Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dil, kurumu, türk

Türk Dil Kurumu

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dil Kurumu



Türk Dil Kurumu (TDK), Türkçe'yi incelemek, gelişmesi için çalışmak amacıyla kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ne bağlı kamu kurumu

Kurum Türk Dili Tetkik Cemiyeti adı ile 12 Temmuz 1932'de Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulmuştur Kurumun kurucuları, hepsi de milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları olan Samih Rıfat, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri'dir Kurumun ilk başkanı Sâmih Rif'at'tır Türk Dili Tetkik Cemiyeti'nin ereği, "Türk dilinin öz güzelliğini ve varsıllığını ortaya çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek" olarak belirlenmiştir Atatürk'ün sağlığında, 1932, 1934 ve 1936 yıllarında yapılan üç kurultayda hem kurumun yönetim organları seçilmiş, hem dil siyaseti belirlenmiş, hem de bilimsel bildiriler sunulup tartışılmıştır 26 Eylül - 5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan Birinci Türk Dili Kurultayı sonunda Kurumun "Lügat-Istılah, Gramer-Sentaks, Derleme, Lenguistik-Filoloji, Etimoloji, Yayın" adları ile altı kol hâlinde çalışmalarını sürdürmesi kabul edildi

Atatürk'ün kendisi de Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları bizzat inceleyerek, dönemindeki bilginleri Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk yazılı metinlerin ilk iki cildi onun sağlığında yayımlanmış; 1940'larda yayın hayatına çıkabilen Divanü Lügati't-Türk, Kutadgu Bilig gibi yapıtlar üzerinde de yine onun sağlığında çalışılmaya başlanmıştır Daha sonra birçok cilt hâlinde ortaya çıkacak olan Tarama ve Derleme Sözlüğü'yle ilgili çalışmalar da Atatürk'ün sağlığında başlamıştır Tarama Sözlüğü, 13 yüzyılda başlayan Batı Türkçe'sinin eski eserlerinin taranmasıyla; Derleme Sözlüğü, Anadolu ağızlarında kullanılan kelimelerin derlenmesiyle oluşturulmuş büyük sözlüklerdir Çağdaş Türkçenin dilbilgisi, sözlüğü, yazımı ve terimleriyle ilgili çalışmalar da Atatürk tarafından ilgiyle izlenmiştir

Türk Dil Kurumu'nun kuruluşuyla birlikte çağdaş Türkçede çok hızlı bir arılaştırma akımı da başlamıştır Bizzat Atatürk'ün öncülük ettiği, Türk dilinin yabancı kökenli sözlerden temizlenmesi akımı 1935 yılına kadar sürmüş; halkın diline girip yerleşmiş sözcüklerin dilden atılması işleminden bu tarihte vazgeçilmiştir Atatürk'ün ölümünden sonra öz Türkçe akımı Türk aydınları arasında sürekli tartışılan bir konu olmuş ve özellikle 1960'tan sonra Türk Dil Kurumu bu akımın öncülüğünü yapmaya devam etmiştir 1980'den sonra tartışmalar durulmuş, bilimsel çalışmalar hız kazanmıştır

Atatürk, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk tarih Kurumu'na bırakmıştır Bu iki kurumun bütçesi bugün de Atatürk'ün mirasından karşılanmaktadır Türkiye'nin en büyük bankalarından biri olan Türkiye İş Bankası sermayesinin %28,9'unu oluşturmaktadır

Türk Dil Kurumu'nun yapısıyla ilgili ilk önemli değişiklik 1951 yılındaki olağanüstü kurultayda yapılmıştır Atatürk'ün sağlığında Millî Eğitim Bakanı'nın kurum başkanı olmasını sağlayan tüzük maddesi 1951'de değiştirilmiş; böylece kurumun devletle bağlantısı koparılmıştır İkinci önemli yapı değişikliği 1982-1983 yıllarında gerçekleştirilmiştir 1982'de kabul edilen ve şu anda da yürürlükte olan Anayasa ile Türk Dil Kurumu ve Türk tarih Kurumu, bir Anayasa kuruluşu olan Atatürk Kültür, Dil ve tarih Yüksek Kurumu çatısı altına alınmış; böylece devletle olan bağlar yeniden ve daha güçlü olarak kurulmuştur

