Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Tıp / Biyoloji / Farmakoloji

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dna’nın, fonksiyonları

Dna’Nın Fonksiyonları

Eski 10-09-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dna’Nın Fonksiyonları



DNA’nın FONKSİYONLARI

Hücre içinde meydana gelen bütün biyolojik olayların tek yöneticisi DNA’dır DNA bu temel görevleri, kendisinde kodlanan ve türe özgü spesifik genetik (Bilgiler) yardımıyla gerçekleştirir Diğer bir ifadeyle esas fonksiyonlarını tam ve eksiksiz olarak yürütebilmesi, birçok özel yardımcı moleküller ve proteinlerin(enzim) aracılığıyla olur Özellikle, olayların gelişmesi, hızlanması ve doğru yönde ilerlemesi için enzimlerin rolleri oldukça önemlidir Hücre içinde DNA’nın 5 tip temel görevi vardır

Bunlar:

1-) DNA Replikasyonu

2-) Transkripsiyon (mRNA sentezi)

3-) Revers transkripsiyon

4-) DNA tamir mekanizması

5-) DNA rekombinasyonları

REVERS TRANSKRİPSİYON

Transkripsiyonda RNA polimeraz-I, DNA ipliklerinden birini kalıp olarak kullanarak, buradaki genetik bilgileri aynen mRNA’ya aktarır Bu işlemi ise DNA’ya bağımlı olarak sürdürür (DNAmRNA)

Hücrelerde diğer bir mekanizma daha vardır ki, o da RNA veya mRNA kalıp olarak kullanılarak buna komplementeri olan DNA yani cDNA sentezlenmesidir Tersine bir transkripsiyon (RNADNA) olduğu için buna REVERS TRANSKRİPSİYON denir Bu tür transkripsiyonda, mRNA önemli bir kalıp fonksiyon yapar cDNA sentezinde Revers transkriptaz enzimi etkin rol oynar

Revers transkripsiyona genellikle, RNA’ya sahip virüslerin(retrovirüs) genetik materyali, mRNA olarak kalıp ödevi görür Revers transkriptaz yardımıyla cDNA sentezlenir Burada bir RNA-DNA hibriti oluşur Sonra bu cDNA’da kalıp olarak görev yaparak DNA Polimeraz III yardımıyla ikinci DNA iplikciği sentezlenir Oluşan bu çift iplikcikli DNA hücre DNA’sına integre olur Bu şekil transkripsiyonda, RNA özelliğinde genom taşıyan virüslerde rekombinant aşılar yapmak ve yabancı genleri hücre DNA’sına integre etmek mümkün olabilmektedir

DNA TAMİR MEKANİZMASI

DNA’da meydana gelen değişik tür ve düzeydeki bozukluklar ve hatalar, çeşitli mekanizmalar tarafından düzeltilir ve DNA’nın fonksiyonlarının aksamasına engel olunur Ancak bu nadir de olsa(10-9 -10 -10 ) DNA spontan mutasyonlar sonu veya replikasyon sırasında bazı değişiklikler meydana gelmekte veya yanlış bazlar sıraya girmektedir Bazı mutajenik ve karsinojenik maddeler de DNA’da değişik derecede bozukluklar oluşturabilmektedir Replikasyon sırasında oluşan ve sıraya giren yanlış bazlar, hücredeki düzeltme mekanizmaları tamir edilebilir Diğer şekilde meydana gelen bozuklukların düzeltilmesi, oluşan zedelenmelerin derecesine göre değişir Zarar büyük ise, bozukluk düzeltilemez ve hücre ölebilir Buna karşılık küçük bozukluklar bazı özel mekanizmalarca hemen tamir edilir

GENETİK MADDE AKTARIMI

Mikroorganizmalarda doğal olarak başlıca üç şekilde genetik materyal (gen) aktarılmaktadır Bunlar:

 Transformasyon

 Konjugasyon

 Transdüksiyon

Bu üç aktarım mekanizması, genetik maddenin aktarım yolundan başka, aktarılan DNA segmentlerinin büyüklüğü ve yapısı bakımından da farklılık gösterirler Yüksek canlılardaki cinsel çoğalmaya benzedikleri için bazen Paraseksüel Üreme adı ile de anılan bu olaylarda DNA segmenti alıcı bakterinin içine girdikten sonra oluşan olaylar dizisi hemen hemen aynı sırayı izlemekte ve aktarılan DNA segmentinin alıcı kromozomunun yapısına girerek ona yeni bazı özellikleri kazandırması ile sonuçlanmaktadır

1- TRANSFORMASYON: Alıcı bakterilerin ortamdan çözülmüş DNA moleküllerini içlerine almalardır Bir bakterinin genetik maddelerini bir başka bakteriye geçerek ona yeni özellikler kazandırabileceğini düşündüren ilk bulgular Griffith’in 1928’de yaptığı ilginç deneylerden elde edilmiştir

Griffith deneylerinde canlı, kapsülsüz, farelerde hastalık oluşturmayan (avirülan), R formunda Tip II pneumokoklar ile, ısıyla öldürülmüş kapsüllü, canlı iken hastalık oluşturabilen (virulan) S formundaki Tip I pneumokokları kullanılmıştır Bu iki bakteri suşu ayrı ayrı olarak farelere deri altı yoluyla enjekte edilmeleri halinde hayvanlarda hastalık ve ölüm görülmez Çünkü virülan olan bakteriler öldürürler Canlı olanlar ise avirülan olanlardır Bu iki suşun (ırk) birbirleriyle karıştırılarak farelere şırınga edilmesi halinde de hayvanların hastalanmaması ve canlı kalmaları beklenirken Griffith yaptığı deneylerde bu halde farelerin tipik septisemi belirtiler ile öldüklerini görmüştür Üstelik ölen farelerin kanlarında canlı, virulan, kapsüllü (S formunda) Tip II pneumokoklar izole edilebilmekteydi Bu deneyler şu şekilde özetlenebilir

1-) Canlı (avirulan)  Farelere  Hastalık ve ölüm

pneumokoklar Şırınga görülmez

2-) Ölü virulan  Farelere  Hastalık ve ölüm

pneumokoklar şırınga görülmez

3-) Canlı avirulan + ölü  Farelere  Hastalık ve ölüm

virulan pneumokok Şırınga

karışımı

Bu olayın en akla yakın açıklaması, ölü virulan suşlarda bulunan bir maddenin canlı virulan maddelere geçerek bu dönüşümü yani transformasyonu sağladığı şeklinde olabilirdi Griffith, bu transformasyonu yapan maddenin ya kapsül polisakkaridinin kendisi ya da kapsül sentezini aktive edebilen bir protein olabileceğini düşünmüştü

1931’de Dawson ve Sia, aynı transformasyonun tüp içinde de yapılabileceğini gösterdiler 1932’de Alloway sadece virülan bakterilerin değil bunlardan elde edilen ekstrelerin de transformasyon yapabildiğini ispatladı Nihayet 1944’te Avery, McLeod ve McCarty transformasyondan sorumlu maddenin DNA olduğunu ve virulan pneumokoklardan elde edilip saflaştırılan DNA moleküllerinin aynı dönüşümü meydana getirebildiğini ispatlamışlardır

Transformasyondan sorumlu olan kimyasal maddenin DNA olduğunu ispatlayan en önemli deliller şunlardır

1-)Transformaston yapabilen bakteri ekstrelerinin bu yetenekleri ortama DNA’se enzimi eklenmesi halinde tamamen kaybolur Bu enzim DNA’yı hidrolize ederken protein ve RNA moleküllerine hiçbir etkisi yoktur

2-) Aynı ekstrelere proteinleri etkileyen enzimlerle ya da sadece RNA’yı etkileyen RNA’se enzimi ile muamele edilmesi transformasyon olayına hiçbir etki yapmaz

