![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüHalkbilimin çalışma konusu olan, halk kültürü kavramı; köy ve kent monografileri, halk mimarisi, halk ekonomisi, beslenme kültürü, geleneksel halk sanatları, giyim-kuşam süslenme, halk sağaltıcılığı (halk hekimliği, halk veterinerliği), halk botaniği, halk takvimi ve meteorolojisi, halk hukuku, geleneksel kurumlar, günlük yaşam, hayatın dönüm noktaları (doğum, çocukluk çağı uygulamaları, sünnet, askerlik, evlenme, ölüm vb ![]() ![]() •Gelenek, Görenek ve İnançlar •Bayramlar-Törenler-Kutlamalar •Halk Müziği •Halk Oyunları •Çocuk Oyunları ve Oyuncakları •Halk Sporları •Geleneksel Türk Tiyatrosu •Geleneksel El Sanatları •Geleneksel Giyim-Kuşam-Süslenme •Halk Resmi •Halk Mimarisi ve Yapı Ustalığı Endüstri Öncesi Dönemin (Tarım Çağı) kendisine has şartları içerisinde yaratılan ve 19 ![]() ![]() •Geleneksel Türk Mutfağı •Halk Edebiyatı |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk Kültürü•Doğum •Çocukluk Çağı •Sünnet •Askerlik •Evlenme •Ölüm Doğum Geleneksel Kültürümüzde Doğumun ve Çocuğun En Önemli Sembollerinden; “Tahta Beşik” Hayatın temel geçiş dönemlerinden ilki olan doğum, dünyanın her yerinde olduğu gibi Anadolu’da da mutlu bir olay olarak kabul edilmiştir ![]() ![]() Doğum; ailedeki birey sayısının, gücün ve dayanışmanın artması bakımından önem taşımaktadır ![]() ![]() ![]() Diğer bir boyutuyla incelendiğinde ise doğum, kadının saygınlığını artırdığı gibi, onun aile, akraba ve grup içerisindeki yerini de sağlamlaştırmaktadır ![]() ![]() Doğum ve hazırlık aşamalarına birtakım geçiş törenleri eşlik etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu’da doğumla ilgili uygulamalar; doğum öncesi, doğum sırası ve doğum sonrası aşamaları olmak üzere üç bölümden oluşur ![]() Çocukluk Çağı Doğumdan sonra çocuğun gelişimini izleyen onun anneyle babayla ve ailenin öteki üyeleriyle ve toplumsal çevresiyle ilişkilerini düzenleyen bir dizi inanç, kural, adet, tören ve uygulamalar vardır ![]() Çocuğun korunması, büyütülmesi, giderek bağlı bulunduğu grubun ya da kültürel ortamın benimsediği belli kalıplara, değer yargılarına kısaca modele uyması için birçok aşamadan geçmesi gerekmektedir ![]() ![]() Ad Verme: Bunların ilki çocuğa ad konulmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Geleneksel kesimde çocuğa ad konması genellikle dinsel nitelikli bir törenle olmaktadır ![]() ![]() Çocuğa ad koyma, sıradan bir iş olmadığı için bu iş küçük çapta da olsa kutlanarak ve kutsanarak yerine getirilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Halk arasındaçocuğa göbek adı koyma uygulamasına rastlanmaktadır ![]() ![]() ![]() Kişinin asıl adının dışında özellikle yakınları ve bağlı bulunduğu grubun üyeleri tarafından çocuğa “Takma ad” ya da “lakap” konulabilmektedir ![]() ![]() Süt Verme Modern tıp ve geleneksel kültür çocuğun en sağlıklı beslenme biçiminin anne sütüyle beslenme olduğu konusunda birleşmektedir ![]() ![]() Bu uygulamayla çocuğun ileriki yaşamında sabırlı olacağına inanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Diş Hediği Çocuğun biyolojik gelişiminin en önemli belirtilerinden birisi olan diş çıkarma genellikle bir törenle kutlanmaktadır ![]() ![]() Bu törende çocuğun dişlerinin sağlam ve düzgün olmasına yönelik de bir dizi geleneksel uygulama ve pratiklere de başvurulmaktadır ![]() ![]() ![]() Çocuğun Yürümesi Çocukluk çağının biyolojik aşamalarından çocuğun yürümesi ile ilgili olan dönemdir ![]() ![]() ![]() Çocuğun Tırnağının Kesilmesi Anadolu’da çocuğun tırnaklarının ilk olarak kesilmesiyle ilgili olarak yapılan uygulama ve pratikler de bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüSünnet Anadolu’da çocukla ilgili geleneksel törenlerin en önemlisi sünnettir ![]() ![]() ![]() Bu konudaki geleneksel kültür ve toplumsal beklentilerin ağırlığı oldukça güçlüdür ![]() Dolayısıyla belli nedenlerle sünnetleri gecikmiş delikanlılar bunun tedirginliğini yaşamaktadırlar ![]() ![]() ![]() Sünnet Çocuğunun Yaşı ve Sünnet Zamanı Sünnet çocuğunun yaşı ve töreninin mevsimi konusunda kesin bir kural yoktur ![]() ![]() Ancak son zamanlarda büyük kentlerde kimi anne babalar çocuklarını ilkokula başlamadan önce hastanede sünnet ettirmektedirler ![]() Sünnet toplumsal yapı içerisinde birçok işlevi üstlenmenin yanı sıra; görkemli bir sünnet töreniyle aile hem üyesi bulunduğu grup içerisindeki saygınlığını artırır hem de çocuğunun mürüvvetini görür ![]() ![]() Yoksul ya da öksüz çocukların sünnetini varlıklı kimseler veya akrabalar kendi çocuklarıyla birlikte yaptırmaktadırlar ![]() ![]() Sünnet zamanı ve mevsimi olarak ilkbahar, yaz ve sonbahar mevsimi seçilmektedir: Günümüzde özellikle kentlerde sünnet düğünü ya da töreni için Cumartesi ve Pazar günleri seçilmektedir ![]() ![]() Tören ya da Düğün Hazırlığı Aile, çocuklarının yaşı ve ekonomik durumuna göre çocuklarını sünnet ettireceği zamanı yaklaşık iki ay önceden belirleyerek hazırlıklara başlar ![]() ![]() ![]() ![]() Çocuğun Hazırlanması Çocuk törenden birkaç gün öncesinden hazırlanmaya başlanır ![]() ![]() ![]() Sünnet giysisi tören hazırlıklarının en önemli bölümünü oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() Sünnet çocukları sünnetten birkaç gün önce veya aynı gün ata, arabaya, otomobile bindirilerek dolaştırılmakta bu geziye mahallenin öteki çocukları da katılmaktadır böylece çocuğun sünnet edileceği, bu gezintiyle halka duyurulmaktadır ![]() Sünnet İşlemi ve Sünnetçi Sünnet işlemi cinsel organın uç kısmındaki derinin çepeçevre kesilmesinden ibarettir ![]() ![]() Kesme işleminden önce ve kesilme sırasında; “Allahu ekber Allahu ekber” denilerek tekbir getirilmekte, işlem bitiminde “oldu da bitti maşallah” şeklindeki çok bilinen tekerleme de söylenmektedir ![]() ![]() Geçmişte sünnetçiler genellikle mahalle aralarında dolaşarak çağrılan evlere giderler ve sünnet işlemini gerçekleştirirlerdi ![]() ![]() Hediye - Armağan Tören karakteri taşıyan bu önemli geçiş dönemi pratiği çeşitli hediyelerle süslenmektedir ![]() ![]() ![]() Kirvelik Kirvelik; yörelere göre "kirve","kivra","kivre" isimleriyle de tanımlanmaktadır ![]() ![]() ![]() Kirvelik kurumu aracılığıyla aileler hısımlık ve kalıcı bir dostluk ilişkisi kurarlar ![]() ![]() ![]() Kirvelik; - Var olan ilişkileri pekiştirmesi - Ailelerin sosyal ilişkiler ağını genişletmesi - Sosyal sigorta mekanizması görmesi - Farklı dil, din ve etnik gruplardaki aileleri birleştirmesi - Bir yöreye dışardan gelen kişilerin bu yöreye uyumunu kolaylaştırması gibi işlevleri üstleniyor olması bakımından önemli bir toplumsal kurumdur ![]() Kirvelik yoluyla kurulan ilişki hayat boyu devam eder ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüASKERLİK Toplumumuzda gelenekselleşmiş köklü bir geçmişe sahip olan askerlik kutsal bir görev olarak değerlendirilir ![]() ![]() ![]() ![]() Yurdumuzun her yöresinde yaygın olarak yapılan uygulamalardan biri, pusulası (askere çağrı mektubu) gelen gençlerin akrabaları ve arkadaşları