Atatürk, 1 Kasım 1936'da Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 5 dönem 2 yasama yılının açılış konuşmasında Türk Dil Kurumu ve Türk tarih Kurumu'nun geleceği ile ilgili dileklerini şu sözlerle dile getirmişti:

Başlarında değerli Eğitim Bakanımız bulunan, Türk tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumunun her gün yeni gerçek ufuklar açan, ciddî ve aralıksız çalışmalarını övgü ile anmak isterim Bu iki ulusal kurumun, tarihimizin ve dilimizin, karanlıklar içinde unutulmuş derinliklerini, dünya kültüründe başlangıcı temsil ettiklerini, kabul edilebilir bilimsel belgelerle ortaya koydukça, yalnız Türk ulusunun değil, bütün bilim dünyasının ilgisini ve uyanmasını sağlayan, kutsal bir görev yapmakta olduklarını güvenle söyleyebilirim (Alkışlar) tarih Kurumunun Alacahöyük'te yaptığı kazılar sonucunda, ortaya çıkardığı beş bin beş yüz yıllık maddî Türk tarih belgeleri, dünya kültür kahraman tarihinin yeni baştan incelenmesini ve derinleştirilmesini gerektirecektir Birçok Avrupalı bilim adamının katılması ile toplanan son Dil Kurultayının aydınlık sonuçlarını görmekle çok mutluyum Bu ulusal kurumların az zaman içinde ulusal akademilere dönüşmesini dilerim Bunun için, çalışkan tarih, dil ve bilim adamlarımızın, bilim dünyasınca tanınacak orijinal eserlerini görmekle mutlu olmanızı dilerim

Atatürk'ün bu dileği dikkate alınarak her iki kurum da akademik bir yapıya kavuşturulmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dil Kurumu

Eski 10-09-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dil Kurumu



Türk Dil Kurumu, Türk Dili Tetkik Cemiyeti adıyla 12 Temmuz 1932'de Atatürk'ün talimatıyla kurulmuştur Cemiyetin kurucuları, hepsi de milletvekili ve dönemin tanınmış edebiyatçıları olan Sâmih Rif'at, Ruşen Eşref, Celâl Sahir ve Yakup Kadri'dir Kurumun ilk başkanı Sâmih Rif'at'tır Türk Dili Tetkik Cemiyetinin amacı, "Türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmak, onu yeryüzü dilleri arasında değerine yaraşır yüksekliğe eriştirmek" olarak tespit edilmiştir Atatürk'ün sağlığında, 1932, 1934 ve 1936 yıllarında yapılan üç kurultayda hem Kurumun yönetim organları seçilmiş, hem dil politikası belirlenmiş, hem de bilimsel bildiriler sunulup tartışılmıştır 26 Eylül-5 Ekim 1932 tarihleri arasında Dolmabahçe Sarayı'nda yapılan Birinci Türk Dili Kurultayı sonunda Kurumun "Lügat-Istılah, Gramer-Sentaks, Derleme, Lenguistik-Filoloji, Etimoloji, Yayın" adları ile altı kol hâlinde çalışmalarını sürdürmesi kabul edilmiştir Sonraki kurultaylarda bu kollardan bazıları ayrılmış, bazıları tekrar birleştirilmiş; fakat ana çatı değiştirilmemiştir 1934'te yapılan kurultayda Cemiyetin adı, Türk Dili Araştırma Kurumu; 1936'daki kurultayda ise Türk Dil Kurumu olmuştur Türk Dil Kurumu başlangıçtan beri çalışmalarını iki ana eksen üzerinde yürütmüştür:

1 Türk dili üzerinde araştırmalar yapmak, yaptırmak;
2 Türk dilinin güncel sorunlarıyla ilgilenerek çözüm yolları bulmak

Atatürk'ün kendisi de Türk dili üzerindeki yerli ve yabancı araştırmaları bizzat inceleyerek, dönemindeki bilginleri Türk dili üzerinde araştırmalar yapmaya yönlendirmiştir Nitekim Türk dilinin en eski anıtları olan Göktürk (Runik) yazılı metinlerin ilk iki cildi onun sağlığında yayımlanmış; 1940'larda yayın hayatına çıkabilen Divanü Lügati't-Türk, Kutadgu Bilig gibi eserler üzerinde de yine onun sağlığında çalışılmaya başlanmıştır Daha sonra birçok cilt hâlinde ortaya çıkacak olan Tarama ve Derleme Sözlüğü'yle ilgili çalışmalar da Atatürk'ün sağlığında başlamıştır Tarama Sözlüğü, 13 yüzyılda başlayan Batı Türkçesinin eski eserlerinin taranmasıyla; Derleme Sözlüğü, Anadolu ağızlarında kullanılan kelimelerin derlenmesiyle oluşturulmuş büyük sözlüklerdir Çağdaş Türkçenin grameri, sözlüğü, imlâsı ve terimleriyle ilgili çalışmalar da Atatürk tarafından ilgiyle izlenmiştir

Türk Dil Kurumunun kuruluşuyla birlikte çağdaş Türkçede çok hızlı bir arılaştırma akımı da başlamıştır Bizzat Atatürk'ün öncülük ettiği, Türk dilinin yabancı kökenli sözlerden temizlenmesi akımı 1935 güzüne kadar sürmüş; halkın diline girip yerleşmiş kelimelerin dilden atılması işleminden bu tarihte vazgeçilmiştir Atatürk'ün ölümünden sonra öz Türkçe akımı Türk aydınları arasında sürekli tartışılan bir konu olmuş ve özellikle 1960'tan sonra Türk Dil Kurumu bu akımın öncülüğünü yapmaya devam etmiştir 1980'den sonra tartışmalar durulmuş, bilimsel çalışmalar hız kazanmıştır

Atatürk, ölümünden kısa bir süre önce yazdığı vasiyetname ile mal varlığını Türk Dil Kurumu ile Türk tarih Kurumuna bırakmıştır Bu iki kurumun bütçesi bugün de Atatürk'ün mirasından karşılanmaktadır Bu miras bugün Türkiye'nin en büyük bankalarından biri olan Türkiye İş Bankası sermayesinin %28,9'unu oluşturmaktadır

Türk Dil Kurumunun yapısıyla ilgili ilk önemli değişiklik 1951 yılındaki olağanüstü kurultayda yapılmıştır Atatürk'ün sağlığında Millî Eğitim Bakanının Kurum başkanı olmasını sağlayan tüzük maddesi 1951'de değiştirilmiş; böylece Kurumun devletle bağlantısı koparılmıştır İkinci önemli yapı değişikliği 1982-1983 yıllarında gerçekleştirilmiştir 1982'de kabul edilen ve şu anda da yürürlükte olan Anayasa ile Türk Dil Kurumu ve Türk tarih Kurumu, bir Anayasa kuruluşu olan Atatürk Kültür, Dil ve tarih Yüksek Kurumu çatısı altına alınmış; böylece devletle olan bağlar yeniden ve daha güçlü olarak kurulmuştur

Atatürk, 1 Kasım 1936'da Türkiye Büyük Millet Meclisinin V dönem 2 yasama yılını açış konuşmasında Türk Dil Kurumu ve Türk tarih Kurumunun geleceği ile ilgili dileklerini şu sözlerle dile getirmişti:

Başlarında değerli Eğitim Bakanımız bulunan, Türk tarih Kurumu ile Türk Dil Kurumunun her gün yeni gerçek ufuklar açan, ciddî ve aralıksız çalışmalarını övgü ile anmak isterim Bu iki ulusal kurumun, tarihimizin ve dilimizin, karanlıklar içinde unutulmuş derinliklerini, dünya kültüründe başlangıcı temsil ettiklerini, kabul edilebilir bilimsel belgelerle ortaya koydukça, yalnız Türk ulusunun değil, bütün bilim dünyasının ilgisini ve uyanmasını sağlayan, kutsal bir görev yapmakta olduklarını güvenle söyleyebilirim (Alkışlar)tarih Kurumunun Alacahöyük'te yaptığı kazılar sonucunda, ortaya çıkardığı beş bin beş yüz yıllık maddî Türk tarih belgeleri, dünya kültür tarihinin yeni baştan incelenmesini ve derinleştirilmesini gerektirecektir Birçok Avrupalı bilim adamının katılması ile toplanan son Dil Kurultayının aydınlık sonuçlarını görmekle çok mutluyum Bu ulusal kurumların az zaman içinde ulusal akademilere dönüşmesini dilerim Bunun için, çalışkan tarih, dil ve bilim adamlarımızın, bilim dünyasınca tanınacak orijinal eserlerini görmekle mutlu olmanızı dilerim

Atatürk'ün bu dileği dikkate alınarak her iki kurum da böylece akademik bir yapıya kavuşturulmuştur

Bugün Türk Dil Kurumu, 20'si Yüksek Öğretim Kurumu; 20'si Atatürk Kültür, Dil ve tarih Yüksek Kurumu Yüksek Kurulu tarafından seçilen 40 asıl üyeye sahiptir Üyelerin büyük çoğunluğu Türk üniversitelerinde çalışan Türkologlardır Başbakanın önerisiyle Cumhurbaşkanınca tayin edilen Kurum Başkanı ve 40 asıl üye Bilim Kurulunu oluşturur Kurumun bilimsel çalışmaları bu kurul tarafından plânlandığı gibi yönetim işlerini üstlenen Yürütme Kurulu ile bilimsel çalışmaları yürüten Kol ve Komisyonların üyeleri de bu kurul tarafından seçilir

Bilimsel çalışmaları yürüten kollar şunlardır:

1 Sözlük Bilim ve Uygulama Kolu
2 Gramer Bilim ve Uygulama Kolu
3 Dil Bilimi Bilim ve Uygulama Kolu
4 Terim Bilim ve Uygulama Kolu
5 Ağız Araştırmaları Bilim ve Uygulama Kolu
6 Kaynak Eserler Bilim ve Uygulama Kolu

Türkiye Türkçesinin çağdaş sözlüğünü sürekli geliştirerek yayımlayan ve Genel Ağ ortamında sürekli güncelleyen Türk Dil Kurumu, İmlâ Kılavuzu'nu 2000 yılında yayımlamış olup, 2004 yılında İlköğretim Okulları için İmlâ Kılavuzu' nu yayımlamıştır 1998 yılı içinde 9 baskısı çıkmış olan Türkçe Sözlük'te 75000 civarında kelime yer almıştır

Son dönemde, yılda 30-40 bilimsel eseri yayın dünyasına kazandıran Türk Dil Kurumunun üç süreli yayını da bulunmaktadır Güncel dil konularını ve geniş kitlenin anlayacağı dilde yazılmış araştırmaları içine alan Türk Dili dergisi ayda bir yayımlanmaktadır Altı ayda bir yayımlanan Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi; Kazak, Kırgız, Tatar vb Türk topluluklarının dil ve edebiyatlarıyla ilgili araştırmalara yer verir Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-Belleten ise tamamen bilimsel araştırmaları içine alır ve yılda bir sayı yayımlanır
Türk Dil Kurumunda şu anda, üç proje yürütülmektedir:

1 Türklük Bilimi (Türkoloji) Alanında Yabancıların Eserlerinin Türkçeye Çevrilmesi Projesi
2 Türk Dünyası Destanlarının Tespiti, Türkiye Türkçesine Aktarılması ve Yayımlanması Projesi
3 Mühendislik Terimleri Sözlüğü Projesi

Kurumun biten projeleri ise şunlardır:

1 Türkiye Türkçesi Sözlükleri Projesi
2 Karşılaştırmalı Türk Lehçeleri ve Şiveleri Sözlüğü ve Grameri Saha Araştırması Projesi
3 Türkiye Türkçesi ve tarihî Devirler Yazı Dilleri Grameri Projesi
4 Göktürk (Runik) Yazılı Belge, Yazıt ve Anıtların Albümü Projesi

Türk Dil Kurumu 800'e ulaşan yayını, 40 Bilim Kurulu üyesi, 17 uzmanı, 56 çalışanı ve zengin bir araştırma kütüphanesiyle Türkiye'nin saygın bilim kuruluşlarından biri olarak çalışmalarını sürdürmektedir

Alıntı Yaparak Cevapla

Türk Dil Kurumu

Eski 10-09-2012   #3
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Türk Dil Kurumu



Ödüller

Türk Dil Kurumu 1955'ten başlayarak çeşitli dallarda ödüller verdi Ödüller her yıl 26 Eylül Dil Bayramı'nda Ankara'da yapılan törenle sahiplerine verilir Ödül verilen dallar farklı yönetmeliklere göre zaman zaman değişir 1983'te Atatürk Kültür Dil ve tarih Yüksek Kurumu bünyesine alındıktan sonra Türk Dil Kurumu ödülleri kaldırıldı Türk Dil Kurumu ödüllerini alanlardan bazıları şunlardır:

Bilim dalında

1955 ödülünü Abdülhak Hamid Tarhan
1957 ödülünü APiLeVnE
1959 ödülünü Nermi Uygur
1960 ödülünü Hüseyin Batuhan
1977 Ödülünü Emre Kongar

Sanat dalında

1955 ödülünü Cahit Külebi
1964 ödülünü Behçet Necatigil
1969 ödülünü Necati Cumalı

Roman dalında

1958 ödülünü Oktay Akbal
1962 ödülünü Nezihe Meriç
1968 ödülünü Kemal Tahir
1971 ödülünü Fakir Baykurt
1975 ödülünü Füruzan

Hikaye dalında

1958 ödülünü Tahsin Yücel
1960 ödülünü Onat Kutlar
1968 ödülünü Samim Kocagöz
1969 ödülünü Orhan Kemal
1977 ödülünü Hulki Aktunç

Oyun dalında

1960 ödülünü Orhan Asena
1970 ödülünü Aziz Nesin
1972 ödülünü Haldun Taner
1974 ödülünü Adalet Ağaoğlu
1980 ödülünü Recep Bilginer

Deneme, eleştiri, gezi dalında;

1962 ödülünü Fikret Otyam
1965 ödülünü Ceyhun Atıf Kansu
1978 ödülünü Çetin Altan
1979 ödülü fikretl alkan

Günümüzdeki Etkinlikler ve Sürdürülen Çalışmalar

Bugün Türk Dil Kurumu, 20'si Yüksek Öğretim Kurulu; 20'si Atatürk Kültür, Dil ve tarih Yüksek Kurumu Yüksek Kurulu tarafından seçilen 40 asıl üyeye sahiptir Üyelerin büyük çoğunluğu Türk üniversitelerinde çalışan Türkologlardır Başbakanın önerisiyle cumhurbaşkanınca tayin edilen Kurum Başkanı ve 40 asıl üye Bilim Kurulu'nu oluşturur Kurumun bilimsel çalışmaları bu kurul tarafından planlandığı gibi yönetim işlerini üstlenen Yürütme Kurulu ile bilimsel çalışmaları yürüten Kol ve Komisyonların üyeleri de bu kurul tarafından seçilmiştir

Bilimsel çalışmaları yürüten kollar şunlardır:

Sözlük Bilim ve Uygulama Kolu ,
Gramer Bilim ve Uygulama Kolu,
Dil Bilimi Bilim ve Uygulama Kolu ,
Terim Bilim ve Uygulama Kolu,
Ağız Araştırmaları Bilim ve Uygulama Kolu ,
Kaynak Eserler Bilim ve Uygulama Kolu

