10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Sultan İii. Ahmed
III Ahmed, IV Mehmed’in 1674 yılında yine Emetüllah Gülnûş Sultân’dan dünyaya gelen ikinci oğludur Ağabeyi ile âhenk içinde 9 yıla yakın veliahd olarak hayatını devam ettirmiştir Ağabeyi kadar olmasa dahi, hattât, şâir ve müziğe meyli bulunan kültürlü bir padişahtır Birinci Edirne Vak’ası’ından hemen sonra yani 1703’ün Ağustos ayında, Hânedân-ı Âl-i Osman aleyhine sözlerin dahi söylendiği bir havada, Şeyhülislâmın ısrarıyla tahta geçirilmiştir III Ahmed dönemini ana hatlarıyla şöylece özetlemek mümkündür:
Birinci Saltanat Devresi (1703-1718): 1703-1711 tarihleri arasındaki ilk yıllarında, önce iç huzuru sağlamaya çalışmış ve Edirne Vak’asının failleri teker teker cezalandırılmıştır Sokullu veya Köprülü gibi dirâyetli bir sadrazam arayışındaydı ve kendisini tahta getirenlerin etkilerinin farkındaydı Çok sayıda sadrazam değişikliğinden sonra Silâhdâr Dâmâd Çorlulu Ali Paşa’da karar kıldı ve devlet işlerini önemli ölçüde 4 yıl kadar ona havale etti
Bu arada Avrupa’da İsveç Kralı Carl’ın Deli Petro’ya yenilip sonra da Osmanlı topraklarına sığınması, Osmanlı Devleti ile Rusya arasında Nisan 1711’de harp başlamasına sebep oldu Prut Seferi diye tarihe geçen bu savaşta Osmanlı ordularının komutanı sadrazam Baltacı Mehmed Paşa Serdâr-ı Ekremliğe tayin edildi Çar, mağlup olacağını anlayınca, Başbakan Baron Şafirov vasıtasıyla çok değerli mücevherlerini hediye gönderdi ve sulh andlaşması yapılmasını arzuladı İsveç Kralı ve Kırım Hanı Devlet Giray’ın farklı kanaatlerini dinlemeyen ve müşâvirlerinin tesiri altında kalan Baltacı Mehmed Paşa, çok cazip şartlarla sulh akdi yaptı ve muzaffer bir komutan olarak İstanbul’a gelmek üzere yola çıktı (Prut Muâhedenâmesi, Temmuz 1711) Bu hadise üzerine muhâlifleri, Baltacı Mehmed Paşa aleyhinde her türlü iftirayı yapmaya ve Padişah’ı etkilemeye başladılar Neticede Kasım 1711'de Edirne'de iken azil haberi geldi Sonradan Deli Petro sözünde durmayınca, yeni bir savaş başlamadan bitti ve Şehid Ali Paşa’nın 1713’de imzaladığı Edirne Andlaşması ile Karlofça’da verilen yerler Rusya’dan geri alındı
Sadrazam Silâhdâr Ali Paşa’nın, Karlofça’da verilenler Rusya’dan alındığı gibi, Venedik ve Avusturya’dan da alınması gerekir şeklindeki düşüncesi ve Venedik’in Karadağlı âsileri himaye etmesi, aradan geçen 15 yıldan sonra 1714 yılında Venedik’e harp ilan edilmesine sebep oldu Avusturya’nın da Venedik’i desteklemesi üzerine, maalesef Damad Ali Paşa’nın şehid olmasıyla sonuçlanan bir mağlubiyet alındı (1716) Bir sene sonra yani 1717 yılında Belgrad düşünce, 1718 tarihli Pasarofça Muâhedenâmesi ile savaşa son verildi Artık yeni bir dönem başlıyordu ve III Ahmed’in 15 yıl süren birinci saltanat devresi sona eriyordu
