Gottfried Leibniz Kimdir? |
10-09-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Gottfried Leibniz Kimdir?Gottfried Leibniz Kimdir? Leibniz, Gottfried Wilhelm (1646-1716); Ünlü bir Alman filozofu, bilim dünyasının en önemli sistemci düşünürlerinden biridir Matematik, metafizik ve mantık alanlarında ileri sürdüğü yeni düşünce ve görüşleriyle tanınır Leibniz, Leipzig'de doğdu Babası buradaki üniversitede ahlak felsefesi dersleri veriyordu Leibniz babasının ölümünden sonra okuldan çıkarak kendi kendini yetiştirmeye başladı Tarihe karşı büyük bir ilgi duyuyordu 8 yaşına geldiği zaman Latinceyi öğrenmişti 12 yaşında ise Yunanca öğrenmeye başladı Bir yandan da mantık bilimiyle ilgili kitaplar okuyordu 15 yaşında Leipzig Üniversitesi'ne girdi Almanya'da felsefe tarihinin kurucusu sayılan Jakob Thomasius'tan felsefe okudu 1663'te Jena'ya giderek buradaki ünlü matematik bilginlerinden ders aldı Leibniz, 25 yaşına geldiği sırada yayınlanmış birçok önemli eseri vardı Bir ara politika ile ilgilendi, bu konuda da bazı eserler verdi Politika çalışmaları hiçbir zaman Leibniz'in felsefe ve matematik alanlarındaki çalışmalarına engel olmadı Leibniz 1672 yılında, 26 yaşında ileri modern matematik çalışmalarına başladı Bundan 3 yıl sonra Isaac Newton'dan bağımsız olarak Calculus'un temel teoremini keşfetti (Fundamental Theorem of Calculus) Pek çok yıl Leibniz ve Isaac Newton taraftarları arasında kimin Calculus'u keşfettiğine dair bir tartışma olsa da şuan Leibniz ve Isaac Newton Calculus'un babaları olarak kabul edilmektedir 1700'de görevini bırakarak Viyana'ya gitti, 1714'de kadar bu şehirde yaşadı 1700'de bir davet üzerine, Berlin'e gitti Berlin Üniversitesi'nin kurulmasını sağlayarak üniversitenin ilk müdürü oldu 1711'de görevini bırakarak Viyana'ya gitti, 1714'e kadar bu şehirde yaşadı 1712'de Leibniz'e baron payesi verildiyse de dört yıl sonra Hannover'de öldüğü zaman fakir bir adam gibi gömüldü Onun arkasından ağlayan tek adam olan, arkadaşı J G von Erckhart, sonradan yazdığı hatıralarında bu cenazeyi, 'ülkesinin şerefini temsil eden bu adam, bir dilenci gibi toprağa verildi' cümlesiyle anlatmıştır Leibniz'in Felsefesi Leibniz, 17yüzyıl filozoflarının çoğu gibi, felsefesinde Descartes'in töz kavramından hareket eder Leibniz'e göre dünyanın, varlıkların temelinde 'monad'lar (tek tek varlıklar, bölünmez özler) vardır Monadlar kendi kendilerine hareket edebilen, algılayabilen temel varlıklardır Yalnız monadların özü 'kuvvet' olduğu için, ne bir şekli ne hacmi, ne parçaları vardır Monadları özü 'edim' (faaliyet) olan ruhsal noktalar gibi düşünmek gerekir Bundan dolayı monadlar, kendi kendilerine harekete geçerler Onları, Demokritos'un, maddecilerin atomlarından ayıran husus, maddesel olamamaları, kendi kendine hareket edebilmeleridir Monadların herbirinin edimi, geçmişin sonucu geleceğin belirleyicisidir Leibniz'e göre monadlar önceden belirlenmiş bir düzen içinde bulunurlar Buna önceden düzen kuramı denir Leibniz düşünce sistemine göre düşünce ilkeleri, genel fikirler, insan zihninde bir istihdat olarak bulunur, tecrübeyle gelişir Leibniz 'Theodizee' adındaki eserinde, içinde