tarafından sırayla yemeğe davet edilmesidir ![]() ![]() ![]() ![]() Silifke’nin Kırtıl Köyü’nde ise askere gidileceği günün akşamı, askere gidecek olanlar, kız ve erkek arkadaşlarını eve davet eder, geç saatlere kadar eğlenilir, mengi oynanır ![]() ![]() ![]() Seydişehir'de uğurlama töreninde kadınlar hazırladıkları çöreği üçe bölerler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eskişehir -Seyitgazi -Şükranlı Köyü’nde askere gidecek genç nişanlı ise nişanlı evinin odununu gitmeden önce zorluklara alışsın diye asker adayına kestirirler ![]() ![]() Silifke’nin -Kırtıl Köyü’nde asker terhis olduktan sonra kına alıp getirir ![]() ![]() ![]() Askerlikle ilgili konulardan birisini de askerde yoğun özlem ve hasret duygularıyla yazılan asker mektupları oluşturur ![]() ![]() Mektuplarda bütün akraba ve tanıdıklara selam söylenir ![]() ![]() Yürü mektubum yürü Haberini al da gel Bir iken iki olduk Üç olduk mu sor da gel Manide de görüldüğü gibi çocuğun olup olmadığı üstü kapalı olarak sorulur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüEvlenme Yaşamın temel dönüm noktalarından biri olan evlenme, hem kadın ve erkeğin yaşamını birleştirmesi açısından bireysel; hem de aile ve akrabalık bağlarının kurulması açısından toplumsal bir olgudur ![]() Özellikle küçük köy topluluklarında düğün, köyün tamamını içine alan bir faaliyet olması nedeniyle bir topluluk kutlaması niteliği kazanır ![]() ![]() Düğün Öncesi Görücülük, dünürcülük, kız isteme Söz kesme Şerbet Nişan Düğün okuntusu Çeyizin gitmesi ve sergilenmesi Gelin hamamı Düğün Kına gecesi Kız kınası Oğlan kınası Gelin alma Nikah Gerdek Gerdek ertesi Düğün Sonrası Evlilik kararının verilmesinden sonra yapılacak ilk iş damat adayı için eş seçimidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kız evine gidilerek kızın babasından istenmesine dünürlük, dünürlüğe gitme, elçiliğe gitme gibi isimler verilir ![]() ![]() Geleneksel kültürde kız evinin “naz evi” olması nedeniyle ilk istemede olumlu cevap verilmez ![]() ![]() Bu karar verildiğinde söz kesilmiş olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Her iki taraf da hazırlıklarını tamamladıktan sonra kız evinde daha çok kadınların katılımıyla nişan töreni yapılır ![]() ![]() Nişan töreni isteğe bağlı olarak yemekli de olabilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bundan sonra düğün aşaması gelmektedir ![]() ![]() ![]() Okuntuya, bir anlamda düğün davetiyesidir demek mümkündür ![]() ![]() ![]() ![]() Geçmişte, Anadolu’da düğünler genellikle üç gün sürmekteydi ![]() ![]() ![]() Düğünden bir gün önce kız evinde ve oğlan evinde yapılan törene kına gecesi denir ![]() ![]() Kına gecesinin yapılacağı gün erken bir saatte erkek evinin çatısına bayrak asılır ![]() ![]() ![]() ![]() Kına gecesinin olduğu gün ya da birkaç gün öncesinde gelinin çeyizleri kız evinden alınır, oğlan evine getirilerek gelinin odası hazırlanır ![]() ![]() Çeyiz kız evinden alınırken bir kişinin sandığın üstüne oturarak bahşiş istemesi oldukça yaygın olarak rastlanan geleneklerdendir ![]() ![]() Kına gecesinde kız evinde toplanan kadınlar bir süre eğlendikten sonra, acıklı türküler söyleyerek gelini ağlatmaya çalışırlar ![]() ![]() ![]() ![]() Genellikle kınanın yoğrulması, dağıtımı ve geline kına yakılması işlerinde “başı bütün” olarak adlandırılan, mutlu evlilik sürdüren bir kadının görevlendirilmesine dikkat edilir ![]() ![]() ![]() Kına gecesinin ertesi günü hem gelin alma günü hem de esas düğün günüdür ![]() ![]() ![]() ![]() Bunun için köylerde her zaman bütün düğünlerde görev alan, genellikle düğün yemeğini de hazırlayan aşçı kadınlar görevlendirilir ![]() ![]() ![]() Gelin ailesiyle vedalaştıktan sonra hayır dualarla, bazen ilahilerle bazen de davul-zurna eşliğinde eğlencelerle evden çıkarılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düğün olduğu akşam, erkek tarafında kalmış az sayıda misafire yemek verilir ve gelinle damadın imam nikâhı kıyılır ![]() ![]() ![]() ![]() Bu sırada gelinle damadın uyumlu bir biçimde birlikte olabilmelerini sağlamak amacıyla da birtakım dinsel-büyüsel işlemlere başvurulur ![]() ![]() ![]() Daha önceden kız tarafından o gece yenmek üzere özel olarak hazırlanmış ve gelinin sandığına konmuş olan yiyecekler ve başka şeylerin de bulunduğu yemek tepsisi odaya bırakılır ![]() ![]() ![]() Düğünün ertesi günü duvak günü, yüz açımı, baş bağlama gibi adlar altında birtakım eğlenceler düzenlenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#6 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüÖlüm Yürü bire yalan dünya Sana konan göçer bir gün İnsan bir ekine misal Seni eken biçer bir gün (Karac’oğlan) Toplumsal hayat, birçok alanda olduğu gibi ölüm olgusu karşısında da inanma, adet, töre, tören, ayin, kalıp davranış vb ![]() ![]() ![]() ![]() Meteorolojik olaylarla ilgili olanlar: Yıldız kayması, gök gürlemesi, poyraz vb ![]() Hayvanlarla ilgili olanlar: Köpek uluması, baykuş ötmesi, horozun vakitsiz ötmesi vb ![]() Rüyada görülenlerle ilgili olanlar: Rüyada, tabut, gelinlik, düğün-dernek, deve, ev yıkılması, diş düşmesi, soğan, biber vb ![]() Ev, araç-gereçlerle ilgili olanlar: Ayakkabının ters dönmesi, makasın ağzının açık kalması, evin tavanının gıcırdaması vb ![]() Cenazeyle ilgili kimi durumlar: Cenazenin vücudunun yumuşak olması, tabutun ağır olması vb ![]() Hastayla ilgili psikolojik ve fizyolojik değişiklikler: Hastanın renginin sararması, yiyip içmesinin kesilmesi ya da artması, bakışlarını bir noktada sabitlenmesi vb ![]() Ölüme yol açacağı düşünülen olaylar karşısında da kaçınma yoluna gidilirmiş ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ölüm sırasında kişinin rahat can vermesi sağlanmaya çalışılırmış ![]() ![]() Ölümün gerçekleşmesiyle birlikte cenaze genellikle öldüğü yerden, rahat döşeği olarak adlandırılan ve yere hazırlanan yatağa alınırmış ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ölenin öte dünyaya gönderilişine ilişkin ilk hazırlıklar cenazenin belli kurallar dâhilinde yıkanması ve kefenlenmesiyle başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İslam geleneğine göre kadın kefeni 5 (lifafe, izar, dir, hırka, himar), erkek kefeni 3 (lifafe, izar, gömlek) parçadan oluşurken, halk arasında buna eklemeler (kadınlarda sıtır bezi, elbise, pijama, önlük vb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kefenlenen cenaze en dışından kilim ya da battaniyeye sarılır ve tabut ya da sal içine konarak cenaze namazının kılınacağı yere götürülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cenaze namazı, cami avlusunda ya da mezarlıkta kılınır ![]() ![]() ![]() Cenaze namazının ardından defin işlemine geçilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mezarın üstü, toprak çöktükten sonra yapılır ki bu süre genelde 1 yıl sonradır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#7 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüBayramlar-Törenler-Kutlamalar •Mevsimlik Bayramlar •Milli Bayramlar Mevsimlik Bayramlar