Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Kültür - San'at & Eğitim > Kültür-Sanat > Şiir Cenneti

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
attila, hayatı, ilhan

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



Attila İlhan'ın Hayatı ( 1925 - 2005)

1925 yılında İzmir’in Menemen ilçesinde doğdu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki yüksek öğrenimini yarıda bıraktı, gazete ve dergilerde çalıştı Askerliğinden önce ve sonra olmak üzere, üç kez gittiği Paris’te altı yıl kaldı Demokrat İzmir Gazetesi Genel Yayın Müdürlüğü ve Başyazarlığından Ankara’da Bilgi Yayınevi Danışmanlığına geldi (1973-1980) Çeşitli gazetelerde köşe yazarlığını sürdürdü (1968- ) (Yeni Ortam, Dünya, Milliyet, Söz, Güneş, Meydan) 1950’li yıllarda Vatan Gazetesi’nde sinema eleştirileri yazdı, senaryo yazarlığına başladı Senaryolarında Ali Kaptanoğlu adını kullandı Belli başlı filmleri: Yalnızlar Rıhtımı (Lütfi Akad), Ateşten Damlalar (Memduh Ün), Rıfat Diye Biri (Ertem Gönenç), Şoför Nebahat (Metin Erksan), Devlerin Öfkesi (Nevzat Pesen), Ver Elini İstanbul (Aydın Arakon) Atilla İlhan Ekim 2005'te son yolculuğuna uğurlandı

İlk şiiri Balıkçı Türküsü, Yeni Edebiyat gazetesinde çıkmıştı (1941)
İlk düzyazısı ise (Kültürümüz Üzerine Düşünceler) Balıkesir’de yayınlanan Türk Dili Gazetesi’nde yayınlandı (1944)

Duvar kitabına aldığı Cabbaroğlu Mehemmed şiirinin 1946 CHP Şiir Yarışması’nda ikincilik almasıyla tanındı Şairliğinin ilk on yılını, destan boyutlarıyla ve duygusal, gergin bir hava içinde, İkinci Dünya Savaşı’nın Avrupa’yı saran bezginlik çöküntülerini yansıtmaya adamıştı Zamanla (1955- ) toplumcu kollayışı bırakmamakla birlikte tek insanın duygu dünyasından kesitler verdi; artistik abartmalarla ve yerli dünya görüşüne de yaslanarak, bireysel temaları işledi Aynı gerginlik ve gerilim kendine özgü bir söz dizim ve hazinesiyle at başı, çarpıcı benzetmelerle zenginleşmiş romanlarında da görülür Eleştiride uzun zaman toplumcu gerçekçilik ilkelerine bağlı kalmıştı

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



AYSEL GİT BAŞIMDAN


Aysel Git Başımdan

Aysel git başımdan ben sana göre değilim

Ölümüm birden olacak seziyorum

Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Aysel git başımdan istemiyorum

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün

Dağıtır gecelerim sarışınlığını

Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,

hiçbir dakikamı yaşayamazsın

Aysel git başımdan ben sana göre değilim

Benim icin kirletme aydınlığını,

hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün,

gözlerim hızlandırır tenhalığını

Yanlış şehirlere götürür trenlerim

Ya ölmek ustalığını kazanırsın,

ya korku biriktirmek yetisini

Acılarım iyice bol gelir sana,

sevincim bir türlü tutmaz sevincini

Aysel git başımdan ben sana göre değilim

Ümitsizliğimi olsun anlasana

hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Sevindiğim anda sen üzülürsün

Sonbahar uğultusu duymamışsın ki

içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,

uzak yalnızlık limanlarına

Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,

Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki

Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş

Sakın başka bir şey getirme aklına

Aysel git başımdan ben sana göre değilim,

ölümüm birden olacak seziyorum,

hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Aysel git başımdan seni seviyorum

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



BEN SANA MECBURUM


Ben sana mecburum bilemezsin

Adını mıh gibi aklımda tutuyorum

Büyüdükçe büyüyor gözlerin

Ben sana mecburum bilemezsin

İçimi seninle ısıtıyorum

Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor

Bu şehir o eski İstanbul mudur?

