![]() |
Türkiye Cumhuriyeti’Ne Yönelik Tehditler |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkiye Cumhuriyeti’Ne Yönelik Tehditler1 ![]() Devlet, belli bir ülkede, bir hükümete ve ortak kanunlara bağlı olarak yaşayan bir milletin ya da milletler, topluluğunun meydana getirdiği siyasi ve hukuki bir organizasyondur (1) ![]() ![]() ![]() ![]() Türkiye Cumhuriyeti’nin temel işleyişini belirleyen anayasamız, devletin görev ve sorumluluklarını; Türk milletinin bütünlüğünü, cumhuriyeti ve demokrasiyi korumak, kişi ve toplumun huzur ve mutluluğunu sağlamak, temel hak ve hürriyetlerin sosyal devlet ve adalet anlayışı içinde eksiksiz olarak uygulanmasını gerçekleştirmek (2) olarak ifade etmiştir ![]() Devlet, bu görevlerini yerine getirebilmek için, mensubu olan bireylere, bazı ödevler yüklemiştir ![]() ![]() Bunun bilincinde olan büyük Atatürk, dünyada diktatörlükler dönemi yaşanırken, İslam dünyasında bir ilki gerçekleştirmiş ve yoktan var ettiği genç Türk devletini, demokratik ve laik temele oturtmuştur ![]() ![]() ![]() örneği görülmemiş bu toplumsal dönüşüm hareketi sonucu; günümüz Türkiye’si, insanını insanca yaşatacak demokratik ve laik altyapısı ile çağdaş dünyada örnek gösterilen, saygın bir devlettir ![]() 2 ![]() Türkiye, Kuzey yarım kürede ekvator ile Kuzey kutbu arasında eski dünya kıtaları adını verdiğimiz (Asya, Avrupa, Afrika) topluluğunun hemen hemen tam ortasında yer alır ![]() Ülkemiz, üç tarafı denizlerle çevrili bir yarımada (Anadolu) üzerinde bulunur ![]() ![]() ![]() ![]() 36-420 kuzey paralelleri ve 26-450 doğu meridyenleri arasında yer alan ülkemizin en kuzey ucu Sinop ilinde İnce Burun; en güney ucu Hatay’da Beysun koyu güneyi olurken, en batı ucu Gökçeada’daki Avlakaburnu, en doğu ucu ise Iğdır ilimizde Aras Irmağı dil kesiminde yer alır ![]() Geometrik şekil olarak kabaca yatay bir dikdörtgeni andıran ülkemizin batı-doğu yönündeki uzunluğu 1 ![]() ![]() ![]() Türkiye kuzeybatıda Bulgaristan ve Yunanistan; kuzeydoğuda Gürcistan, Ermenistan, doğuda Nahcivan, İran, güneydoğuda Irak ve Suriye ile sınır komşusudur ![]() ![]() Jeopolitik açıdan önemli bir konumda bulunan Türkiye, Anadolu yarımadası elverişli iklim koşulları nedeniyle tarihi çağlardan itibaren büyük ölçüde yerleşmelere sahne olmuş, bunun neticesinde de çeşitli uygarlıkların kurulduğu ve geliştiği bir alan haline gelmiştir ![]() ![]() Ülkemiz coğrafi açıdan birbirinden farklı özellikler gösteren yedi bölgeye ayrılır ![]() ![]() Jeopolitik demek bir ülkenin dış politikasını doğal konumunun belirlediğini öne süren siyasal bilgi kuramı demektir ![]() Özellikle iki dünya savaşı arasındaki dönemde Almanya’da ele alınıp geliştirilmiştir ![]() ![]() Yaşam alanı bulma gereksiniminin toplumların doğal yönsemesi olduğunu öne süren ve buna dayanarak yayılma politikası güden Nazi yöneticileri jeopolitik kuramcılarını kendilerine danışman edindiler ve bu yeni modern bilim dalından daha teknik ve bilinçli bir şekilde yararlanmaya başladılar ![]() Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkedir ![]() ![]() Dünyada çok az ülkeye nasip olmuş derecede önemli “İstanbul ve Çanakkale Boğazlar” ına sahiptir ![]() ![]() Karadeniz’e kıyısı olan ülkeler sıcak denizlere en kısa ve ekonomik yoldan ulaşabilmek için İstanbul ve Çanakkale Boğazları’ndan geçmek zorundadırlar ![]() ![]() yolla ülkemize daha çok döviz girişi sağlanır ve ekonomimiz gelişir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Asıl önemli olan yaz turizmi ise Akdeniz ve Ege bölgeleri