususlardan biri de "evlatlarını öldürmemeleri" mealindeki ayetin tefsirinde, İbni Kesir, çocuk düşürmenin de evlat öldürmeye dahil olduğunu kaydeder (Kur'an-ı Kerim, el-Mümtehine:12)
Kadınlardan Habil kızı Azze şöyle der:
"Rasulüllah (sav) ile yaptığım antlaşmada o, bana: "Gizli ve açık bir şekilde çocuğunu öldürmeyeceksin" diye şart koştu Açık olan çocuk düşürmenin ne demek olduğunu bilirim (Cahiliyet çağında olduğu gibi) Gizlice çocuk öldürmeye gelince ben onu Rasulüllaha sormadım O da kendiliğinden söylemedi Öyle kanaat getirdim ki o, çocuk düşürmektir Allah'a yemin ederim ki hayatım boyunca asla çocuk düşürmeyeceğim!
İslamî açıdan doğum kontrolü ile ilgili görüşler kısaca böyledir Şimdi ise doğum kontrolü yöntemlerini ayrı ayrı inceleyelim
AİLE PLANLAMASI
Uluslararası çalışmalar, doğumlar arasında iki yıl veya daha fazla ara bırakılmasının uygun olduğunu belirlemiştir İslamî kurallarda da bebeğin süt emme müddeti iki yıl olduğuna göre, bu iki yıldan sonraki kalınacak hamilelikle beraber iki doğum arasının 3 yıl olması daha uygundur Zira bir anne aralıksız olarak çocuk doğurursa, zayıf düşer Sütü daha az olur ve doğurduğu çocukların sağlığıyla ve en önemlisi eğitimiyle yeteri kadar ilgilenemez
Gebelik Rahmin içine düşen bir tohum sayesinde yeni bir canın yaratılması Evet, tam mucize
Fakat kadınların en büyük sorunlarından birisi de işte budur Gebe kalmak Çocuk isteyen aileler için gebe kalmak korkusu yoktur
Çocuk yapmak istemeyen pek çok kadın, gebe kalma korkusu yüzünden sevişmeden gereğince zevk alamaz, cinsel birleşimlerden de Sanırım, kadının en büyük sorunu da diyebiliriz buna Bu nedenle doğum kontrol metodlarından bütün dünyada yaygın olarak kullanılanlardan söz edeceğiz
Bugün de istenmeyen gebelikler karşısında ailelerin, kadınların sorunları değişmiş değildir Kadınlar İstenmeyen bir gebelikten kurtulmak için gizli tedbirlere başvurmaktadırlar, bu şüphesiz daha sakıncalıdır
Dört, beş ve daha fazla çocuklu ailelerde, özellikle geçim düzeyi yeterli olmayanlarda beslenme yetersizlikleri nedeniyle hastalık ve çocuk ölümleri daha fazla olmaktadır
Çocuğun ruhsal ve toplumsal gelişimi için, anne sevgi ve şefkatinin zorunlu olduğu artık klinik kanıtlarla tesbit edilmiştir Anne bakımı ve sevgisinden yoksun kalma, çocuğun ruh sağlığı ve gelişmesi bakımından kötü sonuçlar doğurur
Gebeliğin Önlenmesi Ve Cinsel Sorunlar:
İstenmeyen gebeliğin önlenememesi, çok sayıda gebelik, kadının evlenmesinden itibaren gebeliklerin birbirini kovalaması, aile içinde cinsel sorunlara yol açmaktadır
Geleneksel toplumsal kalıplar içinde ülkemizde gebelik veya gebeliğin Önlenmesi sorunu adeta sadece kadının sorunu durumundadır Arka arkaya gelen gebelikler, parasal sorunların da eklenmesi ile aile içinde huzursuzluk ve geçimsizlik kaynağı olmakta, bu da evliliğin temel direklerinden olan cinsel uyumu bozacak şekilde etkilemektedir Bir takım cinsel soğukluklar, doyumsuzluklar doğurmakta, toplumun temelini oluşturan aile mutsuz bir birim durumuna dönüşmektedir