Mevsimlik Bayramlar Mevsimlik bayramların kutlama zamanları doğa, iklim ve ekoloji koşullarına bağlı olarak farklılık gösterebilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Genel Mevsimlik Bayramlar •Bahar Bayramları: Nevruz, Çiğdem, Betnem (gavur küfrü ya da kızıl yumurta), Hıdrellez ![]() •Yaz, Gündönümü Bayramları •Kış Yarısı, Yılbaşı Özel Mevsimlik Bayramlar •Çoban Bayramları Zinciri: Koç Katımı, Davar Yüzü veya Döl Bayramları •Ekinci, Meyveci, Bağcı Bayramları •Göç Bayramları •Hıdrellez Bayramı •Nevruz Bayramı Hıdrellez Bayramı Hıdrellez, bütün mevsimlik bayramlarımızdan biridir ![]() ![]() ![]() ![]() Halk arasında kullanılan takvime göre eskiden yıl ikiye ayrılmaktadır: 6 Mayıs’tan 8 Kasım’a kadar olan süre Hızır Günleri adıyla yaz mevsimini, 8 Kasım’dan 6 Mayıs’a kadar olan süre ise Kasım Günleri adıyla kış mevsimini oluşturmaktadır ![]() ![]() ![]() Bunlardan bazıları Hıdrellezin Mezopotamya ile Anadolu kültürlerine ait olduğu; bazıları ise İslamiyet öncesi Orta Asya Türk kültür ve inançlarına ait olduğu yolundadır ![]() ![]() ![]() ![]() Hızır, yaygın bir inanca göre, hayat suyu (ab-ı hayat) içerek ölmezliğe ulaşmış; zaman zaman özellikle baharda insanlar arasında dolaşarak zor durumda olanlara yardım eden, bolluk-bereket ve sağlık dağıtan, Allah katında ermiş bir ulu kişidir ![]() ![]() ![]() Hızır, zor durumda kalanların yardımına koşarak insanların dileklerini yerine getirir ![]()
Nevruz sözcüğü Farsça nev (yeni) ve ruz (gün) sözcüklerinin birleşmesinden meydana gelmiş olup yeni gün anlamına gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nevruziye adı verilen macunun kökeni, kimi araştırmacılar tarafından Persler dönemine kadar götürülebilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir torbaya doldurup evinin duvarına asar ve bu arada bir niyet tutar ![]() ![]() ![]() Nevruz günü ziyaretler esnasında çeşitli yemeklerden oluşan sofralar hazırlanır, oyunlar oynanır, eğlenceler düzenlenir, boyalı yumurtalar yenir ve büyük ateşler yakılır ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#8 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüHalk Müziği Geleneksel Halk Müziğimizin en önemli konularından çalgılardır ![]() ![]() Karadeniz Bölgesinde kullanılmakta olan kemençenin başka bölgelere taşınmamış olması, tarın Kars Yöresinde, meyin Doğu Anadolu’da, sipsinin Teke Yöresinde çalınmasına karşın, bir davul veya bağlamanın her bölgede kullanılması birer araştırma konusu olarak ortaya çıkmaktadır ![]() ![]() •Halk Çalgıları •Uzun Hava Biçimi Halk Müziği •Kırık Hava Biçimi Halk Müziği •Bölgelere Göre Türküler •Diğer Müzik Türleri Halk Oyunları •Türk Halk Oyunları-Türk Halk Oyunlarında Temel Figürler Temel Figürler iki guruba ayrılmaktadır: 1-Her oyunda veya ülkenin her yerinde oynanan oyunlarda görülen ortak figürler ![]() 2-Bölge özelliklerine göre, bölgelerde oynanan oyunlarda görülen ortak figürler ![]() Anadolunun hemen her yerinde oynanan oyunlarda görülen ortak figürler A) Çift sol çift sağ figürü B) Üçayak figürü C) Çökme figürü D) Dönme figürü E) Çapraz yürüme figürü F) Çaprazsız sekerek yürüme figürü G) El vurma figürü H) Topuk vurma figürü İ) Diz vurma figürü •Halk Oyunlarının Oynanma Geleneği, İnanış, Efsanesi, Öyküsü Oyun( dans) uygarlıklardan önce, insanın var olması ile oluşmuştur ![]() ![]() ![]() - Bölge özelliklerine göre, bölgelerde oynanan oyunlarda görülen ortak figürler ![]() - Üçleme - Halay sallanışı - Omuz sallama titretme - Atik - Kollu ve Kolsuz Yürüyüş - Ellerle yapılan figürler Oyunların şekillerine göre dağılım Halk oyunları genel olarak beş gurupta toplanmaktadır ![]() - Tek kişi tarafından oynanalar - İki kişi tarafından oynanalar - Üç kişi tarafından oynanalar - Dört kişi tarafından oynanalar - Guruplar tarafından yürüten oyunlar (Toplu olarak oynanalar) - Tutunma, halka biçiminde ya da dağınık bir düzende oynanan oyunlar - Kadınlar tarafından oynananlar - Erkekler tarafından oynananlar İnsanların kendi varlıklarına verdikleri değer yanında, tabiattaki tüm varlıklara karşı büyük bir yakınlık gösterdikleri içindir ki; tabiat, duygularının anlatılmasına yardım eden canlı motif olarak kullanılmaktan büyük zevk duymuşlardır ![]() ![]() Hayvan öğesi birçok yöremizde halkımız tarafından oyunlarımıza konu edilmiştir ![]() Ülkemizde halk oyunlarında kullanılan hayvan taklitlerinden bazıları Turna, at, kartal, deve, keklik, kedi, kurt, koç, ördek, teke, çekirge, serçe, ayı, bülbül, eşek, horoz, karga, koyun ve tavuk, güvercin, arı, kaz, kuzu ve manda, domuz, geyik, kirpi, tilki, ceylan, kaplumbağa vb ![]() Çalgısız Oynama Geleneği Geleneksel halk oyunlarımıza sayılamayacak kadar zengin araç malzeme olmuştur ![]() ![]() Kaşık: Kaşıkla oynanan oyunlar genellikle Ankara’dan itibaren Batı Bölgelerimize, İç Anadolu, Ege, Marmara ve Akdeniz Bölgelerinde geniş bir coğrafya içerinde yaygın bir şekilde görülmektedir ![]() ![]() ![]() Sopa: Sopa, değnek, çubuk gibi, ağaçtan elde edilen bir takım araçlarla oyunlar oynanmıştır ![]() Sopa ile oynan oyunlar genelde iki kişi tarafından oynanmaktadır ![]() ![]() Kılıç-Kalkan: Bu tür oyunlar güce, fiziğe ve dayanaklılığa bağlı olduğu kadar maharete ustalığa ve estetik güzelliğe bağlıdır ![]() ![]() ![]() Bıçak: Bu tür oyunlar genellikle iki erkek tarafından oynanmaktadır ![]() ![]() •Halk Oyunlarında Giyim, Kuşam, Süsleme Kadın Giyim Kuşamı Halk oyunlarını oynayan insanlar, erkekler ve kadınlar giysileri ile bütünlük arz ederler ![]() ![]() ![]() Kadın giysileri: ( Anadolu’da giyilen yörelere göre çeşitli şekillerde adlandırılmaktadır) Ayakkabı: Postal-Edik-Çarık, Çapula, Çetik, Yemeni, Çuala,Reşik Yelekler: Kırkdöğme, Libade, Kutoşke, Şatla, Delme Yelek, Bibade, Mehmer Gömlek: Bürümcük, Celahi, Çendil, Döşçelik, Güdük, Zıbın, Marama, Şatko, Yağlık Başlık: Çevre, Kıvrak, Festanoz, leçek, Canfes, Efe, Kofi, Kasnak Şalvar: Lapçin, Derpi, Şepik, Bağış Elbiseler: Sitare, Üç Etek, Zıbın, Saya, Bindallı, Kutik, Gane, Kras Erkek Giyim Kuşamı Erkek Giysileri; ( Anadolu’da giyilen yörelere göre çeşitli şekillerde adlandırılmaktadır) Ayakkabı: Uskar, Cimcime, Bodin, Körüklü Çizme, Sapuk, Çarık, Yemeni, Şalvar: Çakşır, Zıvga, Şal, Karadon, Dizlik, Külot Pantolon, Tepme Şalvar, Şal, Zıpka, Kuşak: Tozluk, Tosya Kuşağı, İşlik, İpek Kuşak, Alaca Kuşak, Çevre, Şal Başlıklar: Tepelik, Kofi, Papak, Külah, Takke, Kalpak, Dalıburuz, Poşu, Püsküllü Fes, Bere, Boncuklu Fes, Yelek-Gömlek: Camadan, Sako, İbade, Delme Yelek, Altınparmak, Zıbın, İçlik, Göynük, Çepken, Şepik, Cezayir Yeleği |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#9 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüÇocuk Oyunları ve Oyuncakları •Çocuk Oyunları Halk kültürünün konu başlıkları içerisinde değerlendirilen geleneksel çocuk oyunları, yer ve zamanı oynayanlara göre değişse de belli kuralları olan, ebe, eş, takım seçimi, sayışma, ödül ve ceza gibi kendisini bütünleyen öğelere yer veren, zaman zaman müzik ve araç gereçten yararlanılan, genellikle