![]() |
Türk Halk Edebiyatı Nazım Türleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türk Halk Edebiyatı Nazım TürleriKahramanlık şiirleri Yine soylu savaşçılarla, hükümdarların kahramanlıklarını ağırbaşlı, yüce, dramatik bir üslupla, belirli biçimsel kurallara bağlı kalarak anlatan şiirlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halk şarkısı En eski halk edebiyatı biçimlerinden biridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Koşma Halk edebiyatımızda doğa, aşk, ölüm, ayrılık, yiğitlik, toplumsal olaylar gibi konuların işlendiği en sık kullanılan şiir türü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Koşmaya örnek: Yiğidin eyisini nerden bileyim Yüzü güleç, kendi yaman olmalı Kasavet serine çöktüğü zaman Gönlünün gâmını alan olmalı Benim sözüm yiğit olan yiğide Yiğit olan muntazırdır öğüde Ben yiğit isterim fırka dağında Yiğidin başında duman olmalı Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar Düşmanı görünce ayağa kalkar Kapar mızrağını meydana çıkar Yiğidin ardında duran olmalı Sâfi güzel olan, şol bazı kötü Yiğidin densizi ey''olmaz zati Gayet durgun ister silahı atı Yiğit el çekmeyip viran olmalı Karac''oğlan der ki çile çekilmez Hozan tarlalara sümbül ekilmez Sak yabancı ile başa çıkılmaz İçinden sıdk ile yanan olmalı Tecnis koşmaya örnek: Derd-i dilim arttı yârimin derdim Seksende doksanda yüzde seyr eyle Gonca güllerini yârimin derdim Gerdanda dudakta yüzde seyr eyle Sel gelince yıkılırmış yar dedim Al hançeri vur sineye yâr dedim Yeter cevr ü cefa etme yâr dedim Cism ü bedenimi yüz de seyr eyle Çeşmîyâ bin gazel yazdım dîvâne El bağladım yâre durdum dîvâne Dedi var yıkıl git behey dîvâne Aşkın deryasında yüz de seyr eyle Çeşmi Koşmalar ezgilerine göre ve yapılarına göre olmak üzere ikiye ayrılır ![]() Ezgilerine göre koşmalar: Özel bir zegiyle okunurlar ve hece sayısı dikkate alınmaz ![]() ![]() Yapılarına göre koşmalar: Koşmalar yapılarına göre 7''ye ayrılır ![]() Düz koşma: Âşık edebiyatında en sık kullanılar tür ![]() ![]() Yedekli koşma: İki şekli vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Zülâlî Musammat koşma: Divan edebiyatındaki musammat gazele benzer ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek: Ey cemâli parlak kadi toparlak Lebleri bal kaymak sükker misin sen Boynuma lâle tak hele bir yol bak Bu kadar yalvarmak ister misin sen Lebler kırmızı la''l kaşları hilâl Gözler âhû misâl bulunmaz emsâl Bilmem bu ne hayâl bilmem bu ne hâl Bu ne parlak cemâl ülker misin sen Mir''âtî hem-vâre yanıktır yâre Yüreğimde yâre oldu bin pâre Gönül başka yere düşmez ne çâre Bir başka nigâre benzer misin sen Mir''âtî Ayaklı koşma: İlk bendin dize sonlarına, diğer bendlerin ise sadece son dizelerine ziyade eklenerek oluşturulur ![]() ![]() ![]() Örnek: Ey benim cânânım can içre canım Şûh nev-civânım olma bî-vefa Rahm eyle bana Ben sana kurbanım gel kes gerdanım Dök yerlere kanım tek ol aşina olma bî-vefa Nar-ı aşkın serde düştüm yek derde Şeklin perilerde yoktur kişverde Ellerin hançerde zerrin kemerde Her gördüğün yerde gel bakma kıya can sana feda Sevdim sen dil-beri hûblar serveri Gördüm şeklin peri oldum müşteri Çeksen de hançeri kessen bu seri Gayri şimden geri sen şah ben Gedû Kul oldum sana Gedavî Zincirleme koşma: Bendlerinin dördüncü dizesinin kafiyesi bir sonraki