Benım Aşkım Uymaz Her Saza |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Benım Aşkım Uymaz Her SazaMONA ROSA (Aşada yazılı olanlar kurgu değil gerçektir) Belki de mahşeri kalabalığa okunan bu şiirin hangi hislerle yazıldığını tahmin bile edemezsiniz? Bilinen gerçekleri arda, arda sıralamak sizleri aydınlatabilir Dilenirse şairimiz hakkında kısaca bilgi vererek konuya girmek istiyorum Şöyle ki; şiirimizin yazarı Sezai Karakoç ilk, ortaokulu ve liseyi Diyarbakır, Gaziantep, KMaraş’ta tamamladıktan sonra Ankara Üniversitesi Siyasal bilimler fakültesini kazanır Ve gider, gider ama başına geleceklerden veya başına getireceği olaylardan habersizdir Neden sonra başlar okula dersler devam ederken şairimim gönlünü kaptırır bir muhacir kızına ve işte bütün mesele başlar, başlar ki ne başlar Sonu olmayan bir başlangıçtır Kısa bir süreden sonra dayanamaz ve kendini o kıza açmaya karar verir Uzun bir tasavvurdan sonra İstediği gibi yapar ve gönlünde biriktirdiği aşkı artık kaldıramaz olmuşturteklifine ret cevabı alma riski yüksek olduğu halde bırakır kendini uçsuz bir ummanaistediği cevabı alamamıştır,bu samimi Anadolu çocuğu kırılmıştır işte o an Lakin bu kırgınlık uzun sürmez (çünkü uzunu daha başlamamıştır) azimle tekrar deneyecektirlakin istediği gibi hiç olmayacaktırVe bu hep böyle sürer gider Ta ki gelir ,gelir ve bir yerde tıkanır işte bu tıkandığı yer 4 sınıf olurama o samimi delikanlı hiç pes etmemiştirtam dört yıl hep istemiştir onu ,kendinden Ama istediği hiç olmamıştırbelkide bir gün olacaktır! Artık okul bitmek üzeredirtam dört yıl geçmiştir Geçmiştir ,ya delmişte geçmiştir kimi sineleri Mezuniyet merasimi düzenlenmektedir Ankara üniversitesinde öğrenciler 4 yılın yorgunluğunu ,bitirmenin sevinciyle bu merasimde birleştirecektirlakin birleştiremeyenlerde vardır o mahşeri kalabalıkta onlar gerçekle yapışmış yüreklerini koyacaklardır ortaya İşte burada Sezai Karakoç onların hepsine tercüman olacaktır o mükemmel ve emsalsiz sevgisiyle Bu program da Sezai Karakoç yazdığı şiiriyle yerini almıştırve de işte o beklenen an gelir çatar O yılların gerçekleri bir şamar gibi patlar ortada ve sesi yankılanır Ankara sokaklarında Sezai Karakoç anons edilir Yazdığı şiiri okumak üzere Ankara siyasalın önü ana baba günü gibidir herkes ordadır bütün hocalar öğrenciler ve hatta misafirler lebalep dolup taşmıştırmerasim alanıSezai Karakoç şöyle bir kalabalığa bakar o buğulu gözlerle ,gönlünde yer alamadığı insanı aramaktadır mahşeri kalabalık içinde ve şiirini okumaya başlar Mona roza siyah güler ak güller Geyve’nin gülleri beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah senin yüzünden kana batacak Mona roza siyah güller ak güller … Şiir bitene kadar kalabalıktan hiç ses gelmez olur, ta ki son kıtayı okuyana dek ve kalabalıkta müthiş bir uğultu patlar Herkes bir birine bir şeyler sormaktadır ama sadece bilinen bir gerçek var ki herkes bu şiirden çok etkilenmiştir hele biri var ki gönlünde fırtınalar kopmuştur tam dört yıl sonra geçte olsa anlamıştır ve işte o uğultunun arasından bir kız öğrenci sıyrılır kürsüye yaklaşır dört yılı harabeden ve sonrasını da edecek olan kişidir O,O MUAZZEZ AKKAYA’ dırAğlayarak ve yalvarmalı bir sesiyle -ben seni kabul ediyorum der Ama çok geçtir artık çünkü bu samimi genciz bu ağır aşka dayanacak takati kalmamıştır kürsüye dönerek -şimdi de ben kabul etmiyorum der ne derece yürekten gelerek söylediği tartışılır ama beklide bir intikamdır ,beklide ilk defa gururu