grupla gerçekleştirilen eylemlerdir ![]() •Ebe ve Eş Seçimi Uygulamaları Ebe, eş veya takım belirlenirken çeşitli uygulamalar yapılır ![]() ![]() ![]() Bunların dışında oynanacak oyunun türüne göre de ebe veya takım belirlenir ![]() ![]() ![]() •Ödül ve Cezalar Oyunların daha heyecanlı gerçekleşmesi için bazı oyunlarda ödül ve cezalar verilir ![]() ![]() Birçok yörede oynanan ve genel adıyla “gömmeli çelik” olarak bilinen ve her oyuncuya ait kuyuyu kazmaya dayalı oyunda, kuyusu en derin olan oyuncunun ayakları bu kuyuya gömülürken, “çelik-çomak” oyununda yenilen takım, yenen takımın oyuncularını sırtında taşır ![]() ![]() Oyunlardaki ödüllere baktığımızda bunların daha çok ütmeli oyunlarda olduğunu görürüz ![]() ![]() •Oyuna Çağırma ve Oyunu Bitirme Uygulamaları Oyun oynamak kadar oyuna çağırmak, oyunu başlatmak ve bitirmek de oyun gibi eğlenceli uygulamalardır ![]() ![]() ![]() Oyunu bitirme uygulamaları arasında, bir oyuncunun hızlı davranıp birine elini değerek “akşam ebesi” yapması, ya da “evli evine, köylü köyüne evi olmayan sıçan deliğine” denmesi bunlar arasında sayılabilir ![]() ![]() ![]() ![]() •Oyun Türleri Çocukların oynadığı çok sayıda oyun türü bulunmaktadır ![]() - Aşık Bilye Oyunları - Atlama- Sıçrama-Sekme Oyunları - Değnek Oyunları - Dilsiz-Şaşırtma-Şaka Oyunları - Dramatik Nitelikli Oyunlar - Ezgili Oyunlar - Koşma-Kovalamaca-Kapma Oyunları - Saklama-Saklanma Oyunları - Taş Oyunları - Top Oyunları •Sayışmalar- Tekerlemeler Oyuna davet ederken, ebe, eş veya takım seçerken, oyunu başlatırken veya sonlandırırken sayışma yapılmaktadır ![]() ![]() ![]() •Folklorik Oyuncaklar Folklorik oyuncaklar, genellikle tahta, bez, toprak, çeşitli bitkiler, meyve ve sebzeler ile teneke gibi doğal ve atık malzemeler kullanılarak, çoğunlukla belli bir üreticisi olmamasına karşın farklı yörelerde benzer tekniklerle üretilen objelerdir ![]() ![]() Folklorik oyuncaklar yapıldıkları malzemeye göre şöyle sınıflandırılabilirler: - Ahşap Oyuncaklar - Metal Oyuncaklar (teneke ve tel arabalar…) - Toprak Oyuncaklar - Taş Oyuncaklar - Bez ve Keçe Oyuncaklar - Bitkilerden Yapılan Oyuncaklar (söğüt dalından düdük…) - Hayvansal Malzemeden Yapılan Oyuncaklar (aşık, deriden oyuncaklar…) - Kâğıt Oyuncaklar - Cam Oyuncaklar (bilyeler ![]() ![]() - Plastik Oyuncaklar |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#10 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüGeleneksel Türk Tiyatrosu Tiyatro sözcüğü, Yunanca “seyirlik yeri” anlamında kullanılan theatron sözcüğünden türetilmiş ve dilimize yerleşmiştir ![]() ![]() ![]() Halk Tiyatrosu, metinsiz sahnesiz bir tiyatro olup, daha çok kentlerde gelişen bir gelenektir ![]() ![]() •Karagöz Karagöz, şeffaflaştırılmış (cam deri tabir edilen) deriden yapılan tasvir olarak adlandırılan insan, hayvan veya eşya şekillerinin çubuklar yardımı ile oynatılarak, arkadan verilen ışıkla beyaz perde üzerine yansıtılması temeline dayanan gölge oyununun adıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Gölge oyununun kaynağı Güneydoğu Asya ülkeleri olarak kabul edilir ![]() ![]() ![]() Gölge oyununun Mısır’dan geldiğini savunan görüşe göre, 1517 yılında Mısır’ı ele geçiren Yavuz Sultan Selim, bir gölge oyunu sanatçısının Memluk Sultanı Tumanbay’ın asılışını canlandırdığı gölge oyununu izlemiş ve bu sanatçıları İstanbul’a getirtmiştir ![]() ![]() Karagöz’ün Türkiye’ye geliş tarihi ile Çingenelerin geliş tarihlerinin çakışması, Karagöz’de rastlanan bazı Çingene özellikleri nedeniyle gölge oyununun Endonezya’nın Cava Adası’ndan ve Hindistan’dan Türkiye’ye, Çingene oynatıcıları eliyle getirilmiş olduğu diğer bir görüştür ![]() Başka bir görüş ise, gölge oyununun Yahudiler tarafından İspanya ve Portekiz’den getirilmiş olabileceğidir ![]() Karagöz ve Hacivat’ın gerçekten yaşamış kişiler olduğuna inanılarak ortaya atılan değişik görüşler ve anlatılar da vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kendi mizah anlayışımıza, estetik değerlerimize göre biçimlendirilen ve geliştirilen gölge oyunu Karagöz, XVI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karagöz tek sanatçının yeteneğine bağlı olarak oynatılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karagöz’de konular, komik öğeler öne çıkarılarak işlenmekte; çifte anlamlar, abartmalar, söz oyunları, ağız taklitleri belli başlı güldürü öğesi olarak yer almaktadır ![]() ![]() Karagöz oyunlarında, geleneğe bağlı olarak, değişiklik yapılmadan oynatılan oyunlara “kar-i kadim” oyunlar, değişikliklere uğrayan oyunlar ile yeni oluşturulanlara ise “nev- icat” oyunlar denilmektedir ![]() Karagöz oyunu dört bölümden oluşmaktadır ![]() 1 ![]() ![]() ![]() 2 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 3 ![]() ![]() ![]() ![]() 4 ![]() ![]() Karagöz’ün Tekniği: Karagöz’ün oynatıldığı beyaz perdeye “ayna” adı verilir ![]() ![]() ![]() ![]() Bunlar peş tahtasının üzerinde bulunur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karagöz oyunlarında yer alan tiplerin tamamı tasvirler yoluyla canlandırılır ![]() ![]() Oyunun başkahramanları Karagöz ve Hacivat’tır ![]() Karagöz: Oyunun başrol oyuncusudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hacivat: Oyunun önemli iki kişisinden biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Karagöz ve Hacivat dışında yer alan diğer tipler: Tuzsuz, Çelebi, Matiz, Tiryaki, Beberuhi, Arnavut, Yahudi, Rum, Acem, Arap, Kürt, Laz, Kastamonulu, Kayserili, Rumelili, Anadolulu, Efe, Zeybek, Zenneler ile oyunun konusuna göre eklenen farklı tiplerdir ![]() Karagöz oyununun saraylarda ve konaklardaki eğlencelerde, kahvehanelerde, bahçelerde ve özel ortamlarda oynatıldığı bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() •Meddah Meddah övgücü, metheden kişi demektir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Meddah hikâyelerinin konularını; gelenekten gelen konular, ( Köroğlu, Dede korkut vb ![]() ![]() ![]() Değişik kaynaklara dayanan hikâyelerde, çeşitli mizaçlar yansıtılmakta, övgüler yapılmakta, kıssadan hisse çıkarılacak olaylar konu edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Meddah bir anlatı türü olmasından dolayı Karagöz ve Ortaoyunundan ayrılır ![]() ![]() ![]() •Kukla Türkçe bebek anlamına gelen ve bugün Anadolu'da yaşayan korçak, kudurcuk, kaburcuk, koğurcak, kaurcak, lubet, vb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kukla oyunları konularını Karagöz ve ortaoyunu oyunlarından ya da halk hikâyeleri ve efsanelerden almaktadır ![]() Ülkemizde ipli kukla, el kuklası, araba kuklası, iskemle kuklası gibi türlerle bilinen kukla sanatı 19 ![]() ![]() ![]() ![]() •Orta Oyunu Geleneksel Türk Tiyatrosunda karagöz, kukla gibi bir araçla oynatılan, meddah gibi tek anlatıcılı sözlü seyirlik oyunlarının yanında canlı oyuncularla oynanan “Ortaoyunu” da bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() •Hokkabazlık Hokkabazlık, söz ve el çabukluğu ile seyircinin duygularını aldatıp, olağanüstü sonuçlara varan kökeni çok eskilere