Cinsel doyuma ulaşamayan insanlar, toplumsal yaşantı içinde de mutsuz oluşları, bazı komplekslere kapılmaları nedeniyle, çevresiyle uyuşamayan, sorunlar çıkaran, sorunlu kimseler olarak ortaya çıkmaktadır Günlük yaşantımızda bu tür sağlıklı olmayan kişilere pek sık rastlamaktayız Cinsellik ve gebelik, fizyolojik ve biyolojik olarak içiçedir Birbirinden ayırmak gerçekte imkansızdır Eşler arasında pek çok gerçek konuşulamamakta, bilgisizlik veya gereksiz utanma duyguları içinde sorunlar kendi akışına bırakılmakta, gebeliği önleyici yöntemlerin iyi bilinmemesi veya uygulanmaması, istenmeyen gebeliklere yol açmaktadır Bu durum cinsel sorunları beraberinde getirmekte ve bunun dışında diğer taraftan onbinlerce kadın yasal olmayan çocuk düşürme veya aldırma girişimi ile karşı karşıya kalmakta, sağlığı ile oynamaktadır
Ülkemizde yüzbinlerce kadın kürtaja başvurmakta veya kendi düşük yapmaya çalışmakta, bu girişimlerde gerekli tıbbi önlemler alınmadığından ve üstelik pek çoğu gereği gibi yapılmadığından, yılda 15-20 bin ölüm olayı görülmektedir
İLAÇ VE GEREÇ KULLANILMAYAN YÖNTEMLER
1) Geri Çekme:
Bu yöntem hiçbir masrafı gerektirmez, ilaç gereç gibi herhangi bir araca ve hazırlığa gereksinme göstermez
Erkeğin menisi akacağı zaman erkek, cinsel organını kadın cinsel organından dışarı çıkarır Böylece erkek tohum hücrelerinin kadının dölyoluna akması ve onun yumurta hücresi ile birleşerek gebelik meydana gelmesi önlenmiş olur Geri çekme ya da dışarda boşalma yöntemiyle doğum kontrolü uygulanması, erkeğin tam boşalacağı anda penisini dölyolundan çekmesi ve dölyoluna ya da dölyolu yakınlarına meni bulaşmaması ilkesine dayalıdır Böyle bir boşalmadan sonra dikkat edilmesi gereken şey, temizliğe önem vermektir Bu yöntem, yüzyıllardan beri dünyanın her yerinde kullanılmakta, bazı yazarlara göre belki de insanların bildiği en eski gebeliği önleyici yöntemdir Bu nedenle bu yönteme çeşitli adlar verilmiştir; geri çekme, çekilme, dikkatli olma, kesik cinsel birleşme gibi
Ancak Cinsel heyecanın dorukta olduğu noktada erkeğin geri çekilmesi, erkeği ruhi doyumsuzluklara iter Erkek, vajinada boşalmanın hazzından yoksun kalacağı için cinsel ve ruhsal mutsuzluk duyabilir Özellikle kadınlar gebe kalma korkusuyla cinsel doyuma pek ulaşamazlar
Cinsel birleşmeyi yarıda kesme yöntemine uzun süre başvuranlar, ruhsal hastalığa yakalanma tehlikesi ile karşı karşıyadır Çünkü birleşme, uyarılmanın en gergin bir anında kesilmektedir Ayrıca, erkeklerde olduğu kadar kadınlarda da doyum imkanı ortadan kalkmaktadır Çünkü heyecanın kendisi altüst oluyor ve eşlerin her ikisi de durma anı için "dikkat etmek" zorunda kalıyorlar Ayrıca hangi anda durulacağı bütünüyle belirsizdir Çünkü ya durmak için geç kalınmıştır ya da sperm kadının organı üzerine dıştan düşmüştür Bu durumda, hareketli spermler içeriye ulaşabilirler
Kadın ve erkeğin, çekinmeden serbestçe tam bir doyuma ulaşamayacağı bu metod, gebeliği önlemek için modern anlamda ideal bir yöntem olarak kabul edilmemektedir
2) Tehlikesiz Günler:
Bu yöntemin esasını, yumurtanın yumurtalıktan atıldığı günlerde, "cinsel birleşmeden kaçınma" prensibi teşkil eder
Kadının iki aybaşı kanamasının, yani iki adet ortasına rastlayan bir günde, yumurta hücresi yumurtalıktan atılarak, yumurta kanalına geçer İşte bunlar tehlikeli günlerdir Tehlikesiz günlerin belirlenmesi ise takvim ve vücut ısısı yöntemleri ile yapılır