Türkiye Türkçesinin çağdaş sözlüğünü sürekli geliştirerek yayımlayan Türk Dil Kurumu, Yazım Kılavuzu'na da son şeklini vererek 2000 yılında yeniden yayımlamıştır 1998 yılı içinde 9 baskısı çıkmış olan Türkçe Sözlük'te 75000 civarında kelime yer almıştır

Son dönemde, yılda 30-40 bilimsel eseri yayın dünyasına kazandıran Türk Dil Kurumu'nun üç süreli yayını da bulunmaktadır Güncel dil konularını ve geniş kitlenin anlayacağı dilde yazılmış araştırmaları içine alan Türk Dili dergisi ayda bir yayımlanmaktadır Altı ayda bir yayımlanan Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi; Kazak, Kırgız, Tatar vb Türk topluluklarının dil ve edebiyatlarıyla ilgili araştırmalara yer verir Türk Dili Araştırmaları Yıllığı-Belleten ise tamamen bilimsel araştırmaları içine alır ve yılda bir sayı yayımlanır

Türk Dil Kurumu şu anda, önümüzdeki 10 yılda meyvelerini verecek olan beş büyük proje yürütmektedir:

Karşılaştırmalı Türk Lehçe ve Şiveleri Sözlüğü ve Grameri Saha Araştırması Projesi,
Türkiye Türkçesi Sözlükleri Projesi,
Göktürk (Runik) Yazılı Belge, Yazıt ve Anıtların Albümü Projesi,
Türkiye Türkçesi ve tarihî Devirler Yazı Dilleri Gramerleri Projesi,
Türk Dünyası Destanlarının Tespiti, Türkiye Türkçesine Aktarılması ve Yayımlanması Projesi
Türk Dil Kurumu 800'e ulaşan yayını, 40 Bilim Kurulu üyesi, 17 uzmanı, 56 çalışanı ve varsıl bir araştırma kütüphanesiyle Türkiye'nin saygın bilim kuruluşlarından biri olarak çalışmalarını sürdürmektedir

Yayınlar

Süreli Yayınlar

Türk Dili Dergisi
İlk sayısı Ekim 1951'de yayınlanmıştır

Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi
Uluslararası hakemli bir dergidir Altı ayda bir yayımlanır

Türk Dili Araştırmaları Yıllığı Belleten
1953'ten beri yılda iki sayı olarak yayımlanır Bilimsel bir dergidir

Başkanlar

Mustafa Kemal Atatürk(Her zaman Başkan ve Cumhurbaşkanı)
İsmet İnönü, (Genel Başkan)
Samih Rıfat Horozcu (12071932 - 03121932)
Esat Sagay (12 Temmuz 1932 - 18 Ağustos 1932)
Reşit Galip (04121932 - 19081933)
Refik Saydam (19 Ağustos 1933 - 26 Ekim 1933)
Hikmet Bayur (27 Ekim 1933 - 08 Temmuz 1934)
Abidin Özmen (09 Temmuz 1934 - 09 Haziran 1935)
Saffet Arıkan (10 Haziran 1935 - 28 Aralık 1938)
Hasan Ali Yücel (28 Aralık 1938 - 05 Ağustos 1946)
Reşat Şemsettin Sirer (05 Ağustos 1946 - 09 Haziran 1948)
Tahsin Banguoğlu (10 Haziran 1948 - 22 Mayıs 1950)
Tevfik İleri (11 Ağustos 1950 - 10 Şubat 1951)
Hakkı Tarık Us (1951 - 1954)
Macit Gökberk (1954 - 1960, 1969-1976)
Tahsin Banguoğlu (1960 - 1963)
Agah Sırrı Levent (1963 - 1966)
Gündüz Akıncı (1966 - 1969)
Seha Meray (1976 - 1978)
Şerafettin Turan (1978 - 1983)
Hasan Eren (1983 - 1993)
Ahmet Ercilasun(1993 - 2000)
Şükrü Haluk Akalın(2000 - )

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.