bendin ilk dizesinin başında tekrarlanan koşmalardır ![]() ![]() Örnek: O ki yaratıldık turab-ı Tûr''dan Perverdigâr Hak Subhan''ı biliriz Turabın aslını yarattın nurdan Nurdan evvel bir mekânı biliriz Mekanda var iken nice bin şeher Anı ziynet kıldı murg-u meher Günde yetmiş kere eyledi teher Ekl ettiği rızk u nânı biliriz Rısk-u nâne visâl eyledi Hûdan Yoktan var edildi o zaman Âdem Cinandan cihana bassan da kadem Anı nisbet dü cihanı biliriz Du cihanda yer gök çarh u felekler Hesaba muntazır suda semekler Arş-ı Alâ Mühteha''da melekler Ne zikirde kelâm kânı biliriz Kelâm kânı zikir ederler gayet Yalan değil günü bugün bir hayat Altı bin altı yüz altmış âyât Emr-i haktan biz Furkan''ı biliriz Furkan''da nice âyet yerince Nice sinek nice murg u karınca Mağrip meşrik kûh-ı Kaf''a varınca Hükmeyleyen Süleyman biliriz Zülâlî şevketten ummaz hiç bac''ı İzhar eder günahkara ilacı Başına örterler mürüvvet tacı Fahr-î âlem şah sultanı biliriz Zulâlî Zincirleme ayaklı koşma: Zincirleme koşmalara ziyadeler eklenerek yazılır ![]() Koşma şarkı: Her bendinin dördüncü dizelere aynı olan kavuştaklı koşmalardır ![]() Türkü Türkiye''nin sözlü geleneğinde, bir ezgi ile söylenen halk şiirinin her çeşidini göstermek için en çok kullanılan ad "türkü"dür ![]() ![]() Türk halk edebiyatı nazım şekli ve türüdür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Türkü, Türk halk şiirinin en eski türlerindendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1 ![]() a ![]() ![]() ![]() b ![]() ![]() ![]() 2 ![]() Ninniler ve çocuk türküleri, tabiat üzerine türküler, aşk türküleri, kahramanlık türküleri, askerlik türküleri, tören türküleri, iş türküleri, eşkıya türküleri, acıklı olaylarla ilgili türküler, güldürücü türküler, karşılıklı söylenen türküler, oyun türküleri, ağıtlar ![]() 3 ![]() a ![]() ![]() b ![]() ![]() Örnek: HAVADA BULUT Havada bulut yok bu ne dumandır Mahlede ölüm yok bu ne figandır Adı Yemen''dir gülü çemendir Giden gelmiyor acep nedendir Burası Muş''tur yolu yokuştur Giden gelmiyor acep nedendir Kışlanın önünde redif sesi var Bakın çantasına acep nesi var Bir çift kundurayla bir de fesi var Adı Yemen''dir gülü çimendir Giden gelmiyor acep nedendir Burası Muş''tur yolu yokuştur Giden gelmiyor acep nedendir Taşlama Bir kimseyi yermek veya toplunun bozuk yönlerini iğneleyici bir dille eleştirmek için yazılan şiir ![]() ![]() Örnek: Bir vakte erdi ki bizim günümüz Yiğit belli değil mert belli değil Herkes yarasına derman arıyor Deva belli değil dert belli değil Fark eyledik âhir vaktin yettiğin Merhamet çekilip göğe gittiğin Gücü yeten soyar gücü yettiğin Papak belli değil Kürt belli değil Adalet kalmadı hep zulüm doldu Geçti su baharın gülleri soldu Dünyanın gidişi acayip oldu Koyun belli değil kurt belli değil Tekerleme Sözlüklerde "ağızda yuvarlanan söz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek: Yağ yağ yağmur Tarlada çamur Teknere hamur Ver Allahım ver Sellice yağmur Evvel zaman içinde Kalbur zaman içinde Deve tellal iken Sinek berber iken Ben annemin babamın beşiğini Tıngır mıngır sallar iken O yalan bu yalan Fili yuttu bir yılan Bu da mı yalan ![]() ![]() ![]() Tekerleme Âşık fasıllarında, saz şairlerinin yaptıkları şiir yarışmaları ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aceb ahîr-zaman oldu gaziler Büyük