ağırlıklı olmak üzere yurdumuzun deniz kıyısındaki birçok yöresinde yapılır ![]() ![]() ![]() Eşsiz kültürü, geçmişten beri kurduğu ve yücelttiği devletleri, gelenek ve görenekleri ve binlerce yıllık tarihi ile Türk Milleti dünyada tarihe damgasını vuran ender milletlerden biridir ve şu andaki varlığını Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nde sürdürmektedir ![]() Yurdumuz Türkiye, dünya üzerinde birçok çatışmaların, sıcak ve soğuk savaşların yaşandığı Balkanlar ve Orta Doğu arasında yer almaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Kısacası yurdumuz çok büyük bir jeopolitik güç potansiyeline sahiptir ve bunun da büyük bir bölümünden gerek askeri, gerek ekonomik, gerek de siyasal alanlarda yararlanmaktadır ![]() 3 ![]() Dünyada ülkeler daima bulundukları konumdan daha iyi bir konuma gelebilmek için uğraş verirler ![]() ![]() Bir devletin sadece kendini güçlendirmesi o devletin dünyada söz sahibi olmasını sağlamaz ![]() ![]() ![]() Nitekim Türkiye Cumhuriyeti sahip olduğu değerleri, jeopolitik konumu, tarihi ve gücü bakımından tüm dünya devletlerinin gözünü ayırmadığı ve tüm tarihi boyunca almayı istemekten vazgeçemediği çok büyük bir devlettir ![]() Büyük devletlerin sorunları büyük olur, ama çok büyük devletlerin sorunları fazla büyümemelidir ![]() ![]() Tüm tarihiyle dünyaya nam salan Türk Milleti bu büyük sorunların üstesinden gelmeyi her zaman bilmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Bu güzel vatanımızı elimizden almak için yabancı ülkeler adeta çok gizli bir şebekede çalışıyormuş gibi ülkemizle uzun yıllardır soğuk savaş içerisindedirler ![]() ![]() 80’lerin ortasına doğru ülkemiz tam gelişmek için yüksek bir hıza kavuşmak üzereyken PKK terörü denilen bir canavar grup yurdumuzun güneydoğusunda baş göstermiştir ![]() ![]() Bu kötü günler fazla sürmemiştir ![]() ![]() Çok büyük kayıplar verdiğimiz terörün kaynağını nereden aldığı yıllarca konuşulmuş ve tartışılmıştır ![]() Ve de en sonunda çoğu otoriter çevrelerce bu terörizmin ülkemizin ilerlemesini yavaşlatmak amacıyla oluşturulmuş yabancı ülkelerin ülkemiz üzerindeki kötü emellerinden biri olduğu anlaşılmıştır ![]() Diğer ülkelerin yaptıkları bunlarla da sınırlı kalmamıştır ![]() ![]() Osmanlı Devleti’nin tarihte hiç yapmadığı bir olay nedeniyle bugün Avrupa devletleri ve Ermenistan tarafında “Ermeni Soykırımı” yla suçlanmaktayız ![]() ![]() ![]() Dünya tarihine baktığınız zaman en çok savaş yapmış, en çok şehit vermiş ve en çok üzerinde haince planlar yapılmış millet Türk Milleti dolayısıyla da Osmanlı’nın varisi olan Türkiye’dir ![]() Bunun en öz nedeni dünyada çok değerli topraklar üzerinde bulunuyor olmamız ve bulunduğumuz yere hükmediyor olmamızdır ![]() Kısacası Türkiye tarihi boyunca birçok devlet tarafından alınmak, yıkılmak ve çökertilmek istenmiştir ama yüce Türk Milleti buna izin vermemiştir ve bundan sonra da vermeyecektir ![]() ![]() ![]() 4 ![]() TÜRKİYE CUMHURİYETİNE YÖNELİK TEHDİTLER Başta da belirttiğimiz gibi ülkemiz, her dönemde iç ve dış tehtidin hedefi durumundadır ![]() ![]() Dünümüzde, bir devlete, silahlı güç kullanımı ile bazı şeyleri kabul ettirmek, hem çok güç hemde çok büyük maddi imkanları seferber etmeyi gerektirmektedir ![]() ![]() Psikolojik harekat “psikolojik savaşı da içine alan düşman, tarafsız ve dost yabancı gruplarda, milli hedef ve menfaatlerin gerçekleşmesini destekleyecek, tutum ve davranışları oluşturmak için planlanan ve uygulanan siyasal, ekonomik ve ideolojik faaliyetlerdir"(3) ![]() Bu