^Mercimeği Firina Vermek !!! ^ Ne Demek ?

**Prof. Dr. Sinsi** · 10-10-2012

Deyimin kullanıldığı söz gelişi;

Birbirlerini yeni gorup sevmeye baslamıs iki genc, bulusmaları sıklastırıp muhabbeti koyulastırdıkları zaman, etrafı unuturlar, ise bunlara, mercimegi fırına vermisler denir

Orta Anadolu nun pek cok sehir ve kasabasında mahalle fırınları vardır

Bu fırınları kadınlar calıstırırlar

Evlerde dort kulplu buyuk teknelerde hamurlar yogurulur, her evin nufusuna gore haftalık ekmek yapılırdı

Aksam olunca bu fırınlara evlerden comlekler, buyuk tencereler, guvecler ve benzeri kaplar icinde , keskek, iskembe, paca, nohutlu et, mercimekli et gibi, pismeleri uzun suren ve kuvvetli ates isteyen yiyecekler gonderilir, sabaha kadar guzelce piserdi

Sabahleyin herkes fırına kosar, aksamdan koydukları keskek veya etleri, mercimekleri alıp sofrasına getirirdi

Mahallenin birisinde genc bir kız, komsularından yakısıklı bir delikanlıya asık olur

Delikanlı da kıza tutulur

Fakat muhit kucuk, etraf dedikoducu oldugundan bir turlu bulusup rahat konusamazlar

Kızcagız sokaga cıkmaya bahane olsun diye, aksamuzeri olunca , fırına paca koyalım, mercimek koyalım, keskek koyalım diye annesine yalvarır

Anasının gonlunu edince, mercimek comlegini kaptıgı gibi aksamın alaca karanlıgında evden cıkar

Tenha bir kosede bekleyen oğlanla bulusur, hasret giderirmis

Yine bir aksam ustu, iki asık o kadar muhabbete dalmıslar ki, mercimek comlegini kızın omuzundan alan delikanlı, kızla beraber fırının kapısına kadar gelmis

Bu durumu goren icerdeki kadınlar gulusmusler ve ertesi gun de dedikodu almıs yurumus

Fatmanım, huuu

duydun mu ayol, Zeynep'le Hasan dun aksam ustu mercimegi birlikte fırına vermisler

10-10-2012	#1
Prof. Dr. Sinsi	^Mercimeği Firina Vermek !!! ^ Ne Demek ? Deyimin kullanıldığı söz gelişi; Birbirlerini yeni gorup sevmeye baslamıs iki genc, bulusmaları sıklastırıp muhabbeti koyulastırdıkları zaman, etrafı unuturlar, ise bunlara, mercimegi fırına vermisler denir Orta Anadolu nun pek cok sehir ve kasabasında mahalle fırınları vardır Bu fırınları kadınlar calıstırırlar Evlerde dort kulplu buyuk teknelerde hamurlar yogurulur, her evin nufusuna gore haftalık ekmek yapılırdı Aksam olunca bu fırınlara evlerden comlekler, buyuk tencereler, guvecler ve benzeri kaplar icinde , keskek, iskembe, paca, nohutlu et, mercimekli et gibi, pismeleri uzun suren ve kuvvetli ates isteyen yiyecekler gonderilir, sabaha kadar guzelce piserdi Sabahleyin herkes fırına kosar, aksamdan koydukları keskek veya etleri, mercimekleri alıp sofrasına getirirdi Mahallenin birisinde genc bir kız, komsularından yakısıklı bir delikanlıya asık olur Delikanlı da kıza tutulur Fakat muhit kucuk, etraf dedikoducu oldugundan bir turlu bulusup rahat konusamazlar Kızcagız sokaga cıkmaya bahane olsun diye, aksamuzeri olunca , fırına paca koyalım, mercimek koyalım, keskek koyalım diye annesine yalvarır Anasının gonlunu edince, mercimek comlegini kaptıgı gibi aksamın alaca karanlıgında evden cıkar Tenha bir kosede bekleyen oğlanla bulusur, hasret giderirmis Yine bir aksam ustu, iki asık o kadar muhabbete dalmıslar ki, mercimek comlegini kızın omuzundan alan delikanlı, kızla beraber fırının kapısına kadar gelmis Bu durumu goren icerdeki kadınlar gulusmusler ve ertesi gun de dedikodu almıs yurumus Fatmanım, huuu duydun mu ayol, Zeynep'le Hasan dun aksam ustu mercimegi birlikte fırına vermisler