küçük birbirini beğenmez Her mü''min münâfık cennet arzular Tanrı nasib ettiğini beğenmez Kediler köpekler ile savaşır Miçik deyu çarşı çarşı dolaşır Mekbeti''si ehl-i ırz''a ulaşır ******lar kendi erin beğenmez Teklif ister bülbül güle konmağa Pervaneler düşüp şem''a yağmağa Oğlancıklar iştahından binmeğe Doru ister atın kır''ın beğenmez Mani Başta aşk olmak üzere hemen her konuda yazılabilen bir halk edebiyatı nazım türü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Düz mani: Yedişer heceli dört dizeden oluşur ![]() ![]() Örnekler: Akşamlar olmasaydı Badeler dolmasaydı Yâr koynuna girince Hiç sabah olmasaydı A benim bahtiyarım Gönülde tahtı yârim Yüzünde göz izi var Sana kim baktı yârim Anne demeye geldim Kaymak yemeye geldim Meramım kaymak değil Yâri görmeye geldim Bağlarında üzüm var Mor şalvarda gözüm var Kaçma yârim uzağa Sana bir çift sözüm var Kesik mani: Birinci dizesi 7 heceden az, anlamlı ya da anlamsız bir sözcük grubu olan maniler ![]() ![]() ![]() Örnekler: Karaca Aldım aşkın tüfeğin Vurdum bir kaç karaca Dünyada bir yâr sevdim Kaşı gözü karaca Dağ bana Bahçe sana bağ bana Değme zincir kâr etmez Zülfin teli bağ bana Ayağı Kuşlardan bir kuş gördüm Var başında ayağı Üstad manici isen Aç maniden ayağı Cinaslı mani: Kesik manilerde eğer kafiye cinaslı ise bunlara cinaslı mani denir ![]() Yedekli mani: Düz maninin sonuna aynı kafiyede iki dize daha eklenerek söylenen maniler ![]() ![]() ![]() Ağlarım çağlar gibi Derdim var dağlar gibi Ciğerden yaralıyım Gülerim çağlar gibi Her gelen bir gül ister Sahipsiz bağlar gibi Tası yok tası yok Ne viran çeşme imiş Su içecek tası yok Yıkıldı viran gönlüm Yapacak ustası yok Şu vefasız dünyanın Ucu var ortası yok Deyiş: İki kişinin karşılıklı söylediği manilerdir ![]() ![]() ![]() Adilem sen naçarsın İnci mercan saçarsın Dünya deniz olanda Gönlüm nere kaçarsın Ağam derim naçarım İnci mercan saçarım Dünya deniz olunca Ben kuş olup kaçarım Adilem sen naçarsın La''l ü gevher saçarsın Ben bir şahin olunca Yavrum nere kaçarsın Ninni Çocuğun uyumasının sağlanması ya da ağlamasının durması için, sade bir dille ve hece ölçüsüne göre ezgili olarak söylenen ürünler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek: Dandini dandini danalı bebek Elleri kolları kınalı bebek Benim oğlum nazlı bebek Uyusun yavrum ninni (Manisa yöresinden) Çaya vardım çay susuz Çadır kurdum yaylasız Benim yavrum pek huysuz Ninni yavrum ninni (Denizli yöresinden) Ağıt Doğal afetler, ölüm, hastalık vb ![]() ![]() ![]() Örnek: Yurt yuva kıldığın tenli mereği Düzüp koşmak idin tepir eleği Şu kavdan yaptığın tecir tereği Divan-ı Bâri''ye yadigâr ***ür Elinde ördüğün çöpür ağını Kâhan eylediğin kelem bağını Şu kabal biçtiğin sap orağını Al ulu Tanrı''ya bergüzar ***ür Yetim gömleğini diken iğneyi Her gün yal verdiğin topal ineği Ayran topladığın şu ak küleği Mahşer yığnağına sakla, sar ***ür İlahi Tanrıyı övmek, ona yakarmak için söylenilen dini şarkılara ilahi denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Giriş bölümüne zemin, gelişme ve sonuç bölümüne miyan denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek: Dağlar ile taşlar ile Çağırayım mevlam seni Seherlerde kuşlar ile Çağırayım mevlam seni Sular dibinde mâhiyle Sahralarda âhû ile Abdal olup yâhû ile Çağırayım mevlam seni Gökyüzünde İsâ ile Tûr