İkinci Saltanat Devresi = Lale Devri: Mayıs 1718’de sadrazamlığa getirilen Nevşehirli Damad İbrahim Paşa’nın sadrazamlığı ile başlayan ve 1730 yılına kadar devam eden devreye Lale Devri diyoruz 1723’de başlayan İran Savaşları bu dönemin 1730’da tamamen sona ermesine sebep olmuştur Her çeşit kültür faaliyetlerinin arttığı, Matbaanın tam olarak hizmet vermeğe başladığı ve harpten ziyade sulh, sükûn ve de eğlencenin hâkim olduğu bu dönem, Osmanlı tarihi için ayrı bir sayfadır Maalesef ihtiva ettiği bazı gayr-i meşru sayfalar sebebiyle bu huzur devam edememiştir Rusya’nın İran’a girmesi ve Osmanlı Devleti’nin de bu duruma müdahale mecburiyetinin bulunması, 7 sene sürecek olan İran Savaşlarını başlattı Köprülü-zâde Abdullah Paşa’nın Tebriz’i fethetmesi ve İran’a ait beş eyâletin Osmanlı Devleti’ne ilhak edilmesi, Ekim 1727’de yapılan Hemedân Andlaşması ile Sünnî olan Eşref Şah Üveysî tarafından kabul edildi Ancak Şi’î olan Nâdir Hân’ın bunları kabul etmeyerek bazı yerleri Osmanlı Devleti’nden geri alması, savaşı yeniden başlattı Padişah ile sadrazamın İran Seferini 1723 baharına erteleme arzuları tepkiyle karşılandı
Damad İbrahim Paşa’nın aleyhindeki bu rüzgar, kendi yakınlarına devletin bazı makamlarını ve menfaatlerini peşkeş çekmesi de ilave edilince, daha da arttı ve bu durum yeniçerileri azdırdı Bir bahriye neferi olan Patrona Halil’in başını çektiği bu isyan hareketi, tarihin en kötü isyanı olacak şekilde genişledi Yağmalar, hapishanelerdeki tutukluları serbest bırakarak silahlandırmalar ve ev baskınları artınca, asilerin Padişah’dan kellelerini istedikleri Damad İbrahim Paşa ve yakınlarından olan bazı paşalar idam edildiler 1 Ekim 1730 günü, âsiler bununla da yetinmeyip Padişah’ın görevden ayrılmasını istediler ve gerçekten III Ahmed’i o gece biraderi II Mustafa’nın oğlu Sultân Mahmûd’u tahta davet ederek kendisinin feragat ettiğini açıklamak mecburiyetinde bıraktılar III Ahmed, ailesi ile birlikte Topkapı Sarayındaki dairelerinde 5 küsur yıl daha yaşadı ve 62 yaşında iken Temmuz 1736 tarihinde vefat etti Az da olsa İslâma aykırı olan fiiller, bir huzur dönemini daha sona erdiriyordu
ZEVCELERİ: (III Ahmed’in hanımlarının sayısı bazı tarihçilere göre 13’ü ve bazılarına göre de 18’i bulmuştur Biz, Kadın Efendileri ile birlikte 18 Hanım'ını tesbit edebildik ) KADIN EFENDİLERİ: 1- Emetüllah Baş Kadın Baş Haseki 2- Rukıyye İkinci Kadın 3- Emîne Mihrişah İkinci Kadın; III Mustafa’nın annesi 4- Hatice İkinci Kadın 5- Râbi‘a Şermi Kadın 6- Zeyneb Kadın 7- Emîne Musalli Kadın 8- Hanife Kadın 9- Gülşen Kadın 10- Ümmü Gülsüm Kadın 11- Hürrem Kadın 12- Meylî Kadın 13- Fatma HümâŞah Kadın 14- Nijad Kadın 15- Nazîfe Kadın İKBALLERİ: 16-Şâyeste Sultân 17-Ayşe Hanım; İkinci veya Üçüncü İkbaldir 18 -Hâtem Hâtûn
ÇOCUKLARI: (III Ahmed, Osmanlı Padişahları arasında en çok kadınla evlenen devlet adamlarındandır ve bir kısım tarihçilere göre çocuklarının sayısı 50’yi bulmaktadır Biz sadece bilinen ve meşhur olanlarını zikrettik ) 1-Şehzâde Mehmed 2-Şehzâde Abdülmelik 3-Şehzâde Murad 4-Şehzâde Mehmed Hân 5-Şehzâde Süleyman Hân 6-Şehzâde Mustafa III 7-Şehzâde Selim 8-Şehzâde Ali 9- Fatma Sultân 10- Âtike Sultân 11- Zeyneb Sultân 12-Şehzâde Bâyezid Hân 13- Ümmü Gülsüm Sultân 14- Sâliha Sultân 15- Ayşe Sultân; 16- Hatice Sultân; 17- Nazife Sultân; 18- Esmâ Sultân; 19- Zübeyde Sultân; 20-Şehzâde Sultân Nu‘man Hân; 21-Şehzâde İbrahim; 22- Abdülhamid I; 23-Şehzâde Seyfeddin; 24- Emetüllah Sultân; 25- Ayşe Sultân (Küçük); 26- Emine Sultân
|
|
|