faaliyetlerin en önemli silahlı propogandadır ![]() ![]() ![]() Psikolojik harekatın yöntem ve tekniklerini kullanarak ülkemiz üzerindeki emellerini gerçekleştirmeye çalışan güç odaklarının oluşturduğu tehdidi; dış ve iç tehdit olmak üzere ikiye ayırabiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() Ülkemize yönelik iç tehdit unsurlarını aşırı sol, aşırı sağ, bölücü ve yıkıcı tehdit ve irtica olmak üzere dört başlıkta toplayabiliriz ![]() Özellikle 1980 öncesinde etkili olan aşırı sol ve aşırı sağ tehdit, propoganda yöntemleriyle insanlarımızı ikiye bölmüş, bu süreçte 40037 terör olayı gerçekleşmiş, 5634 insanımız ölmüş, 11286 kişi ise yaralanmıştır (5) ![]() ![]() Bölücü ve yıkıcı tehdit unsuru ise, özellikle 1984 sonrası ivme kazanmış, önemli dış destekle yoğun bir terör faaliyetine girişmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 5 ![]() Özellikle 20 ![]() ![]() ![]() ![]() Eskiden ateşli silahlar insanların fiziki bütünlüğünü tehdit ediyordu ![]() ![]() Bu bağlamda 1950’lerden günümüze ülkemize yönelik terörizm faaliyetlerinin psikolojik silahların bir sonucu olarak karşımıza çıktığını söyleyebiliriz ![]() Ülkemizi ekonomik, siyasi ve askeri yönden çökertmek isteyen bazı emperyalist devletlerin en önemli aracı terör örgütleri olmuştur ![]() Terör örgütleri maddi ve manevi desteği dış mihraklardan alırken, ayakta kalabilmek için muhtaç olduğu insan kaynağını da 14-25 yaş grubundaki özellikle lise ve üniversite çağındaki gençlerimizden sağlamaktadır ![]() 6 ![]() İrtica tehdidini sağlıklı bir şekilde değerlendirebilmek için, öncelikle, laiklik kavramının doğru değerlendirilmesi ve kavranması gerekir ![]() Laiklik; devlet ve toplum yaşantısını ilgilendiren hukuk kuralları’nın akla, bilimsel gerçeklere ve toplumun ihtiyaçlarına göre düzenlenmesidir ![]() Devlet hukuk kurallarından oluşan bir organizasyon olduğuna göre, hukuk kurallarının bu şekilde düzenlenmesi ile laik devlet yapısına, dolayısıyla laik toplum yapısına ulaşılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yapılanma ile, din ve inanç kişilerin vicdanına bırakılır ![]() ![]() Din ile bilim, metodları birbirinden tamamen farklı iki kavramdır ![]() ![]() ![]() Dinde ise şüphe yoktur ![]() ![]() ![]() Bu iki kavramın metodlarını birbirine karıştırmak, kişiyi ve toplumu kaosa ve kargasaya sürükler ![]() ![]() “Sorgu sualsiz kabul sağlayıcı etkisi nedeni ile din, her dönemde, bir takım kişilerce toplum üzerinde itaat sağlayıcı bir unsur olarak kullanılmıştır” İnsanların en hassas oldukları, dolayısıyla en kolay istismar edilebilen şey; dinsel duygulardır ![]() ![]() ![]() ![]() Büyük Atatürk’ün önderliğinde gerçekleştirilen ulusal dönüşüm hareketi sonucu, laik ve demokratik Türkiye cumhuriyeti kurulmuş ve bu yapının bir gereği olarak dinsel duyguların kötüye kullanılması suç sayılmıştır ![]() ![]() Bu faaliyetlerin ana amacı; çok değişik yöntem ve tekniklerle laik ve demokratik düzeni zayıflatmak, yıkmak ve ardından dinsel temellere dayalı, teokratik bir devlet yapısı oluşturmaktır ![]() Bu amaç doğrultusunda, tarikat adı verilen yasadışı örgütlenmeler, ön plana çıkarılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Çok partili siyasi yaşama geçilmesiyle birlikte, din istismarının oy getireceği düşüncesinde olan bazı siyasi partilerin, din sömürcülerine tavizler vermeye başlamasıyla toplum içinde yürütülen gizli faaliyetlerden bazıları açıkça yürütülmeye başlanmış ve tarikatlarla yapılan oy pazarlıkları, yasal olmayan bu kuruluşların devlet