Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
asim, besiktasli, sair

Besiktasli Sair Asim

Eski 10-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Besiktasli Sair Asim



Duman ve is nedeniyle, kedi dilini andıran yarımadaya güneş tam 2 saat geç doğuyordu Her top patlayışında zeytin ağaçlarına yuva yapmış kırlangıçlar fırlıyordu gökyüzüne Saroz körfezinden boğaza doğru esen tatlı bahar rüzgarı ayçiçeği tarlalarından aldığı mis kokuyla insan leşi ve barut kokusunu yarımadanın içlerine kadar girmesini engelliyordu Boğaz tarafında ve Saroz 'un bitiminde yedi milletten beşyüzbin can kendi hayatlarının değil, ulus tarihlerinin gözyaşlarıyla anımsanacağı bir boğazlaşma yaşıyorduYedi milletten kurulu metal iskeletli yabancılar hayatlarında ilk kez karşılaştıkları bir havayı koklarken,bir milletin yoksul çocukları onlara geçit vermemek için şan ve şereflerinden başka birde vatan sevdalarından yalnızca şehit oluyorlardıHicazda,Kafkasyada,Galiçyada ve buradaYaşanacak onca aşk,anı ve tad varken onları ölüme kaçıran yalnız şehit olma dürtüsü olamazdı herhalde

Boğaza bakan topçu tabyalarında İstanbullu iki genç ayrı siperlerde sıranın kendilerine gelmesini bekliyordu Çavuş tepenin yamacından seslendi" Şair Asım, Topçu Rıdvan" Eğilerek Şair Asım çıktı siperden ,onu Rıdvan takip ettiÇerkez Çavuş iri parmaklarıyla tuttukları tepenin ardını işaret etti"Gidin ayçiçeği sapı toplayın,odun bitti,karavana kaynamıyor" Çerkes çavuş ne olursa olsun tepenin ardındaki zeytin ağaçlarını kestirmiyordu Hem asırlık zeytin ağaçlarını kesmek, bu sıkıntıda bile olsa yakmak bu toprak için savaşanlara yakışmaz diyordu Haklıydı ama asıl nedeni çavuşun hicazdan kalma yarası ardına gizlediği yufka yüreğindeydiHicaz çöllerinde ağaçsızlık nedir biliyorduHicazda yalnız hurma yemekten vitaminsiz kalmaktan dökülen arka dişlerinin boş yerlerinde dolaştırdı diliniNinesinin kucağında masal dinlerken ocakta yanan zeytin dalları geldi aklına Zeytin ağacı ocağın hararetiyle birden bire yanmaz,önce odun kısmından gözyaşına benzer sıvı boşalır ve yavaş yavaş yanarBu yüzdendir ki çerkez çavuş zeytin ağacının yanmasına dayanamaz, yetim büyüdüğü çocukluğuna ağlayan ocaktaki zeytin ağaçları gelir aklına

Şair Asım ve Rıdvan tepenin ardına geçtilerBir sigara içimlik yoldan sonra ayçiçeği tarlasının içinde buldular kendileriniGüneş tepelerinde , boylarınca ayçiçeklerinin arasında iki adamın yürüyüşü sarı denizlerin dalgalanmasına benziyorduKurumuş gövdeli ayçiçeği aralarken futbol topu büyüklüğünde bir süs kabağına takıldı Rıdva'nın ayağıEğildi,kurumuş sapından söktüAsım'I çağırdı"Gel bakalım büyük futbolcu,göster maharetlerini bakalım" Şair Asım oyuncak bulmuş çocuklar gibi sevindiAkaretlerdeki Osmanağa konağında MAli Fetgeri'nin onlara verdiği ilk futbol topunu anımsadıDile kolay tam 3 yıl çaputlarla top oynamışlar,İngilizlerden aşırılan ilk toplarıyla futbol aşkları depreşmiştiHenüz kurulan Beşiktaş futbol takımında sağ iç oynuyordu,geleni geçeni yeniyorlar,İstanbul'da rakip tanımıyorlardıİstanbul dışında ilk turnuvaları olacaktı ki Çanakkaleye kendi isteğiyle askere yazılıp gelmişti "Sıkı dur lan Rıdvan" deyip asıldı topa, ama içi boş süs kabağı vurduğunun aksine yalpalayarak zeytinliklerin oraya kadar gittiRıdvan kahkayayı bastı," Ulan bide futbolcu diye geçinirsin kova Beşiktaşlı"Asım kabiliyetsizliğine değil de Beşiktaş'a kova demesine sinirlendiRıdvan'nın üstüne atladı ve ayçiçeği tarlasında iki can arkadaş yuvarlanmaya başladılarTepenin ardında süngü süngüye Anzaklarla boğuşan Mehmetçikler , ayçiçek tarlasında yuvarlanan MehmetçiklerÖlümde bu gençler için oyun kadar olağandı ve yaşamak kadar ölmekte anlamını yitirmişti zamandan soyutlanmış Gelibolu yarımadasında çarpışan genç insanlar için