dayanan bir seyirlik oyundur ![]() ![]() Hokkabaz sözcüğünün genel ve özel olmak üzere iki anlamı vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() •Köy Seyirlik Oyunları Köy seyirlik oyunları, doğaya bağlı olarak yaşayan, toplulukların yaz- kış, yeni yıl-eski yıl, bolluk- kıtlık gibi değişim zamanlarında doğanın uğradığı değişiklikleri kontrol etmek amacıyla yaptıkları çeşitli törenlere kaynaklık etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Seyirlik oyunlardaki temel öğe taklit ve canlandırma olduğundan dramatik özellik göstermekte bu nedenle de “Dramatik Köy Seyirlik Oyunları” olarak da adlandırılmaktadır ![]() ![]() ![]() Ülkemizde genel olarak toprağa bağlı yaşayan yerleşimlerde seyirlik oyunların yaşatıldığını görmekteyiz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#11 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüGeleneksel El Sanatları El Sanatları insanoğlu var olduğundan beri tabiat şartlarına bağlı olarak ortaya çıkmıştır ![]() ![]() ![]() •İşleme İşleme; ipek, yün, keten, pamuk, metal vb ![]() ![]() ![]() ![]() "Bezemek" sözcüğü, giyim kuşam, ev eşyalarının süslenmesinde kullanılmıştır ![]() ![]() ![]() Türk işlemeleri teknikleri uygulanan iğne biçimine göre; dokumanın iplikleri üzerinde yürütülen (Çin iğnesi, Romanya iğnesi,Girit iğnesi,Fransız düğümü,hesap iğnesi,balık sırtı, susma, civan kaşı vb ![]() ![]() ![]() •Hammaddesi Hayvansal Deri vb ![]() Hayvandan elde edilen el sanatları, deri, kürk, boynuz, kemik gibi kullanılan malzemelerine göre ve kullanım alanlarına vb ![]() ![]() Yemenicilik Ayağa giyilen yemeniler, çok çeşitlidir ![]() ![]() ![]() ![]() Çarık Günümüzde ustalar tarafından yapılan çarıklar halk oyunları veya gösterilerde kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Saraçlık: Koşum takımlarının yapımı, tamiri ve süsleme işlerine saraçlık denilmektedir ![]() ![]() ![]() Koşumculukta genellikle manda derisi kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() Hamut iki ağaç parçasının (Hamut ağacı) birleştirilerek sırayla üzerine simit, fitil, dolma, kapak gibi bölümlerin yapılması ile oluşmaktadır ![]() ![]() ![]() Cilt İşleri Gölge Oyunu Tipleri Karagöz bir "gölge oyunu”dur ![]() ![]() ![]() Karagöz oyunundaki kişiler, şekiller deriden yapılan tasvir, suret veya figür ismi verilen şekillerle canlandırılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tasvirler için kök boya da denilen doğal katkı maddeleri nar şerbeti, bal, ağaç kabukları, ceviz kabuğu vb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() •Hammaddesi Ağaç-Ahşap Olan Geleneksel El Sanatları Geçmişten günümüze sürüp gelen maddi kültür ürünleri arasında yer alan ağaç işçiliğinin geleneksel sanatlarımız arasında önemi büyüktür ![]() ![]() ![]() ![]() Ağaç-Ahşap İşçiliği; Anadolu'da Selçuklu döneminde gelişmiş, kendine özgü bir şekil almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Baston Asa ; Bu teknikler Zonguldak, Bitlis - Ahlat, Gaziantep, Bursa, İstanbul -Beykoz, Ordu illerinde halen devam eden baston yapımcılığı ile günümüze ulaşmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Müzik Aletleri Yapımı; Müzik aletleri yapımı eskiden beri devam eden bir sanattır ![]() ![]() ![]() Semercilik; Yük taşımak amacıyla eşek, katır, beygir gibi binek hayvanlarının sırtına yerleştirilen ağaç iskeleti yastığa semer denilmektedir ![]() ![]() ![]() Kaşıkçılık; Kaşıkçılık, Anadolu'nun bazı yörelerinde günümüzde de sürdürülen el sanatlarındandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tarım, Mutfak Araçları Yapımı; Sapı ağaçtan ucu demirden yapılan kazma, küret, yaba, tırmık, orak vb ![]() ![]() •Hammaddesi Taş Olan Geleneksel El Sanatları Türk sanatında geniş bir alanı içine alan dekoratif taş işçiliği başlangıcından bu yana devirlerin üslubuna uygun olarak bazı değişimler göstermiş olsa da ustalıkta yüksek kalitesini her zaman korumuştur ![]() Taş işçiliğinin en güzel örneklerini; Anadolu Selçuklu, Beylikler, Osmanlı Devri mimarisinde görmek mümkündür ![]() ![]() Taş işçiliğimizin en güzel örneklerini; anıtsal taç kapılarda, şehir, saray duvarlarında, cami, medrese gibi yapıların avlu, ana kapılarında, sütun başlıkları, minare şerefeleri, mihrap, minber, çeşme, sebil ve şadırvanlarda görmek mümkündür ![]() Geometrik örgüler, geçmeler, bitkisel bezemeler, alçak-yüksek kabartma hayvan figürleri, palmetler en çok rastlanan bezemelerdir ![]() ![]() ![]() Cami, türbe, kale gibi yapıtların dış duvar örgülerinde güzel örnekleri görülmektedir ![]() ![]() Geleneksel mimaride dış cephe ve iç mekan yapımı, süslemesinde taş işçiliği önemli bir yer tutmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Taş İşçiliği (Mimaride kullanılan Taş İşçiliği, Çeşmeler, Mezar Taşları) Mermer İşçiliği: Mermer; başkalaşıma uğramış kireçtaşı olan, güzel bir parlaklık verilebilen, çeşitli sanat dallarında kullanılan bir çeşit taştır ![]() ![]() ![]() ![]() Süs Taşları İşçiliği: Takılar, tespihler, ağızlık, pipo, baston vb ![]() ![]() Lüle Taşı İşçiliği; Günümüzde Eskişehir'de tütün çubuğu, pipo, nargile vb ![]() ![]() Oltu Taşı İşçiliği; Oltu taşı; siyah, tıkız, parlak, kavlı biçiminde kırıkları olan, parlatılabilir, tıraşlanabilir bir linyit türüdür ![]() ![]() ![]() ![]() •Hammaddesi Toprak Olan Geleneksel El Sanatları SERAMİK , ÇİNİ Toprak, endogen granit kayaların doğanın aşındırmasıyla ufalanması sonucu meydana gelmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Seramik hammaddesi kil olup elde, kalıpta veya tornada biçimlendirilmiş, fırınlanmış her tür eşyanın genel adıdır ![]() ![]() ![]() Çeşitli kültürlerin yaşadığı bir bölge olması sebebiyle Anadolu'da yapılan birçok arkeolojik kazı sonucu tarihe ışık tutan seramik eserlere rastlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk kaynaklarını Anadolu dışındaki Türk seramiğinden alan Anadolu seramik sanatı, Osmanlı devrinde tamamen kendine özgü bir gelişme göstermiş, tercih edilen, ihraç edilen eserler vererek ilgi görmüştür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Renklendirmede kullanılan metal oksitler; krom, demir, kalay, bakır, kobalt, manganez, zirkon, nikel, vanadyum, rutil olup tek veya karışım halinde kullanılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Desenlenmiş (dekorlanmış) ve sırı sürülmüş yarı mamuller geleneksel yöntemlerle fırınlarda pişirilir ![]() ![]() Çini genellikle mimariye bağlı yapıtlarda kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Mimaride kullanılan çiniye 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 18 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ÇÖMLEKÇİLİK Çömlekçilik, Anadolu'da çok eskiden beri yapıla gelmiş el sanatlarından biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Anadolu'da üretilen çömlekler genellikle sulandırılmış çamurla sırlanmakta, çömlekler açık ateşte pişirilmektedir ![]() ![]() •Hammaddesi Metal Olan Geleneksel El Sanatları Hammaddesi metal olan geleneksel sanatları, kullanılan madene, kullanım