Karanlıkta bulutlar parçalanıyor

Sokak lambaları birden yanıyor

Kaldırımlarda yağmur kokusu

Ben sana mecburum sen yoksun

Sevmek kimi zaman rezilce korkudur

İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur

Tutsak ustura ağzında yaşamaktan

Kimi zaman ellerini kırar tutkusu

Birkaç hayat çıkarır yaşamasından

Hangi kapıyı çalsa kimi zaman

Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

Fatihte yoksul bir gramafon çalıyor

Eski zamanlardan bir Cuma çalıyor

Durup köşe başında deliksiz dinlesem

Sana kullanılmamış bir gök getirsem

Haftalar ellerimde ufalanıyor

Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem

Ben sana mecburum sen yoksun

Belki Haziranda mavi benekli çocuksun

Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor

Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden

Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun

Bütün ıslanmışşın tüylerin ürperiyor

Belki körsün kırılmışsın telâş içindesin

Kötü rüzgâr saçlarını götürüyor

Ne vakit bir yaşamak düşünsem

Bu kurtlar sofrasında belki zor

Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden

Ne vakit bir yaşamak düşünsem

Sus deyip adınla başlıyorum

İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin

Hayır başka türlü olmayacak

Ben sana mecburum bilemezsin

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #4
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



HER SABAH, YANILMAK!


sabah olmak her gece kolay mı sanırsınız

bulutları dağıtıp güneş olarak doğmak

denizle gök arasında çiy yorgunu şehre

kurşun kubbeleri buğulu minareleri ıslak

soğuk bir trenden inmiştiniz / yalnızdınız

bilmem kaçıncı defadır / yine yanılmıştınız

hiç uyumamıştınız / gözleriniz yanıyordu

yolculuk sanki bitmemişti / birdenbire

kendinizi vagonda unuttuğunuzu sandınız

sanki katar soluk soluğa tırmanıyordu

dumanlı rampaları / bir kılıç gibi çıplak

tiz çığlıklarıyla aydınlığı doğrayarak

bilmem kaçıncı defadır / yine yanıldınız

jilet mavisi bir kadın elinde purosu

değdiği yer açılıyor çok fena keskin

kim olduğunu bilen yok / işin doğrusu

yüzünü kaybetmiş aynalarda arıyordu

amerikan bara tünemiş sek vodka içiyor

geçmişinden rusça bir şarkı arayarak

sarhoş olmamak en büyük korkusu

bilmem kaçıncı defadır / yine yanıldınız

elbet en kötüsü sokaklarda tutuklanmak

hani bir kere iki yanınızda iki sivil polis

beyoğlu'ndan çekilip nasıl koparılmıştınız

nabız gibi vuran o kötü ve karanlık his

yakanızı hala bırakmadı asla bırakmayacak

bilmem kaçıncı defadır / yine yanıldınız

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #5
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



Kimi Sevsem Sensin

Kimi sevsem sensin, hayret

Sevgin hepsini nasıl değiştiriyor

Gözleri maviyken yaprak yeşili

Senin sesinle konuşuyor elbet

Yarım bakışları o kadar tehlikeli

Senin sigaranı senin gibi içiyor

Kimi sevsem sensin, hayret

Senden nedense vazgeçilemiyor

Her şeyi terk ettim, ne aşk ne şehvet

Sarışın başladığım esmer bitiyor

Anlaşılmaz yüzü koyu gölgeli

Dudakları keskin kırmızı jilet

Bir belaya çattık, nasıl bitirmeli

Gitar kımıldadı mı zaman deliniyor

Kimi sevsem sensin, hayret

Kapıların kapalı girilemiyor

Kimi sevsem sensin, senden ibaret

Hepsini senin adınla çağırıyorum

Arkamdan şımarık gülüşüyorlar

Getirdikleri yağmur, sende unuttuğum

Hani o sımsıcak iri çekirdekli

Senin gibi vahşi öpüşüyorlar

Kimi sevsem sensin, hayret

İn misin cin misin anlamıyorum

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #6
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



