| 
	|||||||
   ![]()  |  
	
| 
		 | 
	Konu Araçları | 
| atatürk, conkbayiri, savaslarinda, savunmasicanakkale | 
Atatürk Ve Conkbayiri Savunmasi(Canakkale Savaslarinda) | 
     
| 
	
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
 
Prof. Dr. Sinsi
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Atatürk Ve Conkbayiri Savunmasi(Canakkale Savaslarinda)![]() Conkbayırı’ndaki Yeni Zelanda Milli Anıtı'nın üzerindeki yazı ![]() Conkbayırı’nın doruğunda bulunan uzun bir sütunun üzerindeki bu sözler, onu oraya koyanların nereden geldiklerini belirtir: DÜNYANIN ÖBÜR UCUNDAN Bu Yeni Zelanda Milli Anıtı’dır ve sözlerin yazılmış olduğu, sütunun doğu yüzündeki manzara, Müttefiklerin Gelibolu’da savaşma nedenini ortaya koyar   Buradan, Çanakkale Boğaz ve Boğazn uzantılarının tamamı gözükmektedir  Bunun ötesinde, Asya’daki eski çağlardan kalma Anadolu, kilometrelerce bir uçtan öbürüne görülür  Müttefiklerden bir grup asker olan, Yeni Zelanda Keşif Kuvvetlerinden, Wellington Piyade Bölüğü de,  9 Ağustos 1915 şafağının ışığında, Boğaz’ı işte buradan gördü  Bunlardan biri, orada olmalarını kısaca şöyle açıkladı:Bazı arkadaşlar denizi ve denizle aramızda bulunan karayı gördü ve biz bu tepenin yarımadadaki zaferin veya yenilginin anahtarı olduğunu çok iyi anladık ![]() [Çavuş Daniel Curham, Wellington Piyade Bölüğü, Christopher Pugsley’nin Gallipoli, The New Zealand Story adlı kitabından alıntı   1998, sayfa 286]Gelibolu'nun Türk savunucuları da Conkbayırı’nın öneminden haberdardı   Ancak Türk komutanların birçoğu, bu yamacın altındaki denize bakan dik vadi ve yokuşların, büyük grup halindeki askerler için, Arıburnu’ndan Conkbayırı’na kadar uzanan Türk mevzilerinden görülüp, vurulabilecekleri için geçilmez olduğunu düşünmüşlerdi  Ancak bir komutan, Yarbay Mustafa Kemal, Müttefiklerin Arıburnu’ndan çıkıp, önemli tepeleri ele geçirmek için kullanacakları yolun bu yol olduğunu hissetti  Eğer bunu başarsaydılar, Türkler için bu seferin gidişatının ne olacağını kim bilebilirdi? Türklerin Çanakkale Boğazı boyunca olan arka iletişim hatları saldırıya açık kalacaktı ve Arıburnu’na inen yokuştaki Türk hattının tamamı, işgalciler tarafından yukarıdan görülebilecekti![]() ![]() Conkbayırı’ndaki Atatürk Anıtı’nın üzerindeki İngilizce yazı ![]() Mustafa Kemal, Conkbayırı’nın savunmasının daha güçlendirilmesini istedi, fakat bu gerçekleştirilmedi   O, Müttefiklerin buraya gece hücumu düzenleyebileceklerini hayalinden bile geçirmemişti  Gerçekten bu büyük gece hücmu, 6 Ağustos 1915 gecesi başlayan Ağustos Hücumu boyunca, Müttefiklerin Conkbayırı’nı ve yakınındaki Çimentepe’yi ele geçirme planlarının çekirdeğini oluşturuyordu  8 Ağustos günü, Wellington Bölüğünü Conkbayırı’na getiren bu atak Mustafa Kemal’i de Türk hattının yeni tehdit edilen bu bölümüne getirdi![]() ![]() Conkbayırı’ndaki