Dağı''nda Mûsâ ile Elindeki asa ile Çağırayım mevlam seni Semai Halk şiirinde hecenin sekizli ölçüsü ile koşma biçiminde düzenlenen ve özel bir ezgi ile söylenen şiirlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek: İncecikten bir kar yağar Tozar Elif Elif diye Deli gönül abdal olmuş Gezer Elif Elif diye Elif''in uğru nakışlı Yavru balaban bakışlı Yayla çiçeği kokuşlu Kokar Elif Elif diye Elif kaşlarını çatar Gamzesi bağrıma batar Ak elleri kalem tutar Yazar Elif Elif diye Varsağı Özel bir ezgiyle söylenen koşmaya denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Semâiden ezgi yönüyle ayrılır ![]() ![]() ![]() ![]() Bre ağalar bre beyler Ölmeden bir dem sürelim Gözümüze kara toprak Dolmadan bir dem sürelim Amen hey Allahım aman Ne aman bilir ne zaman Üstümüzde çayır çemen Bitmeden bir dem sürelim Bana felek derler felek Ne aman bilir ne dilek Âhir ömrümüze helâk Etmeden bir dem sürelim Karacaoğlan der cânân Güzelim sözüme inan Bu ayrılık bize heman Ermeden bir dem sürelim Karacaoğlan Selis Halk edebiyatında aruz ölçüsü kullanılarak yazılan şiirlerdir ![]() ![]() ![]() Nefes Dini temellere bağlı âşık edebiyatı nazım şekillerinden ilahilerin Alevi-Bekteşi aşıklarınca yazılanlarına denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek: Biz Urum Abdallarıyız Maksadımız yârdır bizim Geçtik ziynet kabâsından Gencinemiz erdir bizim Dâim kılarız biz zârı Harceyleriz elden var, Dost yoluna verdik seri Mürkirimiz hârdır bizim Aşk bülbülüyüz öteriz Râh-i Hakka yüz tutarız Mânâ gevherin satarız Mürşidimiz vardır bizim Ayin Mutasavvıflara has bazı hal ve hareketleri ifade etmek için ilk defa İranlılar tarafından kullanılan ayin, daha sonra Türk Tasavvuf Edebiyatı''na da geçmiş Mevleviler''in sema meclislerinde söyledikleri ilahilere verilen ad olmuştur ![]() Tapuğ Gülşeni adlı tarikata bağlı şairlerin ayinler sırasında okudukları makamlı şiirlere tapuğ adı verilir ![]() Cumhur Mevlevi ve Bektaşi dergâhları dışındaki dergah ve tarikatlarda topluca okunan ilahilere verilen addır ![]() Hikmet Dini ve tasavvufi halk şiirinde şairin anlayış ve sezgilerine göre din konularını işleyen şiirlere hikmet denir ![]() Devriye Dini ve tasavvufi halk edebiyatında devir felsefesini savunan ve anlatan şirlerdir ![]() ![]() Şathiye Dini ve tasavvufi halk şiirinde genel olarak mizahi manzumelere şathiye adı verilir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örnek: YERİ GÖĞÜ İNS Ü CİNNİ YARATTIN Yeri göğü ins ü cinni yarattın Sen ey mimar başı eyvancı mısın Ayı burcu günü çarhı var ettin Ey mekan sahibi rahşancı mısın Denizleri yarattın sen kapaksız Suları yürüttün elsiz ayaksız Yerleri temelsiz göğü direksiz Durdurursun acep iskancı mısın Kullanırsin kanatsızca rüzgarı Kürekle mi yaptın sen bu dağları Ne yapıp da öldürürsün sağları Can verub can alırsın sen cancı mısın Sekiz cennet yaptın sen Adem içün Adın büyük bağışla anın suçun Adem''i çıkardın cennetten niçün Buğday nene lazım harmancı mısın Bir iken bin ettin kendi adını Görmedim senin gibi iş üstadını Yaşardirsin kurudursun odunu Sen bahçevan mısın ormanci mısın Cibril''e perde altından söylerdin İnub Beytullah''a kendin dinlerdin Bu ateşi cehennemi neylerdin Hamamın mı vardır külhancı mısın Hafaya çekilüb safaya durdun Aklı ermezlerin aklını urdun Kıldan ince köprü yaptın da kurdun