alanına, tekniklerine vb ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Selçuklular ile birlikte İslam maden sanatında önemli gelişme görülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Gaziantep, Kahramanmaraş, Mardin, Diyarbakır, Siirt, Tokat, Malatya, Elazığ, Erzurum, Trabzon, Giresun, Ordu, Sivas, Tokat, Kayseri, Çankırı, Çorum, Amasya, Kastamonu, Konya, Burdur, Denizli, Afyon, Kütahya, Balıkesir, Bursa, İstanbul, Edirne Osmanlı döneminde günümüzde maden sanatının merkezi olan illerdir ![]() ![]() Demircilik Demir, kapı tokmakları, mutfak araçları, tarım araçları, hayvan koşumları, mimaride kullanılan araçlar, müzik aletleri vb ![]() ![]() Bakırcılık Yapılan araştırmalar, Anadolu'da bakırcılığın gelişiminin, çok eski tarihlere dayandığını, bakır cevher yataklarının eskiden beri işletildiğini doğrulamaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Altın - Gümüş İşleri Altın ve gümüşten kuyumculuk, takı, günlük kullanım eşyaları ve aksesuarlar telkari, savat, dövme, dökme vb ![]() ![]() Telkari; İnce altın veya üçboyutlu nesne oluşturacak biçimde, çeşitli desenler yaratarak, henüz ısıyla edindiği plastik niteliği kaybetmeden işleme tekniğidir ![]() Bıçakçılık Bir sapla keskin bir ağızdan oluşan kesme aygıtı olan bıçağın, Anadolu'da tarih öncesi dönemlerden beri kullanıldığı bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#12 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüGeleneksel Giyim-Kuşam-Süslenme Giyim insanın var oluşuyla, öncelikle doğa koşullarından korunmak amacıyla ortaya çıkmış bir olgudur ![]() ![]() ![]() Dünya uygarlığının çok önceki devirlerinde arkaik insanın kendi toplumunda, ait olduğu kabilede sosyal statüsünü belirleyen ve giymek zorunda olduğu giyimi vardır ![]() ![]() ![]() Geleneksel öğeler içeren bir giyim-kuşam örneği bize, ait olduğu toplulukla ilgili pek çok bilgi sunabilir ![]() ![]() ![]() İş ve özel gün giysileri farklılıklar içerir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğünün Folklor Araştırmacılarının yürüttüğü araştırmalar ve çalışmalar sonucunda Anadolu'nun giysiler alanında son derece çeşitlilik içerdiği saptanmıştır ![]() Askerlik, iş gibi nedenlerle yaşadığı çevrenin dışına çıkan erkekler kent kültürüne uyum göstermiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Geleneksel yaşamda her kuşak kendinden önceki kuşağı izleyerek bu giyim-kuşam anlayışını, günümüze taşır ![]() ![]() ![]() Kırsal yaşamda kadınlar vakitlerinin büyük bir kısmını çalışarak geçirirler ![]() ![]() ![]() ![]() Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, geleneksel giyim-kuşam anlayışında görülen bu farklılığı, Maddi Kültür Şubesi Folklor Araştırmacıları tarafından yapılan araştırmaları yayına dönüştürmektedir ![]() ![]() Kurulduğu 1966 yılından günümüze kadar yapılan saha araştırmalarından elde edilen çok sayıda negatif ve dia-pozitif koleksiyonuyla, Türk Kültüründe önemli bir yere sahip olan Araştırma Ve Eğitim Genel Müdürlüğü Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi; bu konuda çalışma yapan kişi, kurum ve kuruluşlara bilimsel çalışmalarında yardımcı olmaktadır ![]() Saha araştırmaları sonucunda Bursa, Manisa, Sivas, Aydın, Gaziantep, Çorum illerinden derlenen bilgiler katalog halinde yayınlanmıştır ![]() ![]() Takılar ve Süsler Süslenme, süs ve takı kullanma; ilk çağlarda bir inanca dayalı olarak veya süslenme gereksinimi nedeniyle ortaya çıkmış ve gelenekselleşerek günümüze kadar gelmiştir ![]() ![]() Taş, metal, ağaç, kemik, kumaş, cam gibi temel maddelerin yanı sıra, artık malzemelerden de elde edilen birçok takı güçlü bir kültürel birikimin geçmişten günümüze yansıyan örnekleridir ![]() ![]() Anadolu da özellikle düğün törenleri sırasında gözlemlenen takı kullanma ve süslenme geleneği bu törenler sırasında kişilerin önem sırasına ve törenin önemine göre değişmektedir ![]() ![]() ![]() Süslenme ve takı kullanma geleneği kadınların yanı sıra çocuk ve yetişkin erkeklerde de görülen bir olgudur ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#13 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüHalk Resmi Halk sanatlarından birisi olarak halk resmi, halkın kendi estetik anlayışı içerisinde çeşitli yöntem, teknik ve malzemelerle ahşap, kâğıt, cam gibi farklı alanlar üzerinde meydana getirdiği bir resim türüdür ![]() Halk resmi ürünleri dinsel ve dinsel nitelikli olmayanlar olarak kabaca ikiye ayrılabilir ![]() ![]() ![]() HALK MİMARİSİ VE YAPI USTALIĞI Endüstri Öncesi Dönemin (Tarım Çağı) kendisine has şartları içerisinde yaratılan ve 19 ![]() ![]() ![]() Estetik ve lüksten çok işlevsel kaygıların ve rasyonel çözümlerin ağır bastığı halk mimarisi; ev, ambar, samanlık, köyodası, çeşme, kuyu, türbe, değirmen, cami, mescit gibi anıtsallıktan uzak; yapılışları itibarıyla içerisinde yer aldığı iklim, coğrafya ve doğa ile uyumlu eserleri kapsamaktadır ![]() Herhangi bir mimari eserin halk mimarisi kategorisi içerisinde yer almasını sağlayan kıstas onun adı, tipi, büyüklüğü ya da fiziki olarak bulunduğu yer değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Yapı ustalığı geleneksel bir meslek olup kırsal kesimde inşaat faaliyetlerini profesyonel olarak icra eden kişiler usta olarak adlandırılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#14 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüGeleneksel Türk Mutfağı Beslenme biçimleri, içinde bulunulan kültürel- coğrafi- ekolojik- ekonomik yapıya ve tarihsel sürece göre şekillenmektedir ![]() ![]() Genel Özellikleriyle Türk Mutfak Kültürü Beslenme biçimleri, içinde bulunulan kültürel- coğrafi- ekolojik- ekonomik yapıya ve tarihsel sürece göre şekillenmektedir ![]() ![]() ![]() Kısa bir ifadeyle Orta Asya ve Anadolu topraklarının sunduğu ürünlerdeki çeşitlilik, uzun bir tarihsel süreç boyunca birbirinden farklı birçok kültürle yaşanan etkileşim, Selçuklu ve Osmanlı gibi imparatorlukların saraylarında gelişen yeni tatlar, mutfak kültürümüzün yeni yapısını kazanmasında rol oynamıştır ![]() Genel olarak tahıl, çeşitli sebze ve bir miktar etle sulu olarak hazırlanan yemek türleri, çorbalar, zeytinyağlılar ve hamur işleri ve kendiliğinden yetişen otlarla hazırlanan yemeklerden oluşan Türk Mutfağı; pekmez, yoğurt, bulgur vb ![]() ![]() Yöreden yöreye farklılaşan lezzetleri barındıran yeme-içme biçimleri, özel gün, kutlama ve törenlerde ayrı bir anlam hatta kutsallık taşır ![]() ![]() Aşçılar ve Aşçılık Halk mutfağında aşçı kavramı "becerikli, elinin ölçüsü iyi, yaptığı yemeğin lezzeti - temizliği beğenilen kişi" olarak tanımlanır ![]() ![]() ![]() ![]() Aşçı, yemeği yaptıracak kişi / kişilere, yemek için gerekli malzemelerin kişi sayısına göre belirlediği, ölçüsünü bildirir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye'de aşçılık denince Bolu - Mengen ilçesi akla gelir ![]() ![]() ![]() Yemek Hazırlama-Sunum ve Saklamaya Yönelik Mekan ve Ekipman Odunla ısıtılan ocak, tandır ve kuzine kullanımı giderek azalmakla birlikte köylerde kullanımları kısmen devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tandır, topraktan yapılmış, tepesi açık ve altta külü ayrılabilen yeri bulunan kuyu şeklinde bir tür fırındır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kuzine, altında odun ateşinin yakıldığı bölüm, yanında fırın bölmesi ve yüzeyde ocak yeri bulunan sobalardır ![]() ![]() Güveç sırlı toprak kaplardandır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sac, demirden yayvan şekilde yapılan bir gereçtir ![]() ![]() ![]() ![]() Tahta ve metalden (kalaylı bakır veya paslanmaz çelik) kaşık ve kepçeler, yemeği karıştırmak ve tencereden tabaklara yemeği almak için kullanılır ![]() Et tahtası, kalın sert kuru ağaçtan yapılır ve üzerinde et doğrama ve dövme işlemi yapılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Servis Gereçleri Eskiden kalaylanmış değişik büyüklükte bakır tas ve tabaklar kullanılırken, günümüzde bunların yerini porselen, cam ve paslanmaz çelikten tabaklar almıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Geleneksel olarak yemekler, tas ve geniş tabaklarda "sini" adı verilen, genellikle kalaylı bakırdan yapılmış büyük bir tepsi üzerinde yenilmektedir ![]() ![]() ![]() Kırsal bölgelerde herkes kendi kaşığı ile ortadaki yemekten alıp, yer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Besinlerin saklanmasında, tahtadan yapılmış sandık ve kutular, sırlı topraktan yapılmış küpler, bez torbalar, cam kavanozlar, cam bidon ve şişeler, plastik bidon ve kaplar kullanılmaktadır ![]() ![]() ![]() Mutfak Yemeğin yapıldığı mekanlar; "mutfak, ocaklık, aşevi, aşdamı, ocak vb ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kentlerde, mutfağın genişliği elverişli ise yemekler bu mekânda yenir ![]() ![]() ![]() Öğünlerde Yenen Yemek, Yiyecek ve İçeceklerden Örnekler Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerine kadar öğünlerin kuşluk ve akşam olmak üzere günde iki kez olduğu bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde kahvaltı olarak adlandırılan sabah öğününde tüketilen belli başlı yiyecekler zeytin, peynir, ekmek, reçel ve yumurtadır ![]() ![]() ![]() Öğle yemekleri mevsime göre hazırlanan tencere yemekleri, çorba, salata vb ![]() ![]() ![]() ![]() Tarlada veya başka bir işte çalışan aile bireylerinin akşam eve gelmesi ve bir sofra etrafında hep birlikte ancak akşam saatlerinde bir araya gelmeleri, akşam öğününün daha zengin ve özenli olmasının başlıca nedenidir ![]() Özellikle kış gecelerinde yer alan bir diğer öğün "yatsılık" ta kuruyemiş, çerez, meyve türü yiyecekler yenir ![]() ![]() Belirli Zamanlara Özgü Yemekler Türk Mutfağında belirli zamanlarda hazırlanan yemek, yiyecek - içecek türleri; sembolik anlamlarla yüklü hazırlanması nedeniyle gündelik yemeklere göre daha fazla zaman ve emek istemektedir ![]() Belirli zamanlara özgü yemekler "imece" adı verilen yardımlaşmalarla hazırlanır ![]() ![]() Doğum yapan kadına ziyarete gelen akraba, komşu ve tanıdıklar çeşitli hediyelerin yanında süt, yoğurt, yumurta, çorba gibi yemek ve yiyecekler de getirirler ![]() ![]() Loğusa kadına sütünün artacağı inancıyla süt ve sütlü yiyecekler, soğan, bulgur, mercimek, şerbet, tatlı vb ![]() ![]() Düğün yemeklerinde et yemeğinin yanında pilav, mevsime bağlı olarak bir sebze yemeği, kuru fasulye veya nohut, hoşaf bulunur ![]() ![]() ![]() Cenaze yemeklerinde pilav ve sebze yemeklerinin yanında yemek çeşitleri de bulunur ![]() ![]() ![]() Ölünün evden çıktığı gün un helvasının yapılması dağıtılması; 3 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kışlık Hazırlıklar Türk Mutfağında, kışlık besinlerin hazırlanmasında farklı teknikler uygulanmaktadır ![]() ![]() ![]() Biber ve domatesle; kaynama, güneşte koyulaştırma yoluyla salçalar hazırlanır ![]() ![]() ![]() ![]() Vişne, çilek, kayısı başta olmak üzere çeşitli meyvelerden hazırlanan reçel, şurup, marmelat çeşitleri de kışlık hazırlıkların önemli bölümünü oluşturur ![]() ![]() Pekmeze elma, ayva, armut, üzüm gibi meyvelerin katılmasıyla reçel türleri elde edilir ![]() ![]() ![]() Kış için etle hazırlanan besinlerin üretimi, özellikle kırsal yörelerde devam etmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Günümüzde yukarıda anılan tekniklerin yanında, besinlerin konserve yapılması veya derin dondurucuda muhafaza edilmesi ve kışın kullanılması giderek yaygınlaşmaktadır ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Halk Kültürü |
![]() |
![]() |
#15 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Halk KültürüHalk Edebiyatı Türklerin XI ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halk Edebiyatı’nın Genel Özellikleri -Dil ve anlatımda süslü söyleyişe yöneliş yoktur ![]() ![]() -Halk Edebiyatı ürünlerinde söylendikleri, yaşatıldıkları devir ve çevrenin yaygın Türkçesi kullanılmıştır ![]() -Halkın içinden doğan eserler, konu, tema ve duyarlık bakımından halkın hayatına sıkı sıkıya bağlıdır ![]() -Aşk, doğa, ayrılık, özlem, ölüm, din, tasavvuf konularının yanı sıra toplum hayatını ilgilendiren sorunlar da işlenir ![]() ![]() -Şiirde nazım birimi genellikle dörtlüktür ![]() ![]() ![]() ![]() -Şiirler işledikleri konuya göre güzelleme, koçaklama, ağıt ve taşlama, ilahi… gibi adlar almışlardır ![]() -Şiirlerde koşma, türkü, mani, destan, semâî… gibi değişik nazım şekilleri kullanılmıştır ![]() -Halk deyimlerine ve güzel halk söyleyişlerine yer verilir ![]() -Şiirlerin başlığı yoktur, Nazım şekilleri ile adlandırılır ![]() -Genellikle yarım kafiye kullanılır ![]() ![]() ![]() -Halk edebiyatında nesirle oluşturulmuş zengin bir edebiyat geleneği de bulunmaktadır ![]() ![]() -Halk edebiyatı gözleme dayalıdır ![]() ![]() ![]() Halk edebiyatı, ortaya konan ürünlerin gösterdiği biçim ve içerik özelliklerine göre üç bölüme ayrılır: 1) Anonim (Ortak) Halk edebiyatı Anonim Halk Edebiyatı Söyleyeni belli olmayan, halkın ortak malı sayılan ürünlerin oluşturduğu, sözlü geleneğe dayalı edebiyattır ![]() ![]() Atasözleri Deyimler Bilmeceler Ninniler Dua ve Beddualar (Hayırdualar ve İlençler) Tekerlemeler Fıkralar Masallar Halk Hikayeleri Efsaneler Destanlar 2) Âşık Edebiyatı Halk diliyle ve hece vezniyle meydana getirilen, saz eşliğinde söylenen şiirlerden oluşan geleneksel edebiyatımızın adıdır ![]() ![]() Âşık, Türk Halk Edebiyatında XVI ![]() ![]() ![]() Rüya da genellikle âşık adayının karşısına bir sevgili veya saz çıkmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âşıklarımız genellikle bir usta âşığın yanında yetişirler ![]() ![]() ![]() Âşık, bilgi, duygu ve becerisini yaptığı atışmalarda gösterir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Âşık Edebiyatının başlıca unsurlarından birisini hikâye anlatma oluşturur ![]() ![]() ![]() ![]() Tonguzların Şaman, Moğol ve Baryatlar'ın Bo veya Bugue, Yakutların Oyun, Oğuzların Ozan dedikleri bu geleneğin temsilcileri toplumun yaşam biçimlerini düşünce ve duygularını, olaylara bakış açılarını şiirleriyle dile getirmişlerdir ![]() ![]() Aşık Edebiyatındaki Belli Başlı Geleneksel Olgular Mahlas