Conkbayırı Mezarlığı’nın sol tarafındaki duvardan aşağıya Çanakkale Boğazı’na bakan manzara   Boğaz uzakta pus içindeConkbayırı ve etrafındaki muharebe iki gün (8 ve 9 Ağustos günleri) çok şiddetlendi   Her iki tarafta çok sayıda kayıp verdi ve ölüler, ölmek üzere olanlar ve yaralılar doruğun her iki tarafındaki yokuşlara saçılmıştı  Buradaki Türk komutanlar korku ve hatta panik içindeydiler  Tüm kuzey cephesinin başına getirilen Mustafa Kemal, bu iki günü, Suvla Koyu’nda geçirdi  Britanyalılar Suvla Koyu’na bir çıkarma daha yaptılar ve eğer kararlılıkla ilerlemeye devam etmiş olsalardı, yarımadayı baştan sona geçebilirlerdi  Mustafa Kemal Conkbayırı’ndan umutsuz haberler aldı:Bu alayın son komutanı öldürüldü   Subayların çoğu ölü ve yaralıdır  Ben üzerinde durduğum tepenin adını bile bilmiyorum  Hiç bir şey göremiyorum  Hiç bir şey bilmiyorum  Size yalvarıyorum, bu milletin hayrı için, bu araziyi ve bizi tanıyan birini gönderin![]() [İsmi belli olmayan bir Türk subayı   Robert Rhodes James’in Gallipoli adlı kitabından alıntı  Londra, 1999, sayfa 286]![]() Conkbayırı’ndaki Atatürk Anıtı ve Yeni Zelanda Milli Anıtı, Gelibolu ![]() Mustafa Kemal, Suvla’nın güvencede olduğunu hissedince, 9 Ağustos 1915 gecesi Conkbayırı’na doğru yola koyuldu   Ayrılırken bütün subayları uyuyor bulunca şu iğneleyici sözleri söyledi: “Allaha emanet bir muharebe ”Bir bölükten başka ihtiyat bölüğü yoktu ve bölgenin yerlisi olan komutan Ali Rıza, Yeni Zelanda ve Britanya kuvvetlerini Conkbayırı’ndan atmayı başaramamıştı  Kendisi de savaş meydanında geçirdiği uykusuz gecelerin sonucu yorgun ve bitkin olan Mustafa Kemal daha sonra şunları yazdı: “Tüm insanlar, tüm yaratıklar yorgunluk çeker  Fakat insanoğlu kendilerini dinlenmeden ayakta tutacak zihin gücüne sahiptir ” O, dinlenmeden şafakta Müttefik gemileri, topçuları ve makineli tüfekleri harekete geçmeden yapılacak bir hücumla Conkbayırı’nın tekrar ele geçirilebileceği kararına vardı  Arazinin doğru dürüst bir haritası yoktu ve Mustafa Kemal doruğun öbür tarafınındaki arazinin uçurum olup olmadığını bilmiyordu  Eğer bu plan başarısızlığa uğrarsa, Conkbayırı, Gelibolu seferiyle birlikte kaybedilebilirdi  Bu Türkiye için umutsuz bir andı ve aynı zamanda karar anıydı  Bölgenin yerlisi olan komutanlar , böyle pervasız bir hareketle herşeyi riske etmemesi için ona yalvardılar  O, komutanların söylediklerine saygı göstermesine rağmen başka bir çaresi olmadığını hissetti  Beklemek, avantajı düşmana verecekti ve o zaman zaten savaşta kaybedilecekti  Binlerce Türk askeri şimdi karanlıkta, Conkbayırı’nın aşağısında toplanmıştı  10 Ağustos 1915 günü saat sabahın 4 30’uydu  Mustafa Kemal şunları yazdı:Gecenin örtüsü kalkmıştı   Şimdi hücum zamanıydı ![]() ![]()   Hemen ileri atıldım ![]() ![]()   ‘Askerler! karşımızdaki düşmanı yeneceğimize şüphe yoktur  Fakat