"Yok oğlum kabak çok hafif ondan doğru dürüst gitmiyor"dedi Asım"Kolay" dedi Rıdvan ve tepe yerinden oyduğu boşluğa saplarını kopardıkları ayçiçekleri sokuşturduKabak ağırlaşmıştı ama vurdukları yer eziliyorduAsım potininin delik yerini kapatmak için sardığı çaputu çıkardı ve kabağa sardıZeytin ağaçlarından dökülen zeytin taneleriyle dikiş yeri izi çizdiler çaputun üstüneHarkulade bir futbol topu çıkmıştı ortayaTek sorun topa vurdukça , ayçiçeklerinden dökülen çekirdeklerin çıkardığı sestiZaten toprağı dahi titreten top seslerinin yanında bu ses duyulmuyordu bile

Ayçiçek saplarıyla kaynayan karavana ile bulamaçlarını yiyen askerler arasında Rıdvan ve Şair Asım'ın yaptıkları futbol topu konuşuluyorduKısa sürede takımlar bile kurulduBinbaşı ikna edildiNöbeti olanlar hariç akşam üstü maç yapılacaktıHerkes ertesi günü ancak bayram çocuklarının yaşayabileceği bir sevinçle beklemeye başladı

Öğlen vakti kaleler kuruldu,sahanın sınırları belirlendiRütbeliler ile erlerden kurulu iki takım ve onları seyreden yüzlerce kişi yaşadıkları acıları unutmuşlar,aylardır gülmeyen yüzleri nurlanmıştıRütbeliler ilk başta üstleri giyinik, erler çıplak oynayacaktı ama Şair Asım'ın giydiği siyah beyaz çubuklu BJK forması öylesine güzel gözüküyorduki kıyamadılar ve rütbeliler üstlerini çıkardılarŞair Asım mükemmel goller attı, maç berabere bittiErler komutanlarının ellerini öptülerŞair Asım'I çakır gözlü Selanikli paşa çağırdı yanınaAsım bu derin mavi gözlü adamın yanında eğilip ellerini öpmek istediAdam tuttu Asım'ı ve alnından öptü

Birliğe geri döndüklerinde cephe komutanı kimsenin beklemediği bir hüzünle karşıladı onlarıYarın sabahla beraber taaruz emri gelmiştiBu haber bile kazanılan moralle koymamıştı erataGece boyu Asım'ın attığı goller konuşuldu birlikte

Kuşluk vakti boy abdestleri alındı,topluca namaza durulduTaneli çavdar ekmeği ile çorba dağıtıldı herkeseÇakır gözlü paşa birliği karşısına aldı ve süngü tak emrini verdiHiç konuşmayacak gibiydi ama ağzından şu sözcükler bağırırcasına döküldü" Ben size savaşmayı değil , ölmeyi emrediyorum"

Siperlere girildi Salavatlar getiriliyordu hepbir ağızdanTitreyen parmaklardaki yüzükler mataralara vuruyordu,tıkır tıkırŞair Asım ve Rıdvan yanyana bekliyorlardıAsım birden doğrulduKütüklüğünü çıkardıRıdvan korktu,kaçıyor sandı Asım'ıAsım üstlüğünüde çıkardıRıdvan gülmeye başlamıştıAsım sanki maça gidiyor gibi siyah beyaz çubuklu BJK forması ile kalmıştıFormanın üzerine kütülük ve sırt çantasını bağladıTüfeğini çarpaz astı ve bal kabağından yaptıkları topu eline alarak beklemeye başladıRıdvanı bir gülme aldı,sarılıp helalleştiler

Hücum borusunun tiz sesi duyulduğunda ilk fırlayan Şair Asım olduBirkaç adımı hızlıca atıp elindeki topa öyle bir vurduki top olduğu yerden mermi gibi havaya yükseldiAsım'ın arkasından fırlyanlarla birlikte birkaç adım atamadan ciğerlerine mermiler dolan Mehmetçikler birkaç saniyede yere serildilerÇerkes çavuş,Rıdvan ve Asım en önde vurulmuşlardı ve Asım sırt üstü yığılmıştı toprağaKanlar süzülürken siyah beyaz formasından şehadet getirmeye çalıştı, ama olmadıAçık gözbebeklerine , aynı anda havada parçalanan futbol topundan arta kalan ayçekirdekleri dökülüyordu

Bugün Beşiktaş'ta Şair Asım sokağının adı , Çanakkale destanında şehit düşen Beşiktaş futbol takımının sağiç oyuncusu Şair Asım'dan gelmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.