Bu yöntemlerin amacı, bu tehlikesiz olarak belirlenen günlerde başka hiçbir ilaç ve gereç kullanmadan cinsel birleşmede bulunmaktır Yumurtlama, 28 günde bir muntazam ve normal adet gören kadınlarda son adet kanamasının başladığı ilk günden hesaplandığında adetin 13-14 günü oluşmaktadır Kadının yumurta hücresi ve cinsel birleşme sonucu dölyolu ve dölyatağına gelen erkek tohum hücreleri eğer birleşmezlerse, diğer bir deyimle aşılanma olmazsa, kadının cinsel organlarında ancak kısa bir süre yaşayabilirler Genellikle kabul edildiğine göre, kadının yumurtası yumurtalıktan çıktıktan sonra aşılanmadan 24-48 saat yaşar, erkeğin tohum hücresi ise yumurta kanalında iki üç gün yaşar Buna göre her iki adetin ortasındaki yedi gün tehlikelidir, diğer günler ise tehlikesiz olarak kabul edilir
Ancak bazen kadının yumurta hücresinin yumurtalıkta olgunlaşmasının süratli olması veya gecikmesi sonucu yumurtlama beklenilen zamandan birkaç gün önce veya sonra olduğu seyrek de olsa görülebilir Bundan başka çeşitli nedenlerle adetlerde ve dolayısıyla yumurtlama gününde kayma olabilir Örneğin beklenmedik üzüntüler, ruhsal sıkıntılar ve hastalıklar böyle bir geç veya erken yumurtlamaya neden olabilirler Bazı araştırıcılara göre, çok seyrek olarak, özellikle uzun süre cinsel birleşmede bulunmamış veya cinsel birleşme sırasında ileri derecede heyecan duyan kadınlarda bazen tehlikesiz olarak kabul edilen günlerde ikinci bir yumurtlama oluşabilmektedir
Bunlardan başka değinilecek diğer önemli nokta, doğum ve emzirme devresinden sonra birkaç ay adet ve yumurtlama mekanizmasının düzenli olmayacağıdır
Tehlikesiz Günler: Takvim Yöntemi:
Bu yöntemi uygulayacak kadın bir yıllık aybaşı takvimini tutar, en uzun ve en kısa adet arasını belirler En kısa adet arasından 18, en uzun adet arasından 11 gün çıkarılarak, gebeliğin en büyük ihtimalle oluşabileceği zaman belirlenir
Bir örnek: Bir kadının bir yıl boyunca tuttuğu aybaşı takviminde en uzun adet arası 33 gün, en kısa adet arası 25 gün olsun,
33-11 =22
25-18=7
Bu sonuçlara göre kadının adet gördüğü gün 1 kabul edilerek, 7'ci adet günü ile 22'nci adet günleri arasındaki günler kadının gebe kalma tehlikesi olan günlerdir Kadının bu günlerde gebe kalma ihtimali çok fazladır Bu günler arası herhangi bir yöntemle korunmak gerekir
Adetin 7'nci gününden önce ve 22'nci gününden sonra yapılacak cinsel birleşmede gebe kalma tehlikesi yoktur
Bir başka yöntem, kadının en az 8 ay süreyle adet görme takvimini çıkartarak bu takvimin kaçıncı gününde yumurtlama olduğunu belirlemektir Bu belirlemeden sonra adet dönemini beş günlük bir süre olarak hesaplayıp, adet başlangıcından önceki sekiz gün ile adet bitişinden sonraki sekiz gün arasında kalan üçüncü bir sekiz günün döllenme günleri olduğunu kabullenmek ve bu sekiz günlük süre içinde cinsel ilişkiden kaçınmak ya da çok kesin önlemler alarak ilişkide bulunmak gerekir
İLAÇ VE GEREÇLERİN KULLANILDIĞI YÖNTEMLER
1) Kaput (Prezervatif, Kondum, Kılıf):
Prezervatif, erkek tarafından kullanılan, bir eldiven parmağı şeklinde ince lastik veya plastikten yapılmış gebeliği önleyici bir gereçtir Kadının yumurtasını aşılayacak erkek tohum hücreleri, yani spermler bu kılıfın içinde kalarak, gebeliğin oluşmasını engeller Kaput erkek cinsiyet organına takılır ve spermler için uç kısmında biraz boşluk bırakılır Eğer kaputun dış yüzüne krem sürülürse, kayganlığı sağlanarak, cinsel birleşmenin daha rahat olması sağlanır Bu nedenle bugün kaputların çoğu kaygan bir madde ile hazırlanarak ambalajlanmıştır
Prezervatif penis sertleştikten sonra takılır Prezervatifin avantajları çabuk ve kolay kullanılabilmesi, oldukça güvenli olması ve vücuda herhangi bir etki yapmamasıdır Ancak kaput sert hareketlerden yırtılabilir veya dölyolundayken, kayarak çıkabilir Bu da gebeliğe neden olabilir Kaputun % 70 oranında güvenli bir yöntem olduğu kanıtlanmıştır