SAÇLARIN ÖRÜLMÜŞ OLMALI

Seni birden hatırlarım akşamlar içinde

fevkalade tatlı bir sesin söylediği

şöyle kolay dokunaklı aydınlık ve temiz

gittikçe yakınlaşan bir melodi gibi

kalbim artık ürperen bir mandoline benzer

ne güzel şeydir seni hatırlamak

saçların örülmüş örülmüş olsun

ve beyaz ellerin geceye karşı çıplak

porselen tabakta yıkanmış kayısılar

yere düşmüş bir kitap bir şiir kitabı

içinde hürriyetten bahseden mısralar

insan bir düşünse ne çok şey bulabilir

hatırlamak gülmek ve ağlamak için

arzularımız nereye sürüklüyor bizi

neredeydik hangi rüzgara karıştık

ve şimdi ne tür manzaralar çekiyor

karanlık içinde açılmış gözlerimizi

saçların mutlaka örülmüş olmalı

mektepli bir kıza benzemelisin

aklında kimbilir kimden bir mısra

gözlerin nur gibi parlasın saadetten

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #7
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



Attila İlhan'ın Düşünce Yapısı

Attilâ İlhan, vefatından önceki son yıllarını tarih araştırmalarına vermişti Kendisine, Atatürk'ün eşsiz bulduğu dehasını herkesle paylaşma misyonunu edinmiş, Türkiye'nin yakın tarihi hakkında düşündüklerini çoğunlukla belgelere dayandırarak televizyon ekranından topluma seslenme gereği duymuştu Milli Mücadele yıllarının hangi şartlarda kazanıldığından ve o dönemin olağanüstü ruh halinden devamlı bahseder, Türkiye'nin olası bir Avrupa Birliği (AB) üyeliğinde egemenliğini AB Devletleri ile paylaşacak olmasına ise şiddetle karşı çıkardı Batılı devletlerin dostları değil, sadece çıkarları olabileceğini söyler, onların sömürgecilik anlayışlarını hemen her platformda tarih ve belgeleri ile vererek eleştirmekten çekinmezdi Osmanlı İmparatorluğu'nun dağılmasına giden süreçte Tanzimat Fermanı'nın çok büyük bir darbe olduğunu düşünür, bu tarihten sonra Osmanlı'nın çözülmesinin hızlandığını söylerdi Mustafa Kemal'in bilgisi, dehası, yaptığı hareketlerde toplumu hep arkasına alması (teşkilatçılığı) ve yaptığı devrimlere olan hayranlığını her platformda vurgulayan Attilâ İlhan; onun, yaptığı devrimlerde Fransa'yı örnek almasına rağmen Avrupa devletleri ile kurduğu mesafeli ilişkileri her zaman övmekten geri durmadı Gâzi'nin ölümünden sonra İsmet İnönü'nün batı yanlısı kararlarını ise her zaman eleştirdi Günümüz aydınlarının çoğunun batı yanlı duruşları olduğunu söyleyip onları halkı tanımamakla eleştirir, eski halkla bütünleşmiş ve millet çıkarları için hareket eden aydın tiplerinin artık yok olma aşamasına geldiğini söylerdi Üniversite öğrencilerince yapılan eylemlerin bir hedefe varamayacağını, çünkü öğrencilerin iktisadiî üretimde rol almadıklarını söyler, Fransız Devrimi'nin işçi sınıfı tarafından yapıldığından dem vururdu Türkiye'de işçi sınıfını temsil eden bir siyasî partinin bulunmadığını, bunun gerçek demokrasinin önünde engel olduğunu söyler ama böyle bir partinin bir gün kurulacağını düşünürdü Halka rağmen yapılacak olan hiçbir şeyin uzun süreli olamayacağını ise her zaman tekrarlamaktan geri durmadı Anlattığı veya yazdığı olaylara hakim olması, kimsenin kişiliğine saldırmamaya özen göstermesi, onun, her kesimden insan tarafından takdir kazanmasını sağlamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #8
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



SİSLER BULVARI

elinin arkasında güneş duruyordu

aylardan kasımdı üşüyorduk

ağacın biri bulvarda ölüyordu

şehrin camları kaygısız gülüyordu

her köşe başında öpüşüyorduk

sisler bulvarı'na akşam çökmüştü

omuzlarımıza çoktan çökmüştü

kesik birer kol gibi yalnızdık

dağlarda ateşler yanmıyordu

deniz fenerleri sönmüştü

birbirimizin gözlerini arıyorduk

sisler bulvarı'nda seni kaybettim

sokak lambaları öksürüyordu

yukarda bulutlar yürüyordu

terkedilmiş bir çocuk gibiydim

dokunsanız ağlayacaktım

yenikapı'da bir tren vardı

sisler bulvarı'nda öleceğim

sol kasığımdan vuracaklar

bulvar durağında düşeceğim

gözlüklerim kırılacaklar

sen rüyasını göreceksin

çığlık çığlığa uyanacaksın

sabah kapını çalacaklar

elinden tutup getirecekler

beni görünce taş kesileceksin

ağlamayacaksın! ağlamayacaksın!

