Prof. Dr. Sinsi
|
Dünya'nın Oluşumu Ve Yapısı
Dünya'nın Oluşumu ve Yapısı Yer�in oluşumu sorunu,yüzyıllar boyunca insanı düşündüren ve düşündürmeye devam etmekte olan,önemli bir Bilimsel sorundur Gerçi Yer�in oluşumu konusunda,bugün geçmişe oranla ,daha çok şey bilmekteyiz Ancak yine de,problemle ilgili görüşler,hipotez düzeyindedir
Bunların delilleri güçlü olmakla birlikte,kesin birtakım sonuçlara ulaşıldığı ileri sürülemez Yer�in yaşının 4,5 ile 5 milyar yıl dolayında olduğu sanılmaktadır Bunun 10 milyar yılı bulduğunu ileri süren kaynaklara da rastlanır
Yer�in nasıl oluştuğu sorusunu cevaplamayı amaçlayan teoriler ve bunların eksikliklerini daha iyi anlayabilmek için Güneş Sistemi�nin nasıl oluştuğu sorusuna kısaca değinmek gerekir Güneş sistemi bu sistemden çok daha büyük bir sistemdir Fakat güneş sistemini de içine alan daha büyük bir dev sistem vardır Bu sistemde pek çok sisteme ayıılmıştır Bu sistemlerin herbirine Galaksi denir Yer�in de içinde yer aldığı insalığın Galaksi�sine (Yun süt demektir ),Türkçe bir terim ola Samanyolu denir Batı kaynaklarda Samanyolu,Sütlü yol diye geçer (Yani bu anlama gelir )
Samanyolu�nda bazı kaynaklara göre 100 milyar,bazı kaynaklara görede 200 milyar gök cismi vardır Kuşkusuz bunlardan biri de şimdiki bilgilerimize göre insan barındıran tek gök cismi olan Dünya�mızdır Yer Samanyolu�nun merkezi kabul edilen Güneş�ten149,6 milyon km uzaktır Çapı hemen hemen 300 milyon km yi bulan yörünge adı verilen bir düzlem üzerinde dolanır Bu düzleme,eliptik düzlem (tutunma düzlemi) denir Bunun üzerindeki dolanımını,bir yılda 365 gün 6 saatte tamamlar
Yer�in oluşumu ile Samanyolu�nun oluşumu,aynı esaslara ve büyük bir ihitimalle de aynı zaman dilimine rastlanmaktadır Bu konudaki ilk teori ünlü Franız gök bilimci Laplace (Laplaş;1749-1827) tarafından 1796 yılında ileri sürülmüştür Teori�i ilme,Nebula kramı diye geçmiştir
Laplace�ın varsayımına göre,Güneş ve gezegenler ile Samanyolun�dakidiğer gök cisimleri, oluşum tarihinin (4 7 ile 5 milyar yıl) ilk evresinde,kütle çekimi etkisi altında sıkışarak dönmeye başlayan,bir toz kümesinin birleşmesi sonunucu oluşmıştur İleri sürülen bu teoriye Birleşme hipotezi adı verilir Teorinin kabülüne göre,nebula sıkıştıkça,halkalar teşkil etmeye başlamıştır Oluşan halkaların giderek yoğuşması sonucu,gezegenler oluşmaya başlamıştır Dolayısıyla iç gezegenler(Yer ile Güneş arasındakiler) önce ,dış gezegenler ise ,daha sonra oluşmuştur
Kısaca söylersek,Laplace�ın görüşüne göre Samanyolu ,milyarlarca yıl önce ,bir gaz ve toz kümesi idi Ekseni çevresinde bir bulutsu,kütle çekimi etkisi altında çevresine gaz ve toz saçabilir
Esas kütleden uzaklaşan ve yine etkisi altında kalarak dönmeye,yani dolanıma devam eden kümeler zamanla yoğuşabilir Gezegenler,bu esasa göre oluşmuştur
Bulutsu, ya da birleşme teorisi;uzun yıllar geçerliliğini korumuştur Bundan sonra,gel-git kuramları diye ilme geçen,Laplace teorisini redetmeyen,fakat matamatiksel yanlışlıkların bulunduğunu doğrulayan bir dizi teori ortaya atılmıştır
Gel-git teorilerinin en güveniliri,ünlü İngiliz fizikçi ve gök bilimcisi James Jeans tarafından 1901�de ilri sürülenidir Gerçi,matamatiksel olarak ispatı yapılmamıştır Ancak yine de akla en yakındır O�na göre gezegenler ve Yer Güneş�in çekim bölgesine girerek geçen bir gök cisminin,yan, yıldızın,çekim gücü etkisi ile,Güneş �ten kopardoğı puro şekilli Maddelerden oluşmuştur
Gezegenler ve Güneş sistemi Galaksisi�ndeki diğer gök cisimlerinin Güneş�ten koptuğu yani koparıldığı görüşü aslında söz konusu gel-git varsayımlarına dayanır Ancak hem bu görüş de kanıtlanmış değildir,hem de,buna karşı savunulan,bir patlama-dağılma teorisi vardır
Güneş�in manyetik çekim gücü,diğer Gökada cisimlerine göre,çok yüksektir İlk evrede oluşmuş dev bir Güneş�in Nükleer enerji üretme evresinden sonra patlaması sonucu,farklı büyüklüklerdeki kütleler onun çekim alanına dağılıp,belli yörüngeler üzerinde dönmeye başlayabilirler
Bütün modern teoriler,bütün gezegenlerin,gaz ve ince toz bulutundan oluştuğunu Güneş�in,ilk evrede bu tür bir madde topluluğu olduğunu kabul ederler
Ancak şunu iyi biliyoruz ki,evrenin sırrı,henüz çok bilinmeyenli bir denklem olma özelliğni korumaktadır Güneş ve gezegenlerin aslı kızgın gaz ve toz kümesi de olsa,bilim ve teknik esasta var olup da bilinmeyenleri keşfetme çabasındadır Örneğin nebulaların maddeleri nasıl oluşmuştur;ya da uzay nerede başlar nerede biter;daha sonrs ne başlar ve o da nerede biter gibi sonsuz denilen soruların cevabı henüz verilmemiştir Ama bu güçlükler,müspet ilmi reddetmeyi gerektirmez Çünkü ilim,sabırla düşünme-araştırma ve maraktan doğar;gelişir ve olgunlaşır Peşin yargılar ve mistik düşüncelerin,objektif ilim kuralları arasında yer yoktur
Güneş sistemi elemanlarından biri olan Dünya,sahip olduğu başlıca üç doğal küreden oluşur Bunlar ;katı yer kabuğu veya taşküre ,yaklaşık %71�lik payı sularla kaplı bulunan suküre,800-900 km hatta dah çok seyrelmiş şekilde,8000 km yüksekliğe kadar devam eden,havaküredir Bu doğal kürelerin hayat veren şartlar sunması,bitkiler-hayvanlar ve insanların,türemesi ve yaşamasını sağlamıştır Coğrafi yeryüzü terimi ile tanımladığımız bu üç doğal kürenin kesişmesi,madde ve enerji değişimi sürecinin oluşmasına ve bu doğal süreç de,hayat imkanlarının doğmasına yol açmıştır
Yer ,dıştan içe-yüzeyden merkezine doğru,başlıca üç farklı bölümden oluşur 
|