Yusuf Hayaloğlu Şiirleri Paylaşım Anısını Yaşatalım |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yusuf Hayaloğlu Şiirleri Paylaşım Anısını YaşatalımUnutmayalım Unutturmayalım ADI BAHTİYAR Geçiyor önümden sirenler içinde Ah eller üstünde çiçekler içinde Dudağında yarım bir sevda hüznü Aslan gibi göğsü türküler içinde Rastlardım avluda hep volta atarken Sigara içerken yahut coplanırken Kimseyle konuşmaz dağ gibi titrerdi Çocukça sevdiği çiçeği sularken Diyarbakırlıymış adı bahtiyar Suçu saz çalmakmış öğrendiğim kadar Geçiyor önümden gülyüzlü bahtiyar Yaralıyım yerde kalan sazı kadar Beni tez saldılar o kaldı içerde Çok sonra duydum ki Yozgat'ta sürgünde Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler Mavi gökyüzünü ona dar etmişler Gazete çıktı üç satır yazıyla Uzamış sakalı çatlamış sazıyla Birileri ona ölmedin diyordu Ölüm bir yanında hüzünle gülüyordu KİM SUSTURABİLİR BİZİM TÜRKÜMÜZÜ Kim susturabilir bizim türkümüzü kim Biz ki bu hasreti semahların seyrinden alıp gelmişiz Biz ki onu sitemkar anaların kirpiğinden derlemişiz Süzülsün de acının derin izler bıraktığı gül yanaklardan Yere dökülsün istememişiz Bizim türkümüzü rüzgar söyler her gece Ay vurdukça parıldar gün doğdukça hız alır Nevroz ateşleriyle sağaltarak çırpınan yarasını Can havliyle kardaş Kan içinde bir kartal gibi vadilere saldırır Türkülere ilişmeyin Türküler nehirdir gecenin bağrına akar Fazla eşelemeyin kardaş Taşınca ne siperler kalır ne dev barikatlar Deşmeyin diyorum deşmeyin Kim susturabilir bizim türkümüzü kim Biz ki nice amansız badirelerde serden geçmişiz Biz ki ilmikler boynumuza takılıyken bile türkü söylemişiz Sonra ırmak boylarında göğertip körpe otların serinliğinde Dağlara emanet etmişiz Biz ki her yangının külünden diri canlar yaratmışız Bizki mazlumların defterine kanlı resimlerle sıralanmışız Banaz yaylasından kerbelaya kar götürsün turnalar Ölürüz sanma kardaş Dostun attığı gülden yaralanmışız Türküleri dövmeyin Türküler gökyüzüdür karanlığa yıldızlar çakar Üstümüze gelmeyin kardaş Namuslu bir devrimcinin alnında kavga ışıldar İncitmeyin diyorum incitmeyin Kim susturabilir bizim türkümüzü kim Bizki karacaoğlanı aşkla veyseli toprakla yüceltmişiz Bizki köroğlunun narasıyla nice beyleri yere çökertmişiz Yine de masum bir bebek gibi avuç avuç sevdamızı Kalanlara vasiyet etmişiz Adam dediğin sapına kadar yiğit olmalı Ne karıncayı incitmeli ne ozanları yakmalı Öyle sansar gibi punduna getirmek de neymiş Adam dediğin kardaş Yüreği varsa eğer getirip ortaya koymalı Türküleri yakmayın Türküler çiçektir en umutsuz zamanlarda açar Kavgayı uzatmayın kardaş Yüzyıllardır tuz döke döke çürüdü bu yaralar Kanatmayın diyorum kanatmayın BİR ANKA KUŞU Yüzlerce soğuk namlu üzerime çevrildi, Yüzlerce demir tetik aynı anda gerildi! Anne, beni söğüdün gölgesinde vurdular, Öpmeye kıyamadığın oğlun yere serildi Üşüştü birer birer çakallar üzerime, Üşüştü her bir yandan göğsüme, ciğerime Anne, beni leş gibi yiyip talan ettiler, Teşhis edilmek için savurdular önüne 'Yeryüzündeki acıların Hepsini, hepsini tattım!' Heder oldum, ekmeğime tütün kattım! Beni milyon kere yaktılar üstüste Bir Anka kuşu gibi anne, Kendimi külümden yarattım Geceler tanır beni; konarım göçerim ben Geceler tanır beni; kan damlar içerim ben Anne, sen beni unut Karanlığın bağrında Kırmızılar ekerim, siyahlar biçerim ben Suçüstü yakalandım bölüşürken kalbimi, Suçüstü, kelepçeyle yardılar bileğimi Anne, ben diyar diyar umudun savaşçısı, Bir tutam sevgi için dağladım gözlerimi Prometeus'tum, çiviyle çakılırken taşlara Ciğerimi kartallara yedirdim Spartakus'tüm, köleliğin çığlığında Aslanlara yem oldum, tükendim Kör kuyuların dibinde Yusuf'tum, Kerbela çölünde Hüseyin Zindanlarda Cem Sultan, sehpada Pir Sultan Kaçıncı ölmem, kaçıncı dirilmem bu? 'Tanrılardan ateş çaldım,' Yüzyıllarca tutuştum, üstüste yandım Bir Anka kuşu gibi anne, Kendimi külümden yarattım Sizde Şiirlerinizle estek Olun Bu Büyük Şairimizi Yaşatalım O Ölmedi ForumPaylaş Üyeleri Bu Büyük şairimizi Yaşatalım |
|