Bakterilerde görülen transaformasyon olayının yüksek canlıların hücrelelerinde de araştırılmıştırYapılan araştırmalarda bazı virüslerin normal hücreleri kanser hücreleri haline transforme edişleri dışında bugüne kadar olumlu bir sonuç alınamamıştır

TRANSFEKSİYON

Transformasyonda alıcı bakterilere verici bakterilerden elde edilen DNA segmentlerinin girişi söz konusudurBir bakteri hücresi o bakteriye özgü fajlardan ve bazı virüslerden elde edilen DNA preparatlarıyla enfekte edilebilirve bu gibi bakteriler

DNA replikasyonu ve faj olgunlaşması sonucu olgun fajları salgılayabilirlerTransformasyonla Trandüksiyon olaylarının karışımı olan bu olaylara TRANSFEKSİYON denir

2-) KONJUGASYON

Bakteriler arasında direk temas ve köprü oluşması suretiyle verici DNA segmentlerinin alıcı hücrelere geçmesine Konjugasyon denir

Bakterilerdeki konjugasyon,yüksek canlılardaki cinsel birleşmeye çok benzer

Bu olayda birbirlerine değen iki bakteri hücresinden birinin genomunun bir bölümü aralarında oluşan bir kanaldan diğer bakteriye geçmektedirDiğer bir tanımla konjugasyon: Bir Bakteriye ait genetik madde (DNA), aynı cins içinde bulunan veya aynı türden diğer mikroorganizmaya direk temas veya *** pilusları aracılığı ile transfer edilmesidir Bu olayda birbirlerine değen iki bakteri hücresinden birinin genomunun bir bölümü aralarında oluşan bir kanaldan diğer balteriye geçmektedir

Bu olayın keşfinde Beadle ve Tatum’un 1941’ de Neurospora crassa ve Nsitophila dan röntgen ışınlarıyla elde ettikleri biyokimyasal mutantlarla yaptıkları çalışmalar ve Gray ile Tatum’un 1946’ da bu tip deneylerde kullanılabilecek bakteri mutantlarını elde edişlerinin büyük katkısı olmuştur

1946’da Lederberg ve Tatum Ecoli Kız olarak işaretlemiş oldukları bir suştan elde ettikleri Oksotrofik mutantlarla (üreyip çoğalabilmesi için gerekli olanmaddeleri çevreden alma zorunluluğu olan ) ilk kez konjugasyon olayının varlığını ispatladılarBu araştırıcılar,şu düşüncelerden hareket etmişlerdi:

a-) Eğer bakterilerde genetik yeni bileşim oluşuyorsa herhalde bu seyrek bir olaydırOluşan seyrek yeni bileşen hücreleri saptayabilmek için bir özek seçme işlemi uygulaması gerekecektir

b-) Genetik yeni bileşenlerin seçilmelerinde,iki ya da daha fazla özellik bakımından birbirinden farklı olan atasal bakteri hücrelerinin kullanılması özellikle uygundurBakterilerde aynı hücrede iki ayrı geni birden ilgilendiren kendiliğinden ikili mutasyonlar olağanüstü seyrek, yaklaşık 10 -14 olguda bir oluşabilirHalbuki röntgen ışını gibi mutajenlerle tekli, ikili yada üçlü mutantlar laboratuvarda kolayca elde edilebilirler

Ecoli Kız suşu prototrof (Sentez işlemleri için bütün işlemleri içeren ) bir bakteridirÜremesi için hiçbir üreme faktörüne ihtiyaç duymaz Sadece su,mineraller ve bir KH içeren besiyerlerinde (Minimal besiyeri) bütün enzimlerini,vitaminlerinive proteinlerini sentezleyerek üreyebilir Lederberg ve Tatum deneylerinde bu bakterilerden elde ettikleri çift mutant bakteri kulandılar Bu oksotrafik (üreyebilmesi için gerekli enzimleri içermeyen ) mutantlardan birisi Treonin ve Lözih’i sentezlyemeyen ve üremesi için aa’lere kesinlikle ihtiyaç duyan bir mutanttı Genomunda iki ayrı bölgede mutasyon vardı Bu aa’ler içermeyen minimal besiyerlerinde üreyemiyordu Diğer ikili mutant ise Biotin ve metionin’i sentezleyemiyordu Bu iki mutant suş , diğerinin mutant olduğu özellik bakımından