aşkının önüne geçmiştir delikanlının Ve bir daha Muazzez Akaya’yı hiç kimse görmemiştir çünkü o ret cevabının ardında intihar etmiştir Doğruyu geç bulup erken kaybetmek buna denir galiba Şimdi Sezai karakoç 65-70 yaşlarında ve hiç evlenmemiş hiç gönlüdeki o muazzam yere dokunmamıştırsize şimdi bir sır veriyorum Mona Rosa şiirinin kıtalarının ilk harfleri onun ismini veriyor (bence bir aşk bukadar yaşanır ve halen daha AŞK da gurur olmaz diyenlere çok güzel bir cevaptır gurusuz hiçbir aşk olmaz olmamalıda Sezai karakoç un bu olaydan sonra hiç evlenmemeside ilginçtir aşk ın bir kereye mahsus yaşanan bir duygu olduğunun göstergesidir bencede insan yüzlerce kez hoşlanabilir hayatında birkaç kez sevdiğini sanabilir ama aşk birkez yaşanır bir kez yaşanırsa böyle ebedi bir aşk olur düşününce şöyle bir sevdiği kadının intihar edeceğini bilseydi sezai karakoç onu kabul ederdi sanırım belki samimyetine inanmadı belkide 4yıllık bekleyiş onu içinde öldürdü farklı düşünler aşağıda yorum yazabilirler untmadan muzzez akkaya şiirdede geçer Geyve’nin gülleri diye geyve ye döner(sakaryanın ilçesi)orta intihar eder şaiir nede güzel demiş benim aşkım uymaz öyle her saza) |
Benım Aşkım Uymaz Her Saza |
10-09-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Benım Aşkım Uymaz Her SazaSezai Karakoç'un 50 yıldır dilden dile dolaşan "Mona Roza" şiirini yazdığı Muazzez Akkaya'nın fotoğrafı ortaya çıktı İşte uğruna en güzel aşk şiirinin yazıldığı kadın: Aslı astarı olmayan, hakkında pek çok hikâye uydurulan ve hatta intihar ettiği rivayet edilen Muazzez Akkaya kimdir? Orta okul mezunu memurlardan Hamid Akkaya ile Fitnat Hanım’ın kızıdır 1930’da Geyve’de doğdu 1949’da Kandilli Kız Lisesi’ni “Pekiyi” derecede bitirdi SBF’nden mezuniyetini müteakıb, Maliye Bakanlığı stajyer Memurluğuna tayin edilerek Devlet hizmetine girdi Nisan 1955’te Karayolları Genel Müdirliği, Ağustos 1955’te tekrar Maliye Bakanlığı, Mart 1957’de Devlet Su İşleri Gn Müdirliği Teşkilatlarında Memurluklara girdi Bu arada Ankara Hukuk Fakültesi’nde fark sınavı verip sertifika aldığından, Ocak 1960’da Maliye Bakanlığı Hazine Avukat stajyerliğine, sonra Avukatlığına getirildi Eylül 1964’de Eşi Orhan Giray’ın Tel-Aviv Mali Müşavirliğine nakli üzerine memuriyetten ayrılıp Tel-Aviv’e gitdi 1967’de yine eşiyle birlikte Yurd’a dönüp avukatlığa başladı Halen (Mart 1970) Ankara Barosu’na kayıldı avukatlık yapmaktadır 7 Kasım 1958 Cuma günü SBO 1944 yılı (2602 Sıra Numaralı) mezunlarından Orhan Giray ile evlendi; 961959 doğumlu Ayşegül Giray, 2431961 doğumlu Ela Meral Giray adlarında 2 kızı ile 441967 doğumlu İhsan adında 1 oğlu vardır (1970) İngilizce bilmektedir Mülkiye hayatına aid bir hatırasını şöyle kaleme almıştır: “Fakülte’ye, daha doğrusu Mülkiye Mektebi’ne ilk yatılı kız talebe olarak girme şansı bana isabet etmişdi Fakat o zamana kadar böyle bir ihtimal vuku bulmadığından SBO müdiri Fethi Çelikbaş: “Mekteb yatakhanesinde kız talebenin yatması için müsaid yer olmadığını, ancak istediğim takdirde sadece talebeye verilen yıllık palto hakkından istifade edebileceğimi, bu takdirde de mecburi hizmet mükellefiyetine tabi tutulacağımı” beyan ettiler Tabi kabul etmedim Altı ay sonra Mekteb Fakülte oldu ve ben de diğer talebeyle birlikde burs almağa başladım Birinci Sınıfta kız talebe olarak sadece iki kişi idik Bütün Fakülte’deki kız talebelerin sayısı sekiz idi İkimiz de o zamana kadar erkek talebeyle bir arada okumamış olduğumuz için gaayet sıkılgandık