Alma: Mahlas, şairlerin yazdıkları şiirlerde asıl adlarının yerine kullandıkları takma ada denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() a)Mahlasını kendi seçerek alma: -Adını, soyadını mahlas olarak kullanır ![]() -Yaşayışına ve sanatına uygun olarak kendi seçtiği herhangi bir ismi mahlas olarak kullanır ![]() b)Bir usta aşıktan, imam, pir ya da mürşitten alma ![]() - Usta aşık çırağı sınava tabi tutar ![]() - Usta aşık çırağının durumuna göre bir mahlası uygun görür ![]() - Şeyh ve pirin manevi tesiriyle mahlas alır ![]() c) Rüyasında bade içerken alma ![]() Rüya Sonra Aşık Olma (Bade İçme): Rüya motifi Türk Halk Edebiyatında sıkça karşımıza çıkan bir motiftir ![]() ![]() ![]() Bade, şerbet, su v ![]() ![]() ![]() ![]() Bade aşığa; - Bir pir tarafından, - Üçler tarafından, - Beşler tarafından, - Yediler tarafından, - Kırklar tarafından verilir ![]() Usta – Çırak İlişkisi: Aşık edebiyatında yüzyıllar boyu yaşatılan geleneklerin en önemlilerinden biri de usta çırak geleneğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşık Karşılaşmaları (Atışma): Aşıkların doğaçlama olarak belirli bir kural çerçevesinde söyleşmelerine "atışma" denir ![]() ![]() ![]() ![]() Leb – Değmez (Dudak Değmez): Aşıkların ustalıklarını sergilemek için bir nevi söz hüneri olarak başvurdukları bir biçimdir ![]() ![]() ![]() Askı (Muamma) Çözme: Muamma, halk şiirinde bir kimsenin ya da varlığın adını gizleyen şiir demektir ![]() ![]() ![]() Kahvelerde muamma teşhir edildiği gecelerde; sigara ve nargile içilmez, kimse sesli konuşmaz, herkes intizam içinde oturur ![]() ![]() ![]() Aşıklar nöbetle kahveye gelenlere işine ve halk arasındaki derecesine göre ağırlamalar söylerler ![]() ![]() ![]() ![]() Dedim - Dedi Tarzı Söyleşi: Halk şiirinde yaygın olarak kullanılan bir biçim olup koşma ve semailerdeki aşık ve sevgilinin (dedim-dedi ifadesine bağlı) karşılıklı söyleşmeleridir ![]() Tarih Bildirme: Aşık, kıtlık, yangın, sel felaketleri, salgın hastalık, önemli savaşlar vb ![]() ![]() Nazire Söyleme: Nazire, bir şairin şiirine karşılık olarak başka bir şair tarafından aynı uyak ve ölçüde yazılan şiirdir ![]() Saz Çalma: Saz, aşık için ilhamı kamçılayan bir alet olup aşıklık geleneğinin en önemli unsurlarından biridir ![]() Aşık Edebiyatında Türler Heceli Türler Koşma: Türk Halk şiirinin en yaygın türüdür ![]() ![]() ![]() Semai: Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde tertip edilip özel bir ezgi ile söylenen şiirlere denir ![]() ![]() ![]() Varsağı: Güney Anadolu'da "Varsak" boyu halkınca özel bir ezgi ile söylenen nazım türlerinden biridir ![]() ![]() ![]() ![]() Destan: Aşıkların sevgilerini, kahramanlık olaylarını, günlük olaylarla ilgili kimi durumları ve bazı acıklı olayları anlattıkları biçim olarak halk edebiyatı nazım türlerinden koşmaya benzeyen, koşmadan dörtlük sayısı, konu, anlatım ve ezgi yönünden ayrılan halk şiiri türüdür ![]() Aruzlu Türler Divan: Halk şiirleri arasında "divani" adıyla bilinen divan, aşık edebiyatı nazım şekillerinden olup, aruzun fâilâtün / fâilâtün / fâilâtün / fâilün kalıbıyla söylenmiş şiirlerdir ![]() Selis: Halk edebiyatında feilâtün (fâilatün) / feilâtün / feilâtün / feilün yazılan şiirlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Semai: Aşık edebiyatında hece ölçüsü ile yazılan semailerden başka bir de divan edebiyatının etkisi ile aruzla yazılmış semailer bulunmaktadır ![]() ![]() Kalenderi: Halk şairleri tarafından aruzun mef’ûlü mefâ’îlü kalıbıyla gazel, murabba, muhammes, müseddes biçiminde söylenen şiire denir ![]() ![]() ![]() ![]() Satranç: Aruzun mefteilün / müfteilün / mefteilün / müfteilün kalıbıyla yazılan gazel biçimindeki şiirlerdir ![]() Vezni Aher: Aruzun müstef'ilâtün / müstef'ilâtün / müstef'ilâtün / müstafilâtün kalıbıyla yazılan şiirlerdir ![]() 3) Tekke (Tasavvuf) Edebiyatı Anonim Halk Edebiyatı Aşık Edebiyatı Tasavvuf (Tekke) Edebiyatı Tasavvufi Halk Edebiyatı (Tekke Edebiyatı) Anadolu’da 13 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tasavvuf edebiyatı şairleri, yalın bir dille, hece ölçüsüyle ya da aruzun heceye yakın yalın kalıplarıyla eserler vermişlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu geleneğin en önemli temsilcileri; Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli, Pir Sultan Abdal, Abdal Musa, Hacı Bayram-ı Veli, Hüdai, Abdû Furkan, Sezai ve Turabi’dir ![]() Tekke Şiirinde Türler İlahi: İlahiler, tasavvuf görüş ve anlayışını anlatan bunun inceliklerini, ilahi hikmetleri ve sırları dile getiren manzumeler olup herhangi bir tarikatın izini taşımaksızın Tanrı'yı öven, Tanrı'nın büyüklüğü ve gücünü telkin eden şiirlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nefes: Dini temellere bağlı aşık edebiyatı nazım şekillerinden ilahilerin Alevi-Bekteşi aşıklarınca yazılanlarına denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ayin: Mutasavvıflara has bazı hal ve hareketleri ifade etmek için ilk defa İranlılar tarafından kullanılan ayin terimi daha sonra Türk Tasavvuf Edebiyatına da geçmiş Mevlevilerin sema meclislerinde söyledikleri ilahilere verilen ad olmuştur ![]() Tapuğ: Gülşeni tarikatında ayinler sırasında okunan şiirlere tapuğ denir ![]() Durak: Mevlevi dışındaki tarikatların hemen hepsinde bulunan fakat genellikle Halveti Tarikatına mensup kişilerce zikrin birinci bölümünü teşkil eden Kelime-i Tevhidden sonra İsm-i Celal zikrine geçmeden önce verilen orada bir yada iki zakir tarafından her makamdan okunan, serbest olarak bestelenmiş Türkçe manzumelerdir ![]() Cumhur: Mevlevi ve Bektaşi dergahları dışında topluca okunan ilahilere verilen addır ![]() Hikmet: Dini ve tasavvufi halk şiirinde şairin anlayış ve sezgilerine göre din konularını işleyen şiirlere denir ![]() Devriye: Dini ve tasavvufi halk edebiyatında devir nazariyesini işleyen şiirlerdir ![]() ![]() Şathiye: Dini ve tasavvufi halk şiirinde genel olarak mizahi manzumelere şathiye adı verilir ![]() ![]() Tevhid: Allah’ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzumelere “tevhid” denir ![]() ![]() Nutuk: Tekkelerde tarikat ulularının özellikle eğitici mahiyette olmak üzere söyledikleri şiirlere verilen addır ![]() Deme: Alevi tarikatından olan tasavvuf şairlerinin tarikatlarını ve hareketleriyle ilgili temaları işleyen, sorunlarını konu edinen şiirlerine “deme” adı verilir ![]() ![]() Duvaz: Düvaz-ı imam, düvaze, imam da denilen duvazlar On İki İmam’ı öven nefeslerdir ![]() Halk Aşıklarımız (Ozanlarımız) ve Halk Şairlerimiz Yunus Emre (1238? – 1321?) Kaygusuz Abdal (1341 ?– 1444 ?) Pir Sultan Abdal (16 ![]() Karacaoğlan (17 ![]() Dadaloğlu (1785 ? – 1868 ?) Dertli (1772-1845) Ercişli Emrah (16 ![]() ![]() Erzurumlu Emrah (1775 ? -1854 ?) Köroğlu (16 ![]() Seyrani (1807 ? – 1866) Sümmani (1860 – 1915) Aşık Şenlik (1850-1913) Aşık Veysel Şatıroğlu (1894–1973 Mahzuni Şerif (1940-2002) Mevlüt Şafak (Mevlüt İhsani) Murat Çobanoğlu (1940–2005) Şeref Taşlıova Kaynak : Kültür ve Turizim Bakanlıgı resmi sitesi |
![]() |
![]() |
|