siz acele etmeyin  Evvela ben ileri gideyim  Siz, ben kırbacımla  işaret verdiğim zaman hepbirden ileri atılırsınız ’ Ondan sonra hücum safının önünde bir noktaya kadar gidildi  ve kırbacımı kaldırarak hücum işaretini verdim![]() [Mustafa Kemal   Robert Rhodes James’in Gallipoli adlı kitabından alıntı  Londra, 1999, sayfa 299]![]() Conkbayırı’ndaki Atatürk Anıtı, Gelibolu   Mustafa Kemal’in kırbacı arkasında açıkça gözükmekte  Anıtın önünde yerde duran beton toplar Mustafa Kemal’in şarapnelle yaralandığı noktayı gösterirTürkler, askerler, tüfekler ve süngülerden oluşan ve sürekli hareket eden bir yığın halinde, Conkbayırı doruğunun üzerinden hücuma geçtiler ve Müttefik hattını silip süpürdüler   Onlar  yokuşlardan aşağıya sel gibi akıp ve çiftlik diye bilinen yerde konuşlanan Britanya Tugayının tamamına ağır kayıplar verdirdiler (yaklaşık 3000 asker)  O zaman Yeni Zelanda makineli tüfekleri ateşe başladılar:çok şaşılacak bir manzara gördüm   Büyük bir yığın Türk tepeden aşağıya doğru geliyordu ![]() ![]()   Tüfeğimle bu yığına nişan aldım ve yapmam gereken tek şey tetiği çekmekti ve tabii onlar her bir tarafa düştüler![]() [Wellington Piyade Bölüğünden, Çavuş Daniel Curham   Christopher Pugsley’nin Gallipoli, The New Zealand Story adlı kitabından alıntı  Auckland, 1998, sayfa 309]hatları, savaş gemilerinin, topçuların ve Yeni Zelanda makineli tüfekçilerinin ölümcül ateşleriyle, Conkbayırı’ndan aşağıya inen yokuşun üstünde tutundular   Türkler bir daha yerlerinden oynatılamadıkları yüksekliğe geri çekildiler  Bir bakıma, o sabah bir saat içinde Gelibolu seferi Müttefikler için kaybedilmişti ve Mustafa Kemal ve onun yorgunluktan tükenmiş fakat muzaffer askerleri, Conkbayırı’nın yükseklerinde dimdik durdular![]() Yeni Zelanda Milli Anıtı Conkbayırı’ndaki tek anıt değildir   Buna bir kaç metre uzaklıkta Mustafa Kemal’in, Osmanlı Ordusunun subay üniformasında büyük bronz bir heykeli vardır  O, arkasında, o şafak vakti gerçekleşen olayı bilen herkese hatırlatan ve kaldırdığı zaman Conkbayırı’ndaki muazzam Türk hücumunu başlattığı kırbacını tutmaktadır  O gün olanlar yüzünden Mustafa Kemal’in burada anımsanıp ödüllendirilmesi hiç şaşırtıcı değildir  Her yıl 25 Nisan’da, Yeni Zelandalılar da Conkbayırı’ndaki anıtlarına gelip, milletlerinin Gelibolu’daki kayıplarını ve başarılarını anarlar  Yeni Zelanda törenininde ‘dünyanın öbür ucundan’ gelen bu kadın ve erkekler tarafından söylenen vakur sözler Conkbayırı’nın üzerine yayılırken, insan Mustafa Kemal’in buna tepkisinin ne olabileceğini merak ediyor  Şüphesiz, Yeni Zelandalıların, Türk insanının iyi niyetiyle, buraya barış içinde gelmiş olmalarına saygı duyardı  Ancak heykelin sessizce “geldiniz, gördünüz, ama biz yendik” dediğini duyuyoruz![]() KAYNAK: anzacsite  gov 
 | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| 
		 |