Bu durum Anayasa Profesörümüz Bülend Nuri Esen’in gözünden kaçmamış olacak ki, Sınıfda bir münazara tertiblemeğe karar verdi ve ikimizi karşılıklı guruplara dahil etdi Münazara günü geldiğinde, sadece kendi sınıf arkadaşlarımız önünde konuşmamıza rağmen o kadar heyecanlanmışdık ki sonradan Hocamızın da tasvir ettiği şekilde, sapır sapır titremişdik Ben konuşmamı yaparken sadece Hoca’ya dönerek konuşuyordum Hocamın: “Sınıfa dönerek konuşmam” hususundaki ihtarı üzerine Sınıfa döndüğümde bütün arkadaşların bize dön şeklindeki kol işaretlerini görünce yeniden Hocaya dönüp anlatmağa başladım Bu münazara sıkılganlığımızı atmamızda ilk adım oldu Üçüncü Sınıfda iken Siyasal Bilgiler Fakültesi ile Hukuk Fakültesi Kız Talebeleri arasında tertiblediğimiz münazara sebebiyle, Hukuk Fakültesinin hıncahınç dolu salonunda konuşurken, eski sıkılganlığımın onda birini hissetmediğimi söyleyebilirim” |
Benım Aşkım Uymaz Her Saza |
10-09-2012 | #3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Benım Aşkım Uymaz Her SazaMona Roza, siyah güller, ak güller Geyvenin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Ah, senin yüzünden kana batacak Mona Roza siyah güller, ak güller Ulur aya karşı kirli çakallar Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa Mona Roza, bugün bende bir hal var Yağmur iğri iğri düşer toprağa Ulur aya karşı kirli çakallar Açma pencereni perdeleri çek Mona Roza seni görmemeliyim Bir bakışın ölmem için yetecek Anla Mona Roza, ben bir deliyim Açma pencereni perdeleri çek Zeytin ağaçları söğüt gölgesi Bende çıkar güneş aydınlığa Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi Seni hatırlatıyor her zaman bana Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ve vardır her vahşi çiçekte gurur Bir mumun ardında bekleyen rüzgar Işıksız ruhumu sallar da durur Zambaklar en ıssız yerlerde açar Ellerin ellerin ve parmakların Bir nar çiçeğini eziyor gibi Ellerinden belli oluyor bir kadın Denizin dibinde geziyor gibi Ellerin ellerin ve parmakların Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Saat onikidir söndü lambalar Uyu da turnalar girsin rüyana Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar Zaman ne de çabuk geçiyor Mona Akşamları gelir incir kuşları Konar bahçenin incirlerine Kiminin rengi ak, kimisi sarı Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine Akşamları gelir incir kuşları Ki ben Mona Roza bulurum seni İncir kuşlarının bakışlarında Hayatla doldurur bu boş yelkeni O masum bakışlar su kenarında Ki ben Mona Roza bulurum seni Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Henüz dinlemedin benden türküler Benim aşkım sığmaz öyle her saza En güzel şarkıyı bir kurşun söyler Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza Artık inan bana muhacir kızı Dinle ve kabul et itirafımı Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı Alev alev sardı her tarafımı Artık inan bana muhacir kızı Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Meyvalar sabırla olgunlaşırmış Bir gün gözlerimin ta içine bak Anlarsın ölüler niçin yaşarmış Yağmurlardan sonra büyürmüş başak Altın bilezikler o kokulu ten Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne Bir tüy ki can verir bir gülümsesen Bir tüy ki kapalı gece ve güne Altın bilezikler o kokulu ten Mona Roza siyah güller, ak güller Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak Kanadı kırık kuş merhamet ister Aaahhh! senin yüzünden kana batacak! Mona Roza siyah güller, ak güller |
|