ve toplumdaki örgütlenme çabalarında, önemli mesafeler almaları sonucu doğmuştur ![]() Bu çerçevede, dernek, vakıf, meslek odaları, özel okullar ve dershaneler, imam hatip okulları, yasal ve yasadışı kuran kurslarında, çağdaş eğitim yerine, dinsel eğitimden geçirilerek müritleştiren tarikat taraftarı yapılan bu gençler, özellikle devlet kadrolarına yerleştirerek devleti içten ele geçirmenin provaları yapılmıştır ![]() Oy kaygısı ile ard arda verilen tavizlerle, devlet kadrolarında, üniversitelerde, milli eğitim okullarında önemli mevkilere gelen militan zihniyetli bu kişiler, türk ceza kanununun, şeriat devleti kurmak doğrultusunda faaliyet gösterenlere verilecek cezayı belirleyen 163 ncü maddesinin “düşünce özgürlüğü’nün önündeki engelleri kaldırmak” bahanesiyle yürürlükten kaldırılmasıyla, iyice cesaretlenmişlerdir ![]() Türkiye’deki bu örgüt ve kişilere yurt dışından da maddi, manevi eğitim ve lojistik destek verilmektedir ![]() ![]() Yurtdışından aldıkları destek, yurtiçinde bu kişileri cesaretlendirecek bazı uygulamalar sonucu cüretlerini iyice arttıran irticai kesim her türlü yöntem ve araçla laik cumhuriyet yönetimine karşı saldırıya geçmiştir ![]() ![]() Ana hadefleri Atatürk’ün kurmuş olduğu laik-demokratik Türkiye Cumhuriyeti olduğu için ana istismar konusu da Atatürk, laik ve demokratik cumhuriyettir ![]() Atatürk’ün ailesi, yaşamı ve yaptıklarının her biri istismar konusu edilerek, hiçbir bilimsel temele dayanmayan iftiralarla halkın Atatürk’e olan sevgi ve saygısı azaltılmaya ve toplumdaki “Atatürk imajı” sarsılmaya çalışılmaktadır ![]() ![]() ![]() Laiklik dinsizlik olarak gösterilmeye çalışılmakta demokratik ve laik devletin bir “küfür rejimi, şirk düzeni, ümmetin fesada verildiği sistem” olduğu iftirasıyla laik demokratik düzeni ortadan kaldırmak için savaşmanın yani cihad’ın farz olduğu, allahın, kesin bir emri olduğu ifade edilmekte ve laik düzene karşı savaşmayanların dinden çıkacağı yani kafir olacakları iddia edilmektedir (19) ![]() Bu çevreler, kendi yalanlarının ortaya çıkmasını engellemek amacıyla İslamın din kitabı Kur’an’ın Türkçe mealinin yapılamaya- cağını, bunu yapanın kafir olacağını, Kur’an’ın alelade insanlar tarafından anlaşılamayacağını, ileri sürerek Kur’anı anlamak için filozof olmak gerektiğini iddia etmektedirler ![]() İrticai kesimin son yıllarda kullandıkları en önemli istismar aracı kadın ve kadınların örtünmesiyle ilgili olan “türban” meselesidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gemi azıya alan va adeta kuduran irtica, 17 ağustos 1999’da meydana gelen deprem afetini, bilimi adeta ayaklar altına alarak “laik demokratik cumhuriyet’in inanlara zulmetmesi nedeni ile allah’ın ilahi bir ikazı olduğu” gibi akılla, mantıkla, insafla bağdaşmayacak safsatalarla ortaya çıkabilmektedirler ![]() ![]() SONUÇ Türk milleti tarihte pek çok badireler atlatmış, pek çok düşmanla mücadele etmiştir ![]() ![]() ![]() ![]() Türk kurtuluş savaşı Türk tarihinde bir dönüm noktasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Ancak, içte ve dışta Türk milletinin geleceğini karartmaya çalışan güç odakları da anlamsız da olsa bu faaliyetlerinden vaz geçmeyecektir ![]() Bu güç odakları ile mücadele etmenin en etkin yolu aklı kullanma becerimizi en üst düzeye çıkarmaktır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Laik ve demokratik Türkiye cumhuriyetine düşman olan unsurlar, aklın ve bilimin egemenliğine karşı mücadele etmektedirler ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|