sisler bulvarı'ndan geçtim sırılsıklamdı

ıslak kaldırımlar parlıyordu

durup dururken gözlerim dalıyordu

bir bardak şarapta kayboluyordum

gece bekçilerine saati soruyordum

evime gitmekten korkuyordum

sisler boğazıma sarılmışlardı

bir gemi beni afrika'ya götürecek

ismi bilmiyorum ne olacak

kazablanka'da bir gün kalacağım

sisler bulvarı'nı hatırlayacağım

kırmızı melek şarkısından bir satır

lodos'tan bir satır yağmur'dan iki

senin kirpiklerinden bir satır hatırlayacağım

seni hatırlatanın çenesini kıracağım

limanda vapurlar uğuldayacak

sisler bulvarı bir gece haykırmıştı

ağaçları yatıyordu yoksuldu

bütün yaprakları sararmıştı

bütün bir sonbahar ağlamıştı

ağlayan sanki istanbul'du

öl desen belki ölecektim

içimde biber gibi bir kahır

bütün şiirlerimi yakacaktım

yalnızlık bana dokunuyordu

eğer sisler bulvarı olmasa

eğer bu şehirde bu bulvar olmasa

sabah ezanında yağmur yağmasa

şüphesiz bir delilik yapardım

hiç kimse beni anlıyamazdı

on beş sene hüküm giyerdim

dördüncü yılında kaçardım

belki kaçarken vururlardı

sisler bulvarı'ndan geçmediğin gün

sisler bulvarı öksüz ben öksüzüm

yağmurun altında yalnızım

ağzım elim yüzüm ıslanıyor

tren düdükleri iç içe giriyorlar

aklımı fikrimi çeliyorlar

aksaray'da ışıklar yanıyor

sisler bulvarı ayaklanıyor

artık kalbimi susturamıyorum

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #9
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



AYDINLIK NEYİN OLUYOR?

aydınlık neyin oluyor senin

gökyüzü akraban filan mı

beni bulur bulmaz gözlerin

şimşek çakıyorum yalan mı

yüzünde yalazını gezdirdiğin

saçlarından tutuşmuş orman mı

akla ziyan bir şey elektriğin

ayışığı mavisi dudaklarından mı

o ışık zenginliği mi giyindiğin

uzay tozları mı yıldızlardan mı

elime dokunduğu an elin

güneşler açıyorum sahi ondan mı

aydınlık neyin oluyor senin

bu şiiri burda ikici ekleyişim

Alıntı Yaparak Cevapla

Attila İlhan Hayatı

Eski 10-09-2012   #10
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Attila İlhan Hayatı



en sevdiğim şiiri

ÜÇÜNCÜ ŞAHSIN ŞİİRİ

gözlerin gözlerime değince

felâketim olurdu ağlardım

beni sevmiyordun bilirdim

bir sevdiğin vardı duyardım

çöp gibi bir oğlan ipince

hayırsızın biriydi fikrimce

ne vakit karşımda görsem

öldüreceğimden korkardım

felâketim olurdu ağlardım

ne vakit maçka'dan geçsem

limanda hep gemiler olurdu

ağaçlar kuş gibi gülerdi

bir rüzgâr aklımı alırdı

sessizce bir cıgara yakardın

parmaklarımın ucunu yakardın

kirpiklerini eğerdin bakardın

üşürdüm içim ürperirdi

felâketim olurdu ağlardım

akşamlar bir roman gibi biterdi

jezabel kan içinde yatardı

limandan bir gemi giderdi

sen kalkıp ona giderdin

benzin mum gibi giderdin

sabaha kadar kalırdın

hayırsızın biriydi fikrimce

güldü mü cenazeye benzerdi

hele seni kollarına aldı mı

felâketim olurdu ağlardım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.