Her iki mutant suş farklı üreme faktörlerine ihtiyaç duyduklarından bu maddeleri içermeyen minimal ayar plaslarına ayrı ayrı ekildiklerinde üreyemezler Lederberg ve Tatum her iki mutanttan yaklaşık olarak 108 bakteriyi birbirine karıştırdıktan sonra bu üreme faktöründen hiçbirisini içermeyen minimal ağar plaklarına ektikleri zaman, enkübasyon süresinin sonunda plaklarda bir kaç yüz koloninin oluştuğunu gördülerBu kolonilerden alınan bakterilerin fenotiplerinin thr+-Leu+-bio+-met+ olduğu bu dört üreme faktörünü sentezleyebildiklerini ve yapılan pasajlarda (ekim,geçme)bu özelliklerin bunlardan oluşan yeni kuşak bireylerinde de devam ettiği gösterildi

PROTOTROF:

Normal bakteriler su, KH kaynağı, değişik yapıda N, S ve P kaynağı bulunan besiyerlerinde, kendileri için gerekli olan bütün maddeleri sentezleyerek üreyebilirlerSentez işlemleri için bütün enzim sistemleri kusursuz olarak çalışan böyle bakterilere PROTOTROF bu duruma ise PROTOTROFLUK denir

OKSOTROF:

Eğer bir mutasyon, hücrenin canlılığı için kesinlikle gerekli olmayan, son ürünü çevreden alınabilecek olan bir biyosentez yolunda iş gören bir enzimin kaybedilmesi ya da fonksiyonunun bozulması sonucunu vermişse, mutant birey bu maddeyi(veya maddeleri) çevresinden sağlamak zorunda kalır Böyle bir madde artık o madde için bir üreme faktörü haline gelmiş demektir Mutant birey, bir veya birkaç madde bakımından çevresine bağımlı duruma gelmiş olur Bu maddeleri ortamda bulamazsa üreyip çoğalmaz İşte bu fenotipik duruma OKSOTROF’luk denir bu gibi mutantlara ise Oksotrof mutant denir

3-)TRANSDÜKSİYON

Bir bakterinin DNA segmentlerinin ılımlı bir faj tarafından diğer bir bakteri hücresine taşınmasına TRANSDÜKSİYON denir Gram negatif (Salmonella, Ecoli, shigella, proteus) ve gram pozitif mikroorganizmalarda (stafilokok, basiller) bu şekilde gen aktarımı olmaktadır İkiye ayrılır:

a-) Genaralize Transdüksiyon

Bir bakteri hücresi içinde faj gelişirken, parçalanan konakçı DNA’sının herhangi bir segmentinin, aynı yerde sentezlenen faj başlığı içinde kalabilir Böyle faj olgunlaştığında faj başlığı içinde, kendi genomu yanısıra içinde ürediği bakterinin de genetik materyaline sahip olmuş ve bunu diğer bir bakteriyi infekte ettiğinde de ona aktarmış olur

b-) Özel Transdüksiyon

Transdüksiyon yapan faj, içinde bulunduğu konakçı DNA’sının belli bir yerine yerleşir Örneğin Lambda fajı Ecoli’de galaktoz geni ile Biotin geni arasındaki bölgeye girer ve profaj haline gelir Böyle bakteriler UV ışınlarına maruz bırakılırsa faj buradan ayrılır, bağlandığı yerden Ecoli’ye ait bazı DNA sekanslarını da (bölme) beraber olarak dışarıya çıkar ve başka bir hücreyi infekte ettiğinde bu DNA sekanslarını alıcı bakteriye aktarabilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.