yaşadığımız dünyanın, dünyaların en düzenlisi, en mükemmeli olduğunu söylemiştir Leibniz'in bu görüşü Voltaire'in 'Candide' adındaki uzun hikayesinde gülünç hale getirilmek istenmiştir Başlıca Eserleri - Metafizik konuşmalar - İnsan zihni üzerine yeni denemeler - Theodizee - Monadenlehre Ek Bilgiler Leibniz, Kartezyen felsefenin ilginç, bir anlamda Spinoza'nın felsefesinin karşıtı sayılabilecek bir felsefe geliştirmiş olan filozofu olarak kabul edilmektedir Çok yanlı ve çoklu bir felsefe öğretisi geliştirdiği bilinmektedir Matematiksel ve organik doğa görüşlerini bir arada kullanmıştır ve bu yaklaşımıyla Descartes ve Spinoza'dan ayrılmıştır Modern Alman felsefesinin ilk büyük kurucu düşünürlerinden biri sayılmaktadır Diğer rasyonalistler gibi Laibniz'de de matematik merkezi bir öneme sahiptir; matematiksel yöntemle gerçeğe ulaşmada başarılı olabilir ve bilgi ortaya koyabiliriz Buna göre duyusal bilgiler tam olmayan bilgilerdir, rasyonel olan yoldan geçmedikçe bu bilgi tamamlanamayacaktır Eğer bütün bilgilerimiz matematiksel bir açık ve seçiklikle çözümlenebilseydi, bilgimiz o zaman gerçeklikle tam bir uygunluk içinde olurdu Evrensel matematik, Leibniz için, bütün bilgilerimizin matematik önermeleri gibi kavranılabilmesi olanağıdır; bu olanak Leibniz'in bilgi konusundaki idealini göstermektedir hem eldeki bilgilerin kanıtlanması hem de yeni bilgilerin bulunması bu idealin hedefidir Leibniz bu noktada ve özellikle doğruluk sorunu bağlamında Lockeçu anlayış ile karşıtlık halindedir Kısmen empirizmin öğelerini sürdüren Leibniz klasik empisist görüşten ayrılarak rasyonalizme yönelim gösterir felsefesinde; duyu verilerinin önemini Leibniz yadsımaz, ancak duyusal verilerin zihin ya da akıl sayesinde bilgiye dönüştüklerini belirtir Bunu şu şekilde belirtmek mümkündür: Duyulardan geçmemiş hiçbir şey (anlıkta) zihinde bulunmaz, anlığın/zihnin kendisinden başka Deneye diğer rasyonalistlerde görülmeyen şekilde değer veren Leibniz, a priori bilgilerin varlığını kesin bir şekilde öne sürecektir Bir anlamda onun deney ile akılı birleştirmeye yömnelik bir teori kurmaya çalıştığını söylemek gerekir Töz konusu da Leibniz felsefesinin önemli bir bölümüdür Leibniz tözü diğerlerinden farklı ele alır; ona göre töz, etkin kuvvetten ibarettir Monizme karşılık Leibniz'in tözcülüğü çoklu bir nitelik arz eder, ona göre tözler sonsuz sayıdadır, her biri artık bölünemez olan birimlerdir Leibniz'in töz olarak adlandırdığı şeylerBunlara monadlar demektedir Leibniz Her monad everenin bir parçasıdır ve evreni kendinde taşır, bireysel ile evrensel arasında bir tür bağlantı vardır Buna göre her monad, çokluk içinde birlik olarak görülür Monad öğretisi Leibniz felsefesinin bilgi, insan, doğa ve ahlak vb konularındaki yaklaşımının temelidir Yaşadığımız dünya, mümkün dünyaların en iyisidir Mükemmel olmayışı bir metafizik kötülüktür, ancak bununla birlikte, başka türlüsü mümkün olmadığından en iyi dünya da yaşamaktayızdır Leibniz'in iyimser felsefesinin dayanağı bu önermede bulunmaktadır[1] [b] Felsefe Tarihi, Macit Gökberk, Remzi Kitabevi, sayfa 306-322 Leibniz başlıklı bölümden yararlanldı |
|