Akar suyun mu var bostancı mısın Bu kışlara bedel bu yazı yaptın Evvel bahara karşı güzü yaptın Mizanı iki göz terazi yaptın Bakkal mısın yoksa dükkancı mısın Tevhid Allah''ı, yaratılış ve kainatın aslı gibi unsurları bir arada yorumlayan manzumelere "tevhid" denir ![]() ![]() ![]() Nutuk Tekkelerde tarikat ulularının özellikle eğitici mahiyette olmak üzere söyledikleri şiirlerdir ![]() Deme Alevi-Bektaşi tarikatından tasavvuf şiirlerinin tarikatlarını ve hareketleriyle ilgili temaları işleyen, sorunlarını konu edinen şiirlerine "deme" adı verilir ![]() ![]() Duvaz Yine Alevi ve Bektaşi şiirinde bir türdür ![]() ![]() Güzelleme Âşık edebiyatında insan ve doğa güzelliklerini işleyen koşmalar ![]() ![]() Nasıl vasfedeyim güzelim seni Rumeli Bosna''yı değer gözlerin Dünyaya gelmemiş eşin akranın İzmir''i Konya''yı değer gözlerin Kimsede görmedim sendeki nazı Tunus Trablus Mısır Hicaz''ı Kars''ı Kağızman''ı Acem Şiraz''ı Girid''i Yanya''yı değer gözlerin Yüzümde görünür Yusuf nişanı Yüzünü görenler çeker efganı Büsbütün Gürcistan Erzurum Van''ı Belh-ı Buhaça''ya değer gözlerin Ruhsat''ım eyledim senin de mehdin Al yanaktan bir buse ver himmetin Yüzbin sarraf gelse bilmez kıymetin Âhirî dünyayı değer gözlerin Ruhsatî Hoyrat ya da Horyat Dört dizelik serbest tarzda halk edebiyatı nazım türü ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Örneğin: Dolandı gün Döndü gün dolandı gün Men sene daldalandım Sene de dolandı gün Güle naz Bilbil eyler güle naz Girdim dost bağçasına Ağlayan çok gülen az Yüz aya değer Hüsniv yüz aya değer Ay var bir güne değmez Gün var yüz aya değer Düşte gör Hayalde gör Hayalde gör düşte gör Düşenin dosti olmaz İnanmazsan düşte gör Kalenderî Halk şairleri tarafından aruzun mef''ûlü mefâ''îlü kalıbıyla gazel, murabba, muhammes, müseddes biçiminde söylenen şiire denir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İçtin mi a cânım yine mestâne durursun Gamzen gibi âşıklara bîgâne durursun Kimden söz işittin ki celâ hakkına dâir Böyle güzelim hâtırı vîrâne durursun Geç şâhım otur başımın üstünde yerin var El bağlı efendim kime divâne durursun Bir çift idiniz vuslat-ı devlette geçen gün Nettin eşini ey peri bir dâne durursun Sen al ile başımdan alıp aklımı şimdi Ey rind-i felek-meşreb edibane durursun Öldürmek ise Nûri kulun kasdına böyle Çek hançeri öldür a paşam ne durursun Tokatlı Nuri Kavuştak Halk edebiyatında bentler arasında tekrarlanan dizelerdir ![]() ![]() ![]() Keklikte gelek olmaz Sen boyda melek olmaz Gözünü sevdiğim yâr Her yerde henek olmaz Gel gel yanıma keklik Kadan canıma keklik Kınalı parmakların Batır kanıma keklik Tüyünü döker gelir Ayağın seker gelir Yâri arzulayan da Dağları söker gelir Gel gel yanıma keklik Kadan canıma keklik Kınalı parmakların Batır kanıma keklik Koçaklama Konusu savaş, yiğitlik, kahramanlık olan halk edebiyatı şiirleri ![]() ![]() ![]() Örnek: Benden selam olsun Bolu Beyi''ne Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır Ok gıcırtısından kalkan sesinden Dağlar seda verip seslenmelidir Düşman geldi bölük bölük dizildi Alnımıza kara yazı yazıldı Tüfenk icad oldu mertlik bozuldu Eğri kılıç kında paslanmalıdır Köroğlu düşer mi hele şanından Çogunu ayırır er meydanından Kırat köpüğünden düşman kanından Çevrem dolup şalvar ıslanmalıdır Köroğlu |
![]() |
![]() |
|