10-09-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yaptırım - Emile Durkheim
Yaptırım
Emile Durkheim
Bir kurala uyulmadığı zaman genel olarak eylemci için üzücü sonuçlar oluşur Bu üzücü sonuçlar içinde iki cinsi ayırdedebiliriz:
1) Bir kısmı karşı çıkma eyleminin otomatik bir sonucudur Kuşkulu temaslardan kaçınmamı emreden sağlık kuralına karşı çıkarsam, bu eylemin sonuçlan otomatik olarak (hastalık gibi) oluşur   
2) Ama öldürmememi emreden kurala karşı geldiğim zaman eylemimi boşuna incelerim çünkü içinde hiçbir zaman kınamayı veya cezayı bulamayacağım; eylem ve sonucu arasında tam bir ayrışıklık vardır; analitik olarak cinayet kavramından en ufak kınama, yüzkarası kavramını çıkarmak olanaksızdır Burada eylemi ve sonucunu biraraya getiren bağ, sentetik bir bağdır
Eyleme sentetik bir bağla bu şekilde bağlanan sonuçlan yaptmm olarak adlandınyorum   Ama bu kavramı derinleştirebiliriz Yaptınmlar, bağlı olduklan eylemlerin analitik sonuçlan olmadıklanna göre, herhalde şu veya bu hareketi yaptığım için cezalandınlmıyorum, kınanmıyorum Yaptınma yolaçan eylemimin özünde bulunan bir özellik değildir Yaptmm, eylemin şu veya bu olmasından değil, eylemin onu yasaklayan kurala uygun olmayışından dolayı oluşmaktadır Ve aslında, aynı hareketlerden oluşmuş, aynı maddesel sonuçlan olan aynı eylem, onu yasaklayan bir kuralın olup olmamasına göre ayıplanacak veya ayıplanmayacaktır Bu şekilde normal zamanda cezalandırılan insan Öldürme savaş zamamnda cezalandırılmamaktadır, çünkü savaşta bunu yasaklayan bir kural yoktur Bugün bir Avrupa toplumunda ayıplanan özde aynı olan bir eylem eski Yunan'da ayıplanmamıştır Çünkü bu eylem eski Yunan'da hiçbir kurala karşı gelmiyordu
Böylece yaptırımın daha derin bir kavramına varmış oluyoruz: yaptırım, eylemin içeriğinden değil, eylemin önceden konmuş bir kurala uygun olmamasından ileri gelen, eylemin bir sonucudur Önceden konmuş bir kural olduğu ve eylem bu kurala karşı geldiği için yaptırımcı neden olur
|
|
|