Son yıllarda dünyanın pek çok ülkesinde kullanımının yaygınlaştığını görüyoruz
Bazı kadın ve erkekler bu yöntemde bir çeşit yabancı bir his duyduklarından yakınırlar, bunlarda genellikle cinsel doyumsuzluk görülür Her iki taraf da kaputun doyumu azalttığını belirterek bu tür korunmaya rağbet etmez
Erken boşalma görülen erkeklerde ise, kamış başının duyarlılığını azalttığından, bu tür cinsel sorunları olanlara özellikle öneriliyor
Bazen kadında bir hastalık, akıntı veya bir parazit bulunabilir, bu durumlarda kaput kullanmak daha faydalıdır Çünkü hastalığın erkeğe geçmesini önler ve aynı zamanda hastalık geçinceye kadar uzun bir süre cinsel birleşmeyi ertelemek gerekmez
Ayrıca kaput kullanma, zührevi hastalıklardan ve AİDS'ten korunmak için en etkili önlemdir
Her prezvarvatifin sadece bir defa kullanılması ve kullanıldıktan sonra atılması gerekiyor Erkeklerde prostat büyümesine sebep olur
2) Dölyolu Diyaframı:
Diyafram, küçük kenarı ortasından daha kalın olan ince yuvarlak lastik bir kılıftır Dölyatağına girişi kapatacak şekilde dölyolunun içine yerleştirilir Bu şekilde spermin dölyatağına geçip yumurtayı döllemesine engel olur Diyaframı kullanmadan önce üzerine sperm öldürücü krem sürmelidir Çünkü spermler birkaç saat yaşarlar ve eğer diyaframın kenarına sperm öldürücü bir krem sürülmezse, diyafram ile dölyolu duvarı arasından geçerek dölyatağına ulaşırlar Diyaframın etki derecesi oldukça yüksektir Kullanımdan önce doktor kontrolünü gerektirmesi üstün bir yanıdır Genellikle korunmak için ilaç ve gereç kullanmak istemeyen ve prezervatife alışamayan çiftlere önerilir
Diyaframın çapı 65-80 milimetredir Hangi boydaki diyaframın kullanılması gerektiğini hekim, ebe veya aile planlamasında tecrübesi olan bir hemşire belirlemelidir Diyaframın yerleştirilmesi için, bu konuda tecrübe sahibi olmak gerekir Uygun büyüklük belirlendikten sonra, bunun nasıl takılacağı doktor tarafından açıklanmalıdır Kadın bunu bir kere öğrendi mi, artık evde kendi kendine takabilecektir Bu gereç kalın ve kaba görülebilir, fakat kadın bunu yerleştirdikten sonra hiç bir şey duymayacaktır Ayrıca sadece dölyatağı ağzını kapladığı için cinsel doyumu azaltmaz Cinsel birleşmeden birkaç saat önce konulabildiğinde, ruhsal tepkilere kaputtan daha az yol açar Cinsel birleşmeden en az altı saat sonra çıkartılmalıdır
3) Gebeliğin Önlenmesinde Kimyasal Yöntemler:
Dölyolu köpük tabletleri, vücut ısısında erirler Tabletin cinsel birleşmeden 10 dakika önce dölyoluna konması gerekir İlacın dölyolunda erimesi 10 dakika kadar sürer, bu nedenle ilacın yerleştirilmesi ile cinsel birleşme arasında en az on dakika beklemelidir Köpük tabletlerinin 1 saat süre ile koruyacağı unutulmamalıdır Bu süre içerisinde koruyucu etkisinin devamını sağlamak amacıyla ayağa kalkılmalı ve sekiz saat içinde yıkanılmalıdır Bu nedenle çiftler her istediği birleşme duruşunu uygulayamaz
Dölyolu kremleri de, dölyolu köpük tabletleri gibi, dölyolu içine konan ve erkek tohum hücrelerini öldüren kremlerdir Krem, cinsel birleşmeden az önce özel şırıngası ile yatarken dölyolu içine boşaltılır Her ilişkiden önce kullanılır ve 8 saat geçmeden yıkanılmaz ve ayağa kalkılmaz Her cinsel birleşmeden ve ayağa kalkıştan sonra kremi tekrar koymak gerekir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.